8 Mayıs 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— — Çok otura SOnra kalkıp Vür, cak değilim, beş dakika giderim. y_le Yse benim bir saatlik bir işim ideyi Uum.îden her halde dönerim. b Hangisine - A Satıcı anlattı: Ti çeke ğek:âmma iki kişi gelmişti. Bi- tediğim Hatı İ::;îl.lk etti. Öteki ilk is- NU .ş:r;:î.e hile yapmadın ya?.. —-—: _ıl;ıbü Pazarlık edene.. Payım &zarlık edene ne diye hile ya Taşı 'ı'f;kl Un parası yok.. ötekinin pa: * * * Ha Göremez miyim? âkim kayga A Adamla yanındakinin birbirile —YEBa - — ge iklerini gördün mü? H îğ“v herede idin? aç $8 yukarı beş yüz metre uzak - misinşeu beş yüz metre uzağı görebilir Yebili en Milyonlarca metre uzağı da gö- S Niya Sizi dışarı attırırım. Yalancı. Bök .W:üzü H Yalan olsun bay hâkim, ben Miyim d.ıc'f—ki ayı, yıldızları göremez # * * öltmiş metre derinl —"Yalan vöyüüz e :!ermlığe daldım. liğîtîî“ SÖylüyorum. Ön metre derin- Hoş Sözler Kloptomani İki kadın karşılaştılar: — Kocanızı bugünlerde tum. — Biraz rahatsız? — Hastalığı ne? — Kleptomani, diyorlar. Çalma has - talığı imiş. — Tedavi ediliyor mu? — Evet, tamamile iyi olması için altı ay hapishanede kalacakmış' * &* $& Diyecekt'n Genç erkeğin karşisma, genç bir ka - dın oturdu; genç erkek genç kadına bak- Ü: — Affedersiniz size bir şey söylemek — Benimle konuşmayınız. Eğer daha bir şey söylerseniz; imdat işaretini çe - kerim. Kadın bir istasyon sonra iniyordu; genç erkek tekrar kadına baktı: — Demin size, kanapeye zeytinyağ dö- külmüş, üzerine oturmayın, diyecektim. *& * * Ne oldu — Biz üç kardeştik, fakat kardeş te “kardeşe benzemez, üçümüzün arasından ancak iki tane akıllı çıktı. — O akıllı kardeşleriniz ne oldu? göremiyo - İ — Desene koca bulamıyacak, şimdi erkekler bir tek Üsan bilen kadın - — Kocam kalbinden çok hasta.. — Yeni mi bir. metresi sene var.. duydun? Ben onun olduğunu duyalı bir Keşki Hizmetçi evden çıkacaktı. Evin bayı sordü: — Niçin çıkmak istiyorsun? — Bayanın yaptıklarına tahammül e- demiyorum, — Bahtiyarsın, istediğin zaman, ta - hammül edemiyorum; deyip çıkabili - yorsun? Keşki ben de hizmetçi olsay - dım. * * £& Olmaz Kızları büyümüştü; kadın: — Bir kota aramalıyız. Dedi, kocası itiraz etti: — Birak kendisi istediği gibi birisini | bDulsun. — Olmaz? — Niye? — Beni bıraktılar mı idi de istediğim gibisini bulup onunla evleneyim. * * * İsterseniz Hasis dişçiye gttti — Diş çektireceğim. — Hay hay çekeyim — Çekeceksiniz amma kaça? — İki lira alırım. — Bir dakikalık iş içm iki lira alhnır mı? — İsterseniz yavaş yopayım, bir diş “T—f_hjefa daldım, çıktım. ların dilinden illâllah diyorlar. çekmeyi iki saat sürdürürüm. m z Güze';*." yok Hiç sormayın Bize gğ LNÇ kız de- Bir gün evvel pa- &n m—ı.şm“şm Bay ya bozdürdüğü mü - halde kur « ğazaya girdi: ::*t Ayıldığı za - — Dün bana bir İıi(ğab”'hi :;lıphrıvermışsi.' Ş — - Affedersiniz| Börmek isteîğî"am farkında olmamişiz - - N dır. —S L ç a — Buyrunuz. İlhkâm he Aldı cebine koydu Nıye? — Yalnız o kalp — S?ni k 1 parayı ne yaptığ - &v kş Somşunun, nızı süyler misiniz? | PEğı denizde .ç h SAA çi derk A b i n l p — Nalg“ ? — Dün, benim iyi karıcığım, en, bugün birdenbire değişti. İstemiyorum — — Hiç sormaym; kaşgı, ” Sahile çı - Şenin gibi karıyı diye bağırdı. sürünciye kadar ca-|, x — Anlaşıldı; yavaş yavaş hastalığı geçiyor, kendine geliyor; demek. nım çıktı. Yeni bir lira çı - LN Hırsızdan korkunuzdan mi. ka - V 90 bu kadar çok kilit vur - Unuz? - korğ“y"'- hava cereyanından çok dYTim da... Kıskanır — Bizim komşu karısıma yeni şapka almış.. — Sen üzülme karıcığım.. bir kaç zaman bekle ben de sana bir şapka ar lirim. — Bir kaç zaman bekle diyorsun, kim bilir kaç ay bekleteceksin?, — Daha iyi ya, o vakte kadar onun- kinin modası geçmiş, seninki yeni mo- da olacağı için seni kıskanır. *oak o* Masraftan kurtuldu Hasis, karısmı doktora götürmüştü, doktor muayene etti: — Bu hastalık, dedi, sizde bir kaç senedenberi var. : Hasis hesapladı. Daha o zaman ka- rısını almamıştı: — İyi şey, dedi, tedavi ücretini ver- mek karımın babasma düşer. t ş Te —ı-——ı—-iş Mreelidk — ea Ai '—o.M’M—_Ar'* . Pr isdzellüknldk | — Siz şarkı söylerken- öteki misafir- ler gitmişlerdi. Karwmı şarke söyler- ken de siz gidiyorsunuz. — Ne yapayım, Bu işte o benden da- Beşiktaşla, y Tahminimize nazaren formu Doğanspor klübü bugün arın da Fener ile karşılaşıyor xK 4 « olan Beşiktaşın galip yerinde gelmek ihtimali kuvvetlidir, Fenerin son oyunlarına bakacak olursak fazla nikbin olamayız İzmir takımlarından Doğanspor buğün HMTaksimde Doğansporla, yarın da Kadıkö- yünde Fenerbahçe ile karşılaşacak. Son maçlarda, daima mağlüp olan Do- ğanspor muvaffak olabilmek için bu haf- ta Beşiktaşa ve Fenerbahçeye karşı çok güzel ve biraz- da şanslı bir oyun oyna- mak mecburiyetindedir. Dün kendisile görüştüğüm İzmir ida - recilerinden Ferit takımiarını gayet dik- katle tertip edeceklerini ve bu İstanbul maçlarını kazanarak hem efkârı umumi- ye üzerindeki fena tesiri ve hem de lik- teki vaziyetlerini düzelteceklerini söyler di. En iyi oyuncuları olan İrfanla Şerefi mektepten müsaade âlamadıkları için ge tiremediklerini ilâve etti. Son zamanlarda Beşiktaş takımıi dâ gü zel oynuyor. Fakat elde etliği güzel ne- ticeleri hep sert oyunu”*sayesinde temin ediyor. Geçen hafta Gençler Birliği oyun cuları da Beşiktaşa karşı böyle sert bir tabiye tatbik ettiler, Hiç korkmadan öyna dılar ve bu yüzden Beşiktaş ancak zor- lukla berabere kalabildi. İzmirin bu takımını bilmiyoruz. Daha henüz oyununu görmedik. Yalnız Fuadi milli takım maçlarında hayal meyal ha tırlıyoruz. Fena değil, Fırsat buldukça gü zel şütler çekiyor. Duyduklarımıza ve o- kuduklarımıza nazaran Doğansporun en gölcü oyuüncüsü Hakkı imiş. Bakalım buvvetli ve sert Beşiktaş timüdafaası kar- şısında ne yapactak?.. Beşiktaşın galip gel mesi Hüsnü, Faruk ve Hakkınım elinde- dir. Eğer iki bek gene güzel oynarlarsa gol yemezler, Hakkı da her zamanki gibi hücum hattını sürüklerse gol atabilirler. | Fenerbahçeye gelince; doğrusü yarın- ki maçı pek kazanamıyacak gibi geliyor. Fenerin müdafaası daima aksamaktadır. İstanbul şampiyonunun en güzel oyum- cuları muhakkak muavinleridir. Gayet iyi anlaşarak forveti sürüklüyorlar. Fa- kat muhacimler, şimdilik çok fena.. Son oyunlarda topü boş kaleye atmaktan bile acız gösterdiler. Son zamanlarda Fener- bahçenin en sağlam hattı olan muavinle- ri de bozulmuştur. Hem müdafaa, ve hem işlerini göremiyor. Meselâ ÂAngelidis ilk oyunlarını gösteremez oldu. Cevat, Ya- nünde bir koöridorun açılrıasına sebep o- luyör. Fakat Mehmet Reşat gene formun da.. Hüsamettin topları elinden kaçırmak la meşhur oldu.. fırsatçı İzmir forvetleri karşısında göl ye Bununla beraber milli küme maçları - de muhacimlere yardım etmekten keridi f şarın yerini doldurmağa uğraşırken ö -| Bu şekilde bir Fenerbahçe takımının | meden oyunu bitireceği hayli şöphelidir. | Beşiktaş « Doğanspor kaptanları takım- larının bundan evvelki maçında nın hiç birinde de tahmin meselesinin küvvetli bir rol öynadığı görülmemiştir. Büuğün zayıf vaziyette gördüğümüz Fe- ner, Doğansporu büyük bir sayı farkile yenebilir. Futbol, hele mi'li küme maçla- rı İstanbul havasına benziyor, ne tahmin ederseniz muhakkak aksi çıkıyor. C. Şahingiray S IT elâşa lüzum Yok, Besim Kaybolmadı Bir sabah gazetesinde, Ömer Besi- min Londraya gitmiş olmasından, Ân- kara spor mahafilinin telaş içinde ol- duğunu, habersiz, tebersiz, izinsiz yola çıkmış olmasının da, fena tesir bırak- makta olduğu kaydediliyor. | Bu meselede telâş edecek hiç bir şey 'yoktut. Ömer Besim, n2 kaybolmuş ve ne de vazifesiriden uzaklaşmıştır. Bazı- larının hoşuna gideceğiniı tahmin etti - ğimiz için, kendilerini tatmin edelim: Ömer Besim iki gün sonra burada bu- lunacaktır. İzinli, izinsiz meselesine ge- lince, onu da bizzat kendisi izah eder. Yalnız şayanı hayret olan cihet, An- kara futbol antrenörü Jones'in Ankara ve İstanbulda ne olduğu bilinemediği gibi, Londrada da meşhur Jorj Alisson Kayıp vak'alarına meraklı olan ©o sa- |bah arkadaşlarımızın spor müharririne Dü " EDEBİYAT (Baştarafı 6 ıncı sayfada) ni çakıp bulutları yırtarak karşımıza di- kildi. Ben ne taraftan infilâk olacak diye bekliyordum. Bereket versin ki korkum boşa çıktı. Yalnız Reşad Nuri hayretle şunu söyledi: — Affedersin ama, üstad, bu eşekler hitabı bBiraz okkalı düştü sanırım, Hiç ol- rmazsa, kuzum, bir «hâşâ huzurunuzdan:» deyiver! Haşim devirdiği çamı anlamış olmalı ki bir lâhza durakladı, sorra gülümsiye- rek: K — Yök canım, sizih için söylemedim! » ( İyi ama kimler için söylemişti? Artık lorasını ne biz sorduk, ne o izahat verdi. 'büyük sembolist şuirin bu müdafaası ih- itimal Salih Zekiye hakkile takdir ede - miyen bizler gibi bin bir basit faninin ha ustaymış. doğruldu ve Faruk Nafiz ayağa kalkarak | 'Maamafih bügün bana öyle geliyor ki| 'tenkidine karşı Jüpites'in şimşeğinden bin bir kere kuvvetli bir silâhtir! Zaten Melâli anlamıyan nesie âşina değiliz diye gürlemiyor mu? acaba 6 melâli en çok Persefon şairiride keşfettiği için mi - 'dir ki yüz kere darilip yüz kere barıştığı halde son demine kadar hep oru sevmiş- ti? İşte Şemsitâp mahallesinde güneşin 'battığı bir akşam Ahmet Haşim bize bir san'at güneşinin doğumunu - Böyle parlak bir hutbe ile müjdelemiş olüyor düu. Yalnız yazık ki Abdülhak Hânmsidin *Makber» inden- şu musraları da ikinci bir yaylım: ateş gibi suralımıza püskür « meyi unutmuştu: Ey şems, ki Hâlık-i seherdir. Çeşmin, 0 amüö-yi nürmanzar Sönsün ki bu hâle bihaberdir! Hadldid Fahri Ozansoy M Ö a v L

Bu sayıdan diğer sayfalar: