27 Nisan 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 21

27 Nisan 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 21
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

EĞİTİM İlk Öğretim Hazin bir yıldönümü G eçen haftanın ortasında Çarşam- ba günü, 17 Nisan tarihini taşı- yan gazeteleri karıştıran eğitimciler, Köy Enstitüleri bir lar. tarafından mesleki mecmualar ve bir lük lerinin kuruluş Milli Köy Enstitüsü diye bir şey değildi. kanunla, karışmıştı. en mezun 17 bin öğretmen, leri için büyük bir mâna hakkında yazılmış kaç satırı boş yere arayın durdu- Birkaç idealist köy —öğretmeni çıkarılan Demet gibi (kaç gün- gazete hariç, basın Köy Enstitü- gününü unutmuştu. Bakanlığı için esasen mevcut 1954 — yılında — çıkarılan bir Köy Enstitüsü ismi tarihe Sadece Köy Enstitülerin- kendi- ifade eden Eğitim u günü aralarında kutladılar. Köy Enstitüleri le leri rıyor, ne büyük umıtler— kurulmuştu! Bir ogret şöyle anlatıyordu: su getiriyorduk. Taşımızı ken- dimiz çıkartıyorduk ocaklardan. Tuğ- lay Mantar biter gibi nalar. yeşertiyor, gücümüzle verir duk. nasırlıydı. larıydık, yeni ydı Bu Köy Enstitüleri doğruluğuna gençleri tarafından, . çinde yaratıldı. nunu çıkarıldığı Ba Yücel çıktığı yıl, da ti, mişti. cuk sayısı ğer bir deyişle 5 yıl içinde & kuldaki çocuk sayısı, yıl; sel ne nin oynadığı müsbet içi olup da oku miktarınabakalım AKİS 1 kendimiz kesiyor, pişiriyorduk. yükseliyordu bi- Yeşile hasret bozkır toprağını verimsiz denen toprağı duruma getiriyor- Engel tanımıyorduk. Ellerimiz Zaten çalışan köy çocuk- Türkiyeyi kuruyorduk. inançtaydık.." tuttukları yolun inanan, idealist Türk işte bu hava i- Köy Enstitüleri ka- sırada Milli Eğitini kanlığı kamında Hasan Âli oturuyordu. Daha 14 enstitü kuruldu. enstitülerin sayası 21'e yükselmiş- 1949'da 2839 olan köy okulu sayı- 1.508.633'e 1955 yılında ilkokullardaki 1.877.145'i .bulmuştu. 1940-1945 arasındaki 50'den fazla artan o- müteakip 10 zarfında Ancak 226 kadar yük- miştir. Bu rakkamlar kendi kendi- konuşmaktadır. Köy Enstitüleri- rolü göstermek n başka şahide ihtiyaç yoktur. Bir de 1955 yılında okul çağında yup yazma bilmeyenlerin OKUMA- YAZMA BİLMEYEN- L ERİN 9 NİSBETLERİ Yaş Erkek Kız — Vasati 6 924 94,5 934 7 53,6 65,3 59,2 8 44/1 68,5 SI İ 9 28,5 43,9 35,7 10 42.1 60,0 50,3 ll 217 44,5 33,2 » 3,4 6,2 43,6 İlkokul çağındaki çocukların aşa- ,27 NİSAN 1957 Köy Enstitüleri Köy Enstitüleri meselesi, iyi ni- yetlerle ve büyük ümitlerle baş- lanan bir teşebbüsün nasıl dejene- re olduğunu gösteren birçok misal- den biridir. Koy Enstitüleri, İkinci Dünya Harbinin buhranlı gunlerınde, kötü iktisadi şartlar altında, ve öğrencilerin müşterek gayretle- riyle kurulmuştu.1940-1946 yılla- rı arası Enstitü Hareketinin en canlı ve verimli devresidir. Ne yapılmak isteniyordu? Gaye zarfında bütün köyleri bir v.;e. Öğretmene kavuşturmak bahis mevzuu idi. Sadece öğrencileriyle meşgul, eski tip öğretmen yerine, köye rehber olacak, köyün, iktisadi hayatını değiştirecek öğretmen tipi yetiştiril- mek isteniyordu; O halde, büyük sayıda köy çocuğunu hususı bir e- ğitime tâbi tutarak köylere yolla- mak gerekti. Koy —Enstitülerinin öğrencileri, öğretmenlik bilgisi dı- şında, bir sanat da öğrenerek kö- yün yolunu tuttular. Okul dışında el sanatları icra ederek, toprağı iş- liyerek köylüye örnek olmaya ça- lıştılar. Köyde başarı gösteren öğ- retmenlere yükselme şansı da ve- riliyordu. Bu öğretmenler müsaba- kayla Yüksek Köy Enstitüsüne gi- rebiliyorlardı. Beş yıl zarfında ilk öğretim seviyesindeki öğrenci sa- yısının 950 binden 1,5 milyona çık- ması, Köy Enstitüsü teşebbüsünün iyi yolda olduğunu gösteriyordu. Fakat 1946'dan sonra işler de- gışmeye Eğitim dâvası bir olmaktan çıkıp sıyası hale geldi. Zira artık çok partili siyast hayata girilmişti; Si- yaset adamları köylerde vaad ya- rışına başlamıştı. Şehirli ve köylü halk Köy Enstitülerinin — mânası- nı pek iyi anlayamamıştı, Tek par- ti devrinde halkı aydınlatmak için k di ız- memnuniyetsizlikler tı. İdari makamlar ve öğretmenler arasında ahenkli bir çalışma kuru- lamamıştı. Bir öğretmenin şikâye- ti üzeri valilerin durumunun sarsıldıgı vaki idi. Fakat hepsinden mühimi, mo- dern bir anlayışla yeliştirilen öğret- menin, köyde karşılaşacağı muka- yukarı yarısı okuyup yazma bil- memektedir. Diğer taraftan Türkiye- 0-9 yaş Aarasındaki çocukların miktarı 7 milyon 178 bini geçmekte- dir, Nüfusun S 30 unu bulan bu ço- cukları okutacak okula öğretmene hafazakâr kuvvetlere Doğan AVCIOĞLU vemetlere hazırlanmamasıydı. Yaş- li köylülerin, ağaların, hocaların genç köy öğretmeninin karşısına dikileceği muhakkaktı. Bu mu- boyun eğ- mek kadar, düşman olmak da e- rişilmek istenen gaye bakımından tehlikeliydi. Belki guç bir işti ama, muvaffak olmak için genç öğret- menin, ihtiyatlı olması gerekiyor- du. İdealist öğretmene birçok şey- ler öğretilmişti. laşacağı mukavemetler Ve b kavemetleri nasıl yenilebileceği hak- kında dağarcığa b bırakılmıştı Neticede bir çok öğretmen muha- fazakâr kuvvetlere boyun evli Birçoğu köy ilerigelenlerinin a- mansız düşmanı oldu. Köy Enstitülerinin inhitat dev- ri, işte böyle başladı. Çift partili hayatla birlikte tâviz devresine gi- i. Evvelâ Köy Enstitülerinin yüksek kısmı kaldırıldı. Kız ve er- kek öğrenciler ayrıldı.. Enstitüler- de işe verilen ehemmiyet azaltıl- dı. C.H.P. nin açtığı tâviz devri, D.P. iktidarı zamanında da devam ettı Enstitülerin "iş içinde terbi- ye"ye dayanan eğitim sistemi ter- kedıldı. Klasik öğretmen okulları müfredatına benzeyen bir ders programı kabul edildi. Öğretmen ve öğrencilerin çevreyle olan alâ- kaları azaltıldı. Enstıtulerde ıstıh- sal yapılmaz oldu hepsi başka yerlere nakledildi. e Köy Enstitüleri ismi de ortadan kaldırıldı. Eski idealizmin, heyeca- nın ve iyimserliğin — yerini nla- şılmamanın ve takdir edilmemenin ıstırabı. ve bedbinliği aldı. Muvaffakıyet yolunda bir teşeb- dejenere oldu. Halk eğitiminden çok bahsedildi- ği şu günlerde değil yetişkinler, o0- kul çağındaki çocukların yarısı 0- kuyup yazma bilmemektedir. Nü- fusun hızla arttığı memleketimiz- de önümüzdeki... yıllarda, her sene yarım milyondan fazla çocuk okul çağına gelecektir,. Eğer Türk çocuk- larının hepsinin okula gitmesini ha- kikaten arzu ediyorsak, tek hal ça- resi. Köy Enstitülerini ilham eden fikirlere bir an önce dönmek olacak- tır. Köy Enstitüleri şu veya bu ideolojiden — değil, zaruretlerden Cumhuriyetin — ilânın- zaruretler ler, ergeç aynı hal çarelerine baş- vurmamızı gerektirecektir. sahip Bu rakkamlar Eğitim dâvamızdan mesul olanl 1946'dan beri Milli arı itham etmektedir. Köy Enstıtulerıyle açılan yolda ısrar edilseydi, dur rum bugün her halde çok farklı olacaktı. 21

Bu sayıdan diğer sayfalar: