27 Şubat 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

27 Şubat 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Dünkü Güneş « Uçok maşından bir enstantane İstanbulda Ankarada Güneş, hâki hâkim bir | Galatasaray dün oyunla Üçoku 4-1 yendi Yazan: Eşref Şefik Yağan kardan, havanın berbatlı. Gından, sahanın çamurundan bahset | meden evvel galip takımın aksıyan tarafından başlamak dünkü maçın lüzumlu kıldığı bir başlangıçtır. İki haftadır, kısa oynamak ve top sür- mek hastalığına tutulmuş görünen Güneş- iler dün galip çıkmalarına rağmen ayni || gezbeye baş eğmiş vaziyette idiler. Dünkü paslaşma tarzları kısa kelimesile tarif edi- lemiyecek kadar Bodurdu. Bu yüzden altı golle başaracakları bir maçta dört sayıya kanaat ettiler, Hâkim oynadıkları zamanlardaki 4afalarının cana yakın ve cazip görünme Mesinin sebebi, çamurlu sahada bodur pas || larla top sürerek oynamularıdır. Sanki bi- Pisi Güneş takımındakilerin topuna; bu sa bada topu koşturacağınıza kendiniz 'müte- madi koşup kendinizi helâk ediniz. Nasi- hatini vermişti. Güneşliler bu huylarını! bırakıp kabiliyetlerine uygun gelen Pa tekrar boşlamazlar ve topu müle- | çalkalamakla devam ederlerse, pek | parlak başladıkları milli köme müsabaka larında telâlisi güç bir küzaya çarpabilir- Hangisinden baslıyayım? Sağlam bir #auavin hattının gölgesini dahi #ahaya ve- Jambaç oynar gibi rakip oyuncunun arka- | sına gizlenerek kapalı zaviyeye kaçan mu Bacimlerden mit... Bereket versin ki, Üçokluların u-! mumi buluşları Güneşin bu hatala- | rından istifâde edecek süratte dav- ranamadı.. Birde Güneş kalesini bekliyen Cihadın Avrupadaki meş hur eşlerine misal teşkil edecek ka- dar mükemmel kurtarışları maçı 4 — 3 vazyicte sokacak fırsatlara mâni oldu. Maçın tafsilâtı ; 5 — Hakem Adnan Akın. Takımların; kadroları: Güneş: Cihat — Reşat, Faruk — Yusuf, Ömer — Rebil, Murat, Salâhettin, Nisrazi, Melih. Üçok: Nejat — Necdet, Ziya — Mustafa, Adil, Halim — Namık, Abdi, Namık, Salt, Kemal Güneş takımında maçın ikinci dev resi başlarken, Melih sağaçıktan or- taya ve Salâhattin sağaçığa geçiril! mek suretiyle değişiklik yapıldı. Oyun aşılır açılmaz, Güneş hatları | $yi günlerinde olduğu gibi ferah ve uzun paslarla rakip kaleye doğru in- miye başladı. Son zamanlarda hal- kın pek hoşuna giden ve haklı ola- Tak Güneşe çok taraftar kazandıran güzel maçlardan birini seyredeceği. mizi zannediyorduk. Beşinci dakikada sağdan gelen pek iyi pası ortadan şütle birinci gol olarak Salâhattin attı. Bu golü müteakıp İzmirliler hız- landılar, Güneşliler beşinci dakika- da yaptıkları gölden büyük bir em- niyete düşmüş olarak rakiplerile top yarıştırmıya düştüler. Kale önüne getirildiği halde bo- yuna sıkışık yerlerdeki oyunculara pesirmek vüzünden lüzumsuz zik- zoklarla dolaşan topu Melih sıkı bir vuruşla nihayet İzmir kalesinin ne gönderebildi. Güneşin ikinci sayı- sından sonra daha sikı hücumlara te şebbüs eden İzmirlilerin çizgi içinde #iki bir vuruşları Güneş merkez mu-| tifade' ederek dördüncü golü de Muhafızgücüne 3-2 Galip Geldi Ankara, 26 (Tan muhabirinden) — || Bugün milli küme maçlarına devam Fener oyun || Uçok Maçı Üçok takımının bugün ikinci maçını Fenerbahçe İle yapması lâzımgeliyor. Fakat, saha mesele- || İl sinden Fenerhahçe ile Spor Ku || rumu ârasında bir ihtilâf çıktı için Fenerlilerin sahaya çıkmıya- cakları ve maçın yapılamıyacağı |! Takindn bir sayfa varır.” Fenerliler, deplâsman maçla » karşılaşmaların her klübün ken- ki sahasında yapılacağını iddia etmişlerdir. Buna mukabil Spor Kurumu, hâsılat bakımından bü tün deplâsman maclarını Taksim stadında yaptıracağını ve bunun kendi salâhiyeti dahilinde odu. ğunu ileri sürmüştür. İhtlâfın son veli budur. | İzmirin bu gölünü müteakıp İneşliler biraz akılların başlarına İlir gibi oldular. biribirlerine geçirdikleri için müca- dele lehlerine döndü. İzmir muha- cimlerinin seyrek skınları da kolay- | lıkla bertaraf edilmiye başlandı. İ Müsabaka bu manzara ile devam ederken birinci devre 2 — 1 Güneş İlehine bitti. İkinci devre : Bu devrede Güneş muhaeeimleri İz mir nısıf sahasına girdiler ve daki- kalarca çıkmadılar. Beş dakika ka- İdar tek kale oynadıkları halde'şüt vaziyetlerinde top paylaşamamak, yahut kale ağzındaki topu lüzumsuz acığa aktarma yüzünden “muhakkak bir iki golü kaçırdılar. Yedinci dakikada müsait'bir pas almadığı halde sıkışık bir vaziyetten | yerden vurduğu şütle üçüncü “golü. sağie Niyazi kaydetti. Bu aralarda (o önleri © açık kalan Olzmir omuhacimleri pek tehlikeli iki akın yaptılar. Bilhassa birinde pek yakından Güneş kaleci- sinin görmesi güç bir yerden çektik- la kurtardı. İzmirlileri bile takdire sevkeden Cihadın o kurtarışı seyirci- lerin sürekli alkışlarını kazandı. Maçın hâlâ muhatarada olduğunu sezen Güneş muhacimleri yine düz- gün ve uzun oyunlarına başladılar. larına aldılar. Bu düzgün oyun semeresini ver- mekte gecikmedi. Otuzuncu dakika- da İzmir kalesini saran Güneş muhe- cimlerinden Murat kargaşalıktan is- leri sıkı şütü Cihat fevkalâze atlayış! edildi, Galatasaray » Muhafızgücü karşılaştılar. Müsabaka, Galatasara- | yin 3-2 galebesile neticelendi. Tafsi- ! Oyuna rında Pazar gününe tesadüf eden |! | diği topa vaktinden evvel çıkış yapan Yine hâkimiyeti hemen kendı taraf- | ti, lâtını bildiriyorum: Mutat saatte Bay Kema! Halimin | | idaresinde sahaya çıkan takimlar kı- . İyoruz ve gönderdiği resmi aynen koyuyo- sa merasimden sonra karşılıklı su landıkları vakit Galatasarayı şu kad- | rosu ile gördük, Sacit — Salim, Reşat — Suavi, Ad nan, Mustafa — Bülent, Haşim, Eş- fak, Süleyman, Necdet. Buns mukabil Muhafızgücünü de bu kadrosu ile görüyoruz: Fuat — Salih, Saffet — Bülent, Ci hat, Ahmet — Naci, Şahin Rıza, İb- rahim, ee. kadar bir hücumü ile başladı. Ankara ikin cisi bugün cidden teknik ve yerden bir oyunla kuvvetli rakibine karşı çok muvaffakiyetli bir oyun gösteri- |! yordu. 22 inci dakikeda Rızanın ve 35 in- karalılar iki gol kaydettiler. Galata-| saraylılar bu göllere ancak 44 üncü dakikada Needetin firikikten gönder Fundin elinden kaçırmasıyla zama-| ninda yetişen Eğfakın yaptığı bir gol İle mukabele edebildi. Biraz sorira da devre 2-1 Gulatssarayın aleyhine ne ticelendi. İkinci devreye Galatasaray takı - mında isabetli olarak bazi tö- dilât yaparak Sülevmanı s0l acığa Bü lendi santr forvede, Haşimi de sağ- içe getirmişti. İkinci devre : İlk devreyi büyük Bir muvaffakı yetle 2-1 lehine bitiren Muhafızgü- cü bu devreyi hücum hattı. muavin İ hattından da çok uzak ve irtibatını ta mamen kaybetmiş bir vaziyetie olâ- rak oyuna başladı. Diğer taraftan Galatasaray ise Vi-! lâkis daha enerjik ve daha ahenkli bir oyunla hasımlarını tezyike başla dı. Nitekim Galatasaray çok geçme - den bu verimli çalışmasının semeresi ni 18'inei ve 18 inci dakikalarda Ha-| İşimin ayağıyla yaptığı iki gol ile gör- İdü. 2-1 mağlübiyetten 3-2 galip vazi- yete yükselen Galatasaraylılar Mu- hafızgücünü daha-ziyade tazyike baş! ladılar. Muhafızlı oyuncular hiç olmazsa beraberliği temin maksadile yeniden bir hızla sarı kırmızı kaleyi zorlamı- ya başladılar. Fakat nütice Üzerinde müessir olamadılar. Esssen oyunun da bitmesine 5 dakika vardı. Nihayet İ hakemin “düdüğü öttü. Bu dakikada Galatasarayın 3 golüne mukabil Mu- hafız yaptığı iki gölle Wtifa edebilmiş rna kani olarak tekrar çalım ve top sürüş oyununa başladılar. İzmirin 'bu ara iki mühim akının: ve iki teh- likeli şütünü Güneş kalecisi Cihat ke çe Me. yaptik biribirinden güzel iki kurtarışla sa- m, Muh sell kapayıp! İ dirmes ni çok rica ederim: İet dakikada da İbrahimin ayağıyla An | İ lem TAN OKUYUCU i Mektupları Samsunda "Saadaf" Ccddesinin Hali Samsunda Saadet caddesinde oturan bir okuyucumuzdan mektup aldık. Bunda di. yor ki: “Samsunun “Saadet., caddesini tarif etmek çok uzun sürecek. One yalnız “Felâket,, eaddesi demekl gönderiyorum. Bu resmi gazele- nize koymakla mahallemiz halkı na büyük bir lütufkârlikta bulun muş olacaksınız. Çünkü, gazeteniz de teşhir edilmedikçe, bu caddenin iktifa ederek basit bir karikatür 5 tamir olunacağına aklım ermiyor.,, | german iğ HIK 21-2-938 LA DAA AMAA AAA BANA SAAAAAAA KAAN A YE ! Seyyar "Ma "Markiz" Yazan: Leonid Lenç , ARAM ii D O Iga Semenovna iyi bir ecza- cı idi. Kır saçlarından ve genç yüzünden ötürü bütün arka- daşları ona “Markiz,, deri “Markiz,, senede en az iki üç de- fa odasın: değiştirmek âdetinde idi. Bazan on iki metre murabbai geniş Uğinde, gıcır gıcır yeni, kalöriferli bir oda bulduktan sonra herkes 0- nun artık buraya yerleşeceğini zan nederdi. Fakat hayır!.. Bu zanlar dalma boşa çıkardı. “Markiz. iki üç sy oturduktan sonra, herhangi bir eksikliği bahane ederek yeni- den oda aramıya kalkardı. “Markiz. in bü işi başarması için “Akşam gazetesi, ne ufak bir ilin vermesi kâfi gelirdi. Hakikaten de üç beş gün sonra “akşam gazetesi,, Biz, okuyucumuzun mektubuna hiçbir zey İlâve etmeden artusunu yerine getiri- suz. * Eulgar'stardan 40 Sene Evvel Gelen Hafız Mehmet Okuyucularımızdan Osman yazıyor: “Bulgar stanın Koşukavağı şehrinden Ha İz Mehmedi arıyoruz. (Koşukavağı evvel Istanbula gelmiş ve burada bir gitmişti, Sonradan duyduk ki, delterhane de kâtip olmuş, O #amandanberi kend sin den bir haber alamadım, Hafız Mehmet be rim amcamdır, Hafız Mehmedin adresini bilen varsa insaniyet namına şu adrese bil Adres: Çorlunun Misinli köyünde Bel ristan mabhacirlerinden Koşukavaklı Çal Bi Ml oğullarından Ali Osman oğlu Oşman,, * Bir Muallimin Şikâyeti Bir okuyucumuz yazıyor: “Bu yaz orta mektep musllimtiği İrti- hanına , Kazandım. Girdiğim ders zümresine en İyi notu aldım. Tayin için aylarca bekledim. Nihayet yardımcı öğ- retmen olarak tayin edildim. Halbuki ası) muslim tayin edilmekliğim lizımdır. So- ruşturdum. Kadro imiş, Kadro delu, na demek anlıyamadım. Beraber imtihana girdiğimiz arkad çöğu, benden ez not aldıkları belde asil olarak tayin edildiler, Sonra, anladım ki, onlar İşlerini takip et- tirmişler, yaptırmışlar.. Benim hakkım ne- den teslim edilmiyor?,, * Maçka Tramvayları Az Bir okuyucumuz yaziyor: “Maçkaya işliyen arabalar geceleri bile hassa çok seyrekleşiyor. 10, 25 dakika 20- İ ukta, yağmurun, karın altında araba bek cap ediyor. Harhiyeya, Taksime bir çok arabalar geçiyor. Maçka srabası yok.. Bu hatta az araba oluşu, acaba nedendir? Herkes bu halden şikâyetçidir. Harbiyeye giden araba Meçkadan manevra yapıp dön 86, kiyamet mf kapar?. Bu işi kontrol eden makamların Allah rızası için nazarı dik- Katini celbetmenizi ric ederim. Soğukta araba bekliye bekliyo üşüyüp hasta olu- yoruz. a CEVAPLARIMIZ : Gebze belediye muhusibi A. Suhasıya: Adres ve hüviyetinirin yazılmasına mü- vafakat ederseniz şikâyetiniz! neşrederiz. Bahsettiğiniz hâdisenin neşrinden mütevel Ut mesuliyeti kabul etmeniz icap eder Bugünkü Maçlar Bugün Barutgücü alanında yapılacak maçlar şunlardır: Davutpaşa Gençlerbirliği — Barutgücü A takımları saat 15 de, Davutpaşa — Barutgücü B takımları ss mizde. Davutpaşa Gençlerbirliği — Barutete genç takımları saat İl de karşılaşacaklar- dr. * Eminisü Halkevinin tertip ettiği futbol maçlarına, hâvanın mühülefetinden dola- yı Karagümrük ve Bakırköy sahalarında devam ediimiyecektir. okuyucuları Olga Semenovna'nın “12 metre murabbaı genişliğinde, gıcır gıcır yeni, kalöriferli,. odası- nı “ayni genişlikte bir başka oda ile değiş tokuş etmiye hazır,. oldu- Bunu okumakta gecikmezlerdi. alip çıkar. oda değiştirilir, Ol ga Semenovna —ilerde tek- rar değiştirmiye bir vesile teşkil et mesi için— kendi tahta kuruları da dahil olduğu hâlde bütün eşyasile beraber yeni odasına taşınırdı. Fa- kat aradan dört beş ay geçmeden gazetelerde yeniden Olga Seme- novna'nın imzası altında ve: “15 metre murabba: genişliğinde, kalö- riferli, telefonlu mükemmel bir o- dayı, ayni şartları haiz diğer bir o- dale değiştirmiye hazırım... mir kiz, in yeniden göçe hazırlandığı- nı anlardı. Bu hareketinin sebeplerini soran lara seyyar “Markiz.,: — Ne yapayım. derdi, kendime ideal bir oda arıyorum. Buluncıya kadar da çalışacağım... Hiç kimse bu sözlerin doğruluğu na İhanmamakla beraber hakiki se- bebi de bir türlü keşfedemezdi. O Semenevna yeni yılı, ar kadaşlarından o Gradusof- larda karşıladı. Her zaman bu gibi seraltte oldu- Bu üzere “şöyle kendi aralarında,, eğlenmeyi tasarlamışlardı. Halbu- ki sonradan birçok davetsiz misafir geldi. Gramo'onlar kuruldu. Genç- ler dansa basladı. Herkes şen, her- kes neşeli idi. Tam saat on ikide ısıklar söndü. Düdükler çalmıya başladı. Güzel söz sövlemekle tanınıms olan avu- kat Raneviç ayağa kalktı. Elindeki çatalı önündeki tabağa kuvvetle vurarak: — Arkdaşlar, dedi. şu dakika ye ni yıla girmiş bulunuyoruz. İlk ön- ce herkesin yen! yıl şerefine birer kadeh içmesini teklif ediyorum. Birçok kadeh “birden havaya kalktı.. Kadehlerin biribirine çarp- masından mütevellit madeni bir ses odayı doldurdu. Kısa bir fasıladan sonra Raneviç yine sözüne devam etti: — Arkadaşlar dedi. şimdi de her birimizin şahsi saadeti için içilmesi | ni teklif edeceğim.. Fakat bundan önce kısa bir anket yapmak Mmec- buriyetindevim. Anketime, bizi da- vet etmek tütfunda bulunan Bayan Leopoldovna'dan — başlıyacağım... Lütfen siz bana, bu yıl için arzu- lamakta olduğunuz şahsi saadeti- nizden biraz bahseder misiniz?. Çeviren: B. Tok 4 HASASESAREEEİ eopoldovna biraz mahcup o- larak: — Beni mazur görünüz. dedi. Bu sahada hiçbir şey düşünmedim.. Ne bileyim işte evimizdeki herşeyin iyi olmasını istiyorum... — Leopoldovna, biraz daha a- rih ve kati söyleyiniz!.. Meselâ bu yıl için aile hayatınızda herşeyden fazla ne olmasını istiyorsunuz?.. — Vallahi bilmiyorum.. Mese- 1â... Bu yıl... Herşeyden fazla Kos- ta'nın iyi bir derece ile yedinel &i- nıfa geçmesini istiyorum.. İşitiyor musun Kosta?.. Raneviç sözüne de» vam etti: — İşte böyle. Leopoldovna'nın yeni yıl hakkındaki dileklerini öğ rendik.. Şimdi de diğerlerine sora- ım.. Meselâ siz Roisa Sergeyevna: yeni yıl için neler istiyorsunuz? Raneviç'in yanında oturmakta olan sarışın ve şişmanca bir kadın evvelâ biraz kızardı, sonra; — Bir muganniyenin arzusu ne olabilir?. Sahnede, konserlerde mu vaffak olmak.. İşte benim de'arzum bul. Raneviç: — Çok güzel, dedi, sizinde d& leğinizi kaydettim. Şimdi Olga Se- menovna'nın fikrini dinliyelim?.. “Markiz, gülümsedi: İ — Benim arzum malüm, dedi Ben on metre murabbâındaki, fa lan yerdeki odamı ayni hacimde filân semtteki bir oda ile değiştire» bilirsem dünyanın en bahtiyar bir insanı olacağım... . — MT erkes süildü. Bu sırada maşa Semenovna'nın tanımadığı, . orta yaşlı, yakışıklı bir erkek ayağa kal karak, sordu? — Kaç?. — Affedersiniz anlıyamadım, Be kaç?.. — Odanız kaç metre murabbat olduğunu soruyorum.. İşitemedim. de... Olga Semenovna, Reneviç'in pro testolarına ehemmiyet vermeksi- zin: — On metre murabbaı, dedi. O- dam mükemmeldir. Her konforu vardır. Taşınma masrafını da bon veririm.. — Mükemmel. benim odam tam sizin arzu ettiğiniz semttedir. Yale nız sekiz metre murabbadır. . Olga Semenovna sevinçle hây« kırdı: — Çok rica ederim bu tarafa ge çiniz! Böyle uzaktan anlaşamayız.. Filenkin isminde bir doktor olan orta yaşlı, yakışıklı adam ayağa kalktı, Masayı dolaşarak Olga Se» menovna'nın yanıns oturdu. Olga Semenovna ile doktor Filenkin de- rin bir muhabbete daldılar. Rane- viç'in bundan sonraki nutkunun bir kelimesini bile işitmediler.. aman zaman şu konuşmaları Z kulaklara aksediyordu: — Odanızın duvarları boyalı mı?, Komşuları nasıl?.. İnşallah içlerine de opera artisti falan yok ya?.. Doktor Filenkin. “Markiz. ie vine kadar götürdü. İki hafta sön- ra da, ikisi beraber “akşam güzete- $İ,, nin ilânat şubesinin kapısı önün de duruyorlardı. Olga Semenovna güze) gözlerini kırpıştırarak: — Filenkineiğim. diyordu. bak, vereceğimiz ilân; sana okuyayım.. Dinle: “Ayrı ayrı mıntakalarda 8 ve 10 metre murabbaı genişliğinde ki iki odayı aynı büyüklükte fakat yanyana bulunan iki oda ile değiş- tireceğim. Taşınma masrafı bana 8 ittir.” Yeni evliler “Markiz.. in odasın- da akşam çayını içerlerken, “Mar- kiz: — Taşınma masrafını da biz ve» receğimize göre herhalde yanyana iki oda buluruz. O imi derhal oraya taşınır yuvamız Yüzen 10 menin)

Bu sayıdan diğer sayfalar: