1 Şubat 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 13

1 Şubat 1964 tarihli Akis Dergisi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sistemin Temel Taşı Demokratik rejimin temeli devlet adamıdır. Gerçi her sistemde devlet adamı bir hayati unsurdur. Ama ka- palı rejimlerde devlet adamları bir çeşit zırha sahip ol- duklarından dolayı kusurlarının, zaaflarının, (o eksikleri- nin göze çarpması uzun sürer, çarpar çarpmaz da onlar için tehlike teşkil etmez. Adam bir süre daha yerinde kalır, ondan sonra beline öyle bir tekme yer ki bir daha iflah olmaz. Bu da, kapalı rejimin devlet adamı bakı- mından handikapıdır. Devlet adamı im ister. En büyük kabiliyet- ler bile önce elinde maya muhtaçtır. Eğer bir memlekette devlet simi kumaşından kimselerin ( elini sadece şans tutarsa, o memleket bir devlet adamı enflâs yonuyla asla karşılaşmaz. Devlet adamı enflasyonu ne demek, bir partiler koalisyonu bahis konusu oldu mu en inanılmaz kiraserer herkesin hayretten bir karış açık gözleri önünde Bakanlık veya Meclisler "başkanlığı kol- b ie gibi koltuklara otururlar. Ancak oradan, Allah-' k ki bir zamanın sonunda düştüklerindedir ki arka "Yahu, bizde neden adam yetişmiyor?" sorusunu kendi kendisine sorar. unun sebebi adam le emi ve doğrusu istenilirse milli iradenin, hele bi oplumumuzun hu- susiyetlerine ve eksikliklerine sökün memleketlerdeki mil li iradenin daima en doğru kimseyi kendisine (temsilci yaptığını söylemek imkânının olmayışıdır. İngilterede bir kimse Bakan olmak için, Parlâmentoya seçildikten sonra bir uzun süre adeta bir Bakanlık Stajı geçinir. Oxford'- üzerine CKMP Grup Başkan Vekili Cevat Odyakmaz tarafından Meclis talep ediyordu Başkanlığına bir takrir verildi. Odyak- maz önergesinde, bu celsede, başlanıl- mışken, Partiler Kanununun görüşül- sonra da diğer tasarılara geçilmesini Melenin önergesi AP liler tarafın- dan sevinçle karşılandı. CHP Grupu arasındaki bu birbirinden tan veya Cambridge'ten mezun bulunduğu ve İngiltere bâr büyük siyasi ananeye sahip olduğu halde. , Bizde durum bu mudur? O halde, hem sistemin ve hem de memleketin bün- yesinden gelen bu aksaklığı mutlaka düzeltmek o lâzım- dır. Seçimlerde, hele yoklamalarda rakiplerin birbirlerine karşı hangi silâhları kullandıkları bir hatırlanacak olursa Merkez Kontenjanlarının lüzumu kendiliğinden ' ortaya çıkacaktır. Partileri, hiç olmazsa bir belirli nisbet oda- hilinde ve tabii suiistimali güç hakları Merkezlere tanı- yarak birer kapalı tarikat halinden kurtaramazsak devlet adamı sıkıntımız her geçen gün biraz daha artacaktır ve en sonda hiç kimseyi bulmak imkânı kalmayacaktır. Bugün, özel hayatında sahiden bir kıymet olan kaç kişi, istisnaların ve politika aşkı bir defa yüreğine (odüşmüş olanların haricinde, yoklama mücadelesini, seçim müca göze alarak siyaset hayatına atılmaya heves et- mektedir? Böyle konularda demagoji yapmak, milli iradenin en iptidai şeklinin türküsünü söylemek, vatan-millet edebi- yatı yapmak veya bir takım tekerlemelerle konulması is- tenilen - belki m a ai en önemli - usulü kötülemek kolaydır. a şu and ç bulunduğumuz kimseler gerçekçi mii menin la toplumun manzarasına bakacak ve onun icabım yapacak kadar ce- sur olanlardır Bu icap, milli iradenin eksiğini memleketi idare ede- cek takımlara bazı yetkiler, imkânlar vererek tamamla- maktır. baş bu defa da, sıralar arasında adam- lar dolaştırarak Hükümet teklifinin desteklenmemesini telkin ettirdi. An- cak, Grupta moral namına bir şey kal- madığından, her CHP li kendine göre Hükümet ile mesini, ilerki celselerde ise haftada o habersizlik, Muhalefetin pek hoşuna Oy kullandı. Neticede AP nin dediği bir gün bu işe devam edilmesini isti- (gitmişti. Nitekim AP sözcüsü Turhan oldu ve Hükümet, Muhalefetin deste- yordu. Bilgin, söze, Hükümete teşekkürle oğiyle, Çelikbaşa rağmen, önergesini: Paksü başladı ve Hükümetin arzu ettiği yön- (kabul ettirdi!.. aksüt, bu önergeye de itiraz etti. ler Kanunu Tasarısının öncelikle gö- rüşülüp bitirilmesinde fayda görüyor- du. Ama Paksütten sonra kürsüye ge- len CHP Grup Başkan Vekili Fethi Çelikbaş, CHP li milletvekillerinin şaşkınlıktan bir karış açık o ağızları önünde, büyük bir serinkanlılıkla CK MP önergesini savundu ve adeta, bir evvelki önergeyi imzalayan kendisi değilmiş gibi konuştu CHP Grupu, oylamaya geçildiğinde tam manasıyla bir şaşkınlık havasına girdi. Hiç bir milletvekili, hangi isti- kamette oy kullanacağını bilmiyordu. Grup idarecileri sıralar arasında do- laşıp telkinlere (başladılar. Mesela Coşkun Kırca «kırmızı oy vereceğiz» derken, Mehmet Sağlam «beyaz oy kullanın» diyordu. Hükümetten gelen bir teklif ise, işleri daha da karıştır- dı. Maliye Bakanı Melen, verdiği baş- ka bir önergede, öncelik ve ivedilikle bazı mali kanunların görüşülmesini, Brree de oy kullanacaklarını bildirdi. Fethi Çelikbaş brree.. Öp babanın elini Çelik- rtesi sabah CHP Grupu toplandı. E Gündem dışı Suphi Baykam söz aldı ve böyle bir idareyle CHP Grupu- nun reformcu bir azınlık hükümetini nasıl destekleyebileceğini sordu. Gru- yoktu. Halbuki kurulan sistemin temel taşı bu CHP Grupuydu. Baykamın tarizlerine hedef o teşkil eden CHP Grup Başkan Vekili büyük bir amana az şöyle cevap verdi: adaşımızın rup Yönetim i varsa, bunu bir ri im burada bulunmamın sebebi bu- lur!» Sonra Grup öteki Başkan m seçimine geçti.. ve ikinci turda 94 la Kemali a seçti! Şimdi CHP Grupunu Fethi Çelikbaş- la Kemali Beyazıt yönelteceklerdir. AKİS/13 Ne taktisyen!

Bu sayıdan diğer sayfalar: