12 Eylül 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 5
Haftalık Aktüalite Mecmuası Yıl: 8, Cilt: XIX, Sayı: 317 Yazı İşleri Rüzgârlı Sokak Ovehan Kat 3 Daire | Tel : 18992 P. K. 582 - Ankara İdare : Denizciler Caddesi 23/B Rüzgârlı Matbaa Tel : 15221 * İstanbul Bürosu Cağaloğlu, Türkocağı O. Gürsoy Tel : 27 12 07 * Başyazar Metin Toker AKİS Neşriyat Ltd. Şirketi adına imtiyaz sahibi ve yazı işlerini fiilen idare eden mes'ul müdür Kurtul ALTUĞ Karikatür : TURHAN Fotoğraf Hüseyin EZER Associated Press Türk Haberler Ajansı * Klişe : Doğan Klişe * Müessese Müdürü : Mübin TOKER Bu mecmua Basın Ahlâk Yasa- sına uymayı taahhüt etmiştir. Abone şartları: aylık (12 nüsha) : 10.00 lira 1 6 aylık (25 nüsha) : 20.00 lira 1 senelik (52 nüsha) : 40.00 lira İlân şartları: Santimi : 20 lira 3 renkli arka kapak : 2.500 TI. İlân işleri : Telefon : 15221 Dizildiği yer : Rüzgarlı Matbaası Basıldığı yer : Güneş Matbaacılık T.A.Ş. Basıldığı tarih: 11.9.1960 FİYATI I LİRA Kapak resmimiz İnönü - Gürsel Millet yolunda Kendi Sevgili AKİS Okuyucuları, Aramızda A rkada bıraktığımız hafta, takvimlerin 7 Eylül 1960 tarihini göster- mesine rağmen çarşamba günü "AKİS mesulleri" Ankarada hâkim karşısına sıktılar. Daha doğrusu, Ankara Adliyesinde kendilerini mu- hakeme edecek hâkim aradılar, bulamayınca da işlerinin başına dön- düler. Halbuki biraz sabretselerdi, uzun istişarelerden sonra bir mah- keme heyetinin teşkil edildiğini, koridorlarda bir defa daha -tıpkı Men- deres devrinde olduğu gibi- "AKİS mesulleri"nin isminin bağrıldığını -söylenen ad, Kurtul Altuğun adıydı- bir zatın hiç alâkası olmaması gerekirken mahkemeye girip AKİS aleyhinde atıp tuttuğunu görecek- lerdi. Kurtul Altuğun, Menderesin meşhur Tahkikat Komisyonu tara- fından tevkif edilen tek gazeteci olan. Kurtul Altuğun suçu gene bir "Menderesin hâkimi" olan. Celil Cevherioğlunun "Basın kanunu hüküm- lerine tevfikan" gönderdiği yalan dolu bir tekzibi neşretmemek, neş- retmeye mecbur edilince de altına mecmuanın fikrini eklemekti. Duruş- mada "Menderesin hâkimi" hangi sıfatla bulunuyordu, hiç kimse anlaya- madı. Dâva, savcılık tarafından açılmıştı ve tekziple alâkalıydı. Yâni, müdahil bulunması bahis mevzuu değildi". "Menderesin hâkimi" Celil Cevherioğlu, hiç fütursuz gelip salona girmiş, hattâ Kurtul Altuğun yokluğundan faydalanarak söz bile almış, atıp tutmuştu. Kurtul Altuğ tekzibi niçin koymamıştı? Düşüklere ve onların zu- lüm âletlerine ait tekziplerin hâlâ neşri mecburiyeti bulunduğunu bil- miyor, buna inanmak istemiyordu da, ondan.. AKİS, "Boncuklu İbra- himin şamar oğlanı" Prof. Göktürk tarafından basın dâvalarına bakan Temyiz dairesinin başına getirilmiş bulunan "Menderesin hâkimi" Ce- lil Cevherioğlunu hiç bir şeyle suçlandırmadan sadece mal beyanına davet etmişti. Zira "Menderesin hâkimi", bir yandan Menderesin arzu- ladığı basın dâvalarım Menderesin arzuladığı hükümlere bağlatmak için cansiperane gayretler sarfederken bir yandan da istimlâk ettiri- len apartmanlarına karşılık hakikaten astronomik bedelleri -hem Baş- gil gibi Koraltana nâmeler yazmasına da lüzum kalmaksızın- alıyordu. Bakalım, "Menderesin hâkimi" ile diğer mütevazi hâkimlerin servet- leri arasında bir fark var mıydı? Bu masum talebe karşılık "Mendere- sin hâkimi", tıpkı düşük efendisi gibi gazaba gelmiş ve AKİS'e ateş püsküren tekzipler kaleme almıştı. Kendisinden evvel başkalarının de- falarca denedikleri gibi o da mecmuayı, onun bir mensubunu, o mensu- bun ailesini hedef tutan yaveler yumurtlamıştı. Tabii Kurtul Altuğ bu saçmalıkları neşretmeyi reddetmişti. Yâni, yarın öbür gün Menderes Yassıadadan AKİS'e "Siz 27 Mayıs hareketinin asil bir hareket oldu- gunu yazmışsınız. Halbuki Gürsel, bana karşı muğber olduğundan böy- le bir ayaklanmayı teşvik etmiştir. Yazdığınız doğru değildir. Çıkart- tığım ve halen yürürlükte olduğu için tatbik mecburiyeti bulunan Ba- sın Kanunu gereğince tekzibim dilerim" diye yazı gönderse bunu neşre- decek miydi? O halde, hakkında bir de soruşturma açılmış bulunan "Mendereste hâkimi" Celil Cevherioğlunun iftiralarını, şantajlarını ni- çin neşredecekti? Düşünmek lâzımdır ki bu satırlar yazıldığı sırada iki takibat birden devam etmektedir: Hem "Menderesin hâkimi" Celil Cevherioğlu hakkındaki, hem de onun Basın Kanunu gereğince neşrini istediği tekziplerini neşretmeyen Kurtul Altuğ hakkında olanı. Sâdece bu, Basın Kanununun bir an evvel kaldırılması lüzumunu ortaya koy- maz da ne yapar, lütfen söyler misiniz? e Bu hafta AKİS, gene ai bazı vesikalar neşretmektedir. Bunlar- dan birincisi, Menderesin eşi Berrin Menderesin yabancı memleket- lere vazifeyle giden Fatin Rüştü Zorluya verdiği siparişleri ve listeyi belirten mektuptur. Zorlu, Menderes nasıl kendisine gönderilen mek- tupları saklıyorsa, bu mektubu saklamıştır. Banka bir mektup, Ermeni Patriğinin düşük Başbakana mesajıdır. Babıâliye gelince, bu hafta pro- jektör Yokuşun Cyrano'su Ethem İzzet Beniceye çevrilmiştir. Benice, döviz müsaadesini, tıpkı Siyavuşgü gibi Maliye Bakanlığından değil düşük Başbakandan istemeyi daha akıllıca bir hareket saymaktadır. İtiraf etmek lâzımdır ki düşüklerin kasaları, sadece içlerindeki para bakımından değil, ihtiva ettikleri vesikalar bakımından da birer servet kaynağıdır» Saygılarımızla AKİS
