12 Eylül 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 28

12 Eylül 1960 tarihli Akis Dergisi Sayfa 28
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER şüpheye mahal bırakmayacak" sağ- için yapılması herey şimdiden yapılmağa başlan- Gi Başkan İnönü, bütün çalış- malar hakkında verilen bilgileri dik- katle dinledikten sonra, C.H.P. İl Teşkilâtının, eski ve usta bir kurma- yın dinde nasıl mükemmel şekilde çalışmaya koyulduğunu görmüştü. Çalışmalardan memnun olmasının sebebi işte buydu Anayasa "Tütizlik"in mükâfatı Geçen haftanın ortasında Devlet ve Hükümet Başkanı Cemal Gürselin görevlerinden o affedilen iki Anayasa Komisyonu üyesi ohakkında yaptığı açıklama ile Anayasa Komisyonun- daki ihtilâf meselesi kapanmış oldu. Gürsel, A.A. vasıtasiyle yaptığı açık- lamada, bu iki hocanın, "titiz" dav- diklerini umumi efkâr karşısında bir an evvel neticeye varmak için" bu iki üyeyi görevlerinden affettiğini de ilâve et- ti. Devlet Başkanının bu sözlerinden çıkan mâna, Milli Birlik Komitesinin muhtelif fikirler arasında tercih yap- madığı idi ki; doğrusu da buydu. Dev- let Başkanı, Anayasanın dörtte üçü- nün tamamlanmış bulunduğunu da belirtmeyi ihmal etmedi. "Hukuk İmparatoru"nun başkan- lığında, iki yeni üyesi ile Anayasa Komisyonu, çalışmalarına devam e- diyordu. Ancak, şimdiye kadar varı- lan sonuçları tesbit eden protokolle- ri, birer Anayasa metni haline getir- mek için bir "Redaksiyon Komisyo- nu" kurulmuştu. Komisyonda, Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, Hüseyin Nail Kubalı, Bahri Savcı ve Muammer Aksoy vardı. Ama daha çok, Hıfzı Veldet Velidedeoğlu ile Muhammer Aksoy bu "tahrir" işini benimsemiş görünüyorlardı. Esasen, protokolleri de Ord. Prof. Velidedeoğlu yazıyor ve sonra evine ogötürüyordu. ahbabının evinde geceleri Hıfzı diyor, iki ahbap sonra bu metinleri arkadaşlarına gös- teriyorlardı. Öte yandan, Gürselin "dörtte ü- çünden fazlasının" tamamlandığını ifâde ederek çok yakında biteceğini imâ ettiği Anayasa işinin biraz daha uzaması muhtemeldi. Komisyon grev hakkı üzerinde prensip anlaşmasına varmış ve sıra "Yargı Fonksiyonu"na gelmişti. Bundan sonra mahut ikinci 28 H. Veldet Velidedeoğlu Çalışkan bir adam Meclis meselesine gelinecekti. Bilin- diği gibi, Anayasa Komisyonundaki anlaşmazlığın suyun altındaki sebep- lerinin başında, İkinci Meclis mesele- si geliyordu. Anayasa Komisyonu ilk çalışmalara başladığı sırada, 175 ki- şilik bir İkinci Meclis tesbit edilmiş- ti. Cumhurbaşkanının bizzat seçeceği üyeler 15, mesleki teşekküllerin seçi- mi ile gelecek üyeler 100 ve halkın seçeceği üyeler de 50 kişi olarak düşü nülmüştü. Böylece, II. Meclise tama- men korporatif bir hüviyet veriliyor- Muammer Aksoy Sabrın Sonu... du. Fakat daha sonra Kubalı, Savcı, Zn alitelerine uymadığı" neticesine var- mışlardı. Meselâ, Türkiyenin yüzde, seksenini çiftçi ve köylüler, yâni zi- raatçi sınıf teşkil ediyordu. Halbuki Türkiyede çiftçiler veya köylüler bir mesleki teşekkül halinde yeter dere- cede kurumlaşmamışlardı.II. Mec- lisin üyeleri mesleki teşekküllerden mecliste ciddiyetle temsil edilemiye- ceklerdi. Korporatif meclis konusun- daki incelemeler daha da derinleş- tirilince, son derece şayanı dikkat hususlar ortaya çıktı. Anayasa Ko- misyonu, İşçi sendikaları mevzuunda Çalışma Bakanlığından bilgi istemiş- ti. Anayasa Komisyonu adına bu me- sele hakkında bir rapor hazırlamak- la vazifelendirilen Prof. Bahri Savcı, Çalışma Bakanlığından bu mevzuda gelen cevabı okuyunca şaşırdı. Buna göre, Türkiyedeki işçilerin ancak 9615'i sendikalı İdi. Bu arada küçük, esnafın da, bir-iki teşekkül istisna edilirse, gerektiği şekilde kurumlaş- mamış olduğu anlaşıldı. Bu durum karşısında Türkiyenin şartları bakı- mından Korporatif bir Meclisin, Kor- poratif değil, "dekoratif" olmaktan öteye gidemiyeceği belliydi. Bütün bu hususlar, Anayasa Komisyonunun, Kübalının başkanlık ettiği bir oturu- munda bahis mevzuu edilmiş ve "İm- başkanının seçeceği üyelerin sayısını arttırmak ve bu üyelerin arasına zi- raatçilerden, işçilerden ve küçük es- naf temsilcilerinden yetkili kimseler koymak. çoğunluğun yine halk tarafından "seçilmesini temin et- mek. Öyle anlaşılıyordu ki, I1. Meclis meselesi, iki OÜüyenin affedilmesine rağmen, Anayasa Komisyonunda yi- ne fırtınalar yaratabilecek nâzik bir konuydu. Gerçi Anayasa Komisyonu- nun üyesi Doç. Dr. Vakur Versan, -İngilterede demokrasinin ne olduğu- nu görmüş olmasına rağmen - Komis- yon üyesi olmadan önce , "Hürriyet" gazetesine yazdığı bir makalede Kor- poratif yapıda bir 11. Meclisi savun- muştu ama, "Hukuk İmparatoru" bu mevzu görüşülürken, karşısında, bir Kubalıyı, bir OAksoyu bir Sarıcayı, bir Savcıyı bulacaktı Eh, o zaman da. herhalde Kübalı Sarıca Aksoy ve Savcı komisyonda "gerekli sürat" in sağlanmasına mani oldukları için görevlerinden affedilmiyeceklerdi ! AKİS 12 EYLÜL 1960

Bu sayıdan diğer sayfalar: