23 Nisan 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

23 Nisan 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

(BU ESERDE İLERİ SÜRÜLEN DÜŞÜNCE VE DUYGULARLA HİÇ BİR BAĞIMIZ YOK - TUR. BU TEFRİKAYI » BÜTÜN DÜNYADA DE- DİKODU UYANDIR - MİŞ SİYASİ BİR VESİ- KA OLARAK NEŞRE- DİYORUZ.) a tü Hitlerin çocukluğu' İnn nehrinin tâ Tunaya ka- rıştığı yere kadar alt yatağı, A- vusturya ile Almanya arasında siyasal bir sınırdır. Fakat iki yakasında oturanlar, Avusturya tarafında olsun, Bavyera tara- fında olsun hep ayni kandandır lar. Adolphe Hitler kendi söy- lediği gibi “yetişem neslin her çareye başvurarak birleştirmek vazifesile mükellef olduğu bu iki Alman hükümetinin,, (*) iş- te böyle sınır bir yerinde, Bra- nau adındaki küçük kasabada imparator François » Joseph'in tebaası olarak doğmuştur. Hit- | ler için idari mânialar ne olur- sa olsun “ayni kandan insan - ların vatanları da bir olmak ge- rekti.,, Babası Avusturya güm- rüklerinde memurdu. “ Hayatımı kendi dilinden anla- tacçağımız bu sütunlarda, Hitle- rin çocukluğundan, Mein Kampt'ı yazdığı zamana kadar kafasında taşıdığı akidelerini, görüşlerini, düşünüşlerini, ha- bütün hüviyetini öğrenece- # ğiz, Kitabının daha ilk sayıfaların da Palm adında Nurenbergli bir kitapçının şerefli ölümün- den bahseder. Bu vatansever a- dam, Fransız işgaline karşı düuy duğu kinle ve ölümü ile, Sebhla- geter gibi Almanyanın iltihar ettiği kahramanlar strasıma çık- “MEİN KAMPF, KAVG Hitlerin yazdığı kitab mıştır, Hitler insan sevk ve idare e- diçisi olarak doğmuştur. Söz söylemek kabiliyeti, kavgacı tabiati daha mektep hayatında en bariz vasıflarındandı. Etra- fında kendi yaşındaki sağlam yapılı çocukları toplar ve bun- ların basıma geçerek, mahalle kavgalarıma çıkarlardı. Anası bu yüzden az telâşlara mı düş- müştü? Babasının kitapları arasında bulduğu halk için yazılmış re - simli bir. Alman - Fransız mu- harebesi t::t'ıüıini ıuhiçet gibi - kumuş ve bu kitap, bütün guru- runu okşadığı kadar, onda “muharebe ile ilişiği olan her şeye, daha doğrusu sadece as - kerliğe karşı,, teheyyüc veren bir zevk kaynağı olmuştu. O za- man on iki yaşlarında olan mil- liyetçi se.syalistlerin müstakbel şefi kendi kendine müphem de olsa ehemmiyeti çok yüksek bazı sualler sormuştu: “Bu harpte boğuşan Almanlarla ö- teki Almanlar arasında ne fark var? Avusturya neden muhare- beye girmedi? Neden babam ve etrafımızdaki adamlar sakin sa- kin evlerinde oturdular? Biz ö- “teki Almanlar gibi değil miyiz? Çocukluk kafamda bu meseleyi eviriyor, çeviriyor, ihtiyatla sorduğum bu suüallere kendi kendime — verdiğim — cevap- lardan, —bütün — Almanların Bismark hükümetine — bağlan- mış olmak saadetinden mah- Tüm kaldıkldrı neticesine varı- yorum. Bunun da böyle oluşu- nu, kafam bir türlü almıyordu.., Babasmın istediği gibi Avus- turyalı bir memur olmaktan ka- çınan bu deli dolu talebe, oku - duğu Realschule'de — öğretilen derslerden bir kısmını bile bile ihmal ediyordu. Fakat resim i- .Sİn istidat gösteriyor, içinde sanate karşı derin bir hirs du - yuyordu. Tarih okumasını da çok seviyordu. Kitabında zekâ- sından sena ile bahsettiği ho - casmın idaresi altında yaptığı Yann d terler Yre bir vusturya | 'tine karşı manlık hislerini aşılamıştı. İm- (*T Tırnak içindeki cümleler cse- #in aslından aynen alınmıştır, paratorluk hudutlar üçinde Al- man olmıyan unsurlara karşı gösterilen fazla yumuşaklığı, müukaddes Almanlık davasının hanedan menfaatine feda edilişi ni bir türlü affedemiyordu. Ho- şuna giden marş Haydn'ın bes- telediği Gott erhalte Franz den Kaiser değil, Deutschland über Alles idi, İnanı ve umudu yırtı- cı pençeli iki kafalı kartalda de- gil, Alman renkleri olan siyah, kırmızı ve beyazla saçaklanmış sart bayraktaydı. Açıkça söy - ler: Onun icin milli hisle, an- cak Alman milletinin felâketi hesabına yasşayan bir hanedana sadık Avusturyalıların üstelik bir de vatancı görünüsleri ara- sında münasebet yoktur, Avus- turya, siyasi bir devlet oldukça ortadan kallkımalı idi. İste Hitlerin daha on üç ya- şında iken düşündükleri.. Tarih hocasının kafasında bı- raktığı tesirlere, Alman dehası- nın emsalsiz kudretini göste - ren müsiki eserleri de karıştı, Adolphe Hitler çocukluğun- da tiyatroya da giderdi. Linz tiyatrosu, bir vilâyet tiyatrosu olsa da o kadar fena değildi. Sahnesinde dram, opera, az çok her şey temsil ediliyordu. Hit- ler meselâ Lohengrin'i dinler- ken daha ilk perdelerde büsbü- tün kendini verir, Wagnerin bu mhusikisi Almanyaya karşı olan taze imanını bir ciçek gibi süslerdi. Oturduğu kücük geh- rin tiyatrosundaki zayıf temsil- ler bile, Hitler için, Almanyaya olan hayranlığını kuvvetlendir. diği için birer saadet kaynağı i- di can .2-. Hitler nasıl Yahudi düşmanı oldu? Hitler, babası öldüğü zaman on üç yaşındaydı. Anası da bir kaç sene sonra öldü. Bu iyi Al- man, fakat çok kötü Avustur - yalı vatandas, Viyanaya gelip yerleşti. Acı bir talihsizlik yü - zünden Viyana güzel sanatler mektebine giremedi. Resimleri, zeye bile gitse, tablolardan zi - yade bir mimar istidadı oldu- Kunu gösteriyordu. Kendisinin de söylediği gibi, hattâ bir mü- zeye bile gtse, tablolardan zi - yade mimari ile alâkadar eşer- lere bakardı. Fakat mimariyi tahsil edecek derecede iptidai tahsil yapamamıştı. Azimli ol - duğu için her ne pahasma olur- sa olsun. bu yolda bilmediğini öğrenmeğe savaşmıştı. Fakat parasızlık gibi iktiham edilecek mâniler vardı. (Arkası var) Turizm Kongresi Toplanıyor Türkiye turizm kongresi ya - rın Ankarada toplanacaktır. Kongrede her bakanlıktan bir murahhas bulunacaktır. Mevzu, Türkiyede turizmin inkişafıdır. Bu yolda lâzım gelen tedbirler tesbit edilecektir. Turing ve Otomobil Kulübü namına kongrede Şükrü Ali, be- lediye namımna da turizm şubesi müdürü Kemal Ragıp buluna - taklar ve bugün Ankaraya gi - deçeklerdir. ———————, Evlimisiniz? ——— —— Ev hayatmızda sizi her gün düşündüren bir çok ruh mesele leri olabilir; Zevkler arasında uygunsuzluklar, düşünceler a - rasında anlaşamamazlıklar, eşi- nize karşı gönlünüzde garip, tat h ve tehlikeli duygular, kısl lıklar, şüpheler, teri Yaşayışınızda yarın verecek bazi aksakl yat bu: Her şey müm! ! nizin eşiğine kadar gelen bazı tehlike dalgalarımı vaktinde ön lemek istersiniz. ü Bekâr mısmnız? Buna rağmen belki de bazı kadın münasebetleriniz vardır; sizi ev hayatına girmekten alı - köyan tereddütler içindesiniz; birçok maddi sebeplerden başka ve daha kuvvetli bir tarzda kar- şınıza çapraşık ruh meseleleri çıkar, Kendi kendinize bitaraf bir bakem olamayacağınız için fikirlerini sormak istediğiniz dostlar ararsınız. Bunlar arasın da ağzı kilitli, görgüsü çok, ruh dalgalanışlarını anlayan ve bir yüzgeç gibi kalbin en derin ta - bakalarına dalan birini bulmak çok zordur, Genç kız mısınız? Evleneceksiniz. Fakat ne za - man? Nerede? Kiminle? Nasıl? Her gün bunu kendi kendinize soruyorsunuz, Arkadaşlarınızda görgü itibarile sizden daha zen gin değildirler ve öğütlerinin | faydası yoktur. Memleketimiz - de ana, baba, henüz kızlarının dert ortağı olmaya alışmamış - lardır; onlara da ruhun mahrem tecessüsleri hakkında bir şey sorulamaz. T Dul musunuz? Ğ Bir daha evlenmeyi düşünme $miş olamazsınız. Fakat geçirdi- ğiniz tecrübeden nasıl istifade etmelisiniz ki, birinci evlenişi - nizde uğradığınız hayal kırgın- lığına bir daha düşmemek müm kün olsun, Acaba ilk tecrübeniz de sizin de yanlış hareketleriniz yok mıydı? Kabahat hanginiz- dedir? En büyük felâket, ikinci evlenişinizde de ayni neticeye varmak, tekrar dul kalmaktır. »Seviyor musunuz? Gayret!.. Bu yaman bir imti- handır. Gönlünüz ülkünüze doğ- ru en gergin hamlelerini yapı- yor demektir. Her an ruhunuz- da bin muamma, bin tecessüs, bin şüphe ve tereddüt canlanı - yor. Ah, rırha ait ne kadar me- seleler vardır ki, hallini hiç bir yerde bulamazsınız. O da sizi seviyor mu? Dün söylediği iki cümle içindeki filân sözün mâ - nası nedir? Bir haftadanberi ni- çin mektup yazmıyor? Onu a- ramalı mısmız? Ararsanız bikar mı? Aramazsanız — soğur mu? Aşk yaralarına nasıl pan: yapmak lâzmındır? Unuta! misiniz? Ve saire, ve sa! sanm severken geçirdiği ruh çalkantılarının herkese ve her a- na göre değişen sayısız incelik- lerini burada saymaya imkân yoktur. İster evli, ister bekâr, ister genç kız, ister dul olunuz; ister seviniz; ister sevmeyiniz, sevi - liniz veya sevilmeyiniz. Evinize, gönlünüze ait bütün meseleleri. nizin psikoloji bilgilerine göre hal çarelerini bu sütunumuzda bulacaksınız, Lütfen bu noktaya biraz dikkat: Psikoloji diyoruz, Yani bu sü- tunün muharriri, size kuru ve mükcerret bir takım beylik öğüt ler vermekten çekinecektir. O - nüun rehberi iki şeydir: Bilgi ve tecrübe, Size şimdiye ka - dar yaşamış büyük adamların görgülerinden örnekler, sözle - rinden misaller, gönüllerinin ta- rihinden sahifalar gösterecek - tir, Bazı gazetelerde yapıldığı * z 5 Bu Sütunu Niçin Açıyoruz? gibi kuru kuruya nasihat değil.. Kadın ve erkek ruhiyatının edeceksiniz, | Bu sütunun müharriri, haya- tını uzun yıllardanberi ruh me - selele: n tetkikine vakfetmiş, görg bir insandır ve kalbini- ze ait meseleleri düşünmek su - tile dostluğunuza lâyik olma- ya çalışacaktır. e Ona tereddüd etmeden müra- iniz. Kalbinizi kemiren tupla bildi - i saklayıp sak müstear bile olsa, bir imza şart- tır. Çür sütunlarda size cevap verile l Göndereceğin arayacağımız mez olacak: ! — Okunaklı yazı. 2 — İyi bir hülâsa. (Lüzum - sSUuz te jattan kaçınız,) 3 — Köadın yalnız bit tarafr na yazmak, 4 — Satır aralarının açık ol - ması, 5$ — Zarfın üstünde “se meler, © melet sütunu cısma,, kavdının bulunması. 6 âübali ve nezahet kaide lerine sığımayan noktalardan kaçılması. Bir tecrübe ediniz. Bü sütün - ların kuru söz deposu olmıyaca gınt anlamanız için gönlünüzde iren bir cok sorgu işaretlerin hirini bize haber vermeniz mektuplarda etler şunlar Not—Gönderilecek mektunlar tarih ve elemmiyet sırasına göre bu sütun- larda cevap alacaklardır. Fazla gecik- memek en büyük prensiplerimizden biridir. Hiç bir mektubu cevapsız be- rakmamıza imkân yoktur. Aymen ve bir kere daha te'min edelim ki, el ya. zınız alâkadarlardan başka hiç kimse | taratından görülmiyecek ve mektubu. Hâl Pahalılık Yapacak mı? Kerestecilerde yaptırılmak - ta Olun şehir muvakkat hâli ha- ziranda faaliyete geçiyor. Her nevi yaş meyve ve sebzeye ait toptan alış veriş burada yapıla- caktır. Hül etrafında, son günlerde gazetelerde bazı — dedikodular yer buluyor; hâl ardıye ve hamal ücretlerinin yüksek olduğu ile- i sürülüyor. Diğer taraftan bu yıl kavun ve karpuz fiatlarının fevkalâde yükseleceği, Trakya müstahsillerinin zarar göreceği söyleniyor. Belediye iletisat işleri müdür- lüğü bu yolda diyor ki: '— Hâl ardiye ve hamal tari- fesi artırılmış değildir. Kavun karpuz fiatları da artmıyacaktır. Çünkü Trakya'dan gelen kavun karpuzun ancak üçte biri Sirke- cide şatılır. Üçte kelesine nakledilmektedir. Be- | her karpuz veya kavuna nakliye ücreti beş veya altı para bine - cektir. Bu da fiat üzerinde rol oynamaz, Eskiden nakliyat fena şartlar altında yapılıyordu. Ka- vun ve karpuzlar — zedeleniyor, müstahsiller zarar görüyordu. Bundan sonra, bu, olmıyacak - Tir,yş Kok Kömürcüleri Fiyatları Yükseltmek İstiyorlar Kok kömürü yapan fabrika - lar, Ankaraya mümessillerinden bir heyet göndermişlerdir . Mümessiller heyeti Ekonomi Bakanlığı ile temaslara başla « mışlardır. Bunlar, bugünkü kok kömürü piyasasının normal ol - madığını, kendilerinin ziyan et- tiklerini bildirmekte ve fiatların bir miktar artırılmasını istemek- tedirler « nuz hususi dosyalarda saklanacaktır. | 1 Limon | aydınlattığı sahalardan istifade | | nn kararı ve Saray, (Roçild) ve (Devriâlem) Türk, (Bitmiyen ıztırap) ve (İki | önül bir olunca) Sumar, (Venedikte bir yece) | © İpek, (Lilium) © Yıldız, (30 gün prenses) 6 Elhamra, (Mesele yok) ve (Krali- ça Kristin) o Hale, akşama ( o Tan, (30 gün prenses) bugün keli) En çılgın - gecesi), Melek, (Sevmek yaşamak) © Süreyya (Esrarengiz hane) Artist Halide ve arkadasları Ba- durköy' Miltiyadi tiyatrosunda bu akşam (Velinin çocuğu). NÜÖBETÇİ ECZANELER Sirkecide (Beşir Kemal), Divaa- yolunda (Esat), Kumkapıda — (Bel. 7 Hulüsi), kı), Alka ematyada e (A. Ham. mt), Balcırlıö. yan), Fenerde sköyde (H: Kasım- vaşada (Merkez), Modada (Sıhhat), Pazaryolunda (Rifat Muhtar), Ga- latada (Karaköy), Taksimde (Della- suda), Şişlide (Nargileciyan), Beşik- taşta (Recep), Eyüpte (Hikmet) ec- | zahaneleri. | YOLCU MÜRACAAT YERLERİ Deniz Yolları acentesi Te- lofon 42302 | e Akay (Kadiköy irkelesi baş memurluğu) Telelan 43732 e Şirketi Hayriye, Telefon 44703 e Vapurculuk Şörketi merkez acentesi, Telefon 42362 e | Şark Deraisyolları müraca- at kalemi. Sirkeci Telefon 23079 | e Devlet Demiryolları müra- caat İalemi, Haydarpaşa. Telefon 42145 İTFAİYE TELEFONLARI İstanbul itfaiyesi 24222 o | Boyoğlu itfaiyesi 44644 | ECZANELER HASTANELER HTUATYE N Kadrköy itfaiyesi 60020 o Usküdar itfaiyesi 60625 o Yeşilköy, Bakırköy, Büyükdere, Paşabahçe, Kandilli, Erenköy, Kar- tal, Büyükada, Heybeli, Burgaz, Kı nalı mınlakaları klndaki men söylemek kâ HASTANE ADRESLERİ ve TELEFON NUMARALARI için telelfon santra- (yangın) kelimesini Cerrahpaşa bastanosi. “Cer- rahpaşa 21693 e Zeynep Kâmil hastanesi, Ürzküdar, Nuh kuyusu, Gün doğumu caddesi 60179 e Haseki kadınlar hastanesi. Aksaray Haseki cad. 32 24553 o Beyoğlu Zükür hastanesi. Firuzağa 43341 8 Gülhane bastanesi. Gülhane — 20510 o Kuduz hastanesi, Çapa 22142 o Emrazı akliye ve asabiye bastanesi. Bakırköy Reşa- diye kışlası 16..60 Etfal hastanesi. Şişli 42428 e Haydarpaşa - Nümune has- tanesi 60107 Çabuk Sıhhi Yardım Teşkil?f 1 Bu numaradan imda! öto- mobili istenilir. 44903 DAVETLER Bursa Lisesindon Yetişenler Ka- rumu G, Yazganlığından: Kurumumuzun 26 . 4 - 935 cu « ma günü saat 9,30 da Istanbul Halkevi salonunda fevkalâde kon- gresi olduğundan bütün üyelerin gelmeleri. e Hstanbul Halkevinden: Çocul: haftası münasebetile 27 misan 935 cumartesi günü saat 15 de Evimiz merkez — salonunda ilk mektep talebesi arasında bir güzel okuma ve söyleme müsabakası dü- zenlenmiştir. Arzu edenler gelip bu müsabakayı görebilir. ve ille mektep talebesi olan çocuklarını yazdırabilirler, o Türk Okuğma Kurumunun, 26 nisan cuma günü saat iki buçukta Darüşşafakada — yapacağı alel imar âzanın teşrifleri rica olu » aa. — DÜNKÜ MUHAKEMELER eee A Bamalit ee B L Yarım Milyounluk Dava Devlet Mülkleri Hususit Adamların Kadastro memurları Balık - pazarında emlâk tahrir ve tah- didi yaparken, hükümete ait bir çok gayrimenkulün başkaları - nin elinde olduğunu görmüşler- dir. O zamanlar, gazetelerde, ayrıca, yarım milyon liraya va- km bir suiistimalin de meyda - na çıkarıldığı yazılmştı. Şebeke şimdi Kadastro mahkemesine intikal etmiştir. Dün muhal: meye devam edilmiş, nilen bu kayıtların çı ıp mahkemeye yollanmadığı için duruşma 20 Mayıs Pazartesiye bırakılmıştır. Eski Kararda İsrar Edildi 932 senesi nisanında, Beyoğlun- da, Bayram sokağında, gece, sü - vari birinci mülâzımı Çonakkale'i Zekiyi bıçakla öldüren tütün aime- lesinden Hasan oğlu Sajt mahkemesince 15 sene hapze mah- küm edilmiş, yaşı, suçu içlediği za- man on sekizi aşmamış olduğu için ilti buçuk senesi, 2330 numaralı af kanunu hükmünce da beş senesi in- dirilmişti. Temyiz mahkemesi bu kararı bir kaç noktadan bozmuş, dün, ağır - cezada yeniden bakılan bu dava « miştir. Müddeiumu- kararda ısrar e- bu istek kabul e- dilerek, , gene yedi buçuk sene ağır bapsine, müebbet olarak âmme hizmetlerinden mahrumiye- T y tine, kanuni mahcuriyetine ve 3800 ; kuruş | harçları ödemesine karar verilmiş- e j Eline Geçmiş ! mahkeme masrafile e:ki r. © Çarşıkapıda — kunduracı Haci Misak'ın dükkânından bir çift pos« tal çalmaktan suçlu olarak Sultan- ahmet ikinci sulh ceza mahkeme sinde duruyması yapılan otomobil tamircisi Sabri'nin duruşması dün de devam etmiş, karara bağlan « mıştır. Dinlenen şahitler çaldığını ler, Sabri, şahitlerin akra. ları olduğunu iddia e - ütliklerini kabul etmedi - ği irmiştir. Suç sabit görüldü- ğünden, 21 yaşını tamamlamamış olan Sabri 3 ay ön gün hapse mah- küm olmuştur. © Harbiye — talebesinden Ömer Yılmazın dişini tedavi oderken kü- çük bir âleti elinden kaçırıp yut « na sebep olan, Bakırköyünde Koço Ağnidisin duruşması ü- çüncü ceza mal inde dün ya- f ini müdafaa et- gecen celse. de beraetini istemişti. şma, karar verilmesi için 29 nisana bı « rakılmıştır. öldürmek, Abdullahı da rmek istiyerek yaralamaktan çlu Kemal, ağırceza mahlzeme » sinde 20 sene hapse, bu müddetçe kanumi mahçuriyete, mücbbet o -» larak âmme hizmetlerinden mah- rumiyete mahküm edilmişti. Tem- yiz mahkemesi bu kararı 7-8 nok- tadan bozmüş, dün, duruşmaya ye- niden başlanmıştır. 'Evvelce ve dinlenip dinlenmediği at ılnu_lı::ılyın ııhî:ılırîn tekrar din * lenilmeleri için duruşma 20 mayıt pazartesiye bırakılmıştır. ——— —

Bu sayıdan diğer sayfalar: