17 Ağustos 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

17 Ağustos 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

amam 6 Kütahyada Kasap Çarşısı Kütahya, (Özel aytarımız bildiriyor) — Şarımızın iki önem- li eksiği, kasap çarşısı ve sebze hali meseleleri kotarlmak üze- redir. Yangın yerinde yeniden yapılan çarşının yanında bir de sebze hali kurulacaktır. Burada ayrıca şehrin kasaplarnı top- kyacak büyük bir bina ayrılmıştır. Geçen yrl bir asri mezbaha kazanan şehrin bu suretle iki önemli eksiği daha giderilmiş olacaktır. Esnaf Muayeneden Geçiriliyor Kütahya, (Özel aytarımız bildiriyor) — Şehirdeki bütün naf sıhhi muayeneden geçirilmiş ve gida maddeleri satan di kânlar sıkı bir kontrol altma alınmıştır. Bu arada dükkânların şekilleri, zemin kısımlarının çimento ile sıvalı olup olmadığı da gözden geçirilmektedir. Zührevi hastalıkların önüne geç- mek için de gereken bütün tedbirler alınmıştır. Yük arabaları- nın sıhhi durumu da kontrol edilmiş, binek arabalarma ak ör. tüler konması ve arabacıların kılık düzenine dikkat etmeleri temin edilmiştir. Hudutta Yakalandılar Konya, (Özel aytarımız bildiriyor) — Ereğlinin Çayhan ka- Mmonunda feci bir cinayet işlenmiştir; k Hasan ve Derviş isminde iki kafadar, ehemmiyetsiz bir me- seleden dolayı araları açık bulunan Deli Mehmet oğlu Hüse- i evine saldırmışlardır. Hasan'ın attığı kurşunlar Hüse- ağır yaralamıştır. Hüseyin'in karısı bu hal karşısında ba- gırarak etraftan yardım istemiş, fakat Derviş'in hücümuna uğ- rayarak kama ile muhtelif yerlerinden ağır yaralar almıştır. Hüseyin ile Hatice biraz sonra ölmüşlerdir. Kaçan katiller, Mersin - Tarsus mıntakasında bududu geçmek üzere iken ya- kalanmışlardır, Mudanyada Bayındırlık Mudanya, (Tan) — İlçebay Salâhaddin'in başkanlığında bir toplantı yapılmıştır. Bütün köy muhtarlarının iştirak ettiği bu toplantıda ilçenin bayındırlık işleri görüşülmüştür. Bu arada köylünün mes'uliyeti meselesi görüşülmüş, sıhhi, iktisadi ve kültür alanlarında yapılması lâzımgelen çalışma örnekleri bi- rer birer gösterilmiştir, Ordu Belediyesi 25 Bin Liralık Bir istikraz Yaptı Ordu, (Özel aytarımız bildiriyor) — Karadenizin İncisi di- ye anılan Ordu'da bu yıl büyük bir bayındırlık çalışması göze arpmaktadır. Vilâyet* 'sınırı içindeki bütün rlımı SDUak eietemen' genire özi tesisi” bütün evlere dağıtılmıştır. Ordu Şarbayı Doktor İbrahim Namık, Ankara'ya giderek Belediyeler Bankasından 25 bin lira temin etmiştir. Şarbay, yeni yıl çalışmaları hakkında şunları söylemiştir: “— Bu yıl yapacağımız işler arasında, sahil parkının geniş- İletilmesi, büyük fırtınada yıkılan iskelenin Yeniden inşası, elektrik motoruna bir ikinci makina ilâvesi meseleleri vardır. Bu arada yeni bir mezbaha kurmak için lâzımgelen hazırlıkla- ra da girişmek üzereyiz.” Şarbay, Ankara'dan İstanbul'a geçmiş ve buraya dönerek va- e başlamıştır. Köylü su ve hayvan Hastalığına çare istiyor Tokat aytarımız yazıyor: “Kuzey Anadoluda Yeşilermağın kolları üzerine yapılmış olan To- kat, her yönden zengin sayılacak bir ildir. Bol izerli ve cok nüfuslu Tokat, tütün, üzüm, afyon ve hu- bubat ambarı olduğu kadar orman bakımından da önemlidir. Fahat bu zengin ili daha zen- ginleştirmek, ovalarını büyük ka - nallarla sulamak, hayvan neslini düzeltmek, köylüye tarım endüs - trisini öğretmek lâzımdır. Köylü « nün en büyük derdi susuzluk, hay van hastalığı ve ürünün yak paha- | sına satılması o endişesidir. Bunlar ilk plânda önlenmesi lâzımgelen iş- lerdendir.” Çifte minarelerin Tamirine başlandı Erzurum, (Özel ayfarımız bildiri- yor) — Erzurumun en değerli asarı- atikası olan Çifteminarelerin tamiri- ne başlanmıştır. I2nci zeilât asrında Selçukt Türkleri tarafından yapılan bu eser, 928 yılında tamir edilmek istenmiş, fakat tahsisatın kifayetsizli- ği buna mâni olmuştu. Abideler ko- zuma heyeti üyesinden ve eski eser- ler mimarisi mütehastısı Macit, son defa Erzuruma gelişinde icaj ! ra harcanacaktır. Bu pâra ile minare- lerin ve diğer kısımların tamiratı ya- pılacaktırı. İKÜÇÜK TELGRAF l İHABERLER! | * Samsun, (Tan) — Çorum Hal kevi gençleri tarafından burada gü- zel bir müsamere verilmiştir. * Malatya, (Tan) — Malatya - Elâziz karışık takımı bugün spor a- lanında karşılaşmışlardır. Oyun Ma- İatyalıların 1 « 0 galibiyeti ile bitmiş- ir. Halkevi sporcular şerefine 40 ki- şilik bir çay ziyafeti vermiştir. * Malatya, (Tan) — Sıvas-Ma- latya iltisak hattında faaliyetle çalı- şılmaktadır. Poz ameliyesinin iki üç Ay sonra $$ nci kısım merkezine va- racağı umulmaktadır. * Kırşehir, (Tan) — Kültür Is- pektörü Asım Alan, kurs için Anka- raya çağırılmış, gitmiştir. * Adana, (Tan) — Adana ve ci- varına bir hayli yağmur düşmüş, ya- kic: secakların şiddeti azalmıştır. Dağ tarafıma çok farla yağmur yağmıştır. * Mersin, (Tan) — Türkiye deniz birincilikleri için 10 kişilik bir heyet İstanbula gitmiştir. Kafile, Edip, Barbus, Turgut, İrfan, Hüseyin, | Mustafa, Muharrem, Yakup ve Mus- | tafa Edipten mürekkeptir. i Hava kararıyordu. o Mazhar Ösm. No, 90 YOSMA! de artık gidelim.. n: ne diyeceksek diyelim Etem İzzet BENICE Mazhar Ösman sordu: — Fazıl çocuğunuz yok mu?. Fazıl Güneyin gözleri içine baktı, Güney Fazıla baktı, bu bakışma ikisinin yüzünden de bir an kızıl bir ürperti gibi geç- ti ve Fazıl; — Daha birşeyimiz yok.. Dedi, Mazhar Ösman siy kalın kaşlarmı ve çenesi üstüne yığılan et yığınlarını oynata oy nata: — Geç kalıyorsunuz. Çocuk dediğin hemen oluvermeli. Ben de yedi tane, Biribirlerine omuz verevere büyüyorlar!, Dedi, Ödadakilerin hepsi gü- löştüler ve bütün ağızlardan tek dilek çıktı: — Allah bağışlasın! baktı, o Fabreddin Kerime bak- İ tı. Sonra, bütün odadakiler hep biribirlerine bakıştılar. Bütün bu bakışmalardan son ra Mazhar Ösman Güneye: — Siz bizi biraz yalnız bıraka caksınız., Dedi, Genç kadın bu önerge“ yi güler yüzle karşıladı. Öda - dan çıktı, Fakat, uzağa gitme - di, Cam bölmelerle ayrılan yan daki bir odaya geçti, kulağını onların konuşmalarına verdi. Mazhar Ösman Fazıla anlatr- yordu: — İki gözüm doktorca, açık konuşacağız. Kurtulmak, kendine gelmek istiyorsan sözümü dinlersin, İs- temezsen, üst yanını da sen bi- lirsin. Sinirlerin gok bozuk. Bu Dedi, Fahreddin Kerim ona | gidiş çok kötü, “paralize jene- ral” de içinde olarak birçok ağır sonuçlar doğurabilir. OKarm genç, sen yaşlısm, Bu yaşlılığınla karma çok düş- künlük göstermen kesin © larak son bulmalıdır. Baş- ka türlü Okurtuluş yoktur. Ölürsün, Sinirlerinin bozulma - sı, zayıf düşmen, çalışmandaki düzensizlik, dimağındaki gev- şeme, baş ağrılarım, vücüdünün. genel çalışması — içindeki boz- gunluk, bağırman, çağırman, vehme kapılman, bacaklarında- ki takatsizlik hep bundan, İlk yapacağın iş yatak odanı ayır- mak, karından uzak kalmak ve uzun bir zaman için kendini bu ayrılığa alıştırmak olmalıdır. Hattâ karını burada bırakarak bir Avrupa m de çıksan iyi edersin. Üç aylık bir dolaş- ma, dinlenme sana eski duru- PAN başlanmıştır. Bu işe 16 bim küsür 1 | HAKYERLERİ icradan para Çeken kâtip İmza taklid etmek suretile, icra dairesi veznesinden 2800 Jira almak ve 2500 lira almağa teşebbüs eyle - mekten suçlu icra kâtiplerinden Kadri ve Rafetle Herant Manavya- nın duruşmalarına dün ikinci ceza- da devam edildi. Mahkeme, suçlula rın el yazılarını yeniden tetkike Jü İ zum görerek Noterde bulunan im - zalarınm getirtilmelerine karar ver di Küçükpazarda Ethem isminde ini öldüren Musanın duruşması dün ağır cezaya vekâlet eden ikinci cerada yapıldı. Mahkeme, Musanın yaşmın Yandan sorulması için du - ruşmayı başka bir güne bıraktı. © Kahvesinde esrar içirdiği iddia edilen Marmara Hasan ve ar kadaşlarının duruşmasına dün se - kizinci ihtisas hakyerinde devam edilmiştir. Suçlu Hasan gelmedi - ginden karar verilmek için duruşma beşka güne bırakılmıştır. © Katilden 12 seneye mahküm & dilen Abbas isminde bir suçlunun hapisanedeki yatağında 130 gram kadar eroin bulunmuştu. Abbasın duruşması dün (sekizinci ihtisas mahkemesinde bitirilmiş, 3 ay 10 gün hapsine karar verilmiştir. © Bakırköyünde Viran Bosnada morfin fabrikası işleten Hacı An - donyadis ve arkadaşlarımın duruş - masma 9 uncu ihtisas mahkemesi, de gizli olarak devam edilmiştir. Duruşma müdafaa şahitlerinin ça; rılması için başka güne kalmıştır. © 84 kaçak kazan borusunu Meh- met isminde birisine satarken Veh- bi ve Ahmet isminde iki kişi güm- rülkk muhafaza memurları tarafından yakalanmışlardır. Suçlular kaçak eş ya ile beraber ihtisas mahkemesine verikmişlerdir. * Yaşar isminde bir kadının de- fine bulacağını söyliyerek on altın lirasını dolandırmaktan suçlu Ay - nâlr çeşmede oturan Arap Mevlüt Beşinci istintak hâkimliğine veril- mişti, Beşinci İstintak hâkimi, As rap Mevlüdu serbest bırakmıştır. Yaşar, Mevlüdün sabıkalı bir 2- dem olduğunu ileri sürerek aley - hinde yeniden dava açacağını söy- lemektedir. * Ömer isminde 73 yaşımda bir adamın evinde kira ile oturan Ni- haberdyanın duruşması dün birinci sulh cezada yapıldı. Nihaberdyan, ev kirasını muntazaman ödediğini iddia etmiş ve konturatoda ev sahi- binin imzalarını göstermiştir. Davacı Ömer ise, imzaların ğ n e Bankası memürlarmdan bir zatı eh- li hibre olarak göstermiştir. Banka memuru tetkiklerini bitirerek rapo- runu verecektir. Fenerler idaresi Hükümete geçe- cekmi? Hükümetimizin diğer ecnebi şir - ketlerini olduğu gibi fenerler idaresi ni de satın almak üzere olduğuma da- | ir Ankaradan verilen bir haberi dün yazmıştık. Dün bu iş etrafında gö ci rüştüğümüz fenerler idaresinden sa. lâhiyettar bazı kimseler şunları söy - | nakkalede Akbaşta, Bozca ada civarın lemişlerdir. — Şirketimiz Türkiyedeki ecnebi şirketlerinin en eskisidir. Bundan tam 75 sene evvel 1860 senesinde ku rulmuştur. İlk kurulduğu zaman ser- mayesi 160 - 200 bin altın lira idi. Şimdi de sermayesi aşağı yukarı yi- ne ayni vaziyettedir. Şirketin hükümet tarafından satın alınması meselesine gelince. bizim böyle bir şeyden resmen haberimiz yoktur. Ve daha da 13,5 sene imti - yaz hakkımız vardır. Maamafih şir « ketimizle hükümet arasında yapıl - mış olan mukavelede, hükümetin ber istediği vakit şirketi satın alabilece- ğine dair kayrt vardır. Yalnız hükü - mete karşı bazı yeni taahhütlerimiz bulunmasından dolayı bu işe receğim. Fazıl, dalgin dalgm başını önüne eğmiş, Mazhar Osmanın dediklerini dinliyor, arada bir | ciğerlerini yerinden sökecek « miş gibi derin soluklar alıyor- du. Mazhar Osman birden: — İşte bu iç çekişlerin, geniş soluk almaların bile hep ondan. Dedi, kesti attı; — Dediğimi hemen yapmalı. sın. Fazıl ölü, boğazından zorla biribirini ite ite çıkan kelimele- ri arka arkaya takarak: — Yataklarımızı ayır- mak, odalarımızı ayırmak. Bu- nu büyük bir özverenlikle yapa- yım. Fakat, karımı bırakmak, geziye çıkmak. İşte, onun im- kânı yok! Dedi, yine göğsünü bütün gücile şişiren bir soluk aldı: munu verebilir. Kendini toplar- sın, Ben gereken ilâçları da ve- — Kendi üzerime almmak İ caktır, Ankarada Yapılan Stad- yomun Birinci Kısmı Ankarada yapılmakta olan Hipod « rom ve stadyom tesisatınm plânları- nı yapan ve inşaatı idare etmekte o « lan İtalyan mimar ve mühendisi Pa- ele Violi Vietti birkaç gündenberi şehrimizde bulunmaktadır. Dün Vicli ile Tokatliyan otelinde görüşerek Ankarada inşaatı bitmek Üzere olan spor ve koşu meydanları hakkında izakatı aldık. Violi diyor i: — Ben Başbakan Ismet Inönü tara fen spor tesisatını yapmak için ça gırılmıştım. Bu tesisatm © plânlarını yapmak için bir müsabaka açıldı.ben- de bu müsabakaya girdim ve kazan dım. Şimdi Ankarada bir milyon 600 bin liralık iş yapılıyor. Koşu meyda - gın bu sene o bitirilmekte olan ilk kısmı şunlardan ibarettir: Arazinin bataklıklarının kurutül « ması, koşu pisti ve antresiman ve az- keri geçit resmi meydan: ve otuz at alabilecek büyüklükte bir ahır ve tar tılma salonu ve Atatürke mahsus bir tribün ile bin kişi alabilecek diğer bir tribün bulunacaktır. Hipodrom tesisatının birinci kısmı bu kadardır. Bilâhare yapılacak olen ikinci kısım bin kişilik tribünün iki bin kişi alabilecek bir büyüklükte ge nişletilmesi ve ayrıca üç bin kişilik ikinci bir tribün inşasından ibarettir, Velodroma gelince: Burada kadın ve erkeklere ve çocuklara mahsus ol- mak üzere kapalı ve açık yüzme ba- vuzları, klüp binaları ve jimnastik sa- lonu ve kapalı tenis sahası bulunacak tir. Bu tesisat ta iki kısımda yapıla. | Bu sene yapılar birinci kısımda 70 x 150 metre murabbamda bir fut bol meydanı, atletizm meydanı ve üç bin kişilik bir tribün vardır. İkinci kısımda stadyom sahasının tamâmlanması ve genişletilmesinden ibarettir. Mevcut 3000 kişilik tribün- | mektedir. Burası yirmi bin seyirci alâ NI 17-58-9235 << İ Bitti. MİMAR VİOLİ den gayri daha on yedi bin kişiyi alabilecek tribünler inşası lâzım gel bilecek bir hale getirilecektir. Bu kısımda da kadın, erkek ve çocuk lara mahsus olmak Üzere açık ve kâ" palı tenis ve jimnastik salonları ve At» karada bulunan üç spor klübü için lâzım gelen binalar bulunacaktır. Bun dan başka tenis antrenmanı sahalar ile seyirci yerleri yapılacaktır. Birinci kısımda Hipodrom ve stad yotn için gösterdiğim tesisat için bir milyon 600 bin lira sarfedilmiştir. İ- kinci kısımda gösterilen tesisat ta yap tırlacak olursa mecmuu be ok Mraya mal olacaktır. vi Hipodrom ve stadyomun birinci kısma ait olan tesisatı 27 eylüle ka * er m edilecektir, İğer kısımların (yapılması yenir den tahsisat verilmesine bağlıdır. Vapurculuk sosyetesi yeni POLiS gemi alıyor , Vapurculuk Sosyetesi, İzmir hattı için yeni bir vapur almâğa karar ver. mp yeni gemi,2 bin tondan bü olacak, fazla kamarası ve fazla sürati bulunacaktır. Sosyete, yeni ge miyi en çok İki ay içinde satın ala - cak, Sakaryanın yerine işleteceketir. Selânik sergisine gönde- rilecek nümuneler Türkiye madenciler birliği Selânik gösterilmek . KE kapla, ulm ve nümünelerini Türkofise teslim etmiş tir. Sanayi birliği de, Selânik sergisin de teşhir edilmek üzere hazırlanan endüstri nümünelerini dün Türkofise teslim etmiştir. Bu nümuneler birkaç güne kadar Selânik sergisindeki Türk pavyonuna gönderilecektir. — ——— lik pek ihtimal veremiyoruz. Meselâ bu yoldan olmak üzere Türkiye sa - billerinde yeniden beş fener yapmak işini hükümet bize bırakmıştır. Bu fe nerler sırasile Antalya civarında Ka ledonyada, yine © civarda Adrasan adasında, Çanakkalede Mortoda, Ça- da Tavşan adasında ve asıl mühimimi de Kmalı adanm İstanbula bakan şi- mal cihetindedir. Bilhassa bu son fe- ner İstanbul Yalova arasında yapılan gece seferlerindeki güçlüklerin ve teh likelerin tamamen önüne geçecektir. Bu fenerlerin hepsi bu sene sonuna kadar bitirilmiş olacaktır. Bundan başka bu seneden 1941 senesine ka » dar 20 tanc yeni fener yapacağımız gibi 1943 senesine kadar da 40 tane eski feneri, Lizbonda 1930 da topla. nan arsrulusal deniz İcnerleri komis- yonu tarafından kabul edilen evsaf - Biribirleri ile Kavga ederlerken Rizeli İsmail ite İsfendiyar dün gtce Mahmutpâşada biribirile kav” gıya tutuşmuşlardır. Döğüşte İs mailin attığı taş Nimet İsmindeki İ bir kadınm sol kaşı üzerine isabet etmiş ve Nimet yaralanmıştır. Suç” lu İsmail, tutulmuştur. j * Dün sazt 9 da Hasir Miğar KB Sp er e N “yantıştırmak yüzi kavgaya tutuşmuşlar ve biribirleri” ni yaralamışlardır. Kolundan yara” lanan Yako hastaneye kaldırılmış Bahtiyar yakalanmıştır. * Topbanede oturan seyyar satı” cı Fethi ile Seyfi arasında bir ka” ga olmuş, Seyfi kunduracı bıçağı # le Fethiyi sol kolundan, Fethi de" Seyfiyi sağ tarafından yaralamıştı”” Biçak alınmış, tahkikata başlanmığ”” tar, d iskelesin * Dün sabah Balıkpazarmda Mef met oğlu Ahmet isminde birisini tütün tabakasında 50 santigram ka” dar esrar bulunmuştur. Ahmet, €*” tarı aldığı yeri de göstermiş, tah ” kikata başlanmıştır, suçlu yakala” mıştır. © Galata rıhtımında kömür am lesinden Sait ile Süleyman adir İSİ işçi Sakarya vapuruna kömür v€ zirlerken aralarında kavga çıkmif ve Süleyman Saidi yumrukla döğ müş ve yaralamıştır. Suçlu yakala” miştir, * Cemal Feridin 633 numar bususi otomobili dün Kalamış is#© lesinden geçerken karşıdan Mustafa idaresinde 2046 numar” otomobil ile çarpışmıştır. Ços gid detli olan çarpışmada şoför ta tadil edeceğiz. Bu yoldan olmak zere yerli atelyelerimizde tadil etti « ğimiz fenerlerden birisi olan Yeşil « köy feneri de dün akşamdan itibaren yeni evsafta yanmağa başlamıştır. böyle olduğunu biliyordum. Diye, devam eti — Mazhar, kardeşim, Biribi- rimizi çok eski tanıyoruz. Ben kadın denilen şeyden hiç hoş- lanmazdım. Onlardan daima kaçardım. Fakat, güney'i bir - den gördüm, birden ona tutul dum. Önu çok seviyorum. Ömürlerimiz arasındaki mesa - feyi de kısaltimak istemiyerek onu sevdim. Ve Fazıl artık, bir tapıncakta yaradan bütün içini döker gibi hiçbir duygusunu, hiçbir düşüncesini saklamadan söylü- yordu: — Ondan ayrılmak, ondan uzak kalmak, onu gözümden kaybetmek benim için ölümdür. Ben onsuz olamam. Ona karşı sevgim, o kadar taşkın bir hal almağa başladı ki, onu her şey- den, sudan, havadan, esintiden, yalnızlıktan, pencereden, cam- istemiyordum ama, zâten bunun ! dan, odadan bile kıskanıyorum. Musti” fanın otomobilinde bulunan Mi?” Basri, Melek ve Hatice adir yol“ lar mühtelif yerlerinden yaralı” mışlardır. Şoförler tutulmuştu” Mazhar Osman kendisini *” tamadı: | — Öyle ise delilik ediyors Dedi, ilâve etti: esin — Böyle olgun, he: gene nıdığı, © sevdiği, W söy” inandığı bir hekim bunlari * ge lerse ve yaparsa ba: £ yı ne söylesin?! e Kerim başın! m ladı: — Doğru.. € Ramiz de onlara kapi i — Başka ne deniri- çizini Fazıl yine içinin bütün dökmeği sürdürüyordu: — Onu nekadar içteP» © çis& lık kertesinde sevdiğim... şey anlatabilmek jin yal Nd VU söyliyeyim: Apart yk larımı hiçbir tereddüde ye madan ona verebildim. © eng beni cimri, nekes diY€ piki Gerçekten de öyleydi. ak yine öylürkmiliş e eki

Bu sayıdan diğer sayfalar: