12 Eylül 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 9

12 Eylül 1960 tarihli Akis Dergisi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

re, çeşitli tefsire sebep oluyordu ve bu tefsirlerinin büyük ekseriyeti bir asıla dayanmıyordu, İnönü, 9 Eylül sabahı gazetecilere okuduğu metini oçarşamba akşamı hazırladı. Zaten söyleyeceklerini ka- fasında aşağı yukarı (o düzenlemişti. Bu fikirleri ,her zamanki gibi, son derece talihli -ve kendisine has- keli- melerle, tabirlerle, Ka Gar e koydu. Metin, r dikkat v itinayla A. bir dell alir mı üslübunun bütün inceliklerini ta- şıyordu. Saten bu yüzdendir ki geç- miş iktidar zamanında o iktidarın başları Muhalefet liderinin ne söyle- diğini ancak Çankayada bir araya gelip metini dikkatle okuduklarında anlıyorlar, İnönünün zihninden ge- çenlere vakıf o olabiliyorlardı. Ama, hayrettir, politika esnafının anla- makta bu derece sıkıntı çektiği nu- tuktan, demeçleri -tabir gene İnönü- nündür- sâde vatandaş büyük bir kolaylıkla anlıyor, kendi görüşlerini a bunları benimsiyor- du! İnönü, hazırladığı metin üzerinde perşembe günü devlet adamının son yıllardaki ehem- miyetli demeçlerinden biri daha ha- zırdı. Demeç, mümeyyizlerin en in- safsızlarının, gelen iç politika muha- birlerinin tam takdirini kazandı. "Heybelideki ev" gene Oo canlanmış, milletin gözlerini bir defa daha Üze- lerini büyük manşetlerle okuyucula- rına duyurdular. Bu haftanın başın- da Ankarada, İsmet İnönüye karşı derin kompleksleri mevcut bir politi- kacı yarı latife, yarı gıpta nedir bilmiyor" demekten kendini a- larnadı. Öksürüğün muzipliği İnönünün misafirleri, (o "Heybelideki ev"de saat onda o bekleniyorlardı. Saatin onu geçtiğini gören C.H.P Genel Başkanı bir ara geleceklerin nerede kaldıklarını sordu. Misafirler, evin sokak kapısı önünde bir aksak- lığın telafisini bekliyorlardı. nüye takdim edilmek üzere bir buket yaptırtmıştı. Fakat buket, gelirken denize düşmüştü. o Gençlik kolunun becerikli başkanı Alev Çoşkun -baş- kan ve arkadaşları Ml en ziyade 28 Nisan ile 27 Mayı sındaki dramatik günlerde mişlerdir- derhal bir çare buldu. İnö- nünün evinin hemen yanında Ali Sontorikin WE bahçeli, bakımlı evi AKİS, 12 EYLÜL 1960 vardı. Sohtorik C.H.P. il idare ku- rulunun âzasıydı. Genel Başkana takdim edilmek üzere (o bahçesinden koparılacak bir kaç çiçeğe itiraz ede- cek değildi ya.. Alev Coşkun bahçeye daldı, mevsim çiçeklerinden bir de- met yaptı ve İnönünün evinin kapısı önünde hala kendisini bekliyor san- dığı arkadaşlarına (o katılmak üzere koştu. Fakat İnönü onları içeri almış, Kendilerine lokum bile ikram etmiş- © Eiseiygi. tabii gazeteciler teş- kil ediyordu. Fotoğrafçılar artık en- der hale gelen bu fırsattan faydala- narak bol bol resim çektiler. Bir mu- habir ses alma makinesini beraberin- de getirmişti. İnönü ona bir kaç söz söyledi ve yemek odasındaki büyük masanın başına geçti. Masa, gazete- cilerin yabancısı odeğildi. İnönünün 27 Mayıstan evvelki, o milleti yerin- den oynatan ve her biri bilhassa Men- derese şamar mahiyeti, taşıyan de- meçlerini aynı masa etrafında not etmişlerdi. İnönü D.P. Genel Başka- nının Balıkesirdeki idam sehpaları kurma tehdidine o masada cevap ver- mişti. İnönü ihtilâllere sokak serseri- lerinin değil, siyaset serserilerinin yol açtığını o masada ifade etmişti. İnö- nü, Türk milletini D.P. liderlerinin hiç tanımadıklarını, Türk milletinin hürriyetsizlik idaresini asla (kabul etmeyeceğini o masada haykırmıştı. Gazeteciler aşina yüzlü oiskemlelere sıralandılar. Tecrübeli devlet adamı- nın gene mühim bir şey söyleyeceği- ni mesleklerine has altıncı hisleriyle Bunda yanılmadıklarını sezmişlerdi. YURTTA OLUP BİTENLER hemen anladılar C.H.P. Genel Başkanı cebinden, daktiloyla yazılmış yedi yaprak çı- kardı. Gözlüklerini takmıştı. "Şimdi size- demecimi okuyacağım. Bundan bir kaç kopya hazırladım. Hepinize bir tane vermeme imkân yok, Ama kopyaları Aleve veririm, o teksir e- der, dağıtır. Toplantıyı erken saatte tertiplemiş olmamın sebebi de budur" dedi. Gazeteciler (oİnönüyü dikkatle dinlemeye koyuldular. Ancak inatçı bir gıcık, toplantının tadını kısmen kaçırdı, İnönüye musallat olan öksü- rük, Genel Başkanın yeniden sigara- ya dönmüş olmasının o neticesiydi. Her şeyine o derece hâkim olan İnö- nü sigara karşısında bir bikes çocuk kadar çaresizdi. Günde bir tane diye bağ ve bir pakete -Yeni Harman mektedir- süratle çıkıvermişti. De- bunun delâlet ettiği uzur verici olduğunu hemen a Sn İnönü bir mücadele gerektiğin- de sigarayı bırakıyor, oÖöksürükten kurtuluyordu. Demek ki memlekette işler, sigarasını rahatça fosurdatma- sına imkân verecek haldeydi. İnönünün söylediği İnönünün konuşmak lüzumunu niçin hissettiği ve ne söylemek istediği iyi tertiplenmiş demecinin okunması bittiğinde gazeteciler (o tarafından mükemmelen anlaşılmıştı. Gazeteci- lerden biri "İki Paşa arasında muta- bakat tam" dedi ve bu, doğru bir İnönü torunu Hayri İnönü ik birlikte İyi aile bağlılığı — İyi çalışma

Bu sayıdan diğer sayfalar: