30 Ocak 1961 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 33

30 Ocak 1961 tarihli Akis Dergisi Sayfa 33
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SİNEMA Filmcilik Yunanistanda bir usta Doğrusu istenirse (o Kakoyannisin üçüncü uzun metrajlı filmi "Si- yahlı Kız'ın çevrildiği ve gösterilme- ye başlandığı 1956 yılma kadar, dün- ya ülkeleri için, Yunanistan sinema- sı diye bir sinemanın varlığıyla yok- luğu birdi. Türkiyede olduğu gibi Yu- nanistanda da sinemacılık çalışmala- rı geç başlamıştı. İlk denemeler 1927- 1932 araşma düşüyordu. Fakat o yıl- ların Demotrios Gaziyadis elinde " Çoban Astero" ve "Zincire Vurulan Prometus" gibi iyiye doğru kıpırda- nılan, daha sonra General Metak- sasın kötü idaresi ve ardından da Na- zi işgali, Yunanistan sinemasının iler- lemesini engellemişti. Ülke için dış pazarda bile kendisine güç yor bulu- yordu. Fakat işgal sırasındaki iç sa- vaş boyunca sinemanın gücünün ve yığınları harekete geçirmedeki etki- sinin farkına varıldı ve çevrilen film- lerin sayısı da belli bir oranda yükse- iverdi, Yunanistan sinemasının dış ülke- lerde de ilgiyi üzerine çekmesi, Mi- hail Kakoyannisin 1953 yılında "Bir Pazar Sabahı" adlı ilk filmini ver- mesiyle başladı. Eşin dostun maddi yardımlarıyla çevrilen "Bir Pazar Sabahı" basit bir komediydi, Büyük ikramiye çıkan bir piyango biletinin çevresinde dönen kişilerin serüveni ni anlatıyordu. Yapı olarak belki il- keldi, teknikten yoksundu ama, yer- liligi ve içtenliğiyle uluslararası bir dil olan sinemada Yunanistanı anlat- maktaydı. Kakoyannisin ikinci filmi "Stella" -1955- bir bar kadınının sev- gisini otantik olarak ela alıyordu. Hidra adasına gelen iki Atinalı tu- ristle adadaki kötü bir kadın ve kızı arasında geçenleri konu edinen "Si- yahlı Kız" -1956- metodramatik so- nuna karşılık, usta işi bir filmdi. Ka- koyannis, teknik gelişmesinin yanısı- ra daha da yerlileşiyor, örnek bir ça- lışmayla Yunanistanın Oo gerçeklerine ve insanına eğiliyordu. o 1956 yılında çevirdiği "Bir Namus Meselesi" de geçinmek için kızlarını satan yoksul bir ailenin serüveniydi. Bu ve arka- sından Atinadaki bir konsolos ailesi- nin hayatını inceleyen "Our Last Sp- ring - Son İlkbaharımız" adlı İngiliz- ce filmi de tenkitçilerce şiddetle ye- rilmekten kurtulamadı. Ana bu ara- da Kakoyannis hem kendi adim hem de ülkesini yurt dışında duyurmayı başarmıştı. Filmlerinde oYunanistanı Yunanistan yapan bütün unsurlar AKİS, 30 OCAK 1961 acı - tatlı, fakat bütünüyle gerçek o- larak yor almaktaydı. Kakoyannisin önemi de saten buradan gelmektedir. Toprağının adamıdır ve toprağına sımsıkı bağlı kalarak filmlerine ken- di ulusuna biçim veren duygu ve dü- şünceleri rahatlıkla uygulamaktadır. Türk sinemasına dersler Bugün uluslararası bir ortama halâ çıkamıyan yerli sinemamızın Yu- nan sinemasından alacağı dersler ha- tırı sayılır derecede çoktur. Kako- yannise göre bu çeşit ilkel ve geri sinemaların ilk kaygısı ölçü mesele- si olmalıdır. Amerika ve İngilterede çevrilen filmlere dökülen parayla bir prodüktör ve dağıtımcının da filmler üzerindeki baskısı artmaktadır. Bu yüzden filmler belirli bir takım başa- rı formüllerine göre (o hasırlanmakta ve daha işin başında bar türlü insan- ca serüvenden vs duygudan yoksun bırakılmaktadır. Gerçekte az bir pa- dan kurtulmuş ve o ölçüde de artistik bir film çevrilebilir. (Yalnız bu hü- küm bütün küçük ülkeler için aynı olmıyabilir de. Çünkü her birinin için- de bulunduğu şartlar birbirinin eşi değildir. £ Son yıllarda (festivallerde bütün dünyanın ilgisini çeken filmler veren Polonyada yatırım devletin kontrolü altında bulundurulmaktadır ki bu, çokluk kötü sonuçlar vermek- tedir. Devlet kontrolü altında bulun- mayan başka küçük ülke sinemaları ise ticari isteklere körü körüne bo- yun eğmek sorundadırlar. Gerçekten, devletin hiç bir şeye karışmadığı, kontrolsüz olarak, baskı dışı yardım- da bulunduğu mesela bir İsveç, son derecede iyi bir örnektir. Yunanistanda (o filmlere yatırılan para aslında çok düşüktür ve pazar dardır. Bu yüzden rejisörler bu şart- lara uymak zorundadırlar. Kakoyan- nis filmlerinin senaryolarını da ken- di yazmaktadır. Bu, bir bakıma fay- Çok yakından bildiği yeter- devamlı göz dalıdır. sizlikleri önünde tut- 4 talihliye 100000 ayris 1620 xlihliye SON PABA YATA GOND, 155

Bu sayıdan diğer sayfalar: