August 7, 1954 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 24

August 7, 1954 tarihli Akis Dergisi Sayfa 24
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

BASINDAN azın sıcak günleri her tarafı yakıp kavururken Pariste soğuk haya hü- zarfında sadece 126 saat göründüğünü bildirmiştir (Le Figaro). *kk M anşı geçmek üzere her memleketten İngiltereye gelen 18 yüzücü arasın- da Tet Barnie isminde 57 yaşında bir büyük baba da bulunmaktadır. Yuzuculer Fransa, Danimarka, Por- İtalya, Yunanistan, — Arjantin, Amerika, Malta, Lübnan, Suriye ve Mısır'dan gelmişlerdir. Yüzücüler arasında Manşı birkaç defa geçmiş — Samraçket, — Kenneth üç kere Fransa'dan İngiltereye mes'in bulunması bu seneki musaba- kaların çekişmeli — geçeceğini göster- mektedir (Daily Telegraph). B undan yirmi sene evvel doğan Ka- nadalı beşizlerin o zaman dünyayı heyecana verdiklerini kim hatırlamaz? Bir müddet sesleri, sedaları çıkmayan bu beş kardeşten biri olan Marie Di- onne mahcup, zayıf nahif bir kızcağız- dır. Marie bundan dokuz ay evvel sıh- hatinin bozuk olmasından dolayı ken- disini hayatla — mücadele edemiyecek kadar çelimsiz görerek Montreal'deki bir manastıra gitti ve vücudunu Alla- ha vakfetmeğe karar verdi. Manastır hayatının bütün zorluğu ve yoruculu- ğuna rağmen bas rahibe ve arkadaşla- rı küçük kızın dinine ve isine çok sa- dik olduğunda hemfikirdiler. — Fakat Marie'nin bütün hüsnü niyetine rağ- men bu kayatın onu yıprattığını gören baş rahibe ve arkadaşları aralarında Fakat bu sıra- da beşizlerden Emilie Dionne da Mon- treal sokaklarında dolaşmaktaydı. Zi- ra başka bir manastırda fen bılgısı tah- şaşırmış, otobüs biletini de kaybetmiş- ti. Nihayet iki rahibe kardeş polisin yardımı ile kilisede buluştular ve baş- larından geçenleri birbirlerine anlattı- lar. Benizlerin en naziği ve en çelimsizi olan Marie'nin doğduğu zaman yaşa- yıp yasamıyacağından şüphe edilmişti. Bunu bir çok hastalıklar takip etti. Manastırda diğer hemşireler gibi sade- ce bir masa, iki sandalye ve bir yatak- AKİS, 7 AĞUSTOS 1954 AKİSLER En yaşlı ve en Nesiller arasında tan ibaret eşyayı ihtiva eden odasında huzur içinde yaşayan Marie doğduğu zaman hükümet bir çok hayır cemiyet leri tarafından kendisine ve kardeş- lerine yapılan bir milyon dolarlık te- berrudan şahsına düşen 200 000 dolar- dan vaz geçtiğini bildirmiş, fakat hükü- met bunu kabul etmemişti. Marie'nin paraya ve pula 1htıyacı yoktu. Kendisini verdıgıne memnund nu burada da rahat bırakmadı üst oldu. Bacağı iyileşinceye kadar has taneye gitmeyip manastırda tedavi ol- mayı tercih eden Marie, bu sefer sinir- lerinin bozulması üzerine bir ay müd- detle eve dönmeğe mecbur oldu. Tem- muzun yirminci günü Dionne'ların ey bir bayram havası yaşadı. Beşizlerin babası Mr. Oliver Dionne: — İki kızımın birden eve donmesı benim için bayram oldu. tediğini bilen bir kızdır. rar onundur. Fakat yaz sonunda bizi bırakıp gitmezse, —şüphesiz ki daha memnun olacağım, diyordu. Mr. Dion- ne diğer kızının imtihanlarda yoruldu- ğu için sadece bir ay müddetle manas- tıra girmiş olduğunu beyan etmiştir. Marie Dionne kendisi ile konuşan- ilemi çok özledim, sıhhatim de madım, bunun için yaz sonunda tekrar manastıra dönüp dönmemek hususun- da bir karar veremedim demiştir. Baş rahibe — Marie'nin gayret ve temiz kalpli- genç dantelciler köprü — kurmuşlar ligini gördükten sonra, ondan ayrılmak bize çok güç geldi. Fakat şurası mu- hakkak ki bu genç kız rahibelik için çok zayıf ve hassastı. Son söz k olduğunu söyliyebili- (New - York Times #kk rim, demiştir. F ransanın "Fransa Fl sebetiyle bir dantel haftası yapılmış ve açılan sergilerde dünyanın paha biçil- mez dantelleri teşhir olunmuştur. şima ınde Baılleul de es k Delmotte 90, küçük Renee Minne ise 6 yaşındadır. ollywood polisi, Edward G. Robin- H son'un hırsızlık yaparken yakalan- dığını bildirmiştir. Haber bir bomba tesiri yapmış, fa- kat az geçmeden bahis mevzuu kimse- nin meşhur sinema artisti değil, onun oğlu olduğu anlaşılmıştır. Polis bülte- ninde Edward G. Robinson Jr. denil- mektedir. İddiaya göre genç Robinson hırsızlık maksadiyle, tabanca ile adam tehdit etmiştir. Delikanlı bunu katiyetle inkâr et- miş: ben de- enim tabancam bile yok, nasıl adam tehdit edebilirim ki, mistir. Sonra ilâve etmişti — Bir defa benim gorunuşume ba- kınız. Öyle adam tehdit edecek bir hal var mı?

Bu sayıdan diğer sayfalar: