1 Şubat 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

1 Şubat 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON POSTA Mekteblere eski tarz —| Cezayı sokmak — terdiği gaveyi İstemenin yanlışlığı — SSYlzan: Muhittin Birgen j Y rü ekmekle ysanmış bir milletin genelik bir harb yapmış ol leketteyiz. Bu memleket halkı, sı lerin ve fedakârlıkların her nev'i landıktan sonra bir de büyük bir itk ba sevkedildi. Eskinin bütün akideleri 'yıkıldı ve yerleri ekseriya mdları getirildi yapan uğu bir mem- et € — yenileri, Bütün bunları “ Atatürktür. Daha ıuımeı * tarihl ifa- — keme ile yapılmı: O cak mahdud bir ıkı urde, yapmış olsa olan da, desile, tarih istemiş dahi, tarihin dzlme tercüman ıllarca kanını dökmekten ve ku- yaşamaktan bıkıp en üç buçük | Iâesimlıî Makale: ,_q..._.v..._...._,.._ ç teemi _Y:::_. milletin yapmasına delilet eden de gene | — Atatürktür. Sön günlerde cereyan eden mekteb ve 4 fikrim! iyı ifade türkü bir mekteb hocası ve mem- abalık bır mek- J...L:ı.ı vermek için Alı Jeketi de teb farzederek istedim. çok sır vatan — denilen una bu kadar Bir insan, bir milleti, mücerred bir mefhum uğ zun seneler kanını ve ten sonra, ye- niden sefalet içinde hayat ve kan İeda- kârlığına debilir? Haydi bu nasıl sev üç buçuk sene için askeri bir harb inzi- | batı içinde yapar, diyelim; ya bütün bu işlerden sonra, bir de bu memleki kiden inandığı şeylerde fakım yeni şeylere inan nasıl yapılır? yotin, kâh Çeka ır mahdud knmlen yvermek z mahkemelerinden başka bir şey görül- medi. Bugün İstiklâl mahkemelerinin adı bile unutulmuştur. Fakat, inkılâb bütün kuvvetile ve ârızasız olarak yürüyor. Bu işde bir hikmet, bir sır olduğunun farkın- da mısınız? * Bence sır şuradadır: Atatürk bu memleketi korku ile değil, gevgi ile idare etti, O herkesi kendinden korkutmadı, gevdirdi. Millet onun sözile harbe kalk- fıysa, ondan korkarak değil, onun gös- ve misali sevdiği için kalktı. Sonra da, millet onun tarafından in edilen inkılâb esaslarını kabul et se, ondan korktuğu için değil, onu sevdiği “değildir; derindir; İtalyadakinden daha çok derin- | ve ona inandığı için kabul etti. Hoca Atatürk, talebe millete kendisini sevdir- meği bildi Türkiyede vukua gelen inkılâb, Türki- ye ölçülerine göre, Rusyadakinden aşağı hele Almanyadakinden çok dir. Bununla beraber, lâde mahkemeler bugü fulmuş, dün uncak Bugün Atatürk ne yız. Ben, onun gi onun peşindeyim Niçin? Çünkü onu ise ve siz seviyo D için onun sözünden dışarı çıkmayır. Ö bir işt — fikirdir. Bu asrın te O dans öğretmek için ayağı gan bir gaç korlar ve bu bicare horoz| | ç dırıp ötekini korken, — havayı duysa, y * " Mekteblere eski tarzdaki Jcezayı yeniden sokm İ ir. Hele «bugün tâalehe değil, hoca talebeden korkuyor'» demek, mutlaka reddedilmösi lâzım gelen — bir si körku üze- “tine kurulmaz, bu asırda terbiyenin en — büyük hvnıığı sevgidir. İnsan terbiye- “sinde değil, bile öyledi mükâfat ve emek yanlış hay n altına kız- Okızgın saç üzerinde ayağının birini kal- karşısma havasi geçip Zzurna ile bir oyun çalarlardı. “Horoz bu havaya alışır, ne za ayn ayağının orkarak zıplamıya başlardı cambazları, atları ğından Buçün at ek için| yanaı dans etlirm yonları «seviyorlar», onlara şeker veri - Jyorlar! — Tuz; hürriyet istiyoruz. Osmanlı - Bizans istibdadı altında hürri- | Biz bu memlekette demokras: / yetsizlikten bıkmış olan demokrat Türk “Yuhu, artık hürriyet ve demokrasi isti- yor! Eğer, siz de bunu istiyorsanız, ço- iklarınıza — ve çocuklarımıza, — içtimaf imzibat denilen eevî. ya bir dayak veya ceza ile d d ııııl: duygu || Türkiyede ise an -| bilâkis kendisini herkese | hocadan |? terhi yesinde | - ş İne lüzümundan fazla bağ geneler horoza | a iya -! Yüksek tahsilini bitiren bir gencin eline bir diploma ve- Hıx—.ıı yolunda yu rirler, bu diploma © gencin ihtisas edinmek için seçtiği sa- hada ilim namı Ge kafasına doldurduğu- adet eder, fakat o genç evvelâ girgin değilse, sor ki( derecede tanıdıktan mahrum bulunuyorsa kafasın talümat İle elindeki diplomanın pratik a ne varsa hepsin hiçbir - kıymı yoktur. DE Bilmek kâfi değildir, bilinmek de lâzımdır. $8 rüyen insanın hedefine varması için en asıta mesleğine ald malümat harlem- |* i ve tamıdık çokluğudur. Çocuğunuzu | n yapmayınız, mümkün olduğu kadar f soöz ARA | Yemek pişirme dersi Alan evli erkekler HEFGU'I BIR FIKAA | Talihiniz varmış | Limana gelen geminin kaptanı, ge- ce otelde yatacaktı. Gündüzden otele geldi. Otel sahibini gördü: — Bu gece otelinizde kalacağım, de- di, yalnız şunu söyliyeyim ğem her yerde kendimi gemi şim gibi hissetmezsem uyuyamam. Meselâ karyola yerine hamağı, bü - yük pencereli odalarına küçük pen - cereli odayı tercih ederim. zırlıyacağını vâdetti. K Tını yafmak üzere ötele gel e -| | man da kend Evlerinde ağız tadile yemek yiy miyen erkekler nihayet bıçağın kemi- ğe dayandığını anlıyarak erkekler ens- titüsünde, yemek derslerine de şlamışlardır. Fikirlerini yoklayan bir gazeteciye: — Bikdik artık.. bari kendi e! lerimizle pişireceğimiz yemekleri yerek memnun kalalım. Başka çare yok | demişlerdir. — Her şey ı âlâ öldu, dedi, hem de talihiniz yırdığım odadaki su bor maş; size a- | da pat - ladı. Odamın içi âdeta denize döndü. — Düngyanın en meşhur Tütün tiryakisi öldü Dünyanın en meşhur tütün bir Danimarkalıdır. mak için he üç yüz ka » ım sigğara içermiş. Fakat bu tütün sui- e ancak yirmi ay devam ede- bu müddet zarfında 125 bin ara içmiştir. tiryakisi Ğ .. Derdleri t - Amerika cumhurreisi fazla| Te vergi ödemiş Amerikan hazinesi, fazla ödenmiş olan kazanç vergisi parasından 6 mil - yon dört yüz bin İngiliz Hirasını, fazla | ödeyen mükelleflere geri ve Cumhurreisinin hissesine 205 düşmüştür. En fazla n en aşa |bilmiş ve nımıç gün evvel zavallı tiryaki ar k derdlerini büsbütün — unutmuştur. | pa *|Navyork sanayicilerinden Curtis TAre Ç nkü bu kadar fazla sigara içmesi ne mes'e ödenmiştir, ki bu da 281 bin 600 | ticesi olarak kalb sektesinden ölmüş - irası tulmakladır. İ L_'ır. misallerile temin etmek — lüzümundan | bur olur ve o vakit hürriyet ve sevgi benimle birlikte ittifak ediniz. Ceza ruhu içinde büyüyen bir istikbal yetişir. korku içinde büyüyen Atatürkün hocalık yapışını bütüh ah -|calara misal olarak verelim ve hocayı | Bu usulden, | sevip ona hürmet edelim. Bugünkü hoca | iz kâfi | salâhiyetsiz, hür: ratik bir an koru-| teftiş elinde zebun bir mah Hocayı | talebeden korkar zannedenle kn'rlıı |derdlerini yanlış Hoca tale- beden değil, maarif bürokrasis'nden kor- kuyor. Korktuğu için de ne yapacağını şaşırıyor. Haocaya lıu'ıi"rt K:..'.lıivel ve mes'uli. Hoca da | lğe bir nesil daima | o- | erilmeğe ve korkup kurkutmaya küm bir istikbal demektir. şimdiye kadar bizim çektik! , gelecek nesilleri olsun ım! Küçük neslin terbiyesi hareketini re eden Maarif Vekâletinin bir kabahati ve bir kusuru mektebden cezayı kaldır- mak değil, terbiyeyi bürokrasi makine! nrvü dalma şüphe altındadır, hocu salâhiyetsizlik içindedir. Hocaya itimad | hür etmek, hocaya sal. vermek, h rolünde kendi kendisine ka düygusunu arttırmak da bu duygu artarsa, hoca kendi kendisin! i severse, kendinden yukarısından börelre muhuhbet görürs | deki ve mes" ndır. O.ı k sah ibi mes'uliyetlerini müdrik in: arsa elbet, lâzım gelince dayak r, fakat o dayağı o yiyen d Muhit j iyet hoc; salâhiyet ve zamanda bunu elin- | in B İSTER er arasındaki un!» der VA INAN, etle ş ücretlerin b ucuzlatlı. Yeni tarifede üç dakikalık bir konu: meselâ Filistin için 40 lira 65 kuruş, Mısır için 45 lra 80 | ceğine e iüE S TE RS İ NAN İSLET k nesle de aynen tekrara mec- | öl İSTER Posta idaresi İstanbul telefon Gcretle İ Asırlarca süren * ile ecnel i tarifesini değ'ştirdi, a suN Aî agda bir erkekler rgu klübü 8cıldı Bi Evet, hiç şaşmayınız. Örgü örenler erkeklerdir. Ve bunlar Pragda açılan ı erkeklere mahsus örgü klübünün âza - sıdırlar. Bu klüpde yaşa, başa bakıl MAaz. buti ct ve aşırı hevesdir. Klübün elli vardır. 50 sene durduktan sonra bir pakette ne çıkar? nerikanin Men eyaletinin Gotervie iyesi ambarlarında elli senedenberi A beler büyük bir paket saklanmakta idi. Pake- tin üstünde solmaz bir mürekkeble «1098 nesi ikincikânunun 10 undan evvel a- mıyacaktır» ibaresi yazılmıştı. O gün (ıv'r—v_c in bütün beledi meclisi aza- ları hazır bulunduğu halde toplanan res- reliste paket açılmış ve esraren- mi bir n giz münderecatı orlaya saçılmıştır. Haziır bulunanların büyük bir hayret- le münderecatının ne olduğunu — bekle- eri sırada pakelin içinden büyük bir içinde 1870-1888 senelerinde inlişar eden gazetelerden kesilmiş maktualar Bu maktuaların hepsinde o za- koca boşanmaları aleyhinde |büyük bir faaliyet gösteren Ana-Mur- dan bahsedilmektedir. Mur o zaman boşanma aleyhinde yap- «Boşanma ehlisalibi» çıkmıştır man tığı mücadelelerle ismini almıştı. Amerikanın hırsızlık ve cinayet merkezi Amaerikanın hırsızlık ve cinayet mer kezi da Vaşington'dur, Bütün sefirle - ve devlet adamlarının bulunduğu hirde son üç ayda 2394 hırsızlık vak'ası olmuş, ayda 250 otomobil ça - hnmuaş ve haftada 50 cinayet işlenmiş - bu NANMA! n 50 lira 72 kuruştur. sında posta idaresinin bu üç memleket muhavetesi yapacak müşteri bulabile- sruz, fakat ey okuyucu sen: İNANMA! a ö “|tesellidir. Çünkü doğduğumuz Yegâne aranan şey, mesleğe mer-| z Sözün Kısasl Dikensiz Gül —H E Tıla eni dünyanın ziraati d€ göre, bu ana kadar $ ii ei tohumsuz sebze, tomtil tates yeliştirmeğe muvaffak o!::“ rika bahçıvanları, şimdi de dik a etmeğe çalışıyorlarmış Acaba bunda da muvaffak oli biste cidden hizmet ettiklerin? caklar mı? Hayır! Beni dinlerli işten, Amerika bahçıvanları Ve Dikensiz gül, insanın huvs:ıllf’“ yacak bir şeydir, Dünya kurül! “ıl'dd lalı gülü sevenler, biraz da ( nu Ğİ için sevmişlerdir. «Bağban bir gül için bin hiı k !lnndı i kten başka bit #f f n Gül, dikenlerinden tecrid : edildili kuli güle, her el kolayca eri Ş'“'d:r/ Meanikürlü, minimini parmağının İbir damla kan gören, birazıcık !"y İ adrini , kopardığı gül: Bahçelerimizin tıpkı aşkı ezeli ve ebedi ') biri olan bu çiçeklerin x—;ııW sine uzanacak ellerin pervasızlâf” anda saltanatından mahlü olur. Gül, dikenlerile kalmalıdır. T.M". disine baktıkça, hayatın binbir ? katile kıyas ederek, mınublw'/ selsin.. Tâ ki cefasından bizar 01 gt sevgiliyi güle kıyasta haklı nıılı"y tâ ki hayatımıza bir mana f“'“k «büyük eser» imizi tezgâhlarkefl, dikenlerinden ibret alarak, Ki engellerden yılmıyalım! e ta her şey olabilir. Ancak îğl' ne dokunmamaliyi insanlara ibret ©* i birer semboldür n ana kadar kır(ııml“’d, 'adele esnasında het l' İ enerjimiz gevşese, yelsimiz — inaf” galcbe etmek istidadını gösters gülün *dikenlerini karşımızda Brür ve atalarımızın: Dik sözünü kalbe kuvvet Ve öğüd diye hatırlıyabiliriz. r,,.ı | Dikensiz gül, binlerce yilbık BE a milel edeb şiiri de altüst Bu suretle, ziraat alanında kurü rifet göstereceğiz diye «Sadi> Bift fız> m, «Şeyh Galib> in, ve dahâ GA gil İlar gibi yüzlerle gül şairlerinin f“wı' tedirgin etmek affolunmaz bif cinayet olmaz mı? f— Ablri . / ğ j ,__/,/ Memurlar hakkında )'”P"ı'd istatistik y a Memürların ferdi ve şahvî'w.ı’ varakaları vilâyetlerden Baş' wüü tatistik Müdürlüğüne gondl!rl Başvekâlet İstatistik Müdürlüğü İları tasnif etmektedir. Mmuf”"ç’ ile vaziyetlerini, şahst — vâl sbit eden ferdi ve şahsi ah' kalarının tasnifinden alınacak '*'îı yi ier İstatistik noktasından feser teşkil edecektir. ___/ . anda bizim .yi!'- yatı, _ı!f Resml sere SALI

Bu sayıdan diğer sayfalar: