2 Şubat 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 23

2 Şubat 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 23
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

EĞLENCE Dans Madison profesörü Geçenlerde bir gece Çatıda, genç- yaşlı, kadın - erkek, kalabalık bir grup, neşeli müziğe ayak uydurarak, Ça-Ça'dan Twist'e kadar bütün mo- dern dansları yapmaya çalışırken, İl- ham Gençer birden müziği durdurdu ve mikrofondan: — Pro fesör Panosyan, lütfen gelir misiniz" dedi. Bir köşede oturmakta olan şık giyimli yaşlı zat bir an durakladık- amı, yirmisindeki gençlere taş çıkar- -ırcasınason derece Zarif bir şekil- de yaptı ve dakikalarca alkışlandı. Günün moda dansını en iyi şekilde yapan yaşlı ve zarif adam, yıllardır İstanbullulara dang öğreten (Prof. Panosyan idi. Prof. Panosyan eski bir İstanbul ailesine mensuptur. İlk ve orta tah- ailesinin ısrarı ile Askeri Tıbbiyeye girmiş olan o Panosyanın, o sıralarda yeni yeni moda olmağa başlayan danstan başka düşündüğü yoktu. Daha küçücük bir çocukken, zamanın meşhur borulu gramofonun- dan çıkan valslere, o çarlistonlara, polkalara, munilere ayak uydurup dansediyordu. Yaşı 16'ya geldiği za- man Panosyan, kendinde dansa kar- şı fevkalâde bir kabiliyet bulundu- ne üye olarak kaydoldu. Dans kulüp- lerinde hemen temayüz eden Panos- yan, kısa bir zaman sonra kulüpler- de, dans bilmiyenlere hocalık yapma- ya başladı. İşte bu tarih, Panosyanın, asıl mesleği olan eczacılığı bir kena- ra iterek kendini tamamen dansa verdiği tarihtir. Panosyan, dans sahasında inkişaf etmek için yurt dışına çıkmaya ta- rar verdi ve Pariste başlıyan bir Av- rupa turuna çıktı. Pariste bir çok dans okuluna giden Panosyan, zama- nın bütün danslarını mükemmel bir şekilde öğrendi. Bununla da yetin- meyerek, dansörlüğe başladı. Beş- altı yıl süren dansörlüğü sırasında Panosyan bir çok turaplarda çalıştı. Bundan sonra danstaki üstün kabi- liyeti ve diplomaları yüzünden Pa- nosyanın isminin Önüne bir de "Pro- fesör" lakabı eklendi. Prof. Panosyan Türkiye'ye dön- düğü zaman, dans artık çok lüks ba- zı ailelerin malı olmaktan çıkmış, a- gır ağır halka mal olmaya başla- mıştı. Bilhassa Cumhuriyetten son- ra, batılılaşma hamleleri sırasında, bazı kimseler için dans bilmek âde- ta bir mecburiyet haline (gelmişti. Panosyan yurda döner dönmez bü- yük bir çalışmaya girişti. İtibar 1500! Dans profesörü her gün bir yerden çağrılıyordu. Yüksek devlet me- murlarından, paşalardan ve hattâ, kordiplomatikten davet alıyor, koca bir Hususiyeti de, hiç bir zaman yas- lanmamasıdır -Tabii, dans sahasın- da-. Tango ve Çarliston moda iken, bunları en iyi yapan Panosyandı. Günler, yıllar geçti, ortalığı bir Samba modası sardı. Panosyan listonda kalmadı, geldi. Panosyan, Ça-Ça'nın da kira- lı oldu. Twist ve Madison'da da genç- lerden çoğunu Profesör (o Panosyan yetiştirdi. O kadar ki, Panosyanın öğrencileri arasında üç nesil mevcut- tur. Panosyan, büyükbabaya ovals- babaya tango, toruna twist öğret- mistir!.. Profesör Panosyan halen, yıllar- ca önce kurduğu Yeni Çarşıdaki dana dersanesinin yanındaki evinde, sakin Prof. Panosyan dans öğretiyor .. Madison devrine! koca adamlara dang öğretiyordu. He- le bir zamanlar pak revaçta olan ba- lolar yaklaştığı zaman Panosyanın başı çok sıkışık oluyordu. O günden bu yana Panosyan yüzlerce, binlerce, hattâ onbinlerce kişiye dans öğretti. Önceleri randevu ile evlere gidip ders veriyordu. Sonra, dershane aç- ma zarureti hissetti. Bugün Galata- sarayda, Yeni Çarşı caddesi 28 nu- maradaki salon, Panosyanın ilk ders- hanesidir. Panosyanın dans öğrettiği kimse- ler arasında çok önemli mevkiler iş- gal etmiş ve etmekle olan kimseler bulunmaktadır. Fakat o, dans öğret- tiği kimselerin isimlerini büyük bir ketumiyetle saklamakta ve asla a- çıklamamaktadır. Panosyanın diğer bir hayat yaşamaktadır. . İlerlemiş yaşma rağmen, gene, isteyenlere randevu ile ders vermektedir. Ara- da sırada da bir dans lokaline gidip, gençleri dansederken seyretmekten büyük bir zevk duymaktadır. oAn- cak, İlham Gençer gibi çok sevdiği sanatçıların yeri müstesna, hiç bir yerde çıkıp gösteri yapmamaktadır. Profesör Panosyan evlidir ve bir oğlu vardır. Nuran adındaki Oğlu halen Pariste, Dario Moreno ile bir- likte bir gömlek mağazasının sahibi- dir. Mağazanın adı "Dario"dur. Nu- ran da babası kadar güzel dans et- mektedir. Arada sırada (o Türkiyeye gelen Nuranın, babasıyla yaptığı dansları görmek, seyredenler için çok zevk verici bir hadise teşkil et- mektedir. AKİS/23

Bu sayıdan diğer sayfalar: