1 Şubat 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

1 Şubat 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hidiseler SÖON POSTA KADIN HOK KA AZ LIK Kısa saç modellerı Hokkabaz, kendini methedi )urdu — Ben, dedi, bir kızı yatırır, keşerim, Dinliyen güldü: — Bu bir şey mi, tramvaylar da kesi- yorlar. — Ben, ham ipeği bir kutuya köyar, ayni kutudan ipekli kumaş çıkarırım. — Bu da bir şey mi; pamuğu toplayıp, onlardan ipek çıkaranlar var. — Ben, gözle kaş arasında sarışın olu- rum, esmer olurum. yumurta iste, içinden muhakkak civciv gıkar, — Ben, bir silâh atarım, etrafımda bu- Tunan bütün eçya yerinden oynar. — Bu da bir şey mi, bugün bir silâh patlasa bütün dünya yerinden oynıya - cak. — Ben, hiç bir insanın sığabilmesine yan küçük bir kutuya gire- samanı imkân ol Tim. — Bu da bir şey mi, bir insanın dahi sığabilmesine imkân olmuıyan kalabalık — Bu da bir şey mi, kadınlac da berber | tramvaya on kişinin birden girdiğini dükkânına giriyorlar, esmerken gözle kaş | gördüm. arasında sarışın oluveriyorlar. , — Ben, yenilmiyecek şeyleri yerim. — Ben, bir güğüme süt koyarım, gü -| — Bu da bir şey mi, yenilmiyecek şey- ğümden su çıkar. |leri hangimiz yemiyoruz ki! — Sütçüler bunun daha — Ben, seksenlik bir insanı kırk ya « sını yapı -: yorlar, güğüme su koyuyorlar, güğüm- / şında, kırklık bir insanı da yirmi yaşın- den süt çıkıyor. !dı gösteririm. — Ben elime bir gümüş lira alır, iki — — Bu da bir şey mi, güzellik enstitü- 4“"" bunun daha âlâsını yapıyorlar. — Ben, bir koyun alırım, bu koyun de- ğil keçidir; derim; ve siz keçi gibi gö - rürsünüz. Bu da bir şey mi; kasablar da yapı- yorlar: Keçi alıyorlar, bu koyundur, di - yorlar, biz de onu koyun gibi görüyoruz. dakikada eritiveririm. — Bu da bir şey mi, yüzlerce Jirayı bi. ( dakikada eritenler var. — Ben, seyirciler arasında bir kadı- nın yüzüne bakınca içinden geçeni an « larım. — Bu da bir şey mi, bütün evli er - | Hokkabaz, suratını astı: kekler karılarının yüzlerimne bakınca, | — Di ö yüzlerinden ne İstiyeceklerini anlayıve - | tena rakiblerim, benden çok kuv. | vetli imişler rirler. Öteki, cevab verdi! — Ben, bir yumurta — Evet, sen kendine artık başka eiveiv çıkarırım. aramıya bak! lokantaya git bir alır, yumurtadan | bir iş — Bu da bir şey mi, İsmet Hulüsi L Bunları biliyor mu idiniz? —| . Deniz yalız iasanları değil, |İki tahta elde etmek için ağac balıkları bile tutar ncvaıut kesmeli ? Bazan — denizin, Ayni cins ağaç- balıkları dehi tut- İtan oldukları hal- tuğunu biliyor mu Vi de bazı tahtaların idiniz? — Bakınız, 4 dayanıksız, bazı 0- banu : İN sanlar dunların kuvvetli, mışları — bazılarının — kuv - Maruf biyoloji â- | AT imi ” Mahemzt, İin vetsiz olmalarının sebebi nedir, bi » merikaya, vapurla lir iniz? Bi üç tane içi balık D n eee dun veya tahtaların yapılmasında kulla - nılan ağaçların kesilme zamanı mesele - sidir. Eğer ağaç, mehtabın on beşine ka- dar ormandan kesilirse onun odunu ve tahtası sağlam olur. Aksi takdirde odun veya tahta işe yaramaz. Bu iddiayı, ma- ruf Panama ormancılarından — Woakes, Amerikan İnstitute Engineersde ortaya dolu akvaryom gö- türürken fırtına çıkmış, ve balıklar gas- yan etmiye başlamışlar. Fırtına durunca Fransada av yüzünden nekadar varidet elde eciliyor? Saçların kısaldığına, kısa saçın uzun kadar güzel olduğuna misal ister misi- | | niz? Yukarıda: Karışık ufak bukleli. Aşağıda: Açık sarı saçlara uygun ori- jinal bir saç tuvaleti. Ön, arka, yan bü- tün saçlar yukarı taranmış, uç'arı buk- deli. Her kadın bilmelidir: Kemerinizi kendiniz yapımız Kendi elile hazırlanmış bir şeyi kul- lanmak ne tatlı zevktir. Güze: bir (sen- tür) yapmak ister misiniz? Bakınız ne kolay. 'Tahta boncuklardan bir yığın ahmız. Kendır mun iki senelikten e Geçenki yazımda kendirin ne gibi | lim şartları altında verimli olacağını a: latmış; hangi topraklardan hoşlandığını, nasıl ekilip biçildiğini anlatmayı da bu yazıma bırakmıştım. (*) Sözümün alt ta- rafına bugün devam ediyorum: Kendir ziraatinde düzenli bir iklim ka- dar, elverişli toprağın da büyük ehem- miyeti vardır. Buğday, yulâf gibi ektik- lerimizin birçoğu kötü yerlere düşünce, bunu kara bahtlarına yorarak, gene bize bir şeyler vermekten geri kalmadıkları halde, kendir böyle bir yerde - hatır için olsun - serpilip boyunu bile göstermez. İster ki kendisine tahsis edilecek tarla, © köyün en kuvvetli yerlerinden olsun! Alt katında rütubeti saklıyabilen, derin yapılı, potas ve kireçce zengin, killi-kum- tü veya kumlu-killi ve herhalde ümüslü yerleri arar, hele geçmiş zamanlarda de- relerin doldurduğu Allüvyon-milli top- rakları pek sever. Bunların aksine, bayırımsı ve nem tu- tamıyan sığ yerlerden hiç hoşlanmaz. Hoşlanmaz değil, biraz evvel söylediğim gibi yeryüzünde boy vermeğe de tenez- zül etmez. Kendiri, bu derece nazlı gös- terişim onun pek «yer seçer» bir nebat olduğunu söylemekten ziyade, ekımin- den kazanç bekliyenlerin ne gibi nokta- lara dikkat etmeleri lâzım geleceğini an- latmak içindir. 'Toprağını böylece kuvvetli yerlerder. seçtikten sonra, bu küvvetli tarlayı da kuvvetini verebllecek şekilde hazırla- mak lâzımdır; Tarımmanlar iyi bilirler ki, vaktinde iyi sürülüp kışın yağmur ve karı bağrına geçirilmemiş, otundar kö- künden temizlenmemiş tarlalar, ne ka- dar bitinel (— münbit) olsalar da bu kudretlerini güsteremezler. Onun için kendir ekilecek tarlanın sonbaharda er- kenden sürülüp hazırlanmış- olması lâ- zımdır. İlkbahar gelince bu yeri bir kere Asha sürüp ikilemeli, ondan sonra ekime girişmelidir, yoksa anızı bahara kadar çiğ bekletip te o zaman sürüp ekmek ka- ra kitaba hiç uyar değildir. Kaldı ki on- dan korkan kendirin, ekim sırası (mü - navebesi) çapa nebatlarından sonra ol- mak lâzım gelir. Azotlu maddeleri çokça harcıyan kendir, bakla gibi toprağa azot irken nebatlardan sonra ekilirse çok ivi elur, Kendirin tarlasını erkenden hazırla- KP Kendir kuvvetli bir toprak ister ve bBu toprağın sonbaharda l sürülüp hazırlanmış olması lâzımdır. Ayrıca toprağa M J olmamasına da dikkat etmek şartli'" le yere ekilen kendirden kazanç beklenemez. Ziraati zımdır. Hattâ büyük kıisım tohumu, bu könifol ettirmek, çimlen dalıdır. (Okuyucularımı bu ciheti safcce hatırlatmık rum.) Havaların günlük ısı (* laması on dereceyi geçindör kim zamanı gelir. Bu, Kastt 5 nisanı buluyorsa da Bursâ cak yerlerde on beş gün biliyor, herhalde her yeriB uyguün zamanını bulmak İ zaman tavı gelmiş, öncedeti $ müş, hazırlanmış tarlaya bi me usülü ile tohum saçıliıf: de ekilebilir). Dönümüne bir dekara 14-15 kilo tohult ekilmesi ince elyaf için m da muayyen bir haddi aşl! zararlı olur. Kendirler 10-15 gün sonrü $ Havaların uygunluğuna gittikçe hızlanır. İcab ederst Bf madan bir ot almak iyi olut şey lâzım gelmez, Yalnız da anlattığım iklim şartlarık i yağış ve rütubet bulunm:p bir ay fasıla ile iki defa Yd mehal lâzımdır, ve işte yepyeni bir mescle başlıyof” Demek oluyor ki kendir, * gü yetişebildiği gibi, çok zamafi D$) kalite ve kantitede randmâ mak ister. Şu halde ekili lamaya elverişli olmak, j bülunmak gerektir. Tarımmı bu noktayı gözönünden caklardır. Memleketleri ikliü ği dan önceki söylediklerime su meselesini düşün! ten sulamak için olmasa dâ, ilde etmek için sü behcme'" dur. Kendir, ekildiğinden dört My male gelir. O zaman ya köl€ larak veya biçilerek boy! dırılabilecek demetler halindt lar. Bu demetler birkaç güü dan alınarak su yerlerine $ | yerleri, ya akar derelerdir "" j lerden kenara alınmış gölcü metler, halile bu sulara bat günden on beş güne kadar ” !E!ı!!iftj'»“ljl_frkrrıı_;.. © 8 Y —— — Aşk yolunda İntikam bahsi Bayan R. R. ya: Şiddetle sevdiğiniz zamanları halırlar- #ama, herhangi bir maksadla seven bir in- sana acı çektirmenin vicdanlı bir insana zevk verebilecek bir hareket sayılamıya- cağını kabul edersiniz. Kuldı ki, eski sev- Tilinize yapmayı tasarladığınır. — işkence, BDerde xise, sade vlicdan azabı vermekle kalmaz, başınıza nâhoş hâdiseler de a - #abilir. Zira, bana yazdığımız mektubun Bslübundan kolaylıkla — sezilen zekânız: Bir zâfla oynamanın tehlikelerini Jârak edebilmenize bol bol yetecek derecede işlenmiş ve incelmiş görünüyor. Sonra unutmayın ki, ne vokktile sevdiğiniz ve şimdi soğuduğunuz erkek, ne o erkekle evlenmiş bulunan kadın, ne de bugün Beraber yaşadığınız adam, size bile bile, Yatiye istiye hiç bir fenalık etmemiş kim- gelerdir. ve vaktile çektiğiniz gönül acıla- rından, onlardan hiç biri doğrudan doğ- ruya mes'ul değlldirler. Binaenaleyh, o acıların İntikamını, on- dardan birisinden almak istemiye hiç hak- kınız yok. Hem düşünün ki, atmak istediğiniz bu intlkam, iki yuvanın ve sizden başka üç Bizim hazineye | ne getirdiğini, or- tada istatistik ol - madığı için bilmi. yoruz. Fakat Fran sada, bir av mev - siminde, gerek sar- balıkların rahatsızlığı da geçmiş. , fedilen fişek, uç-, atmaktadır. (25) frank bir lira itibar edilmiştir. >ee A GÖNÜLİSLERİ masum insanın felâketjle sona erebilecek kadar da tehlikelidir. Çünkü ümidlerini dirüteceğiniz erkek, günahsız bir kadını dul bırakacaktır. Ver- diğiniz Ümidi tahakkuk ettirmiyeceğiniz için, sonunda hem kendisine Iyi kötü ar- kadaş olmuş bir kadından, hem yıktığı yuvanın manevi harabesi üzerine kurda« gu partak hülyalardan mahrum kalacak, ve bedbaht olacaktır. Şimdi beraber yaşadığınız erkeğe gelin- ce, onun yeniden başlıyan bu eski müna- sebati düyması da hayırlı olayyacaklır. Çürkü bu eski münasebeti, manasız bir Hatikam kaprisine kapılarak devam ettir- diğinize hiç bir szaman — inanmıyacaktır. Hattâ farzımuhal olarak buna inansa bi- le, almak istediğiniz bu haksız intikamın icinde hem size karşı beslediği itimadı, hem de izzeti netsi kıracak bir alâmete rastlamayı vehm edecektir!. Görüyorsunuz ki, bugün, eskiden sevdi- Biniz erkekle arasıra karşılaşmaktan, ve © erkeği ıztırab içinde görmekten duy- duğunuz basit zevk, yarın size çok paha- hya mal olabilir. Binaenaleyh/ manasız ve tehlikeli kap- mislere râm olup, kapanmış yaraları nüks ettirebilecek tesadüllere kapılmayınız!. TEYZE den ticareti yapılan elbise, ayakkabı, bu işlerin gene bu işlerle meşgul müstahde- mine temin ettiği kazanç, şimendifer ve saire gibi nakil vasıtalarının hasılalı, Fransız hazinesine, Türk parasile tamam ma, barur, )cıııle- 46,805,398 lira varidat temin eltmektedir. nen tüfek, satılan av hayvanatı, bu yü: lr Rengini seçmek size aid. Bunlardan - bü- yüklüklerine göre - altı - sekiz sıra dızi- niz. Uçlarını ya hep birden bir tokaya tutturunuz. Tokalı bir sentür gibi kulla- nınız. Yahud da dizilerin boyunu belinizden biraz daha fazla yapınız. Her bir'ne u- fak bir parça renkli deri takınız. Bu ku- şağı tıpkı bir kordelâ gibi belinize bağ- layınız. Uçlarını biraz sarkıtınız. Ya sade bir sabah elbisesi üstünden yahud bir örgü bluzla pek iyi gider. Halıları parlatmak Renkleri soluklaşan halıları parlaklaş- tırmak için iyice süpürüldükten sonra tltında kalan kendirlerin, İİ” zamklı madde ve kabuk bW bir çürümeye uğrıyarak bırakır. Sonra demetler çi ta kurutulurlar, kuruma İşİ ca bu sefer harman meyö g lar. Demetler çözülerek ya kçi leri ile yahud da bu işe mahf © lerle erzilip nebatın kökenli rtünden çöpünden ayrılarak Kı dilir. Bu elyaf saçaklar hati 6 toralar haline getirilir, ve Vig (ham lif) te satış için hai Kendir elyafınmı kullanma sokan artık ya küçük el işçt" kendir fabrikasıdır. manın iyilikleri çok tecrübe - edilmiştir, kattâ tav bekliyerek fazla vakit kaybe. denlere Kastamonu havzasının kendirci- leri şöyle derler: «Güz çiftine kuru deme Akdarmaya sulu deme» Bununla anlatmak isterler ki <Endişe ettiğin tavsızlık, kendir tarlasını sür- mekte vakit kaybetmene değmez.» Hay- vana güvenip işe girişmek gerektir. Gübrenin her ziraatteki ehemmiveti söz götürmez. Bu, kendir için daha ehem- miyetlidir. Kendir tarlası üç dört yılda bir iyi çürümüş çiftlik gübresile hasıllan- mava muhtaçtır. 'Toprağı seçip hazırlığı da bitirince ar- f ( içine biraz sirke katılmış soğuksu ile sil- melidir. Cam silmek Camları silerken parlaması için suyun içine biraz gazyağı damlatmalıdır. Silin- tık ekime girişebiliriz. Fakat önce, alı- nacak tohumun iki senelikten eski olma- masını bilmek şarttır, çünkü kendir to- humu intaş kudretini uzun zaman saklı- yamaz. Ayrıca tohumun tarlada iyice ke- male gelip dolgunlaşmış bulunması, ya- Ben bu ikinci kısma ceğim, yalnız elyafın sulün kıymetinde mühim * şu son iş üzerinde duracağ" yafın çıkarılışı kismen ellt Menıenu denilen çok !p“j yapılıyor. Bu âlet dört ayak kalınlığında oyuk bir lbir ucuna tutturulmuş diğtf (Devamı 10 uncu 493 Futbol diklen sonra süzülüp kurumak üzere bi- bancı ot tohumlarını ihtiva etmemesi lâ- rakmalı, iyice kuruduktan sonra lıunı' bezle oğulmalıdır. (*1 — & İkincikânan terihli Som Posta - ya bakınız. l İki ahbab çavuşlar: FF LELEÇ EVFETREEEN Il.ıfllflî..?!ifl’ll!fllf’l’fflı

Bu sayıdan diğer sayfalar: