1 Şubat 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 31

1 Şubat 1964 tarihli Akis Dergisi Sayfa 31
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

1 Konser Konseri veren : Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkest- rası. Yöneten: Arthur Fiedler (Amerikalı misafir şef). Solocu : Suna Kan (Keman). Konserin günü : 25 Ocak 1964, Saat 16.00'da. Yeri : Ankara Konser Salonunda. Program : Brahms'ın genellikle üniversite törenlerin- de çalınan bir uvertürüyle, Çaykovskinin en güzel bes- telerinden birini ve bu sezon ikinci defa yine ayni so- locudan dinlediğimiz Beethoven'in konçertosunu ihtiva ediyordu: 1. J. Brahms: "Akademi Töreni" uvertürü, 2. L. van Beethoven: Re majör keman konçertosu, 3. P. Çaykovski: 4 cü senfoni. Konserin özellikleri : şüphesiz en büyük özellik Arthur Fiedler gibi, yalnız Kmerikada değil, dünyanın her yanında büyük ün salmış, popüler olmuş, değerli, tecrübeli bir orkestra "kurdu" nun orkestramızı yö- netmesiydi. Şimdiye kadar (birçok kez Avrupadan ve hattâ Amerikadan "meşhur", "kıymetli" ve benzeri ün- vanlar taşıyan yöneticiler getirilmiş, ama yine birçok- larının foyası daha ilk anda ortaya çıkmıştı. Maamafih Scherchen gibi bazıları da orkestramızın o çalışını ger- çekten "üstün" bir kerteye eriştirmeyi başarmışlardı. İşte Fiedler ilk gruptaki "şişirme" şöhretlerden ol- madığını, tersine, köklü ve belirli bir sanat geleneğine bağlı, yerleşmiş, kişiliğini edinmiş bir sanatçı olduğunu daha ilk konserinde belli etti. Arthur Fiedler ,bütün dünyada olduğu gibi, yurdumuzda da daha çok hafif karakterdeki, herkesin kolayca (o anlayıp izleyebileceği müzik parçalarını çalmakta maharet sahibi bir şef ola- rak bilinir. Aslında Piedler'in şöhretinin Boston'daki Popular Promenade Concerts, veya kısa deyimiyle "Pops" kon- serlerinden gelme olduğuna hiç şüphe yoktur, Yaşı alt- mışa erişmiş bulunan bu idealist halk eğitimcisi, amaç- larına erişmek için halkın en kolay anlayacağı müzik ör- neklerini kullanmağı tercih etmektedir. - Mamafih bu tilmesi güç parçaları programa "ünlü" yöneticilere iş çıkartacak kadar başarılı bir şe- kilde çaldırır. Beğendiklerim : Konserin hemen bütünü çalanlarla solocuyla, yöneticiyle, halktan, bu kez d. hisse almış bulunan dinleyicileriyle -yine de "özel işlem gösterilen kişiler göze çarpmakla beraber. örnek bir bütünlük gösteriyordu. Dinledim Eserlerin hepsi iyi çalındı, solocu Suna Kan geçen- lerde çaldığı Beethoven konçertosunu (o sadece iki gün gibi kısa bir sürede yetiştirip oFiedler gibi bir şefle sahneye çıkmak cesaretini gösterdi ve bu yüzden de -en aşağı konserdeki başarılı çalışında ol- duğu kadar- büyük takdir topladı. Konserden sonra or- kestranın Fiedler'in yönetiminde birden gösterdiği kal- kınma bütün dinleyiciler tarafından kabul edildi. Özel- likle bir türlü kendini düzeltemeyeceği sanılan üfleme im sırasındaki bazı üyeler bile kendilerini konser- deki genel havaya kaptırarak çok başarılı bir çalış çı- bi Demek ki orkestraya renk ve gayret vermede en önemli unsur şeftir. Beğenmediğim : Konserin programı haftalarca ön- ceden ilân edilmişti; buna göre solocu Ayla Erduran olarak biliniyordu. Oysa ki son dakikada (Beethoven konçertosunu hazırlayıp çalmak yönünden iki kısa gün sadece obirkaç dakkika e - Aylanın geleme- mesi yüzünden Sunanın çıkması tam bir sürpriz oldu. Hattâ arka sırada oturan meraklı “dinleyicilerden birisi programı eline aldığında Fiedler'in kapaktaki fotoğra- fını da ünlü şef Pierre Monteux"ye benzettiğinden şöy- le dedi: Yahu birader, haydi Aylanın Suna olacağını kabul ettik ama ya Fiedler yerine Monteux'ye ne buy- rulur?... So onuç : En muhafazakâr bir kritik bile böyle bir kon- seri dünyanın neresinde ve hangi salonda dinlerse din- lesin, yazacağı şeyler ancak bukadar "iyimser" ola- caktır. Daniyal ERİÇ Mindru Katz Canlı daktilo makinası AKİS/31

Bu sayıdan diğer sayfalar: