1 Şubat 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 11

1 Şubat 1964 tarihli Akis Dergisi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kavgaya Tabit Senatörler safında e biri bu haftanın sonun- n. çıldırır. Adam çıktı, EMA 0 subayları, orduyu münizme ve siyonizme hizmet etmiş olmakla suçladı, 27 Mayıstan yana kim varsa hepsini çamurlara buladı. Baş- kan da aldırmadı. Peki, ne yaparsın bu adama ? Var mı yapacak bir şey?.» hiç ko- Vergiler Hedefe doğru . . H aftanın ortalarında çarşamba saba- hı toplanan CHP grubunda Başbakan İsmet İnönü yeni vergi kanunları ile il- gili olarak kısa fakat son derece (açık bir konuşma yaptı ve sözlerini söyle bi- tirdi: «— Son olarak söyliyeyim. CHP G pu da bu reformlar aleyhinde olursa, bu hükümete güvensizlik olacaktır.» Bu sözler, İnönünün görüşünü kesin olarak aksettirmekte ve bu konuda en u- fak bir tâviz vermeden reformların oüs- tesinden bm kararlı olduğunu açık- ça ortaya ko tadır erit Me lenin im kanunlarını açık- lamasından bu yana çeşitli çevrelerde çe- şitli tepkiler görülmüş, yeni kanunlarla ilgili olarak her kafadan başka ses çık- mıştır. Bu tenkidlerin sahipleri omensu- bu bulundukları kamplara göre türlü tür- lü havalar çalmaktadırlar. (Meselâ bir AP milletvekilli veya senatörü vergi mü- kelleflerinin kazançları ve ödedikleri ver- gi miktarlarının halkoyuna açıklanmasın- temayüllü adalet il- gerçekleştirmekten uzak d gunu ileri sürmekte, oportünist politikacı tipi ise sırf kendisi için yatırım yapmak amacıyla kanunların fakir halka gene a- gır yükler tahmil edeceğini iddia etmek tedir. Ancak bütün bu uç görüş mensup ları bir noktada, verginin iç finansman yö nünden zarureti hususunda birleşmekte- dirler. İşte vergi reformunun gerçekleşme sinde İsmet Paşanın hareket noktasını bu teşkil etmektedir. Yeni kanunlar bir emek mahsulüdür. Uzun bir süre devam eden çalışmalardan sonra büyük bir ti- tizlik gösterilerek hazırlanmışlardır. e Ka- nunların memleket gerçeklerine uygun ol ması için mümkün mertebe dikkat gös terilmiştir. O halde tenkidler hangi cep neden ve hangi menfaat gruplarından ge- lirse gelsin, reformlar mutlaka (o gerçek- leştirilecektir. Yapılacak tek şey her tür- lü politik yatırım ve oy endişesinden, u- zak, doğru olarak bilinen yolda devamdır. Nitekim İsmet İnönü gerek Hükümet Baş kanı ve gerekse de CHP Genel Başkanı olarak istikametini bu hedefe gidecek şe kilde çizmiş ve son grup toplantısında: İhsan Gürsan Beylik o sözler «— CHP olarak bütün güçlükleri göze ala rak, reformlara sahip çıkacak mıyız, çık- mayacak mıyız? Reformlar (o meselesinin CHP olarak ele alınması, memleketin se- ni , çıkarılması o gayretidir. £ Bunda utlaka muvaffak olunacaktır» e diyerek, görüşünü açıkça söylemiştir. Damdaki kediler koridor- Y eni vergilerin Parlâmento larında akisleri, doğrusu mahalle kah velerindeki sohbetlerden farksızdır. Konuş malar genel olarak (o «Vallahi kardeşim, bilmem ki» sözleriyle (o başlamakta (o ve «gene fakir halk, gaz, motorine zam... Ya zıkbu millete» edebiyatıyla sona ermekte dir. Ancak bu arada hemen bütün politi- kacılar yeni bir hal çaresi vermemekte olağanüstü bir titizlik göstermektedirler. Kendilerine kanunların hangi kısımlarının kusurlu veya yetersiz olduğu sorulduğun- da arkasına sığınılan slogan da tektir: «— Vallahi, henüz kanunları görmedim ama, işittiğime göre.. Canın ne var bilme- yecek? Gene fakir halk eziliyor işte.» Bu sözler sadece herhangi bir millet- vekili veya senatöre ait olsa, gene bir hoş görülecek taraf bulunabilir. Yahut hiç de- ğilse her politikacının ekonomi o bilmesi şart değildir. Ama böyle tenkidler bir par ti başkanının, hem de Türkiyede bir buçuk yıl hükümet etmiş bir partinin Genel Başkanının ağzından çıkarsa, üzerinde ö- nemle durmak gerekir. YIP Genel Baş- kam Fahrettin Kerim Gökay, haftanın baş larında Salı sabahı yaptığı bir basın top- lantısında kendisine bu derginin bir mu- YURTTA OLUP BİTENLER habiri tarafımdan, yeni vergi (kanunları hakkında ne düşündüğü sorulduğunda, ge- ne gazdan, motorinden, zamlardan bahset miş ve sonra da hiç beklenmiyen bir ce- vapla oturup, İstanbul Vali ve Belediye Başkanı iken fakir halk için Mersinden nasıl kilosu 50 kuruşa bir kamyon dolu- su Yafa portakalı getirttiğini, Teksimde domates sattığını anlatmağa başlamıştır. İ subu bu sözlerle kendi sorusu arasında bir ilgi bulamamış ve sorusunu faydalarını dinlemeğe mecbur kalmıştır. ökay a sonra koridorlarda gezinir- ken emi hakkındaki görüşlerini söyle özetlemiştir. «— Gaza, motorine zam yapmakla vergi olmaz. Biz bir finansman açığı olduğuna ve bunun ancak vergi yoluyla kapatılabi- leceğine inanıyoruz. Ama vergilerin tat- bikatında Hükümetle aynı fikirde (odeği- İz.» Kendisine «Peki o halde ne yapılmalı- dır?» diye sorulduğunda ise Gökay gülüm seyerek: — Artık oradını ben bilmem. Bu, tek nik adamları ilgilendirir. Gazı vesika ile ğıtırlar ne yaparlar? Bu kendilerini ilgilendirir» demiştir. Vergilerle ilgili olarak AP li milletve- kili ve senatörlerdeki reaksiyon politikacılara kıyasla daha akıllıcadır. Bun lar, hiç değilse önce yeni kanunları he- nüz okumamış olduklarım iyice (o belirt- mekte ve böylece kıracakları potları pe- şinen mazur gösterdikten sonra «gaza, mo torine zam» edebiyatına obaşlamaktadır- lar. Vergi kanunlarının tenkidi AP de İzmir milletvekili İhsan Gürsana verilmiş bulunmaktadır. Gürsana göre yeni kanun- ları iki bakımdan mütalâa etmek o gere- kir: | o Vergi kanunlarının kii telâk- iü göre anlam ve fonksiyonlar — Hükümetin vergi politikesine te- mel olan kalkınma plânının esaslarına ve ilkelerine göre tetkiki. Kanunlar, birinci maddenin ışığı altın- da tetkik edilecek olursa, Gürsana —Bu konuda Gürsanın görüşü AP nin görüşül demektir— öre tasarıların vergi reformu niteliğinde değildir. arazi, bina, arsa, savunma, akaryakıt ve gider vergilerinde yapılan değişiklikler ne ekonomik hayatın gelişmesine hizmet ede cek ve ne de sosyal düzenin gereklerine intibakı sağlayacak yapıcı, teşvik (edici tek bir hüküm dahi getirmemektedir. Bi- na, arazi, iktisadi buhran, savunma vergi- lerinde ise sadece bir takım zamlarla ik- tifa edilmiş, reform çerçevesi içinde mü- talâa edilebilecek en küçük bir değişiklik dahi yapılmamıştır. Zira! kazançların ver- gilendirme ölçüleri objektif değildir. A- AKİS/11

Bu sayıdan diğer sayfalar: