11 Aralık 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 24

11 Aralık 1964 tarihli Akis Dergisi Sayfa 24
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SO SY AL Eğitim Gecekondu okullar Kıvırcık saçlı küçük kız gözlerini aç- mış, büyük ambalaj kutularından çıkanlara bakıyordu: renk renk, paltolar, ceketler, sveterler ve renk boyalar, kalemler, defterler bir- birlerini izliyor, odanın bir (köşesine yığılıyordu. e kız elini uzattı, tek bir kalem aldı. Kızın adı Fatma Zileli idi, dördün cü sınıfa gelmişti ve en çok resim boyamasını seviyordu. Başka çocuklar da bir solukta, Fatmanın etrafını sa- rıverdiler. Onlar da çeşitli okul araç- larını aynı zevkle seyrediyorlardı. Olay, geride bıraktığımız o hafta içinde, Ankaraya 10 kilometre uzak- varlar boyasız ve rüzgârın sesi (okor- kutucudur ama, sınıflar bu kadar ka- labalık olunca insan nasıl olsa ısınır, sora kitaplar da, öğretmenler de onla- rı sık sık başka dünyalara götürürler. Okul binası önceleri hapishane (o imiş. Gecekondular çoğalıp da tepeler oev- lerle dolunca, binayı değerlendirmişler. Ama bazı odaları hâlâ o aynı sıkıcı ha- vayı taşımaktadır. Gelsin Kızılay! O gün okul kızılay bayrakları ile do- natılmış, öğretmenler çocuklara kı- zılay hakkında bilgi vermişlerdi. e Kı- zılay bayraklı mavi araba tepeye sa- pınca, çocuklar işi anladılar. Öğret- menler çocukların arasında o üşüyen- ler, defteri balemi olmıyanlar için Kı- zılaya başvurmuşlardı. Bilge öğretmen, Karaağaç İlkokulunda Kızılayın hediyeleri dağıtılıyor Mürüvvete endaze lıkta, Mamak civarındaki ilkokulunda geçti. Tepelerin tepesinde kurulmuş olan Karaağaç ilkokulunun havasına ve manzarasına, doğrusu, diyecek yoktur. Gecekondular, öbek öbek serpilmiş çi- çekler gibi, etrafını sarmıştır. Hergün 700 çocuk, incecik yollardan işte on tepeye tırmanmakta ve okumaya gel- mektedir. Çamur ve soğuk olmayınca, ellerinde bir dilim ekmek, ceplerinde de birkaç bilye bulununca, bu çocuk- ların keyiflerine diyecek yoktur. Şiir- ler ezberlerler ve yüreklerinde, büyük adam olmanın umudunu beslerler. Ger çi sınıflar çoğu zaman soğuktur, du- Karaağaç 24 olmaz ki... "Çocuklara yardım yapılır, büyüyünce çocuklar da başka çocuklara yardım yaparlar" demişti. Küçük bir kız, an- balâj kutularından çıkan minimini iç çamaşırlarını görünce: "— Kardeşime ne iyi olur!" diye mırıldandı. Dinliyenlerin gözleri oyaşarmıştı. Ama öğretmenler bu hale oldukça alı- şıktılar. Bazı çocukların, beslenme saa- tinde sütlerini içmiyerek kardeşlerine götürdüklerine şahit olmuşlardı. He- men hemen bütün çocukların beş - altı tane kardeşi vardı. Ama gine çoğunun yakaları temiz, çoğu kurdeleli, çoğu hayatından memnun görünüyordu. İs- HAY AT mail Kosova, Bayram Aşılıoğlu, Bir- sen Yılmaz ve küçük Fatma, misafir- lere neşeli gürler okudular. İkinci sı- nıf öğrencisi Ercan Döner, başını önü- ne eğmiş, sessiz sessiz dinliyordu. Mi- nimini siyah önlüğünün altından be- yaz gömleğinin kolalı yakası ve kolalı kol kapaklan görülüyordu. Arkadaşları küçük Ercana şaşıyorlardı. Etrafta diz oyu çamur olsa, Ercanın ne pantalo- nunda, ne de elinde - yüzünde bir leke görülürdü. Ercanın annesinden başka daha pek çok anneler, çocuklarına böy le özenmişlerdi. Öğretmenle konuşma- ya gelen bir anne : " —Biz çocuklarımızı okutmak için şehre geldik" dedi. Daha altı tane çocuğu vardı. Hep- si okumak istiyecekti ve çaresiz, ge- cekondu mahallelerinde sobasız, araç- sız, sırasız gecekondu okullar türeye- cekti. Moda Şeffaf elbiseler Tül, dantel ve muslin teker teker ve karışık olarak yılın modasını mey- dana getirmektedir. Bütün gün sveter - etek içinde dolaşan kadın, akşam saat 20 'den sonra biraz açılmak, es- kinin "esrarlı kadın" ını hatırlatmak ihtiyacını duymaktadır. Hattâ önümüz deki aylarda ev pantalonları bile şeffaf kumaşlardan yapılacak ve kadına, da- ha fazla kadın görünme imkânım ve- recektir. Tüller ve muslin yazın ortaya atılan ve pek uygulanamıyan üstsüz elbiselerin de daha mükemmel bir şe- kilde yerini tutmuş görünmekte o ve dekolte merakını bazen en son hadde kadar götürmektedir. Meselâ vücudu sıkmadan saran siyah dökük oyünlü- den yapılmış bir elbisenin, göğüs kıs- mı dahil, üstü siyah dantelden yapıl- mıştır ve dantelin bazı yerleri teni bütün çıplaklığı ile göstermekte, bazı yerde örtmektedir. Elbiseye "göremez- sin" ismi takılmıştır. Gine çeşitli tül, muslin ve dantel oyunları ile dekolte- lerle alabildiğine oynanmıştır. Bu tip elbiselerle moda olan mak- yaj da ilginçtir: gözler esrarengiz ve çok boyalıdır. Saçlar kısacık, flü ve ondülelidir. Mücevherler - tabii yalan- cı olmak şartıyle - çok fazla, çok bü- yük, değişik ve göz alıcıdır. Romantik şeffaflık ince Oo pliseli, kapalı yakalı, hattâ kollu muslin elbi- AKİS, 11 ARALIK 1964

Bu sayıdan diğer sayfalar: