10 Nisan 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 20

10 Nisan 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 20
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ları yasağı” Halim Alyotun D.P, Büyüklerinde uyandırdığı hiddetin neticesidir. Halim Alyot o sıralarda Basın ve Yayın Genel Müdürüydü. Kardeşi Çanakkaledeydi ve D.P. nin mahalli teşkilâtının ileri gelenlerinden- di. Alyotlar aslen Giritlidirler. Çanakkalede çok hısımları bulunuyordu. Bu hısımları ve kardeşi, Halim Alyota D.P, den milletvekilliği teklif «t- 'tiler, Halim Alyot tekliften hoşlandı. Fakat “me- mur tabiatlı *olduğu için gerekli müsaadeleri al- mayı da ihmal etmedi. Bir talihsizliği oldu : Ad- .nan Menderes fazla meşguldü, onu göremedi. ı Fakat Fuat Köprülü ve Başbakanlık kudretli Ahmet Salih Korurla temas etti. Ba- sn ve Yayın Genel Müdürlüğü Başbakanlığa 'bağlı bulunduğu için Müsteşar Korur da işin içi- ne girdi. Hem Köprülü, hem Korur Halim AlJ- yotun adaylığını muvafık karşıladılar. Halim 'Alyot da gönül ferahlığı içinde Çanakkaleye git- ti, yoklamaya girdi, kazandı. Bu sırada bir baş- ka “Çanakkale Çocuğu” daha, tâ Amerikadan kalkıp gelmiş, o da yoklamaya girmiş, o da ka- zanmıştı. Bu, Muammer Baykandı. Alyot-Bay- kan çifti mesut, elele Başkente döndüler, Zafer- lerinden pek memnundular. Ancak kendilerini Ankarada bir sürpriz bekliyordu: Adaylıktan feragatleri istendi! Menderes “garanti Çanak- kale” için başka aday düşünüyordu. Muammer Baykan ufak bir sondajdan son- ra talebi kabul etti. Fakat Halim Alyot diretti. Öyle ya, Çanakkaleye kendiliğinden gitmemişti. Köprülüden ve Korurdan izin almıştı. Adaylık- tan çekilmeyi haysiyetine yediremiyordu. “Ha- yır” dedi. Bunun üzerine kendisini Başbakan Ad- nan Menderes çağırdı, Fakat kabul etmeden ön- .ce feragatnameyi imzalamasını istedi. Alyot bu- nu imzalamadı. O feragatnameyi imzalamayın- ca Menderes de onu kabul etmedi. Mesele artık bir inat işi olmuştu. Halim-Al- yot kalktı, Çanakkaleye gitti. Adaylığını müs- takillen koydu. Fakat yoklamada ol- duğu halde, üzerinden D.P. etiketi kalkınca sn- cak bir kaç bin oy toplayabildi. Belki de Adnan Menderese so “Ben odunu aday göster- sem seçtirtirim” dedirten hadiselerden biri bu- dur. Halim Alyot dönüşünde kendisini, galiba “memur kızağı” olan Başbakanlık Yüksek Mü- rakabe Heyetine tâyin edilmiş buldu. Bütün ma- sallarda söz dinleyen, uslu çocuğun mükâfat- landırılması gibi Muammer Baykan ise onun ye- rine Basın ve Yayım Genel Müdürlüğüne geti- rildi, Fakat sonraki hadiseler bunun Baykanın şansı ve Alyotun şanssızlığı neticesi olduğunu gösterecek, Baykan tu-kaka olacak, Alyot gö- ze girecek, Baykan Demokratlarla ipi kopara- cak, Alyot 1957 seçimlerinde milletvekili yapı- lacak, bu onu Yassıadaya götürecek, Muammer Baykan ise Koreye Birleşmiş Milletler Delegas- yonunda türk temsilcisi sıfatıyla kapağı ata- cak ve şimdi oradan bir Büyük Biiliğe atlaya- bilmenin tertiplerini vapacaktır, Işte, Seçim Kanunundaki bir bir tâdilâta 1954 yazında bu hadise sebep oldu. D.P, Büyükleri bir daha “söz dinlemeyen çocuklar”la karşılâş- mamanın çaresini bu tedbirde buldular. " O günlere tesadüf eden “ kaza ha“ line getirilmesi” kararı da böyle hissi bir başka tepkinin neticesidir. 1954 yazında benim duy- gum, fikrin önce Celâl Bayarın kafasında ye- e “olduğudur. Sonradan bu çok tekrarlan- mıştır, urbaşkanının bir çok D.P. milletvekiline bu teklifi savunduğu ve on» ları iknaya uğraştığıdır. hirin âkibeti Cö- lâl Bayarın Osman Bölükbaşıya karşı duyduğu i olarak gösterilmiştir. Osman Bölükbaşı ve bir kaç arkadaşı, D.P, nin Muhalefet yıllarında fakat kendileri Partiden cıkarıldıktan sonra bir gün Celâl Bayarı Anka- rada, Sıhhiyede gşbaynşlar ve yolda kendisi” ne sözle ve tükrükle tecavüz etmişlerdir. Bayarın bunu hiç affetmediği muhakkaktır. 1954 seçimlerinde Kırşehirliler oylarını Osman Bölükbaşıyla arkadaşlarına verdiler, Böylece Kırşehir Malatya, Sivas, Kars gibi bir Yağ “muhalif ilden biri oldu. Ötekilere, illik. ten ilçeliğe indirmek gibi bir ceza vermek im» kânı yoktu. D.P. Büyükleri bunu Kırşehir içik mümkün gördüler, Kırşehir Bölükbaşıyı seçtiği için mi bu cezaya müstahak görülmüştür, yok» sa bu suretle Anadolunun başka küçük illerine de seçim zamanları dönüp : “Bakın, aklınızı bö- şınıza devşirin! Eğer D.P. ye oy vermezseniz s0» nunuz Kırşehirin âkibeti olur. Bir gün kalkar- sınız, kendinizi ilçe bulursunuz..” demek imkö- nı mı Benim o tarihlerde, Menderesin Kabinesin- de bulunan bazı kimselerden duyduğum, bu se- beplerden ikisinin de mevcut olduğudur. Nite- kim tasarının Bütçe Komisyonundaki müzake» resinde o tarihlerde D.P. nin Kocaeliden millet- vekili olan Ekrem Alican bu pe belirtti ve memlekette ilk şöhretini yaptı. Kırşehir Tasarısını içişleri ve Bütçe Kir J yAdna misyona gelip NAL dahi er. hiz leri Bakanı olan Dr. Namık Gedik kendi yi kendi gördü. İçişleri Komisyonunda fazla bir itiraz sesi yükselmedi. Tutanağa sadece üç D.P. li milletvekili şerh koydular. Bunlardan Çoruh Milletvekili Z. Ural “Mucip sebepler noksan tet- kikata ele olmasından söz hakkım fuzdur” ee Diğer iki muhalif milletvekili Samsundan Muhiddin Özkefeli ile Konyadan Rüştü Özaldı. Onlar müşterek bir muhalefet şerhi koydular ve “İlçe, il ar prensip olarak teşkilâtı mülkiyenin umumi revizyona tâbi tutulmak suretiyle toptan halli lâzımdır” dediler. Bütçe Komisyonunda ise teklifin karşısnız. dikilen, Ekrem Alicandan ibaret kaldı. Ekrem Alican heyecanlı bir konuşma ve ve işin açık- çasını ortaya koydu. Yüksek sesle söylenen s€- Dn Di lâftı. Anadolu illerinin başına bir kılıcı asılıyordu, -Görülüyor ki o'yâz 19

Bu sayıdan diğer sayfalar: