7 Ağustos 1954 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 20

7 Ağustos 1954 tarihli Akis Dergisi Sayfa 20
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

"Oğlan çocukluğa hevesim yok." Peggy Garner: "Gülünç, akıllarına geleni yapı- yorlar. Günün birinde elimizden oy hakkımızı da almaya kalkışacaklar Kadınlar, düz göğüse yan Bır çok moda mutehassıslarının fik- rine göre göğüssüz elbiseler zaten yeni bir şey değildir.. 1925 senesinde bu gibi elbiseler annelerimiz tarafın- dır. Christian Dior'un yeni fikrini A- merikada bile böyle karşılanmasmdan sonra —ekserisi büyük — göğüslü olan Türk hanımlarının yeni Dior modası- na uymayacakları aşikârdır. Belki cok zayıf ve göğüssüz kimseler can havlile bu yeni elbiselere sarılacaklar ve ken- dilerinin modaya uymak için göğüssüz gibi durduklarını ileri süreceklerdir. Fakat bu elbiselerin bizde de rağbet görmeyeceği muhakkaktır—R.E Marilyn'in dudağı Erkeklerin — rüyası Portre Milyoner fakat bedbaht P ara, dünyada her şey demek degil- dir. Nitekim — dünyanın en zengin kadını, bütün — servetine rağmen asla mesut olamamıştır Geçen aylarda, bir haber gazete sütunlarında büyük başlıklarla ilân e- diliyordu. Dünyanın en zengin kadını Barbara Hutton ile sosyetenin tanınmış Porfirio — Rubirosa evlenmışlerdı Zsa. Zsa haklı olarak gürültüyü kopar- mıştı. Barbara beşinci, Rubirosa da dördüncü izdivaçlarını yapıyorlardı. Ancak evlilikleri tam gün sürdü Palm Beach'de devam eden balayının 73 ncü günü Rubirosa, karısının eşya- larım alıp kaçtığını gördü. Bu gidiş dedikoduları tazeledi ve yeni gürültü- lere sebep oldu. Bütün dünya işini gücünü bırakmış, bu çiftin neden böy- le âni bir şekilde ayrıldığını merak e- diyordu. Kocasınıngörüşüne göre Barbara- nın hasta olmadığı muhakkaktı, fakat enerjik sayılmayacağı ve yaşamayı kâfi AKİS, 7 AĞUSTOS 1954 derecede sevmeyen bir insan olduğu da o derece muhakkaktı. Bütün gü- nünü evinde geçirmek isteyen Barbara ile, gezmeyi herşeyden fazla seven ve bilhassa gece kulüplerine bayılan Ru- birosa, ilk günlerden itibaren zıt ka- rakterlerde olduklarım ve evlenmekle muazzam bir hata işlemiş bulundukla- rını anlamışlardı. 45 yaşındaki Rubiro- sanin bu itiyatlarından — vazgeçmesine imkân yoktu. Belki karısı hakikaten hasta l gibi evde bağlanması onun gibi enerjik ve hareketli bir insanı çileden çıkar- mıştı. Barbara'nın bütün ömrü bu şekilde geçmıştı Bundan evvelki dört izdiva- da iyi neticelenmemişti. İlk kocası Prens Mdivani meteliksiz bir beyaz Rustu. İkinci kocası, "yakı- evlenmelerine rağmen izdivaçları kısa sürdü ve boşandılar. Üçüncü koca, Prens Troubetkof idi. Bu da çok genç ve yakışıklı, fakat me- teliksiz bir adamdı. Evliliklerinin — ilk itibaren prensin Barbara evlendiği dedikoduları rens, at yarışı meraklısı idi. Hipodromlarda sarfettiği — paralar on binlerle ölçülebiliyordu. Bir kaç za- man sonra, işin içine bir başka kadın da karışınca Barbaranın tahammülü kalmadı ve mesele tabii neticesine var- di; ayrıldıla Dö rduncu koca da bir asilzade idi. bunu açıkça gösteriyordu. Bu evlilik de kısa sürdü ve Barbara dördüncü defa dul kaldı. Bunu, oldukça uzun bir dulluk devri takip etti. Nihayet bir kaç ay evvel son hâdise meydana çık- ı. Rubirosa'nan — sosyetedeki süksesini ispat için — evvelce Flor Trujillo, Da- nielle Darieux, Doris Duke ile evlen- mesi gösterilebilir. Bu da, Barbaranın şöhrete düşkün oluşuna yeni bir misal sayılabilir. Ayrıldıkları zaman Rubiros. nun bir il üÜ: a mem- şekilde şu beyanatı vermiş- "— Artık özlediğim hayata başla- yacağım. — Tekrar Zsa-Zsa ile barışıp buluşmamız tabiidir. Onu özlediğimi inkâr edemem. Çok şukur ki serbes- tim, hürriyetime sahibim una mukabil Barbara da şunları soyluyordu Görüyorsunuz ki her evlenmem evvelkilerden — daha kötü bir şekilde neticeleniyor. Herkes artık beni ge- çimsiz bir kadın zannediyor. Rusları sevmezdim. İlk defa onlardan biri ile KADINLAR ALEMİNDE evlendim. — Dominikolıları de sevmez- dim. Bir Dominikalıya da vardım. Bu sonuncusu hepsinden beter oldu Biri- cik oğlum evlendiğim için beni terk etti. Gerı donup donmeyecegını bil- mi yoru Barbara Rubirosadan bahisle şöyle deyenı ediyordu: Beni hiç sevmemişti. Palm'deki balayımızda bütün gününü polo oyna- makla — geçiriyor, benimle hiç meşgul olmuyordu. — Bir buçuk sene evvel o- nunla tanıştığım zaman olgun ve cen- tilmen bir insan zannetmiştim. Meğer aldanmışım. İnsanlar nasıl da oldukla- rından başka gorunup herkesi aldatı- yorlar, hayret Son kocamla her şeye rağmen ge- çınmege karar vermi Hattâ oğlumun ayrılmam için olan ısrarlarına dahi aldırmamam bundan ileri geliyordu. Fakat en mesut oldu- ğumu sandığım bir gün işittiğim bir telefon konuşması sinirlerimi altüst etti. Rubirosanan nuştuğu kadının mek artık barışmışlardı. bor'un güzel bir kadın olduğu ve er- kekler üzerindeki tesirinin büyük bu- lunduğu herkesçe malümdur. yapacak bir iş kalmamıştı. yalarımı büyük ricam bana Mme. ğim tek şey, bır daha yüzünü görmek istemeyişimdir. Hutton Para saadet getirmez Barbara

Bu sayıdan diğer sayfalar: