8 Mayıs 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

e TTTT T 1U delinmiştir ki tepesi ile dibi a- fasındaki inhiraf bir dereceden de azdır. ]_iavacılık bahisleri : â LEr FEPPPP , GLILLLL ELEZETEİR (EKCEEKEZEEKESE KİLLLLLLULLELLLE HPPPPPEPPPPPPPETA KATITTLITITLILDIİITA Ki ARARARAARARAAARAAARARA YİSTILILLIİLIDILIDIILİN PPPPPP PPPPPPPPPPEPELPr PPP LLLLALLULLU! LLLLLUL “CENLECERELEKLELENZECEELESEEA RECERLEZEKSTELELEKAELEKEE SEE LDLLULLALILD U LURLLLLULI #PPELDEPYPRETÜPPPPPPPPTYPPPP'PEPPEPPİ ALILIZIŞILMIIItLırIrlımirdıfiidIrrIlİ ARRAARMAA! ARANANERARRARAN! ULITTLITIĞİIYİNİİİRİDMESİİSIIİ CI KİLAA TI ŞKİLI Ce PPPPPPPPARPEP PPP PPT PPEPPPPPFPPPPPPPLEYPrERP. LULLLULLULLULŞLULUULLULLULLULLLUDULULLULUULUULU. GECTRECEEVEBEYEELEELİRTĞULKLEKEYLENEKEEKETENEKEKM GLEETEEYETCELESKEYEKCEKTEERTEEKELEEEELEEEKEKELEEZLEEE U1 yT ? ri t ÜPPPEYPPAEEPPE PP EEPPE PPP EYREPEPPPPP PPFPPPPFPPETPEPETPETEP VLTLLIYIILDIITILMIİIAİLIAATAMALAIILILLEİILIUIKIRLİLILLAAİ RRARAAARARA MA RRARA AAA K ARARARAAR PA HRAPARRRRARAN N ETILLİTİŞİİETTİTIMIEETİIRITLIKATILADİLIIIİLALAALALILDALAİNA *PPPEPPPPP PPPPRPPPPPPEPPPPEPPEPEPP PP PP PPPPPPPPPPPEPPPPE P LLLLLLULLULLELLLLL EREEBEREYLESERELLEKEKEKCETEZLEKLELLELCELE Y Y YEYEYY YIYY GEYERCKETUEGELESEEEKLİEKLEZKEĞEEEKEZKEELEKEKLEZLELE ULULLULUAULLLUULULULLULLULULLULLULLALUULLU #FPPPPPPPEPPPPPPPPPPPPYPPPE : t FEPEPYPPPPPPPERP TiT lllIılIllll"llIllllllîlllllll—lll!lllll RARARRANARARAARARRRKKNAR AAA ETITIMITIIIRITIYİŞİİSİLİLIMIKILIIINAKIŞ PPPPPEPPPPPPPP PPPPPPPPYP PPPPPPPTPRPER KELEBYLETEFREKKELEREEKELKLEKEY ELLULLULLLUL! PPFFPPPPTPPPEPPPPPTYPPrR ELDILILICICIKIILIzILırA ARRRARRA A ARRULALULALAR tadır. KATITITINLITLIIILID PPPPPPPPPPPPPTYEP BELERKKELE LKĞ 5 EYYYOYYYYYA Dün - hirirrima Bu zat, bir spor ek- ıu..cn“mn €n derin petrol kuyusu Ventü- 'e zersizi yaparken — 100 Gar isab Derinliği 3700 metredir. Kuyu o ka- metre murabbar bah- trrer Bu şekil içinde Florida'da oturan Gib- Hiimimttamzsmeanız Pipley kelimesi tam Bon ailesi bu usturayı 160 sgenedenberi kullanmak - 1056 defa geçer, Na M Foki adını tuı— 1000 Buda mabedi Cava şehrindedir. bir DN ayni yakâa Prens Deva Cassum tarafından on şüîı- _nbeninesim tamam 48 yıl - de yaptırılmıştır. Mabedin —inşasına bütün ktadır,. Cava halkı yardım etmiştir. çesi içinde attığı yumurta cesametinde hbir bilyeyi 10 senedenberi aramaktadır. El'an bulamamıştır. (Hindenburg) faciasının sebebi Balon, bizce, bir suikasta kurban olmamıştır, havadan afif her tayeran vasıtası ergeç parçalanmıya mahkümdur buîîevyorktan gelen bir telgraf, (Hinden- N ) namındaki en son zeplin balonunun b:ğvyorkt& yere inip palamar direğine . S ünırken meçhul bir sebepten dölayı âk ettiğini ve balonun derhal yandı- 4 Yolcularile tayfasının mühim bir kıs Minın da yanarak kömür olduklarını bil dirmektedir. BU habere pek şaşmamak lâzımdır. Çün #imdiye kadar gerek (Zeplin) mües- 1 tarafından yapılmış olan kabili k balonların, gerek Zeplini takliden Merika ve İngilterede yapılmış olan ba Tın hemen ekserisi bir fırtına veya â_lngi bir sebepten dolayı parçalan- içindekiler de ölmüşlerdir. E—“-E_%lâ 1930 senesinde İngilizlerin R 34 öretli askeri balonu, hem de içinde İn- Ra bi Ha_lrbiye Nazırı olduğu halde Fran- m;lzermdeı u.çmakta iken fırtına yüzün- la yere c_iuşıip parçalanmış ve içindeki- Tin hepsi de ölmüşlerdi. eza) 1933 senesinde Amerikalıların . ©N) isminde ve gene (Zeplin) siste- ;îîîeîlü îskerî_ balonları da denize dü- « — Dütün mürettebatile beraber batıp EBitmişti, H_El' Memlekette mütemadiyen tekerrür çokp btş_ur_aiın bu kazalar, bu çok havaleli, daimaquk ve havadan hafif balonların a _herhangi bir sebepten dolayı mah ha ağa mahküm olduklarını göstermek ir, Bu defa yanan (Hindenburg) Zeplini- humarası 129 idi. Fakat hakikat halde herh Mış, Hindenburg bundan evtelki seferlerin- den birinde Lakehürst hava meydanına inerken bu balon (Zeplin) müessesesinin şimdi- ye kadar yaptığı balonların 118 incisidir. 117 incisi 1928 de inşa edilmiş olan 127 numaralı (Graf Zeplin) idi. Graf Zeplin 236 metre tulünde, 35 metre eninde, 105,000 metre mikâbı cesametinde olup motörünün kuvveti 2650 beygir idi. Bu de fa yanan (Hindenburg) ise 248 metre tu- lünde, 40 metre arzında ve 190,000 metre mikâbı cesametinde olup motörleri 4200 beygir kuvvetinde idi. Balonun infilâkine, içine (Helium) ga- zı yerine daha ucuz olduğu için (hydro- göne) yani müvellidülma konmuş olma- sının sebebiyet verdiği Sğîyleniyor, Vâkıa müvellidülma çabuk ateş alan bir gazdır. (helyum) da müvellidülma - dan daha ağır olmakla beraber kabili iş- tial değildir. Maamafih ne de olsa, yuka rıda da dediğimiz gibi havadan hafif o- lan ve daima rüzgârlar fırtınalar karşı- sında oyuncak haline gelen bu havaleli ve cesim tayeran Vasıta.arı hiç bir vakit kazadan masun kalamaziar, Almanlar i- nat edip bundan sonra daZeplin inşasında devam ederlerse bu gibi kazaların önüne geçilemez. İngilizler bu balonların uğra- dıkları kazalardan dolayı aşağı yukarı ordularında Zeplin usulü balon istimali hevesinden vazgeçmiş gibidirler. İİNANILMIYACAK ŞEYLER İSTANBULDA — — — ÖLÜM ENDÜSTRİSİ Küfeci göğüs geçirerek “Herifin ölüsünü bile bu kada, süslü arabayla taşıyorlar. Adeta insanın böyle ölüme imreneceği geliyor! ,, dedi Yazan ı Fikret Âdil Sogolov isimli bir karikatürisi — vardır. İsminden Rus olduğu anlaşılan bu san'at- :- kâr — karikatürlerini Amerikada yapar ve hemen bütün dünya- da meşhurdur. So - golovun — husuüsiyeti resimlerinin — altına yazı yazmamaktadır. Onun yaptığı bir ka- rikatürü gören, der - hal ne demek istedi« ğini anlar; ayrıca, a“- lelümum karikatür- ler altına konulan ya zıların izahatma ihti- yaç hissetmez. Sogolov, seri halinde ka- rikatürler yapar, bir tek şahsiyeti var - dır. Bir Padişah! Meselâ, birinci resimde Padişah oto- mobiline binmiştir, bir yere gidiyor & dur. İkinci resimde, karşısına bir itfai- ye arabası çıkar, bu padişahın ho - şuna gider. Üçüncü resimde, Padişahın itfaiye arabasını durduğunu kendi o- tomobilinden indiğini görürsünüz. Dör- düncü resimde, Padişah itfaiye araba- sına binmiştir ve çan çalarak ilerler, Bu ve buna benzer Farikatürlerle Sogolov, hayalinde yaşattığı — padişaha, ilk bakışta çocukça -görünen, fakat de- rin bir hâleti ruhiyeyi gösteren eserler verir ve şayet bundan birkaç asır sonra zamanımızı tetkik eden olursa, muhak kak ki Sogolovun karikatürleri birer vesika hükmünü alacakztır. Şarlonun filmleri gibi. * Tramvayla Taksime gidiyordum. Par makkapıyı biraz geçince durduk. Sebe- bini sordum., İleride, sağ taraftaki soa- kakta bulunan kilisede cenaze varmış. Büyük bir cenaze. Kalabelık. İnip yürümeği tercih ettim: Köşeye gelince gene durmak cap etti. Önüm- den mükellef, yaldızlı bir cenaze ara- bası geçti. O kadar süslü idi ki garip bir tedai ile Sogolovun padişahı aklı- ma geldi ve içimden, bu kadar süslü bir arabanın niçin ölülere tahsis edil- diğine hayret ettim. Yanı basımda, sır- tında bir küfe, yalın ayak, sakalına vak tinden evvel kır düşmüş bir hamal dü- ruyordu. Gözgöze geldik. Sanki içim- den geçenleri anlamış gibi bir aşnalık- la : — Beğim, dedi, herifin ölüsünü bile bu kadar süslü arabayla taşıyorlar, A- deta insanın ölümün böylesine imrene ceği geliyor. — Yok canım, dedim. Ne kadar süslü olursa olsun, ölüm pahasına insan böy- le öotomobile birnimek ister mi? — Vallahi ben kendi hesabıma iste- rim doğrusu, baksana adam Sadaret a- rabasında imiş gibi saltnatla gidiyor. Öldükten sonra da olsa, bir defacık ol- suh... ÂArtık adamcağızı dinlemiyordum. Bir başka tedai ile muharrir arkadaş- lardan, dostüm Gayyurun söylediği bir söz aklıma geldi. Bizim bir Matbuat Cemiyetimiz vardır. Cemiyetin ölen gazeteci arkadaşların cenazelerine bir Bir gün çelenk göndermek âdetidir. Gayyur Cemiyete müracaat ederek : — Ben öldükten sonra göndereceği- niz çelengin parasını bana şimdiden veriniz, çelenk hakkımdan vazgeçtim. Demişti. Şimdi yanımdaki adamın sözlerini düşünüyordum. Böyle bir lüks otomobile Binmek için ölmeğe da- hi razı idi. Halbuki cemiyet - Matbuat Cemiyeti değil - ne sağlığında, ne de öldüğü vakit onun bu masum arzusu- nu tatmin etmiyecekti. İçimden bu hak sızlığı ödemeğe karar verdim. O gün, cebimde, adamcağızın arzusunu yerine getirecek kadar param vardı. Ona: — Yükünü, dedim, uzağa mı götüre- - ceksin? — Hayır, şuracığa ! — Bırak ta gel, Gitti. Üç dakika sonra geldi. Dedi ki : — Buradan, Bebeğe kadar en lüks otomobille gidip gelme bir seyahat is- ter misin? Şaşırdı. Yüzüme baktı. Kısaca, dü- şündüklerimi ona anlattım. Gözlerini yere indirdi. Bir hayli durdu. Sonra: — Allah ömürler versin Beyim, — de - di, yalnız, bu ikram edeceğiniz otomobil seyahatinin parasını bana verseniz, da- ha çok işime yarar. Kızmıştım. Parayı vermiyecektim. Fakat o, bu sözleri söylerken hemen bir alacaklı edası ve tavrı takınmıştı. Ben de bir borçlu vaziyetine düştüm. Nâçar, parayı eline verdim. İnsanların tahakkuk etmek üzere olan ideallerine karşı takındıkları vaziyete bundan gü zel bir misal olabilir miydi? Milli Kümeye girmemiş olanların turnuvası Sekiz” Klüp turnuvası tertip heyetin- den: Turnuvamızın dördüncü haftasına 9/5/ 937 Pazar günü Şeref stadında devam e& dilecektir. Alan gözcüsü Ahmet Ademdir. Birinci maç: İstanbulspor - Eyüp saat: 12. Hakem Ahmet Adem. İkinci maç: Beykoz - Anadolu. Saat : 13,40. Hakem: İzzet Muhittin Apak. Üçüncü maç: Hilâl - Vefa. Saat : 15,20 Hakem: Burhan Atak. Dördüncü maç: Süleymanive - Topkapı Saat: 17 Hakem: Feridun Kilıç, Umumi duhuliye 15 kuruştur. İki ahbap çavuşlar Cürmü meşhud — Şd —