8 Mart 1958 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 26

8 Mart 1958 tarihli Akis Dergisi Sayfa 26
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

h ŞÖi yen T ha fazla vitamin bulunduğunu öğre- nip çocuklarını greyfurt yemeğe alış- tırabilirlerdi. Bir muz elli, altmış ku- ruşa gelirken yarım — greyfurt onbeş kuruşa geliyordu. Üçüncü grubu teş- kil eden giıdalar arasında patates muhakkak ki hem çok zengin hem de nisbeten ucuz bir gıda idi. Patatesi hergün salata — veyahut garnitür şeklinde soframızda bulundurabilir- dik. Sebzeleri daima tazeliklerini göz önünde tutarak mevsimin en ucuz sebzelerinden seçebilirdik. Turfanda Kebze, fazla paraya mal olurdu, buna mukabil gıdai kıymeti daha fazla de- ğildi. Dördüncü grupta bulunan yo- ler aynı vazifeyi görürdü. Et ba bette ki çok mühimdi. Hergün et ye- mek lâzımdı ama, bonfile şart değildi, pirzola da şart değildi. Sığır, sakata- tın her çeşidi ucuz balıklar aym va- zifeyi görebilirlerdi, hattâ çoğu Zza- man daha faydalı idi. Dört kişilik bir ailenin günlük et ihtiyacı, kemiksiz olanak şartı ile yarım kik» olarak tes- bit edilebilirdi. Daha fazla et alama- yanlar bunu aynı gıdai kıymeti aşağı yukarı haiz olan kuru sebzelerle, ku- ru yemişlerle, yumurta ile telâfi ede- bilirlerdi. Bu takdirde haftada iki de- fa kuru sebze, iki defa kuru yemiş dört defa yumurta yemek şarttı. Me- selâ bulgur pilâvı, pirinç pilâvından çok dana faydan idi.. Plâvın içine ha. vuç, bezelye gibi sebze garnitürleri ilâve edildiği zaman ço a ü AKİS, 8 MART 1958 Bahara hazırlık Çuvallar kemmel bir gıda elde edilmiş olunur- du. Altıncı grupu teşkil eden gıdalar ekmek gıdaların en Francala arasında esmer mükemmeli idi. yalnız enerji kazandırırken esmer ek- mek vücudun en mühim ihtiyaçların- dan B vitaminini temin ediyordu ve pek az gıdada bu B vitamini başka rağbette Yarım çuval "Al beni"si Ffazla KABİN mevcuttu. Yedinci grubu teşkil eden yağlar da elbette ki ihmal edilmiye- cekti fakat fanla yağ kullanmak, hem keseye, hem de vücuda zarardı. eker yerine mMmeyve Fazla enerji sarfeden, — meselâ fut- bol oynıyan, bedenen çalışan kim- seler için şeker lâzımdı ama şekerin fazlası da hem faydasızdı hem de za- rarlı olabilirdi. Bu bakımdan meselâ bir eve Ziyarete gıderken, götürmeyi âdet edindiğimiz bir kutu şeker veya çikolata yerine bir kilo meyve, muz veya elma; armut götürecek olursak çocuklar için çok daha faydalı ola- caktı. Bir kutu kokulu şeftali, bir ki- lo lokumdan daha az kıymetli değildi, yavaş yavaş hiç olmazsa samimi o- lanlar arasında bu usul tatbik edilebi- lirdi. Çocuklarımızı Öyle alıştırma- lıydık ki, ellerine yirmibeş kuruş ver. diğimiz zaman şekerciye değil, ma- nava koşsunlar. Güzel ambalajlı mey- velerin bu yeni usulün yayılmasında çok faydası dokunacağı da aşikârdı. Yeni Mir sistem Bir ev kadını, evinin —beslenmesini tanzim ederken bu işi dört safha- dan geçirecekti. Bunl rdan birincisi plânlama idi. Plânlama, mümkün mertebe az para sarfederek en kıy- metli gıdalara iltifat etmeyi ve muh- telif gıda gruplarım ikmal etmeme- yi bize öğretecekti. Süt gibi, karaci- ğer gibi, yumurta gibi üç vazife gören tam gıdalar diğerlerinden daha UĞU- za mal ödüyordu. Plânlamadan sonra alışveriş geliyordu. — Alışverişte bir- 21

Bu sayıdan diğer sayfalar: