3 Eylül 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 9

3 Eylül 1955 tarihli Akis Dergisi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Partisinden korktuğu için kurdurt- Beyannameyi, ehemmiyetine bi- naen okuyucularımıza aynen takdim ediyoruz, ıç politika hadıselerının sö- nük geçtiği bu haftanın sonunda on- ların da, bu siyasi edebıya örneğini zevkle ve lezzetle okuyacaklarından canin bulunuyoruz. * Beyannamenin ve hamişinin tam metni sudur: 1945 senesinde ilk evvel "ARTIK YETER sayhası ile ortaya atılmış olan imiz 946 senesinde Beledıy seçımlerıne ıştırak etmış ve aziz I tanbullu ! hemen um! umıyet denecek “derecede a 96 reyını vermi dıktator partinin alet ettıgı beslemeler parti mensuplarım ir çoklarına tecavüzlerde bulun— maga, dayak atmalara, hapislere hat- â ölümlere sebebiyet vermişler bu sebeple "DEMOKRASİ UTANSIN!" diyerek seçime boykot etmiştik. kim teminatı altında olmadığı İÇiİN İs- tedikleri kadar oyun oynamışlar, par- ti namzetlerimize verılen reylerı yır- tarak ekseriyet kazanmak için Halk Partisine mensup namzetlerm İiste- lerini koymuşla Asma köprüde ve serbest limandaki gecikmenin zararları 1935 senesinde Ahırkapı ile Salacık asına bir asma köprü projesi yap- tırılmış dünyanın en muazzam demir elik müessesesi — Sanfransisko'da nede bu asma köprü 11 milyon lira- ya çıkacak o tarihten şimdiye kadar Bogazıçıne, hattâ adalara bu kabil kö bir kaçı yapılmış olacak- tı. Gayet cüzi olan müruriye resimle- ri ile de 6 senede amortize edilecek ve hasılat fazlaları ile de gerek bu öprünün, gerek ileride yapılacak köprülerin inşası sağlanacak ve bu ma köprünün temeli atıldığından Itıbaren Anadolu yakasındakı bma, ve arazilerin kıymetleri ymet on mıslı artacak ve beledıyenın halkı büyük ıstıraba düşüren ve miktarı 84 milyon lira olan bııtçesı 3,5 sene içerisinde yeni bina ve verimli ve fe yızlı varıdatları ıle ve memleketın İnşaası bakımından şeh- rvet ve kudretiyle mütenasip olmak ve mükellefini İzaç etmiyecek zaman ve surette- alınmak şartıyle 10 misline yükselecekti. Asma köprünün faydaları Piyer Loti'nin Eyüp Sultanı tasvir eden romanında olduğu gibi dün- yanın her tarafında adetleri binlere nesiyle meşum ağızlılar bu teşebbüsü şimdiye kadar baltalamışlardı. Fay- daları tadada gelmiyen ve Marmara- nın lodos belivyesini ve sisler dolayı - siyle aksayan münakaleyi önliyecek olan bu köprünün neden sonra lüzum AKİS, 3 EYLÜL 1955 Ne Yapsın Hâdiselerı yaratanlar bilinmez a- âdiseleri — seyredenlerin, radyoda konuşanlar bilinmez ama radyoyu dinliyenlerin,- gazetelere yazanlar bilinmez ama gazeteleri okuyanların Adnan Meni nderesi, en mesul mevkide' bulunduguna göre, en ziyade mesul tuttukları şu gün- lerde başbakanın hareket tarzını ur göstermese bıle - İzah e- debılecek noktalar rinde dur mamak insafsızlığın ta kendisidir. İns nları, ıçınde yaşadıkları ce- miyetin tesirlerinden tamamiy! azade saymaya ımkan olmadığı sosyoloji kitaplarının bırıncı say- fasında yazılıdır. En kuvvetli şah- siyetler, cemıyetlerının kalıbmı de- ğiştiren inkılâpçılar bile işin başın- da veya sonunda mutlaka ve mut- laka benliklerini muhitlerinin cere- yanına kiısmen — uydurmuşlardır. Daha doğrusu muhitleri, şahsiyet- lerine kısmen hâkim olmııştur El- bette ki devlet adamları bunların arasındadır. Adnan Menderes bir istisna teşkil etmemiştir. Bizim cemiyetimiz... Bizim ce- mıyetımız, kim İnkâr ed bilir, o- üzerinde şark kafasını ta- şımakta devam edenlerin hâlâ çok sayıda oldukları bir cemiyettir. Bi- zim cemiyetimiz... Bizim cemiyeti- miz, iktidarda bulunanları methet— mekte şahikaya erişmiş, bu işi sanat haline getirmiş neslin kınntı- larının yeni çömezlerinin kuvvetle tesir altında bıraktıkları bir cemi- yettir. Bizim cemiyetimiz... Bizini cemiyetimiz, en mahviyetkâr ka- rakterleri, bu karakterlerin sahip- leri ellerinde kudret tuttular mı bir anda başı dönmüş hale getiren un- surları el'an sinesinde muhafaza e- den bir cemiyettir. Şıı satırları lütfen okur musu- z> v e M nderes çapında insanları bir millet nesillerde bir kere yetıştırır, bu tarzda bir şahsiyet yaratac. âmiller ve tesadüfler bir araya ge- lip mahsulünü verince ondan âzami derecede istifade etmek gerektir. Onun ve diğer kıymetli şahsiyet- lerin âzami derecede verim temin edecekleri muhit şartlarını hasır- lamazsak bir hayli zaman, imkan ve fırsat israf etmiş oluruz. Şu satırları lütfen okur muşu- W' Böyle cemiyetleri batımızda degıl olsa olsa doğumuzda, hem de hayli doğumuzda ve guneyımızde ara- mak icap eder. Halbuki bizde, bı- rakınız söylenilmeyi, bir gazetede beyaz kâğıt üzerine siyah hailler- le yazdabiliyor ve fikir diye umu- mi efkâra sunulabiliyor. Aynı ka- lemin Menderes Amerikadayken YURTTA OLUP BİTENLER Menderes bir çok Amerikalının "Allah bize bu çapta bir devlet adamını nıçın ihsan eylemedi" diye dövündü rini ifade edecek kadar işi Berıye hatırlamak rine de bir Menderes vermemiş bu- lunduğunu düşünüyor ve kederle- rinden ağlaşıyorlar. Bunun ciddi- yetle bir alâkası var mıdır? Ama ışt e bizde, bir başmuharrir hem de başmakale sütununda bu satırları ciddi ciddi yazıyor. Elbette denilebilir ki çocukların bile omuz silkip geçecekleri böyle methiyelere başbakanlık makam na liyakat kesbetmiş bir insan lııç inanabilir mi? a bunlar gaze- telerde yazılabiliyorsa düşününüz hususi hasbıhallerde neler söyle- nilmiyor, başbakanın her hareketi nasıl ulvıleştırılıyoı', yaptıklarında ne kerametler bulunmuyor. Muka- vemet etsin! Bunu soylemek ko- laydır, ama unutulmamalıdır ki başbakanlar da insanlardan olu- yorlar ve insanların zaaflarım ta- şıyorlar. Kim kendisi hakkında parlak kanaatlere sahip değildir ve hangimiz bu kanaatlerimizin baş- kaları tarafından ıfade olunmasın- dan hoşlanmayız? r te k insan gösterilebilir mi ki uz ur: mak bilmeyen, bitip tukenmeyen methiyeler bir tesir bırakmasın? Bu satırlar hiç şüphesiz Adnan Menderesi haklı çıkarmak gayesi- ni gütmemektedir. Bir devlet ada- mı ne yazılırsa yazılsın, ne soyle— nirse soylensı .Dr. Mükerrem Sa- rolun tabiri,; hiç bir Z. aman cezbe halıne gelmemelı, realite- yı realist gözle görmek hassasım kaybetmemelidir. Gaye en halis niyetlerle, en mahviyetkâr duygu- larla iş başına geçenlen yolların- dan çelme! ol: sait halde olduğunu belirtmektir. Bu kuvvetlerin karşısına mukabil kuvvetler çıktığı — takdirdedir ki memleket selâmete erişir. Zira doğrusu istenilirse kasideciler - en muvaffakları doğuda — bulunsalar bile - batıda da vardır. Ama cemi- yet onları tesirsiz hale sokuverir. Bizde kendisim güçlükle belli eden İşte bu mukabil kuvvetlerdir. Şim- di, demokratik hayatımızın onun- cu yılında Ölçüleri başka olan yeni bir neslin sesim duymaya başlıyo- iyoruz Elbette ki gayret onlardan, fa- kat Menderesin de lütfetmesi 1â- zım değil mi? Evet, kendisinin te- mennisince Allah onu bazı kimse- lerin dostluğundan korusun; ancak biraz da kendi kendisini korusa a- caba fena mı olur?

Bu sayıdan diğer sayfalar: