11 Aralık 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 9

11 Aralık 1964 tarihli Akis Dergisi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

terinde kalacağı yolundaki bir tahmi- nin "ötekiler de mutlaka değişecek" tarzındaki hatalı tefsirinden doğmuş- tur. Halbuki "ötekiler" arasında her halde değişecekler bulunduğu gibi de- gişmeyecekler de olacaktır ve rakkam mutlaka bu büyüklükte olmayacaktır. CELP. deki değişikliğe, bu hafta CH.P.'nin Genel Merkezinde başla- nıldı. Ama bu, zannedilen tarzda bir değişiklik değildir. Mevsim temizliği Son günlerde, CH.P.'nin sokaktaki Genel Merkezinde, yo- gun bir faaliyet göze (oçarpmaktadır. Yırtık ve kirli muşamba zemini, kırık bacaklı iskemleleri, eski tahta masa- Karanfil başa onarılmakta, yeniden dekore edil- mektedir. Son Kurultayda işbaşına ge- len yeni yöneticiler, "kişiyi çalışma ve- ya çalışmama yolunda etkileyen en ö- nemli faktörlerden biri de çevredir" sloganına göre çevredeki değişikliğe ön- ce dekorasyondan başlamışlardır. Bi- nanın koridorlarında şimdi partili gö- revlilerden çok badanacılar, o yağlıbo- acılar, döşemeciler dolaşmakta, çekiç sesleri duyulmaktadır. Bacağı eski bir kravat veya paslı bir tel parçasıyla bağlanmış tahta masa- lar, üzeri mürekkep lekeleriyle dolu, kaplamalarının rengi dahi belli olmı- yan kirli koltuklar, kırık o iskemleler arka bahçeye yığılmıştır. Bunlar en kısa bir zamanda teşkilâta dağıtılacak, yerine çelik masalar, pratik ve sağ- lam büro koltukları, iskemleler top- lantı, masaları alınacaktır. Bu dekoratif değişikliği, binayı ger çek anlamda bir Genel Merkez yapma yolunda atılacak olan ikinci adım, or- ganizasyon değişikliği takip edecektir. Zira bugün Genel Merkezde hemen herşey laçka hale gelmiştir. Sokak ka- pısından adımını atan elini kolunu sal Uyarak Genel Başkan veya Genel Sek- reter odasına girmekte, isterse en üst kata, toplantı salonuna kadar uzana- bilmekte ve bina içindeki turunu ta- mamladıktan sonra, hiç bir soru ile karşılaşmadan, gene elini kolunu sal- lıyarak çıkıp gitmektedir. Teşkilâttan gelenlere verilecek olan imzalı parlâ- mento giriş kâğıtları ise kahve, çay servisi yapan çocuğun iç cebindedir. Dekoratif değişikliğin yanısıra, mese- lenin bu yönü de ele atamış bulun- maktadır. Bundan böyle ziyaretçiler, daha antrede, karşılarında, kendilerine muhatap olarak bir danışma memuru bulacaklar ve parti yöneticileriyle, lo- kal haline getirilen birinci kattaki sa- londa görüşeceklerdir. Bu, sadece ba- tılı anlamda bir organizasyondur. Zi- ra yöneticilerin, genel seçimler arefe- sinde kendilerini bekliyen ağır görev- lere rahatça eğilebilmeleri için böyle bir organizasyon şarttır. Yaprak dökümü CHP'deki bu dış değişikliğin en ö- nemli yönü, partinin nihayet bir u- yanma, silkinme devresine girmiş ol- duğunu göstermesidir. Ancak bu silki- nişte dökülen sadece eskimiş, köhne eşyalar olmıyacak, bu arada Hüküme- tin de kendi kendini yenilemesi yolu- Kü Büyük YURTTA OLUP BİTENLER uyuşuk tutumu da eklenince, Teşkilât- tan ilk şikâyetler oduyulmağa başla- mıştır. Ancak o sıralarda tamamen ya- kınına niteliğinde olan bu şikâyetler, a- radan geçen aylar zarfında, giderek, bazı Bakanlıkların çatıları üzerinde ça kan şimşekler halini alınca, milletve killeri, aşağıdan gelen bu baskıyı yu- karıya iletmek mecburiyetinde kalmış- lardır. Bu iletme bazen özel sohbetler, bazen de Grup kürsüsünden yapılan uyarmalar şeklinde olmuştur. Böylece, önce yumuşak uyarmalarla başlayan çük Adamların Lâfları Türkiyede ortalığın zaman zaman karışmasının sebeplerini Basın araştı- rırken, kendisiyle ilgili bir -noktayı gözden uzak tutuyor: Hâdiseler ba- -en iyi değerlendirilmiyor. Değersiz bir hâdise pertavsız altına sokulanca da, hiç olmazsa bir süre sanki önemli hale geliyor. Tabii, toplumların ha- yatında suni olayların bir devamlılığı bulunamayacağı için tozkoparan fır- tına hem çabuk dağılıyor, hem de dağıldığında geriye bir şey kalmıyor. Ama, o geçici süre Zihinler karışıyor ya... Bir misal: C.K.M:P. Genel Başkanı Ahmet Oğuz bir demeç parlatıyor. Hükümetin derhal çekilmesini isteyen, şimşekli bir demeç.. C.K.M.P. Genel Başkanı Ahmet Oğuzun, siyasi çap itibariyle gazete sütunlarında yeri, en cömert şekilde, haydi birinci sayfanın bir sütun dibidir. Neden? Bir defa C.K.M.P. nin ve Ahmet Oğuzun eti ne, budu ne? Ne memle- kette bir tesirleri vardır, ne hâdiselere istikamet verecek bir güçtedirler. Bu partinin Mecliste kalan milletvekilleri bugünkü hükümete güven oya vermiş olsalardı ve bugünkü hükümet de iktidarım kısmen onlara borçlu bulunsaydı demeç bir imâna taşıyabilirdi. Ama Bölükbaşının takımı, Oğu- zun takımı zaten kırmızı oylara dahildir. O halde? O halde Oğuz, Bölükbaşı tipi zevatın hamamdaki şarkıları gazetelerin hoparlörlerinden yayıldı mı meselelerin esasını bilmeyen çok kimseyi alı- yor bir düşünce: "Ne oluyor?" Ne olacak? Hiç! na gidilecektir. Hükümette değişildik meselesi da- ha çok son günlerde Gruplara verilmiş bulunan gensoru ve genel görüşme ö- nergeleri ile bir zorunluk haline gelmiş olmasına rağmen, meselenin kökü bir hayli geriye, yaz başlarına uzanmak- tadır. Reform Kabinesi gibi çok iddialı bir isimle ortaya çıkan üçüncü İnönü Hükümetinin bazı tecrübesiz Bakanla- rı biraz da dış politika ve özellikle Kıb rıs Meselesi sebebiyle umulanı vereme- mişler, buna Parti Genel Merkezinin tenkidler, Genel Kurmay Başkanı Cev- det Sunayın Meclis Başkanlarına yaz- mış olduğu mektuptan ve Demirelin seçiminin yarattığı havadan sonra bir anda şiddetlenmiş ve Gruplara, çeşitli Bakanlar hakkında gensoru ve genel görüşme önergeleri yağmağa başlamış- tır. Bu önergeler içinde, Bakanlar hak- kında ileri sürülen yolsuzluk iddiala- rından idaresizliğe, beceriksizliğe ka- dar her türlü itham mevcuttur. Ayrıca Hükümet hakkında da Genel Görüşme açıkmasını isteyen üç tane önerge, ve- 9

Bu sayıdan diğer sayfalar: