10 Nisan 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 23

DÜNYADA OLUP BİTENLER ca, yaptıkları görüşmeler sırasında Baş kan Johnson ile General Taylor'ın ha va.'akınlarını 19. enlem dairesine, yan! Hanoi - Haipong sanayi bölgesine Xa- dar uzatmak da dahil olmak üzere, her ihtimali içine alan plânlar üzerinde görüştükleri sanılmaktadır, Birleşik Amerikanın, bu sertlik po- litikasıyla nereye oulaşmak istediğini anlamak gerçekten kolay değildir. Ku- zey Vietnama yapılan hava akınlatı- nın Vietkong çetelerini yıldırmak şöyle dursun yeni hamlelere yönelttiği biz- gat General Taylor tarafından itiraf edilmektedir. Böyle olduğu halde sert lik politikasını daha da koyulaştırmak acaba ne işe yarayacaktır? Bir Ame- rika senatörünün de açıkça ortaya koy duğu gibi, amerikan diplomasisi Viet- nam konusunda tam bir Uk göstermiştir. Birleşik Amerika bir gö- masası başına oturmak için Vietkong saldırılarının durdurulmasını istemekle karşı tarafı kabulü güç bir ültimatomla karşıkarşıya bırakmakta ve anlaşmazlığın barışçı yollardan çö- zümü imkânını kend; eliyle azaltmak- tadır. Öteyandan. Başkan Johnson bir görüşme masası başına oturmak için ikinci şart olarak 1954 Cenevre anlaş malarına dönüşü ileri sürmekle, Birle- şik Amerikanın durumunu zayıflat- , maktan başka birşey yapmamaktadır. Gerçekten. bu anlaşmalara gör» Viet- namda yabancı kuvvetlerin bulunma- sı yasak edilmiştir. Oysa bugün V'et- namda yabancı kuvvet bulunduran bir devlet varsa, o da Birleşik Amerikadır. Sovvetler Açıkgöz yoldaşlar (Gecen hafta, Sovyet halkının dikkati- ni çekecek pek çok iç ve dış olay cereyan etti, Meselâ Sovyet gazeteleri Vietnam savaşına büyük bir önem ve riyorlar, Pakistan Devlet Başkanı Ma- reşal Eyüp Hanın yaptığı resmi ziya- tetin anlamı üzerinde uzun boylu du- rüyorlar, yeni tarım politikası üzesin- de yazılar yayınlıyorlar, Sövyetler Bir. - Nr an gö” TÜRKiYE G SArıcısı İlan İMLERİ MPMİİTİ Leo. Se Ankara üği - Polonya dostluk andlaşmasının yirminci yılını kutlamakta birbirleriyle yarış ediyorlardı. Fakat Sovyet halkı- nın geçen hafta en çok merakını çe- ken şey bunların hiçbiri değildi. Başta Moskovalılar olmak üzere, bütün yol- daşların en fazla merak ettikleri, Sa- int Luck'ün başına gelenlerdi. Kimdi bu Saint Luck? Dünyadaki bütün sanat meraklıları bu sorunun General Maxwell Taylor Kızıştırıcı e cevabını kolaylıkla verebilirler, Saint Guück, XVII. yüzyılda yaşamış ünlü Hollanda ressamlarından Frans Hals' in yaptığı resimlerin en tanınmışların dandır. Bu resim, yıllar yılı, Karade. niz Kıyılarında Odesa şehrindeki mü- zelerden birinde duruyordu. Saint CGuck'ün başına gelenler, Sovyet Kil- tür Bakanlığının bu yılın başında e). (AKİS: 227) dığı bir kararla başladı. Odesadaki mü- zenin bakıcıları, günün birinde Saini Luck'ü yıllardır pineklediği duvardan indirdiler ve Moskova halkına göste- rilmek üzere Kremlinden iki adım u- zaklıktaki Puşkin müzesine yolladılar, Saint Luck Puşkin müzesine gelir ce büyük bir itinayla ikinci kattaki du- varlardan birine yerleştirildi ve günlük işlerinden zaman bulup da müzeye uğrayabilen Moskovalılar bu tab'oyu hayranlıkla seyretmekten kendiler'ni alamadılar. Puşkin müzesi, olağan olarak, hef. ta sonu ziyaretçilerini ağırlamak için, Cumartesi ve Pazar, günleri de açıktı, Müze yöneticileri temiziik ve bakım işleri için Salı gününü (geçmişlerdi. Müzenin çoğu kadın olan bakıcıları Pazartesi gecesi kapıları kilitlerler ve Çarşamba sabahına kadar temizlikle uğraşırlardı. Nitekim, geride bıraktığı- mız Mart ayının ikinci Pazartes) ge- cesi kapılar kilitlendiği zaman, bunla- rn hiçbirinin aklına, zavallı Saint Luck'ün ortalıktan kaybolacağı gelme. di. Bu bakımdan, Puşkin müzesi 10 Mart Çarşamba sabahı yeniden açıldı- ğı zaman ikinci katta Saint Luck yer!- ne boş bir çerçeve bulanlar hayretler içinde kaldılar, Puşkin müzesindeki bu hırsızbk, Tesmi makamlar tarafından ancak bir ay kadar gizli tutulabildi. İlgililerin, haberi gizlemek için gösterdikleri titiz likten, sanat hırsızlığının yalnız batılı ülkelerde görülebileceğini söyleyen Sov yet yöneticilerinin bu kapitalist icadı- nın şimdi Sovyetler Birliğine sıçrama- sını kolay kolay hazmedemedikleri an- laşılmaktadır. Gerçekten, Moskovadan alınan haberlere bakılırsa, Sovyet po- lisi şimdi bu olayın arkasında bir &a- pitalist parmağı aramakta ve Zavallı Saint Luck'ün Sovyetler Birliği dişina kaçırılmasından korkmaktadır. Bütün Sovyet giümrükçülerine gözlerini dört açmaları için emir verilmiştir. Fakat şimdiye kadar yapılan çalışmalar hiç- bir ipicu vermemiştir. Eğer Saint Luck günün birinde bu- lunursa, 'Moskovalı yoldaşlar şimdi bol bol konuştukları çok eğlenceli bir ko- nudan yoksun kalacaklardır. AKİS, 10 NİSAN 1965