27 Şubat 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

27 Şubat 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TI yaş i i i i , İ Pi “ narak ölmüştür. aamnamanad Memleket Haberleri Pirinç mutahassıslığı Merkezi Tosya olmak üzre şi- mali Anadolu mıntakası çeltik ve pirinç mutabassıslığına Harun Aziz B. tayin edilmiştir. Bartında su tesisatı Bartın umumi vilâyet meclisi, Bsrtın beledivesine şebrin su te- sisatının yapı'ması şartile 225000 Lira ikrazına karar vermiştir. Soğuktan dondu Safranboludan Bartına gelmek- te olan Safranbo'unun Kavaklı köyünden Köroğlu Osman Ye- gânlı köyü önünde soğuktan do- kirlerimizi açıkça ve evvelce söy- lövoruz. Stadyum meselesi Uzun müddeltir münakaşası yi “Stadyum, meselesi ni- yet şehir meclisinin bir karariyle halledilmiş bulunuyor. Yenibak- - çede kırk bin liralık küçük bir stad yapılacaktır. Bu karar karşısında acı acı tebessüm edenler, elveda en büyük ve munlazam bir stad : hulyası.. diyenler kadar haş'n © aynı ve müfrit düşünümyoruz. Yalbız: — Acaba bu işe ilk hamlede kırk bin lira veren belediye ne- den stadyumu bir şirkete vererek taksitle yaptırmayı düşünmedi ve bu ciheti alenen bir defa olsun teklif sahasına koymadı? Diyoruz. Böyle yapsaydı bir iki yüz bin liralık bir stadyum yaptırabilir ve bu stadyumun ge- tireceği basılatı karşı tutarak kırk bin liranın Üstünü az zaman içinde ödiyebilirdi.. Yenibahçede kırk bin liralık stadyum... Bir yavaşlık hareketi içinde acele edilmiş bir karara, dekoruna uymıyan bir jeste ben: ziyor A. Sırrı ...525555500 555 o 1 rı EK sün ap e — — Hındistanda son vazı- pe yet nedir ? Parlamentonun hüriyetide tahditedildi Hint mebusları tazyik ve şiddet siya- setini tenkit edemiyecekler Hindistanın muhtelif yerlerinde | kümet tarafından tayin, 13 In- isyan ihtilâl ve iğtişaşların devam ettiği sırada İngiltere, Hindis- tanın kendisinden ayrılmamasını terviç edenlerden seçmiye fazla itina gösterdiği Hint parlamen- *İ tosu azasının muhalefetiyle ve şiddetli tezahürleriyle (karşılaş mıştır. İngiltere hükümeti, Hin- distan teşrii heyetine (mensup azayı sansür altında buundur mıya ve onların söyledikleri söz- leri kontrol etmiye karar vermiş ve onun bu karan son derece fena tesir yapmıştır. İngiltere bükümeti, son za. manlarda Hindistanda bir sürü kanunlar meşrederek istediği her hareketi bastırdıktan başka bütün matbuat, Hindistan mil liyetperverlerine ve Gandi taraf- tarlarına karşı yapılan tazyikler münasebetiyle tenkit yapmasım menetmiş ve aynı siyaseti teşri heyetine de tatbik etmek iste- miştir. Hindistan teşri heyeti bu teklif karşısında köpürmüş ve teşri heyetinin mubtelif azası bu vesileyle hükümet aleyhinde son dereçe şiddetli (o beyanatta bulunmuştur. Teşri heyeti azasının hükümete karşı bu vazıyeti almaları, bütün Hindistanın İngiltere aleyhinde ne hisler beslediğini göstermek itibariy e ayrıca bir ehemmiyeti haizdir. Hindistan teşri heyeti 140 azadan müteşekkildir. Bunların 26si hükümet memuru, ğü hü- .— 78 mun TARİH EL KİTABI mua, — şerit şimalde (Dita) kısmında daha genişler. Mısırın tarihi ve medeniyeti — bu vadi ile bu vaha ve bu delta üzerinde doğmuş ve yaşamıştır. gilterenin Hindistandaki ticaret odaları tarafından intihap olu- nan meb'uslardır. Bu suretle heyetin 63 azası, doğrudan doğ- ruya hükümete müzaheret mec- buriyetinde bulunuyorlar. Azanın gerisi intihap olunuyor. Fakat bunları seçmek için yapılan in- tihabata Hindistanın yegâne milli fırkası olan Mili kongre iştirâk etmemişti, Gandiyle bütün mik liyetperverler, intihabata karşı boykotaj tatbik etmişlerdi. Onun için mecliste Hindistan milliyeti- ni temsil eden bir kimse yoktur. Bundan başka bu teşri hey- et, Hindistan ordusu ve askeri vazıyeti, Hindistanın harici $i- yaseti, Hindistanın mali ahvali hakkında söz söylemek hakkından hahrumdur. Teşri heyetinin bu vadideki salâhiyeti, hükümetin tekliflerini kabul etmek ve hiç bir teklif dermeyan etmemek veya bunlara müteallik herhangi me- sele hakkında bir sual sormamak» tadır. Teşrii heyetin bütün va zifesi, Maarif maliye işlerini kon- trol etmekten ibarettir. Vaziyeti ve salâihiyeti bundan ibaret olan, Hindistan heyetin'n de, İngiltereye karşı hiddet ve şiddetle harekete mecbur olması Hirdistandaki vaziyetin ne ka- dar tahammül edilmez bir ma biyet aldığını gösteriyor. İng hizler bilin matbuatargön- , Ereyli Mir içtima umumi ilânı Ticaret kanununun 361 inci mad- desile nizamnamei dahilinin ah- kâmı mahsusasına tevfikan Ereyli Şirketi hissedaran heyeti umu- miyesi berveçbi âti ruznamei müzakeratta mevcnt mevaddın müzakeresiyle ittibazı karar zım- mında gelecek şehri martın otu- zuncu çarşamba günü saat on bir buçukta şirketin Topanede kâin merkezi idaresinde sureti âdiyede akti içtimaa davet olu- Dur.,, “Ruznamel müzakerat,, 1 — Meclisiidare raporu ile Murakıp ve Hesabat Müfettişleri raporunun kıraati. 2— 31 Kânunuevvel 931 tari- binde Blanço ve besabatın tas- diki, 3 Meclisiidareye ve Azaları- na selâhiyet itası. 4— Meclisiidareye Aza intihabı. 5— Murakıp intihap ve tayini, 6— Hesabat müfettişleri tayini, Nizamnamei dahilinin (25) ve (27) inci maddelerile Ticaret ka- nununun (371) inei maddesi ah- kâmına levlikan yirmi beş hisse senedine malik olup hisse senet- lerini yevmi içtimadan laakal bir hafta evvel İstanbulda Osmanlı Bankasına ve Pariste Meyerber sokağında (7) nümeroda kâin mezkür Bankanın merkezine tav- di eden hissedaran işbu içtima- da hazır bulunabilirler. (2517) derdikleri bir tamimde de tevuif veya mahküm edilen eşbasın isimlerini de yazmalarını menet- mişlerdir. Onwn için Hindistan gazeteleri bu tevkiflerden bahsederken “ma- ruf bir doktorun zevcesi tevkif olunmuştur,, yabut «şu veşu iş“ lerde Otanınmış zat O bapse- dilmiştir,, diyorlar. ——... TARİH EL KİTABI Eti medeniyeti : Eti imparatorluğu prensliklerden mürekkepti. Kızıl Irmakla Firat ara” .................... Istanbul Radyosu Ağlıyor mu? Dünkü postayla gelen Roman- ya refikimizde şu satırları oku- duk; Romanya gazetesinden aynen: “Türk olmak itibarile, vatanı aslilerile çok alâkadar bulunas biz ecnebi memleket Türkleri, Istanbul radyosunun çok zaif programından müştekiyiz. Kıymetli kabiliyetile cihan si” yaseti üzerinde kuvvetli tesirler yapan, siyasi hadiselere misal gösterilmek (suretile dünyanın her bir köşesinde mevzu olarak gösterilen Türkü, bayağı dene cek kadar sade bir programla temsil etmek Türklük namına bir cinayettir. Biz, bu hususta şu satırlar” mızla makamı aidinin nazarı dik“ katini celbederken maruf ecnebi ailelerden bir kadının İstanbul radyosu hakkındaki şu sözlerini de aynen dercediyoruz: “Azizim, biz Türkleri çok sev* diğimiz için ber istasyondan ev” vel İstanbul ve Ankarayı aranı. Fakat nekadar tuhaf, her akşam bir Türkün mütemadiyen ağladı” ğından başka birşey işitmiyoruz.. Hak vermemek mümkün mü? | Bir aydanberi Mısırda bulunan elektrik ve tramvay şirketleri direktörü M. Hansens ve zevcesi dün Ankara vapuruyla şehrimize İ gelmişlerdir. ŞTayyare cemiyeti reisi Rize meb'usu Fuat B. dün Ankars | vapuruyla İzmirden gelmiştir. ğ g , 4 5 Mısırın ilk ahalisi (Nil) kenarında yaşıyan ve şimdi Afrikanın şi- , malinde oturmakta olan (Tuarekler) dir. Bunlar (Süveyş) ten geçerek buraya yerleşmiş bir kavimdir. Bunların bulundukları sahada bıraktıkla- rı taş aletler (Hazar) kenarında oturan Türklerin kullandıkları aletlerin dır. İlk zamanlarda (Nil) vadisinde yalnız taş devrini yaşıyan insanlar vardı. Bunlar milâttan (5000) sene evvel (Tunç) devrine geçtiler. (Tunç medeniyeti) Kaldeden gelen kavimler tarafından Asyadan ges tirilmiştir. , (Bakır) devrinden evvel boştu. (Nilin) cenup kısımlarında k k saçlı(Lidyalılar) vardı.(Libyalılar) (Cilâlı taş) devrine girer - şimal mıntakasına düz saçlı Asyalılar maden getirdiler. Mısırlıların ilk mabuduna (Horüs) denirdi. Bu, Mısırm şarkında bu - unan kıt'aların (Alalh) 1 tanılırdı. Bu (Horüs) itikatlarının şarktan geldiğine delildir. Bazı abidelerde “XHorüs) taraflarlariyle yerlilerin müzadelesini gösteren lâvhalar vardır. Bu eserler (Luvr) müzesindedir. Bu eserler (Sus) deki eserlere benzer, Mısıra (Horüs) mabuduna tapanlardan daha evvel gelenler de vardır. Mısırda teşkilât: Mısıra ilk gelen kavimler kabile halindeydi. Bunların bayrak şeklin - de muhtelif Totemleri işaret eden elâmetleri vardı. Sonra bu kabileler bir leştiler, İşgal ettikleri arazi (Nom) namını aldı. Kabile reisleri (Saru) Jâkabını alırdı. Kabilelerin bazı timsalleri Mısır medeniyetinin nihayeti- ne kadar (Nom) ların ismi olarak kaldı. Ve timsaller bizzat mabut maka» mına çıkarıldı. Ve (Saru) larm fevkinde olan kırallıklar (Allah — Kı- rallıklar oldular. Musır kabilelere bir zamanlar ayrı ayrı kırallıklar halinde bulundular. Nibayet birleşe birleşe şimal, cenup hükümetleri teşekkül etti. Şimalde (Horüs) cenupta (Set) namındaki mabut vardı. Bunlar 5 zamanlar birbirleriyle harp halinde kaldılar. (Horüs) namma yapılan saltanat on yedi asır yani milâttan evvel (3315) senesine kadar devam etti. (3315) te Mısırlı prens (Menes) (Horüs) yerine onün timsali olarak bizzat kiral oldu. Ve (Tinis) hanedanınıkurdu. Mısırın tarihinde iki büyük devir vardır. 1 —) i milâttan (5000) se- ne evvelinden (3315) senesine kadar devam eden kıral (Allah) lık devri. © 2 —) (Firafunlar) devridir. İlk Firavun (Menes) tir. My (26) sülâleye ayrılırlar. Bu devri beş kısma ayırmak müm ür: © 1 — (Eski imparatorluk) Bu de-virde merkez evvelâ (Tinis) te sonra z “(Menfis) te tecessüs etmiştir. 2 — Birinci (Tep) N devri yahut orta imparatorluk devri. Merkez (Tep) şehridir. ği gi 8) sında temeli kurulmuş olan Eti imparatorluğu bütün küçük Asyaya hâkim bulunuyordu. Hükümdar (Hatusas) da otururdu. Ve hükümdar (Kaas Eti) ile imparatorluğun hududu içinde bulunan kırallar ve prensler ara * sında muayyen esaslar dahilinde imzalanmış muahedeler vardı. Vazife ve haklar muayyendi. İmparator askerlik meselelerinde yani har pve sulh işlerinde (reis olurdu. İmparatorlar askeri birliği vücuda getirrirdi. Eti imperatorluğu bir müttehide idi. Askerler hizmetlerine muka * bil araziye sahip olurlardı. Bunlar krallara ve prenslere sadakat yemini ederlerdi. Hukuk ; , Etilerde kırala karşı geleni ailesile birlikte yok ederlerdi yahut bü * yük cezalar verirlerdi. İzdivaçta kadın ve erkek müsaviydi. Erkeğin kad na bir hediye vermesi lâzımdı. Etilerde kadın hürriyeti yüksek bir derece” ye çıkmıştı. Kadınlar hâkiklik bile yaparlardı. Muharebeye de giderlerdi. Kıraliçe de kıral kadar hak sahibiydi. Mısırlrlarla aktedilen bir muahe * dede Mısır hükümdarı ikinci (Ramses) ve Eti imparatoru (Hatusil) ile bir” likte imparatorriçe (Budahiya)nın da imzası vardır. Etilerde hırsızlık çok fena bir şey addolunurdu. Hırsızlık için çok bü" yük cezalar tertip edilmişti. Etilerde emlâk ve arazi sahibi olabilmek içi9 muhakkak askerlik yapmak lâzımdı Etilerin bi fikirleri komşu memleketler üzerinde müessir olmu$ * tur. Bunlardan birincisi yahudilerdir. Yahudilerin eski ahkâmı bir çok noktalardan Etilerin tesiri altındadır. Etilerin hukuku (Sumer ve Elâm) hukukuna çok benzer. Eti dini: ğ Etilerde iki mabut vardı. Birisi güneş: (Kadındı) diğeri (Teşup) ©” kekti. Güneş kral sülâlesinin dininde essastır. Mabedi şarktadır. (Teşup)i” san şeklinde tasavvur edilirdi. Başı tolgalıdır, saakllıdır. Elinde de balta vardır. İsterse şimşek çaktırır. Etilerin mabetlerinde daha bir çok Allahlar vardı. Fakat bu mabutla” Eti imperatorluğu gibi Federasyon halinde toplanırlardı. Etilerin dini iti katları garbe tesir etmiştir. “Etrüsklerde de aynı dini telâkkiler görülür” EN san'atı ; Kültepe, Üyük, Alişar harabelerinde milâttan (4000) sene evveli ait eserler bulunmuştur. Bu öserlerde en bariz alâmet Eti elbisesine olan alâmtlerdir. Mantolar tam Anadolu iklimile mütenasiptir. Başlık #ektir. Pabuçlar kıvrıktır. “ ve Alişar, ve civarında süslü kapılar, çivi yazısı ile eserler (Boğs” K yazılmış rene köy) civarındaki Hatusas şehri çok eski devirlere ait olacaktır. Milât?” TA. (1200) sene evvel yağma edildiği için kalan eserler Eti imperator' nun son zamanına ait olan eserlerdir. Üyük değe bir Eti sarayı ye miymaa da dini merasim göste ren birçok levhalar vardır. | ciw ir. : y j l , .

Bu sayıdan diğer sayfalar: