3 Eylül 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 27

3 Eylül 1955 tarihli Akis Dergisi Sayfa 27
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

T I B Tedavi Şeker hastalığı S eker hastalığı bütün dünyanın e- 5 saslı bir hal çaresi bulamadığı ö- i dertlerden, biridir. Yurdumuz- da henüz bu hastalığın tedavisi için yerli ensülin de yapılamadığından hastalar çok zaman ilâç da bulama- makta ve büyük sıkıntılara uğra- maktadırlar. Fizyolojik esaslar Son — yıllarda ortaya çıkan bazı ö- nemli fizyoloji prensipleri biline- cek olursa şeker hastalığının günde- lik tedavisinde zorluk çekilmez: 1) ıiz yolundan aldığımız şe- kerli maddelerin hazmından ortaya çıkan bazı glükozun vücuda yararlı, olabilmesi için pankreas bezesinden saunan ensülin maddesine ihtiyaç vardır. 2) Normal erişkinin normal besi şartlarında hergün ıfraz ettiği ensü- lin 40 ünite kadardı Kanda şekerın artması pank— reastan ensülin ifrazını kamçılar. Fa- kat bu dürtü, fazla olursa önce geçi- ci olarak sonraları da kesin olarak pankreasın ensülin salma kapasitesi azalır. Hatta ensülin salgısı tam o- larak ta kesilebilir. Bu duruma Law- rence: Diabete absolu, mutlak di- yabet adını vermektedir. Pratikte hiç- bir ihtilât bahis konusu — olmadığı halde günde 40 ünite ensüline ihti- yaç gösteren vakalar bu guruba gi- rer. 4) Tİnsan . organizması şekerli maddelerin yararlı olmalarını sağla- yacak kadar az bir miktar ensülini devamlı olarak ifraz etmektedir. Ha- fif şeker hastalığında da "Ana salgı,, temin edilebildiğinden açlıkta kan şekeri.normal olabilir. Ağır şe- ker hastalığında ise bu ana salgı sağlanamadığından açlık — glisemesi yüksektir. 5) Ağır diyabette organizma bütün gece ensülinden mahrumdur. Tedavide kullanılan — ensülinlerin de degışık tesir süreleri vardır. Adi en- ülin 6-8 saat tesirlidir. En yüksek tesir ilk 1.30 saat — içindedir.Ensü- lin - globülin takriben 18 saat tesir eder. En yüksek tesir ilk beş saat içindedir. Ensülin - protamin - zenk'- intesiri 24 - 30 saat sürmektedir. En yuksek tesir İlk 12 saat içindedir. 6) İntanlar, şeker hastalığına kö- tü tesir yaparlar. Çünkü ensülini is- lemez hale getırırler İntana yaka- lanmış şeker hastasının hidrokarbon dengesini ayarlı tutabilmek için en- sülin miktarım arttırmak lazımdır. 7) Muhtelif hormonlar - hipofiz, sürrenal -kan şekerini yükseltmek- tedir. Bunların tesirile önce ensülin salgısı artar. Bunun ardından da pankreasın ensülin salma yeteneği dekompansasyon haline gelerek di- yabet ortaya çıkar. Bu şekil pankre- AKİS, 3 EYLÜL 1955 as dışı şeker hastalıkları sonunda pankreas diyabeti halini alırlar. Bu- nunla beraber bunları hakiki pankre- as diyabetinden ayırmak mümkün- dür. Sınıflandırma Lawrence, şeker hastalıklarını üç guruba ayırmaktadır: 1) Hafif vakalar: Bunlar orta yaşlı ve şişman kimselerdir. Ana ensülin salgıları yeteri kadardır. Andojen şe- ker metabolizmaları ve açlık şekeri normal sınırlardadır. Fakat yemekler- den sonra artan karbonhidrat' meta- bolizmasını düzenleyecek bir ensülin salgısından mahrumdurlar. emek- lerden sonra kanda şeker yükselmez. İdrarda şeker çıkmaz. Bu hastalar karbonhidratlardan yeteri kadar fay- dalanırlar .Asidoza girmezler - Gang- ren veya intan olmamak şartile - 2 rta vakalar: Bu hastalar an- dojen. metabolizmadan ortaya çıkan şekerli maddelerden faydalanmayı sağlayacak kadar ana ensülin salgı- ından mahrumdurlar. Açlık kan şe- keri yüksektir. Yemeklerden — sonra daha da artar. Ensülin şırınga edilme- se bile ağır bir diyabet ortaya çık- maz. Çünkü ensülin salğısı bu kada- rına yeter. 3) —Ağır vakalar: Pankreasın if- razına tamamen kabiliyetsiz. olduğu vakalar bu guruba girer. Bunla diyabet absolu veya dıyabet komplet denir. Bu hastalar tamamen yapıla- cak ensülin enjeksiyonlarına tabidir- ler. Ensülin kesilecek olursa birkaç günde kanda şeker önemli şekilde yukselır İdrarda bol şeker çıkmağa başlar. Zamanında el uzatılmazsa Hastalar asidoz ve koma içinde sü- ratle ölüme sürüklenirler. Tedavi Tam prensipleri olmıyan diyabet şekillerinde yan iteden az ensülin doz- larıyle duzenlenebılen vakalarda kan- a şekeri artırmaktan, pankreasın ö- devini sarsmaktan ve neticede diya- beti: diyabet komplet haline getir- mekten kaçınmak lâzımdır. Diyabetin muhtelif şekillerinde yeteri kadar en- sülin kullanmakla ve iyi bir rejimle vücudun ıhtıyacı olan karbonhidratı sağlamak mümkündür. Bu suretle a- sidozdan sakınılır. Hastaya mümkün olduğu kadar -normal çalışma imkan- ları temin edilir. Bu gün için diyabet- te en önemli olan arteryosklerozun yani damar sertleşmesinin yerleşme- sine uzun müddet engel olmak kabil o Korunma Bütün — belirtilenle ortaya — çıkmış bir diyabeti zamanında tedavi et- mek başlıca meseledir. Fakat acaba şeker hastalığı daha başlamadan on- dan sakınmak kabil değilmidir? İn- sanlar, pankreasları ödev bakımından uvvetli ve zaif olarak dünyaya lirler. Bazıları yaşadıkları muddetçe bu önemli bezeye çok yüklenirler. Ma- selâ fazla şeker veya şekerli madde yerler, Bunlarda diyabet görülmiyebi- lir. Bazı kimselerin doğuştan pank- reasları biraz dayanıksız ve zaif ol- duğu için olacak fazla şekerli mad- de yemedikleri ve perhizlerine büyük bir ihtimam — göstermedikleri hakle 3-5 yaşlarında iken diyabete yaka- lanırlar. Bu iki tip arasında bir çok mutavassıt şekiller de vardır. Bazı kimseler de diyabete hazır bir halde- dirler. Bunların babalarında, anala- rında, cedlerinde, sülalelerinde diya- betli kimseler vardır. Diyabette vera- setin büyük rolü olduğu bilinmekte- dir. Yani diyabetli aileler vardır. Ko- runma bakımından başta gelen ted- bir İki diyabetli aile arasındaki ev- lenmelere mani olmaktır. İkinci ted- bir de böyle şekere istidadı olan kim- selere ve diyabetli ailelerden gelen- lere şekerli maddeleri ihtiyatlı kullan- mağı tavsiye etmektir. Çünkü bu gi- bi kimselerde kanda şekerın artması pankreasa kötü tesir yapabilir. Pra- tikte çok önemli olan üçüncü korun- ma çaresi şişmanlamamaktır. Joslin, 40 yaşından yukarı dıyabetlılerın D 80 inin şişman olduklarını tesbit etmiştir. Şışmanhk pankreas bezesi- ne bir çok yönlerden kötü tesir ya- par. Bir kere şişmanların çoğu uzun yıllardan beri fazla yemek yiyen,, o- bur kimselerdir. Beden ağırlığının yıllarca yüksek bir seviyede kalması pankreas bezesinde sürmenaj doğu- rur. Şişmanlık her zaman maddelerin fazla yenmesinden gelmez. Albüminli maddelerın 20 58i, yağların © 10 u da organizmada şe- kere çevrilir. Yağların fazla yenmesi pankreas için şekerden de zararlıdır. Çünkü Dünlop, yağ dokusunun me- tabolizması için çok fazla ensüline ve neticede pankreasın aşırı çalışma- sına ihtiyaç olduğunu göstermiştir. Tedavinin amacı Bu hususta araştırıcılar ayrı ayrı kanaatlere sahiptirler. Bazıları kanda şekeri normal sınırlarda. tut- mağa ve hastanın idrarında şeker çı- karmamasını temine çalışırlar. Sos- kin ve Tolstoi gibi bazıları da ne kan- daki şeker miktarına, ne de idrarla çıkan şekere önem vermeden sadece asidozdan sakınmağa, hastanın be- den ağırlığının normal sınırlarda tu- tulmasına ve hastanın çalışma kapa- sitesinin normal kalmasına dikkat e- derler. Birinci tezin daha doğru ol- duğunda şüphe yoktur. Kısmı diya- bette yani pankreas bezesinin henüz bir miktar ensülin ifraz edebilecek durumda bulunduğu hallerde — eğer kanda şeker .seviyesine dikkat edile- mez ve bunun normal sınırlara indi- rilmesine gayret sarfedilmezse bir kilde bozulacağı ve hafif diyabetin ağır hattâ vahim bir hal alacağı mu- hakkaktır. Komplet yani tam olan şeker hastalığında ise yıllarca glise- minin yüksek kalması, sonunda bır— çok damar hastalıklarına, kalb v böbrek ihtilâtlarına, kadınlarda id— rar yolları intanlarına, göz ve göz

Bu sayıdan diğer sayfalar: