28 Ocak 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4

28 Ocak 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

k: &7 bağ DA el Başt #—-SONTELOF , Y—TOİ eI FpA ea Kim Müdafaa edecek Usrü Müstakil Irlandayı müdafaa edecek donanma nerede ? İngiliz donanması İrlandayı her hangi bir taarruza karşı müdafaa etmiye -mecburdur fakat.. Bu işi nasıl üzerine alacak Irlanda basveklli İrlânda ile İngiltere arasında bek- |günkü idi denen anlaşma olamadı. Senelerden- |İda beri İngiltere ile mücadele etmiş olan İrlândalı reis De Valera geçenlerde İngiltere krallığının payitahtına gel- diği zaman yine İngilizler tarafından | çok hararetle karşılanmıştır. İrlânda adasının şimalinde İngiltereye tâbi | bir hükümet Cenubunda ts ka- tolik İrlândahıların müstaki! devleti bulunuyor. İngiltere - İrlânda me-- | — İngiltere selesi tarihin uzun - Zamandanberi |şudür sürüklenip gelmiş ve nihayet Urmu- inin mi harbden sonra Cenubi İrlândanın |vaziyeti f serbest bir devlet olarak tanınmasile |bu kada metleeelnmiştir. Neticelenmiş midir? |gilterenin dü Meselenin kanlı n evet, bu süretle neticelenmiş, İrlan- dalılar istediklerini " kurtarmışlar - dır. Lâkin İngiltere ile İrlânda ara- | sında mesele bitmemiştir ki.. Serbes' , cenub bi önlari birakamay için vaziye olacağı di İngiltere, Do Valera Londrada şeklindeki ikiliği orta- kaldırmak isti nüstakil bir dn.ırl. imali İrlândalılar İngiltereden yorlar. merbütiyetleri kar Harb olursa İrlânda devleti- ti ne olacaktır? olan bir yer eğer İn- manlarile beraher o- adele safhası bu , Jursa bunun ne kadar aykırı bir şey nülmektedir. İrlânda sahille z21 mühim noktaları üssü bahri ola- rak elinde bulundurmaktadır. ânda ile İngilte- İre anlaşamamışlardır. Arada ne va- kit bir anlaşma elde edileceği de kes- tirilemiyor. Y resine devam edile (Devama T7 >n:1 sayfada) Blum hayat Sosyalist karı- 'or. Şimal başka- nda adasının mas ulddlası ile- , İngilte- Fransa'da 936 intihabatı üzeri - ne hükümetin ba- İşina” gelen - Leon Blum, memleke « tinde yalnız siya- si mücadelelerile meşhur olmuş bir İsosyalist değil, da- ha evvel seneler- eb gazetecilik ve edebiyat sahasın- daki — faaliyetile şöhret kazanmış mühim bir sima- dır. Blum 'eskiden tiyatro ekkid- liği de yapmış, e- debiyat sahasın « Onların bu sında — İngiltere ıl mühim mesele Adanın Büyük Britanyaya inden ba- Ser- | dikkq( İti yqrdları.. Blum yalnız hayat arkadaşından değil ayni zamanda meslek arka- daşından da ehedıyenayrılmış ııidu. ' Hükümet Ve parlâmento Mısırda Nâahas Paşa hükümeti, Kral tarafından azledildikten, i$ başından çekildikten sonra, orada başı &siyast mücadelenin varacağı netice merakla bekleniyordu. Mısırda bun- | dan evvel cereya neden vukuat bir | —— Öyle değil mi? kaç defa kabinelerine böyle azledli- | -— San artık beni mek süretile çekildiğini göstermişti ıymd".__, ö Meselâ Kral Fuad zamanında «Vefd. DEĞKE fırkasının uzun zaman iktidar mev- İkiinden zuaklaştırılmış olması, parlâ- mentonun tatil edilmesi gibi hâdise- | — Eyvah. — Yok ya ken. geç srücuğu: ken mi? ler öyle bellibaşlı vekayiden ki bunların Mısırın dahili mü lerinde bıraktığı izler hâlâ unulul - İngiliz- | in te. z dahili mı?.. Mısır münasebatında bu vekayi iratı pek bariz olmuştur. Bu sefer de Nahâs Paşa' kabinesi mevkiinden malüm surette (28! uzaklaştırıldıktan. sonra temin edilemezdi. mamıştır. Yi İmkânı yok.. ukkak n. benden ay nan razı de Hur erkek Sen mu mücadele- nin plar mes'u | — Yater Necmi k Haydi bugün dı Yal- Amma büşka ulacak SS l — Söz mü? (Devamı Yedinet sayfada) ve politika... —. im sAra arkadaşını kaybetti ! n değil hiç bir zaman... — Maşaallah, Maş. alkalım. Hayal Oldu O Demler İkız bü sözlerin tesirile sinirlenmi$, İkıpkızıl bir ateş parçası haline gel |mişti: Daha çok vakit var,. Dedi ve.. her vakitki gibi: — Geç kaldım. idelim. Demeden yerinden kalktı, Necmis İnin yerinden kalkıp onu takib etme- sini beklemeden kapıdan çıktı Ve kayboldu. | Zavallı Necmi şaşırmış bir balde, beklemediği bu iskandalın manasın! tahlile uğraşıyordu.. | kızdı?. | Uzun seneler. Samimi ve temiz bir aşk.. Yazan n daha çok er- gece yarısı eve koydun galiba.. Gece yarısı fa- tdin Tılmana hiç bir çıld yaparsa,, l olurlar.. Necmi, Neclâyla lerde., geçirdiği bul nlar içinde kal & y m dediğim (T Beni sevmiyordu.. Yoksa Bi Diye dü sini kaybetm in o mi ölmak istiyor?. ündü. Fakat muhakeme * bir dimağın bir iki len — kat'i cevab İvar. ÜLN |Sacmasından başka hiç bir şey dür | Ask olsun Neclâ, benimle alay İSünemedi. ü ediyorsul | Bırak şimdi hayal devrelerini de çıkalım, zaten geç * gecenlerde kocanın şayanı Onlar. vayında ilk ler. Kız gülümsemiş gitmez derhal en fal Tiyen küçük eline tut ni hayafıı ede memur o! işimle sud çiftlerdendiler... * — Artık.. — Evet.. — Sonra, — Nihayet — Bize geldi Neemi bu sözleri fa birbü zarf kâğıd alıp aşk mektubunu yi muş. Ertesi gün ayni tramvayda takbel sevgilisinin heyecandan . tit- © sene aratında geçen Neemi mektebi çok- da ders notları arasında bir- j kimya formülü gibi ezberleyen gençler bugün me- Artık evlenmek.. — Artık evlenmek sırası., söyler söylemez gözlerini Neclânın gözl | Noemtnin teklifi Neclânın. İşte bu iki şey. kaldırı. | €b tram- lerini görmüş- | erkek eve gider ntazisinden bir onları tamamile İbirbirlerinden ayırdı. Meclâ kadın- lık gürürünün en basit buhranlari yüzünden, Necmi'yi unutmak- isti- yor, Necmi de senelerdenberi bekle* İdiği emellerinin birdenbire hayal ö* |luverisine üzülüyordu. Bir gün Neclâ ve Necmi.. yüzyüze geldiler, hattâ karşıkarşıya otundu* lar. Fakât ne Neclâ ona: - Necmi!.. dedi, Ne de Necmi: - Neçlâ!.. diyebildi. Çünkü Neclâ |gururunu kırmak, Necmi de onu si- İnirlendirmek istemiyordu.. * * Necmi,, bu içli sahneyi hatırladıkı W ça boşalan gözyakları içinden her a€i hayal oldu o demler diyebiliyordu. gişeem e YDANANaN, ŞaneamAr T EAnaNEn ea Üniversitae rektörünün Ankaradaki temasları |. Üniversite Rektörü bay Cemil Bile sel, birkaç gündenberi Ar Tunmaktadır. Bay Cemil Bilsel, A karada, Üniversiteye —ait muı.ıeııt Vekâletiyle me rüvermişti. n en ateşli ça- lmuştu. Mekteb ine dikti. Hiç tereddüd etmeden onun: — Evet. Demesini bekliyordu. Fakat genç İmize avdu_ edecektir. İrlânda hiç bir işde Londra hüküme- Çıni dinlemez. Fakat diğer İngiliz do- minyonları gibi Krallığa merbuttur. De Valeranın yeni yaptığı teşkilâtı esasiyede ise bu sırf itibari olan kra- Va sadakat kaydi de kaldırılmıştır. Lâkin İrlânda devletini kim müda- faa edecek?.. Hariçten bir taarruza uğrarsa kim koruyacak?.. De Vale- ranın İrlândası İngiltere'den © ka dar ayrıdır ki, harici siyasetinde de bunu göstermek fırsatın ikaçırma - muştır. Katolik İrlânda İtalya'nın Ha- beşistan'ı zaptederek ilân ettiği Şar- ki Afrika İmparatorluğunu İngilte- best İrlânda da kendi müdafaası için bir donanma vücude getirecektir. kin şimdiye kadar İrlânda böyle bir donanma yapmamıştır. İngilizler de ellerindeki üssübahrileri - bırakmak İistemiyorlar, İrlândanın müdafaası İngiltereye düştüğü gibi zaten İngi- lizler bu müdafaa işini üzerlerine almıya kendilerini mecbur görüyor- lar. Lâkin müstakil bir memleketin kendini müdafaa vesaitine malik ol- maz da komşusu tarafından korunur- sa bunun istiklâl ile ne kadar aykı- rı düşeceği göze çarpar. Fakat diğer taraftan İrlândanın müdafaası İngil- da ne kadar zen- İgin malümatı ol- İduğunu o zaman- larda Blum çok münakaşalara, mü- eadelelere daldı. Nihayet yeni Şotan kabinesine iştirak etmiyerek bariçte kaldı. Bununla beraber, parlâmento- 'da Blum'un sosyalistleri yeni hükü- İmete tamamile müzâheret ettiklerini ! İgöstermek için Şotan kabinesine iti. mad reyi vermişlerdir. Fransadaki buhran bu suretle ka- Mösyö ve madam L. Blum'un evvelce alınmış bir resimleri ki yazılarile tanınmıştır. Son zaman- |da bügünlerde tesadüf etmiştir. Eski İbaşvekil için şimdiye kâdâr çok kıy- metli bir hayat arkadâşı olan Madam olduğu hastahanede geçen gün öl< müştür. verdiği tafsi siyasi fikir ve kanaat sahibi, şosyalist Blum, bir müddettenberi yatmakta Yeni gelen Fransız gazetelerinin lâta göre Blum bundan yedi sene evvel evlenmiştir. Eşi de bir kadındı. Son zamanlarda Madam Bugün yalnız matinelerde : SAKARYA SİNEMASİ dehakâr HARR YOBAUER'in LOR R İ G Ö ve JANIN KRESPİN ile beraher çevirdiği muarzam — ve emsalsiz VATAN HASRETİ filmini Bu akşamdan itibaren göstermek mecburiyetinde bulunduğunu —muhterem — müşterilerine — bildirir. -İlâveten 1937 PARİS SERGİSİ Mevsimin en büyük muvaffakiyeti terenin kendi müdaf: parımış oldu. Blum'a iki ameliyat yapılmıştı. Fas VALS DALGASI renin bu meselede ne yapacağını hiç beklemeden tasdik etmiştir!. De Valeranın İrlândası a: mın bu- |ğildir. öyle gelişigüzel bırakılacak gibi Fakat Leon Blum'un hususi haya- İtında derin bir iz bırakacaâk bir vak'a tçin ölümden kurtulamamıştır. kât kadıncağızın kamı zehirlendiği GİNGERS ve 1937 PARİS SERGİSİ ROGERS ve FRED ASTAİRE tarafından — — Ne olur efendim?. Ne olur?.. Tanışmış olurur. 13 Ağustos y Bendeniz... Boğazda oturmak gertçek mükemmel bir şeyi Sözlerinin üst tarafını dinlemeden, asabi, titrek «Nestren» in kolundan çektim ve adımlarımızı ço- Balttık, hızla hamama doğru yürüdük, Beş on adım sonra, hamama girdik. Bu mendebur da hamam kapısına kadar arkamızdan geldi. Göz uciyle şöyle bir gördüm: Biz içeri girerken o da, y yine yılışık yılışık bize başiyle selâm v Ne tip değil mi?.. Bu kadarla kalsa yine iyi. Hamama girdik, çık- tık. Boyuna etrafımızda dolaştı; bizden hiç ayrılma- dı. Nestren gördü :Biz hamamın içinde iken, o da soyunmuş, dış taraftan denize girmiş. Tahta perdeye gelmiş. Bir budak deliğinden bizi seyrediyörmuş, Nestren, kurnaz kız; onun çakır, mine taşı gibi sevim- siz ve durgun gözünü delikten görünce bağırdı: — A, A. Vicdan. O terbiyesiz herif burada. Şaşaladım. Birdenbire hamamın içine gelmi dım. Sonra, parmağının ucile gösterdiği deliğe baktım Kendimi tutamadım, güldüm. Nestren de güldü. O maskara da dışarıdan güldü ve: — Gördünüz mü hiç olmazsa gözüm sizinle be- raber. Ne yapsanız nafile... Dedi. Herif bunu söyledikten sonra, hayretim- den dilim tutuldu. İkimiz de kıpkırmızı olduk. Acaba bizi ne zannediyordu?. “Olduğumuz yerde kaldı bekledik. Tâ ki, onun gözü delikten uzaklaşsın da denizden çıkalım. Vücudümüzü çırılçıplak ona gös- termek istemiyorduk. Fakat, nerede?. Biz yerimiz- den kımıldamadıkça o da gözlerini kıpırdatmıyor; bizi bu kadar-sıkmayı ihtimal muvaffakiyet de saya- rak boyuna söyleniyordu. Allahdan hamamda biz- den başka kimse yoktu. Ya, erken olmasaydı ne ya- potdik?.. Baktık; olacağı yok. Nestren: — Haydi artık çıkalım Dedi. Biraz açıldı. Ben de kendini takibettim. miz de! buna kandı: ük hanımefendilerden daha evvel deniz- den çıkabilmeyi arzu ederim. Diye tahta' perdenin deliğinden uzaklaştı. Hoş, yine bizde de biraz sersemlik olmuş ya!.. Küçük be- BAA AEİA yin delikten hamamın her tarafını seyredemiyeceği ve biraz aşağıya geçtik mi bizi görmesine imkân kal- mıyacağı sonradan aklımıza geldi. Hamamdan çıkınca da peşimizi bırakmadı, söy! di, şöylendi ve nihayet bizim hiç yüzüne bakmada futaya binip açıldığımızı görünce ümidini kesti: — Peki madem ki, komşuyuz... Dedi, yine ©o mahüd yılışmalar gözümüzden kayboluncaya kadar yüzünde dalga dalga yayıldı. Ne arianmaz surat?.. Maamafih bu da, yine bana küçük bir hatıra; , büyük bir ikaz oldu. Kimbilir ki?., Vecdet de bu sokak avcısının © naşıklığı yerine tılsımlı gözlerindeki — kudrete, bi yülü sesindeki ahnege güve ks avcı değil- dir?, fa. kat, Hele, böyle havası bol, suyu enfes, rüzgürı taze, hu* zuru çok bir yer olunca. Ömrümüz şehrin kuytu köşelerirde, hallelerinde geçiyor da tabiatle başbaşa kalmanıli ne sonsuz bir zevk olduğunu hissetmiyoruz bile. Bugün Nestren ile sabahtan akşama kadar ge dik. Korulara gittik, suları gördük, deniz kenarı g€ zintisine geldik. İnsan burada hiç bir yeri gezmestr — görmese de sade bir yamacın üzerinden denizi, Bü” ğazın araflı küme küme uzanan yeşilliğini, tul' ve gurubu seyretse yine yeter! Hele, ben: Buraları daha yeni yeni Bulara ilk defa gittim. Hayranlığım da en ç dan yal.. Sular pek enfez Yalnız yokuşu olmasa. uı.nw | ruyuna çıkıncaya kadar insnda nefes kalmıyor. S — şekler. var amma.. binmeğe utandık.. Kadınlar hEP yürürlerken biz, iki genç kız, sipsivri, eşek üstün! görünmekten çekindik. Hem, çarşafla eşeğe binmt” — de mesele?, Yan oturulas bon oturamam, Bacaklâf” — m: ayırıp oturmiya çarşaf müsaade etmez. Etekleri” mı toplasam bacaklarım görünecek. Ondn sonrâ 'Tamam, Bütün erkeklerin gözü bizde... Pn ( yürüntek, Fakat, sularda ne kadar kalabalık var. (Devam: var) kenar mâ*

Bu sayıdan diğer sayfalar: