10 Nisan 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 7

10 Nisan 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER M.P. Lideri Osman Bölükbası 12 tayfak büyük kaptan! “ Bu durum esrar, eroin ve büna mümasil mağddelen kullananlarda 'gö- rülen bir haldir. Meselâ, hâllüsinasyo- nün -en iyi örneği, bir esrarkeşin otur- duğu yerde, kendisini havada uçan bir devenin kuyruğunu tutuyor sanması ve Kolu yorulduğu için yere düşeceğini ba ğırarak söylemesidir. Bir başka örnek de, derisinin altında karıncaların do- laştığı kanaatine varan esrarkeşlerin durmadan derilerini kaşımalarıdır...” Akteğronu devamlı kullananların heyecanlı, uykusuz olduklar- ni ve ileri derecede “paranolyak” teza hürler gösterdiklerini ifade eden Dok- tor Başaran, bu izahati geçen hafta- nın sonunda Meclisin hadiseli oturu- mundan -sonra AKİS'çinin istöği fize- rind'verdi. Bütün bu soruların sebebi, TRT hakkındaki konuşmasını: “e Köpeklecer, sizin şefinize de yuuuuh!” diye tamamlayan Bölükba- şının, kendisinin sarhoş olduğunu söy leşenlere verdiği şu cevaptır: “Hayır, sarhoş değilim, hasta- $ım. Buraya giç bir aktedron iğ» nesi*yaptındım...” Bolu MP milletvekili Kâmil İnal da, Bölükbaşının sözünü doğrulamış ve hattâ liderinin, bu ilâç Türkiyede ya sak olduğundan, aktedron ampullerini Almanyadan getirdiğini ve devamlı o- larak kullandığını AKİS'çiye açıkla- muştir. Bu durumda, Doktor Başaranın izahati de hesaba katılacak Olursa, Bölükbaşıyı mâzur görmek ve hattâ acımak gerekmektedir. Ancak Bölükbaşı, ge çen haftanın sonunda ve bu haftanın başında yap- tığı saatler süren konuşmalarda, yı'lar yılı ıstırap konusu olduktan sonra ta- rafsızlığı güçlükle temin edilen ve A- nayasanın himayesine alınan bir ku- ruma, komünistlikten başlıyan en ağır ithamları yöneltmiş bulunmaktadır. Önerge sahibi İhsan Ataöv de aynı it- hamları Bölükbaşı ile paylaşmıştır. Meselenin esası imdi,. TRT'de çalışan 2000'e yakın eleman en ağir ithamlarla karşı karşıyadır, Bu ithamların mutlaka is- patı, ya da doğru olmadıklarının ortaya çıkması gerekmekit dir, Bir Meclis A- raştırması -fakat peşin fikre dayan- mayan, iyi niyetli bir araştırma. bu bulutları, TRT'nin üzerinden dağıta- bilecek bir yol olarak kabul edilebilir. Fakat Meclis Araştırmasını samimi- yetle isteyenler dahi, Feyzloğlunun İ- zahatinden sonra tereddüt etmişlerâir. Radyoyu, en bilgiç edayla saatlerce tenkit eden İhsan Ataöv ve Bölükbaşı- nın verdikleri önergenin Anayasaya ve içtüzüğe uymadığını bunların farket- memeleri gerçekten eşine az rastlanır bir hadisedir. TRT hakkında Meclisin ne gibi bir karar alacağı, bu dergi baskıya girdik- ten sonra belli olacaktır. Temenni €- dilen, Anayasayı ihlâle kadar varan aceleci ve frensiz çabaların kontrol al- tına alınması, konunun, önemine v# halk oyu Üzerinde yarattığı etkiye uy- gun bir ağır başlılık içinde incelenive- sidir. Yoksa, milletvekili ve senatö! maaşlarına zam meselesinde tutulan yol, bu meselede de devam ettirilirse, Mecliste bir oy çokluğu elde etmekle her şeyi elde edeceklerini sananlar ger! dö nülmesi imkânsız noktalara gidiverir- ler İşte, Başbakan Suat Hayri Ürgüp- lünün son günlerdeki sıkıntısı, dayan- dığı partilerden bir kısmının bu koni” rolsüzlüklerinden iler! gelmektedir Dış Politika Türkiye ve Dünya /Kapaktaki Bakan) pBundan bir &aç ay önce ,Türkiyede y bir hükümet dniin de düşünürken Moskovada Gertseno sokağının 43-a numaralı binasında or» ta boylu, ince yüzlü, zayıf, gözlerinde zekâ parıltısı bulunan bir adamın ak- lı aynı a meşguldü, Moskova çok kimse yeni t daki Gertsen ğının 43-a numaralı büyük, sieterişii, “eski zamanlar"dan kalmış olduğu belli binası oTürkiye Büyük Elçiliğidir. Düşünen adam Türkiye Büyük Elçisi Hasan Işıktı, Hasan Işığa Ankaradan ,kurulacak ye- ni hükümetin Dışişleri Bakanlığı tel- sizle teklif eğlilmişti. Ekibin başında Hasan Işığın eski bir meslekdaşı, Sua* Hayri Ürgüplü bulunacaktı, Ama, ç9- kirdeği AP teşkil edecekti. Kendisine Dışişleri Bakanlığı tex- Uf edilen bir Büyük Biçinin buna he- men ve sevinçle “Evet” cevabinı ver mesi mütaddır, Ama Hasan Işik böyie yapmadı. Tereddütlerinde bazı “şahı- si tecrübeler” -rol-oynadı. Dışişleri Ba kanlığının en iyi memurlarından biriy- ken, İhtilâlden sonra, *“Fatinin Adamı" diye damgalanarak uzun süre Bakan- liğın O“Yassıoda"sında o mpineklemeye mecbur bırakılmıstı, Sonra, Belçika” AKİŞ, 10 NİŞAN 1955

Bu sayıdan diğer sayfalar: