5 Mayıs 1937 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 3

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

e Ö — 5-:5:1937 İki ziyaret E nternasyonal münsebetlerin kar.- şılıklı ziyaretlerle idare edildiği bir devirde devlet adamları tarafından yapılan seyahatlerde | 4 bir mana a- ranmazsa da Roma - Berlin mihveri ile bu mihver etrafında dönen devlet rnü: messillerinin son bir kaç hafta içindeln gidiş gelişleri, her tarafta alâka uyandı- racak derecede sıklaşmıştır. Avusturya başvekili Sehuschnigg tarafından Vene- diğe yapılan ziyareti, Göring'in Roma seyahati takib etti. Prusya başvekili ay- rılır ayrılmaz da alman diş bakanı, Von Neurath Mussolini ile görüşmek üzere, İtalyaya gitmiştir. Diğer taraftan AV"S_' turya cumhur reisi Miklas da bî!“k_ıl ve dış bakanı ile birlikte Macaristanı Zzi- yaret edivne. Avüs.. şa cumhur reisi, Peşteye; ©& velce, macar naibi Horti tarafından SA pılan bir ziyareti iade etmek için git- miştir, Ve gerek macar naibinin Viyana- da kabulü, gerek Avusturya başvekili hakkımda Peştede gösterilen candan tezahürü, bu iki memleket arM'l.n' daki samimi dostluğa deli! olarak gös- terilebilir. Her iki ziyaret, Avusturya ve macar milletine siyasi mukadderatlarının birleşmiş olduğu eski ve daha mesud N için vesile teş- m hatırl kil etmiştir. Fakat bu ziyaret yalnız teş- rifat ve geçmişi anmak için yapılmıyor. Orta Avrupa politikasının son iıültale“ı Avusturyayı Macaristana daha zıîığc yaklaştırmıştır. Avusturyanın en büyük endişesi istiklâlinin korunmasıdır. Dülfl açık bir tabirle, Almanya mrafmdl_m il- hak edilmekten korkuyor. Muhtelif İ manlarda bu istiklâlinin korunması için ayrı ayrı kombinezonlara dnyınn_ll!'lll'- Son zamanlarda da en büyük ılmld““ I. talyaya bağlamıştı. İtalya dış politikası- nın siklet merkezini orta Avrupadan Ak- denize intikal ettirdikten sonra AV"llt“l" ya, büyük koruyucusunun kuvvetli yır- dımından mahrum k.lıcuğmdl:l endi- şe etmiş ve orta Avrupanın küç“k__'k;_" letleriyle kombinezonlar yapmayı 'I“_!“':' müştür. Bu arada Avusturya istiklâliy en yakından alâkadar olan Çekoslovak- ya gelmektedir. Fakat Almanya buna razı olmiyor. K anlaşılmıştır ki Mussolini d gücendirmemek için muvafaka cek. £ Venedik mülâkatının Sehuschnigg 'lf' zerinde hiç de iyi bir intiba bırakmadığı muhakkaktır. Horti - Miklâs 3.0'“’" lerine bu meselenin mevzu teşkil edece- ği şüphesizdir. Von Neurath'ın ziyare bunun da evvela Ciano tarafın! bir ziyareti iade ve sonra Roma mihverini sağlamlaştırmak için ) ğı bildiriliyor. Filhakika Roma ile Berli- nin görüşecek çok işleri vardır. Başta İspanya meselesi gelir. Bu meıele. esa- sen Göring ile Mussolini arasındaki mü- zakerelere mevzu teşkil etmiştir. İspan- ya harbının gidişinden İtalya ve Alman- yanın memnun olmadıkları İtalya gaze- telerinin neşriyatından da anlaşılmakta* dır, Her halde Franko iki hamisini yal sukutuna uğratmıştır. Bundan sonraâ iki faşist devletin iktisadi zorluğu gelir. En büyük zorluk da iptidai madde t_edl' rikinden ileri gelmektedir. Bu iktisadi zorluğa karş ımüşterek bir çare arama: ları beklenir, Alman dış bakanının ya- nımda matbuat ve kültür işleriyle mes- gul adamlar da gittiğine bakılırsa, nokta üzerinde de bazı aranjmanlar ya- pılacağı anlaşılmaktadır. Fakat tabil en ehemiyetli mesele, orta Avrupa ve Avusturyanın vaziyeti meselesidir. Almanya, Roma protokoııf' nun genişletilerek kendisinin de kombi- nezona alınmasını istiyor. Yani bir İtal- ya - Avusturya - Macaristan kombine- zonu yerine İtalya - Almanya - Avustur- ya ve Macaristan kombinezonu. Bunun en kuvvetli rüknü Almanya olacağından, yeni kombinezondan, vaktiyle Bismar- kın yaptığı üç imparator itilâfı gibi, Al- manyanın hekemonyası altına girecek- tir. Fakat İtalya belki ayni sebeble lnın; dan çekiniyor. Avusturya ise, başka mülâ- haza ile büsbütün kaçınıyor. Orta Avrupa meselesinde İtalya da Avusturya da Macaristan da hattâ Çekoslovakya da Almanya ile teşriki mesaiye hazırdırlar. Hattâ bu teşriki mesai olmadıkça orta Avrupa | halli mümkün olma- dığı takdir ediliyor. Fakat bütün orta Avrupayı alman hekemonyası altına ko- yacak bir teşriki mesai değil. Her halde orta Avrupanın politika za tine geü—nüî dan yapılan - Berlin yapıldı- DIŞ HABERLER 9 Ki g Bilbao şehri boşaltılıyor İngiltere tahliye, Fransa da iskân işleriyle uğraşacak Paris, 4 (A.A.) — Bayondan buraya gelen haberlere göre Bilbaoya mühim takviye kıtaları gelmekte ve bu kıtalar hemen ileri hatlara sevkedilmektedir. Bundan başka, Bilbao yolunu Franko kuvvetlerine kapamak maksadiyle Bask cebhesine Asturiden tayyare, tank ve top geldiği bildirilmektedir. General Mola ordüsu dün Bilbaonun şimalinde ve cenubunda son müdafaa sistemlerini teşkil eden Munguis ve Echansı işgal etmiştir. Âsilere göre Asi kaynaklardan bildiriliyor: Bask cebhesinde Franko kuvvetleri hatlarını ıslâh etmişlerdir. Santander cebhesinde bir hükümetçi taarru yiat verdirerek püskürtülmüştür. Fran- ko kuvvetleri Bask bölgesinde mevzile. rini tahkim ve bütün yolları tamir et- mekle meşgüldürler. Havasa göre yeni harb malzemesi gelmekte ve âsilerin yeni bir taarruza hazırlandıkları anla. şılmaktadır. — * K Bir hükümetçi tayyaresi Saragosoyr bombardıman etmiştir. 20 ikadın ve ço- cuk - ölmüş 30 kişi yaralanmıştır. Âsiler Bilbaoya bir hamlede girecekler Burgos, 4 (A.A.) — General Franko şu beynatta bulunmuştur ; y « — Bask cephesindeki harekât düş- man tarafından akim bırakılmış deği.l- dir. Bu harekât muvakkat bir zaman İR rulmuştur. Bunun sebebi ise bir ilerleyişten sonra Müteakiben Bilbao üzere harekete çin durdu kuvvetlerin mühim yeniden teksifidir. ya Gir hamlede girmek geçilecektir.. Bilbao'nun boşaltılması işi Paris, 4 (Hususi) — salâhiyetli mah- filler Frankonun Bilbao'nun boşaltılma. si işi hakkındaki cevabını tefsirden ka. çınmakta, İngilterenin açıkdenizde bu. lunan ticaret gemilerini korumak hak. kına malik olduğunu söylemekle iktifa etmekte ve âsilerin sivil halkı taşıyan vapurlara taarruz edeceklerini sanma. maktadırlar. İlk mülteci kafilesinin Sen Jan dö Lüz'e gelmesi bekleniyor Paris gazeteleri, general Franko'nun cevabına rağmen İngiltere ve Fransanın Bilbaonun tahliyesi hakkındaki tasav- vurlarını değiştirmiyeceklerini yazıyor- lar. Jur, Franko'nun henüz_ fralı:isxî dış 3ına cevab vermemiş olduğunu ş:î;!îffâw, mülteciler hakkındaki t_cd— birler için İngiltere ve Fransanın daima temas halinde olduklarını, İn.gılteremn tahliye, Fransanın iskân işleriyle uğra- şacağını haber veriyor. gazetelerinin İngiltereye hücumları bildiriliyor; Alman gazete- şiddetle hücum etmekte de tavrını değiştirmiş ol- makla muaheze etmektedirler. Bask ce.p- hesine dair çıkarılan yalafı haberlerin bir ingiliz manevrası olduğunu yazan gazeteler bunun Almanya ve ştalya a- leyhinde bir propagan_da olduğunu ve hükümetin böylece silâhlanma progra- mının külfetlerini halka daha kolaylıkla kabul ettirmek istediğini kaydetmekte- Alman Berlinden leri İngiltereye ve İspanya işin dir. : «Espana”nın batması meselesi Londradan bildiriliyor: Amirallık dairesi “Espana”nın bir ma- yına çatparak battığını bildirmel.:.t.edi.ı. Valensiya hükümeti ise neşrettiği bir tebliğde geminin tayyarelerden auıa_n bombalarla battığını, * bomb”an.ı_n"gemı. ye isabet ettiğini, bunlardan üçünün ge- minin güvertesinde patladığını ve cep- haneliğin ateş almasına sebeb olarak Espana'nın 32 dakikada batmasına yol vaziyeti yeni bir oluş devrindedir. Ve hf' sebebledir ki devlet adamları ıraımdakı seyahatler, alelade bir hâdise mahiyetini almış iken, Von Neurath'ın Romı'ıyı ve Miklas'ın Budapeşteyi ziyaretleri her tarafta hususi bir alâka uyandırmıştır. T A. $. ESMER zu, bunlara ağır za- Bombardımanlardan sonra yaralananlar hastahaneye naklediliyor açtığını bildirmektedir. Bombardıman sırasında zırhlı kıyıdan 6 kilometre u- zakta idi. Hiç bir su sütunu görülmüş olmaması, zırhlının mayına çarpmadığı- nı isbat etmektedir. Katalonyada vaziyet Deyli telegraf Katalonyada tam bir kargaşalık hüküm sürmekte olduğunu, partiler arasında mücadelenin boyuna arttığını, hükümetin anarşiyi bastır- mak için yardımcı kuvvet istediğini, para vaziyeti de berbad olduğundan Valensiya şehrinin kendine mahsus bir para bastığını bildiriyor. Diğer taraftan anarşist - sendikalist radyo istasyonunun bir beyanname neş- rederek Katalonya iç bakaniyle Barse- lon polis direktörünün istifasını iste- diği Barselondan bildirilmektedir. Perpinyon, 4 (A.A.) — Barselondan alrnan son haberlere göre, telefon sant. ralı civarında polis kuvvetleri ile ya. pılan çarpışmalar neticesinde anarşist. ler Barselonun büyük bir kısmında ha- kimiyeti ele almışlardır. B. Lompanys'in Valansiyadan asker gönderilmesini is- tediği de söylenmektedir. Londra, 4 (A.A.) — Royterin Paris- ten bildirdiğine göre, Barselondaki a. narşist hareketi bastırılmış ve Kampan- is vaziyete hâkim olmuştur. Sen Jan dö Lüz, 4 (A.A.) — Barse. lon radyosu, halkı katolonya merkezinin sokaklarında kanlı mücadelelere niha- yetvermiye çağırmaktadır. İngiltere'de kıral ailesinin tahsisatı Londra, 4 (A.Â.) — Hazinei hassa hususi komitesinin dün öğleden sonra neşrolunan tavsiyelerine göre kıralın tah- sisatı 410.000 ingiliz lirası olarak ibka edilmekte olup prenses Elisabet'in se- nelik tahsisatı 21 yaşına kadar 6.000 ve sinni rüşdden sonra bir dük dö Korno- uay'ın dünyaya gelmesi takdirinde ge- reken değişiklikler yapılmak kaydı ih- tirazisi ile 15.000 ve prenses Margaret Roz'un sinni rüşdden sonraki tahsisa- tr 6.000 ingiliz lirası olarak tesbit edil- miştir. Valide kıraliçenin tahsisatr 70.000 ingiliz lirası olarak bıî'akılmıştır. Dük dö Gluçester'in tahsisatı, 25.000 ingiliz lirasından 30.000 ingiliz lirasına gıkarilmıştir. Dük dö Vindsor'dan bahis yoktur. Sovyet büyük elçileri we « 5* arasında değişiklikler Moskova, 4 (A-A.) — Söovyetlerin Tokyo sefiri olup Berlin sefirliği- ne tayin edilen B. Yureneff için istenilen agremanı alman hükümeti vermiştir. B. Yureneff, dış komiserliği mua- vinliğine tayin edilmiş olan B. Potem- kin'in yerine Paris sefirliğine tayin edi- len B. Suritz'e halef olmaktadır. Vindsor dükü Fransada Yollarda fransız polisleri tertibat alıyorlar Paris, 4 (A.A.) — Vindsor dükü, bu sabah Vernöy 1'etan'da, Parise 53 kilo- metrelik bir mesafede bulunan Vorarl- berg - Ekspress'den hareket etmiş ve Kand şatosuna gitmek üzere otomobi- le binmiştir. 'Tours, 4 (A.A.) — Birçok gazete- ciler, sinemacılar, fotoğraf muhabirle- ri, bugün Dük dö Vindsor'un gelmesi beklenilmekte olan Kand şatosuna gi- den yolları tutmuşlardır. Öğrenildiğine göre, Dük dö Vind- sor'u hamil olan tren, meçhul bir yer- de duracak ve Dük, doğrudan doğru- ya otomobille şatoya gidecektir, Kand şatosuna müntehi olan yollar, mühim polis ve jandarma kuvvetleri- nin muhafazası altındadır. Evlenme tarihi, henüz tesbit edil- memişse de bu işin herhalde kıralın taç giyme töreninden sonra yapılacağı öğrenilmiştir. Kand şatosunun tâbi ol- duğu Mon kasabasının belediye reisi Dr. Merçiye, evlenme törenini ifa et- mek üzere Adliye bakanından hususi salâhiyet ve talimat almıştır. Sovyet — Mançuri sınırında yeni bir hâdise Moskova, 4 (A.A.) — Kabarovsk'den bildirildiğine göre, 2mayısta saat 7.20 de bir sovyet sınır devriye kolu kanka gölünün cenubunda ve sovyet toprak. larında silâhlı bir japon - mançuko müf rezesi ile sınır boyunda da sovyet top- raklarına girmeğe hazırlanan mitral- yözlerle mücehhez başka bir japon - mançuko müfrezesi görmüştür. Japon mançuko müfrezesi sovyet devriyesi ü- zerine mitralyöz ateşinin de yardimiy- le ateş açmıştır. Sovyet devriyesi mu- kabele etmiş ve bunları Mançuko top- raklarına çekilmeğe mecbur eylemiştir. Hâdise mahallinde japon — kurşunları bulunmuştur. İmparatorluk konferansı açıldı Londra, 4 (A.A.) — Çemberleyin imparatorluk parlamentolar konferan- sını açarken söylediği nutukta büyük Britanya imparatorluğunun dünyanın her tarafında sulhu korumak için elin- den geleni yapmak hususunda kati ola- rak müttehid bulunduğunu ehemiyetle kaydetmiştir. Serbest İrlanda hükümeti de bu konferansa iştirak etmektedir. Bir sergi kurulması lüzumu CUMHURİYET'te Yunus Nadi kö- mür sergisinin son derece muvaffak ve | bir eser olduğ ve sa- nat tezyinatı bak dan Avrupadı ki benzerleriyle boy ölçüşecek bir se- viyede bulunduğunu belirttikten son- ra diyor ki : “Kömür sergisini tertibetmek için uğraşılan zamanın azlığına ve karşı- laşılan zorlukların çokluğuna rağmen ortaya cidden güzel ve muvaffaki- yetli bir eser kurulabilmiştir. Kömür sergimiz haklı olarak - beynelmilel takdirler kazanan bir eser oldu. Av- rupa matbuatı onu tam Âvrupai bir eser olarak övüyor. Sergicilikte bu mertebeye vardıktan sonra onu artık tesadüflere tâbi olmaktan kurtararak Ek n Ganktnkd » L bir şube haline koymaklığımızın da sıra- sı gelmiştir diyeceğiz. Yalnız Ekono- mi Bakanlığı her yıl hemen hemen beş altı sergi tertib ediyor ve hairçte açılan bazı sergilere de iştirak ediyo- ruz, Sonra memlekette açılan sergile- rin h hepsiyle El i Bakan- lığımız alâkadar oluyor Bütün bu se- beblerden dolayı bu sergi işini bakan- lıkta resmi bir teşekkülle zapt ve rabt altına almaklığımız pek iyi olacaktır, Bu suretle bir tarfatan sergiciliğimiz muttarid bir terakki yoluna konul- muş olur, diğer taraftan memleketin şurasında burasında açılan sergilere faydalı yol göstericilikler yapılır.” AT CUMHURİYET'te Abidin Daver'in 19 mayıs id bayı hiy ti ve idmanın milletin fiziyolojik bün. yesi ehemiyeti hakkında verdiği bir konferansı okuyoruz. Muharrir, muh- telif memleketlerin bu sahada yap- tıkları büyük gayretleri tebarüz et- tirdikten sonra ezcümle şunları söylü. yor : “Medeni dünyada spora, beden terbiyesine bu kadar ehemiyet veril- mesinin en birinci, hattâ tek sebebi, bu işin, ferdin ve milletin müdafaası bakımından çok büyük kıymeti haiz olmasıdır. Beden terbiyesi, ferdi sağ- lâm, gürbüz, kuvvetli ve mukavemet- li yaparak milli müdafaa bakımından kudretini artırır. Böyle bir millet, neslin bakası itibariyle kudretli bir millettir. Böyle bir millet, en büyük maddi ve manevi imtihanı olan harb- de, hasmından daha çok dayanır, c- lız, hasta insanları bir tarafa bırakı- nız, hattâ vücudları gevşemiş, yumu- şamış, yağlanmış, yürüyüşe idmansız, sıcağa, soğuğa tah ülsüz, çabucak yorulup bitkin bir hale gelen asker- lerden mürekkeb bir ordu, en iyi si- lâhlarla, en büyük vatanperverlik duygulariyle mücehhez olsa da ye- nilmeğe mahkümdur.. Sulh zamanm- da, silâh altında 200,000 askeri bulu- nan bir millet, harb zamanında, 2 mil- yon asker çıkaracaktır. Muzaffer or- du, mütemadi talimler, idmanlarla, sporcu tabiriyle anform bir haldedir. Zabitiyle ve neferiyle yürüyüşe, har- be, tabiatin mihnet ve meşakkatlerine mütehammil bir vaziyettedir; fakat, seferberlik emriyle orduya iltihak e- decek yüz binlerce ihtiyat ne halde- dir? Eğer, millet çiftçi ve sporcu bir millet değilse, bu ihtiyatların ekseri- si ham ve idmansızdır. Karşısındaki düşman, bütün kudreti itibariyle fa- ikse, ona ihtiyatlarını idman ettirmek için vakit bırakmıyacak, kendi bede- ni üstünlüğünden istifadeye çalışacak: tır. Demek ki bilhassa halkının ekse- riyeti çiftçi olmrıyan milletler ve her milletin ihtiyat zabitleri, çiftçi olmu- yanları spora, beden terbiyesine çok ehemiyet vermek mecburiyetindedir- ler. İşte sporun milli müdafaa bakı- mından mühim bir cephesi de budur, Yurdu müdafaaya koşacak insan- ların, sağlam vücudlu ve idmanlı ol- maları, ancak spor yapmalariyle ka- imdir. Kendisini, ailesini, yurdunu seven her insan spor yapmağa, — vücudüne bakmağa mecburdur. Sporu, beden gündelik arasına sokmalıyız. Sağlam ve kuwv- vetli insan, sihatlidir, neşelidir, daha çok çalışır, daha çok kazanır, daha çok yaşar, güzel ve kuvvetli bir nesil terbiyesini ihtiyaçlarımız yetiştirir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: