30 Ocak 1961 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 8

30 Ocak 1961 tarihli Akis Dergisi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İKTİSADİ VE MALİ SAHADA Sarperle beraber yapmak zorunda olduğu bir Paris seyahati dolayısıyla takdimi geciktirmişti. Ancak dönüş- a Alican bir sürprizle karşılaşmış- Subay maaşlarına bir zam zaruri nl. ve isteniliyordu. Bu, Büt- çeyi bambaşka hale sokacaktı. Ali- can buna yanaşmamış ve istifayı ter- cih etmişti. Bunun üzerine Amerika- da bulunan Kemal Kurdaşla temasa geçilmiş ve ondan bu zammı yapıp yapmayacağı sorulmuştu. sâdece subaylara değil, bütün me- murlara zam vaadinde bulunmuş, fa- kat bunun formülünü tayin için yet- ma zamlar Bütçeyi yeniden ele al- mayı gerektirmiş, tasarının ruhunu değiştirmiş, tabii gerekçeyi de tek- rar yazma zarureti hasıl olmuştu. Aslında, işler hiç de pembe renkli gözlük sahibi Bakanın gösterdiği ka- dar parlak değildi ve manzaranın bü- tün kara tarafı memur maaşlarına zammın doğurduğu, doğuracağı me- selelerden Oogelmiyordu. Ekrem Ali- can da, bilhassa vergi sahasında ta- miri güç bir miras bırakmış öyle git- mişti. Başı dertte adamlar Hakikaten bitirdiğimiz haftanın içind sözlerle Bütçeyi takdim ettiği sıralarda bir takım a- damlar, bilhassa büyük şehirlerde, Resmi Gazete yığınlarının içine gö- mülmüşler, okudukları metinlerden bir şeyler anlamaya o çalışıyorlardı. Bunlar muhasebeciler, hesap müte- hassısları, hattâ Maliye Bakanlığı memurlarıydı. Ocak ayının başından itibaren M.B.K. tarafından kabul e- dilen ve vergi sistemiyle alakalı beş önemli kanun Resmi Gazetede ar- darda yayınlanmış, bütün iş alemini, vergi mükelleflerini, esnafı ve Ziraat sektörünü karıştırmıştı. Hele bu ara- da bir de Servet Beyannamesi usülü- nün ihdası, paniği son haddine çı- . Maliye Bakanı Ankarada tandaş işlerin içinden çıkmaya çalışı- yordu. Kanunlar, aleni müzakereleri yapılmaksızın, sâdece bir takım mad- delerin altalta yazılması suretiyle çı- karıldığından, hele usül kanunu yeni baştan kaleme alındığından hem her okuyan tarafından başka şekilde tef- sire uğruyor hem de değişikliklerin neler olduğunu anlamak saman için- de iğne aramaya dönüyordu. Üstelik, iktisadi ve mali politikanın bir istika- mette bulunmaması bu sahada bilgi, tecrübe sahibi olanları oOderin derin düşündürdü. Zira bunlar, kanunlarla 8 T.C. Maliye bakanlığı binası Para babası her şeyin halledilemeyeceğini, zaman ve zeminin bilhassa iktisat ve mali- ye sahalarında son derece esaslı un- surlar olduğunu biliyorlardı. Halbu- ki yapılan değişikliklerden, bir kıs- mına ne zeminin, ne de zamanın mü- sait olmadığı hamımı yapanların tat- bik tarihi olarak 1962'yi, 1963'ü, hat- tâ 1965'i tâyin etmiş bulunmalarıyla da sabitti. Böylece, istikbal ipotek altına sokulmak isteniliyordu. Buna niçin lüzum görülmüştür? unu anlayabilmek için evvelâ vergilerde yapılan değişikliklerin ru- hu güzden geçirilmelidir. Gelir vergisi ve noksanları Gelir vergisine, İsmail Rüştü Aksa- lın Maliye Bakanlığı sırasında ge- çilmiştir. Bu sistem, üyük bir re- form teşkil etmiştir. Ancak, sistemin memleketin iktisadi ve mali gidişi- ne intibak ettirilmesi gerekmektey- di. D.P. enflasyonist gidişini tuttur- duktan sonra Gelir Vergisinde bunun zehirini alacak değişiklikler yapılmış bulunsaydı şüphesiz hem sınıflar ara- JİNEKOLOG - OPERATÖR Dr. NİHAL SİLİER Kadın Hastalıkları - Doğum Mütehassısı Muayenehane: Saman pazarı Billur Han, Kat 2. No. 32 Tel 119031 sındaki o korkunç uçurum akılmaz, hem de vergi adaletsizliği Ünlenmiş, veya çok hafifletilmiş olurdu. Ancak D.P. iktidarı bunun tam aksi tavır takınmış, zümreleri oy kaygısıyla hoşnut etmek için Gelir (Vergisinin aksaklıklarını (o vahim hale sokmuş- tur. Gelir Vergisi esası hazırlanırken, ilk tatbikatın bir zarureti olarak, dünyanın her tarafında tarhı son de- rece güç olan zirai kazançlar ve biz- deki kalitesi dolayısıyla esnaf bu sis- temin dışında bırakılmıştır. Bu ak- saklığın zamanla giderilmesi, o za- manki kanun vazının düşüncesiydi. İktidar değişince ve mahallelerde milyonerler (o yetiştirilmesi (o politika haline sokulunca D.P. o tarafa ya- naşmamıştır. Bu yüzden, seneler se- nesi vergi yükü belirli sınıfların o- muzlarına ir. Üstelik bu zançların ve esnafın muafiyetinden faydalanarak dolambaçlı yollardan yapmışlar- büyük vergi kaçakçılığı dır. Bugün çıkarılan kanunlarla zirai kazançlar ve esnaf Gelir Vergisi içi- ne sokulmaktadır. Bu, değişiklikle- rin başlıca ikisidir. Bir başka değişik- lik, adına "yüksek kazanç" denilen ve daha ziyade göz kamaştırıcı olan miktarlardan alman vergilerin nisbe- tinin hafifçe yükseltilmesidir. Üçün- vergisinin ve arazi vergisi gibi çok geniş, ekse- riyeti fazla gelir sahibi olmayan züm- AKİS, 30 OCAK 1961

Bu sayıdan diğer sayfalar: