22 Mayıs 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 16

22 Mayıs 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 16
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

gin ledilebileceği" ifadesini (o kullanmıştır. Bu arada maden odaları da, madencilik sahasında yabancı sermayeye lüzum ol- madığına dair bir rapor verince işler iyice karışmıştır. Bu arada Van Dyck' in yerine AİD başkanlığına gelen Mr. Orant da Enerji Bakanlığına bir zi- yaret yapmış ve Orala, "Ely tasarısı- nın çıkması gerektiğini" söylemiştir- Buna rağmen tasarı Hükümete sevke- dilmeyince yeni teşebbüsler başlamış, bir taraftan Konsorsiyumda Türkiyeye yardım yapılabilmesi için sermayenin teşviki ve meselâ "Ely tasarısının çı- karılması" gerektiği nazikâne çıtlatı- lırken, amerikanlar oBaşbakana aynı konuda bir muhtıra vermişlerdir. Bu arada, Mr. Ely, Türkiyede bu tip çalış- malar yapıldığında mutlaka boy gös- teren Mobil şirketinden Necdet Ege- ranla birlikte -Egeran, Ely tasarısını tercüme karşılığında büyük ölçüde pa- ra almıştır- Fethi Çelikbaşı ve Me- leni sık sık ziyaret ederek o yardımcı kuvvet sağlamaya uğraşmıştır. Ely ile Oral arasındaki son münasebet, ame- rikalı hukukçunun yeni bir mukavele ile 10 bin dolar daha istemesi ve buna cevap atmamasıdır. Son durum Mesele bu safhada iken, İnönü Hü- kümeti istifa etmiştir. Kurulan Hü kümette bu işle ilgili bakanlığın başına getirilen OoTurgut, işi bir safhada devralmış ve bu yazının başında anla- tıldığı seklide bir komisyon kurarak ve halk oyuna başka, komisyona başka konuşmak taktiği ile işe el koymuştur. Ancak, Bakan Turgutun komisyonu hiç de Balkan Turgutun istediği şekilde çâ lışmamıştır. Birkaç hafta önce Ener- ji Bakanlığına raporunu veren bu ko- misyon, Ely tasarısının her şeyden ev- vel tümü itibariyle memleketimizde kullanılan kanun ifade ve tertip tar- ---- uymadığını, içinde milli menfaat- lere aykırı çok sayıda hüküm taşıdığını açıkça belirtmiştir. Komisyon çalışma- larının bu yönde ilerlediğini gören Tur- gut bir ara, komisyonu dağıtmaya te- şebbüs etmişse de bundan "aman bü- yük hadise çıkar" mülahazasıyla vaz- geçilmiştir- Komisyon raporunda Ely tasarısı, "madenlerin devlete ait oldu- gunu", açıkça belirten Anayasanın 130 maddesine uymaması ve "maden hakki'* yerine mülkiyet hakki" ver- mesi bakımından tenkit edilmiştir. Bu iki hukuki tâbir arasındaki fark, dev- letle milyarlarca lira karşılığında mü- kellefiyet yükleyebilmesidir. Bir milli- leştirme halinde "maden hakkı" sa- hibine devletin sadece tesis ve yer üstü stoklarının karşılığını oödemesi yete- cekken, mülkiyet hakkı verilirse yeral- tındaki, millete ait, milyarları bulabile- cek rezervlerin o karşılığının da öden- mesi gerekecektir. Tasarı ayrıca, son maddesi ile maden sahasına Petrol Ka Fikir tartışması devam ediyor!. Yeni gelişmelerden haberiniz var mı? Ooo, fikir tartışması sahasında bu hafta, geçen haftaya nazaran da daha ilerledik. Bir yanda krip- tolar, diğer tarafta eski örtülü ödenek fareleri yüksek (seviyede bir "memleket meselelerini umumi efkâr önünde tartışma örneği"ni göz- -erin önüne sermeye devam ediyorlar. Kriptolar «tonton" deyip "sen çanta hırsızısın" cevabını alınca kadın iç çamaşırları konusunda hücuma geçtiler. Bunlardan birinin bir zampara arkadaşı varmış, -adını da söyledi-, o, koynuna aldığı Ka- dınların donlarından koleksiyon yaparmış, bu koleksiyonun herkese gös- terdiği en nadide parçası da "tonton'un bir pek yakınına ait değil mi imiş? Bu hücum bir mukabil hücumu çekmeden kripto takımı bir yeni hücum daha yaptı ve karşı tarafta ne kadar adam varsa hepsini "dey- yus" diye ilân etti- Bunun üzerine eski örtülü ödenek farelerinin grupu bir "vesika" ile ortaya çıktı. Ellerinde bir Milli Emniyet raporu varmış ve bu rapora göre de kendilerini "deyyus" ilân eden kriptonun anası fahişeymiş. Yani rakipleri "orospu çocuğu" imiş. Haydi, bu sefer bütün kriptolar bir olup arkadaşlarının annesin- den "kalem haysiyeti" namına özür dilemeye, ona tarziye Termeye baş- ladılar. Bir yandan da iki taraf birden "kendilerine âdi şekilde teca- vüz edildiğinden dolayı" şikâyetçidir ve Hükümetin açıklama yapması- nı istemektedir! İki taraf da "İşte, bunların tartışma âdabı bu!" diye feryat üstüne feryat yükseltmekte ve kendisini mazlum, ötekileri "al- çak komünist" veya "alçak satılmış" diye göstermeye çalışmaktadır. Bu arada yanan, her halde, adı ve merakı açıklanan don koleksiyon- cusu zampara olmalıdır. Artık onun koynuna, cesaret edip de hangi kadın girer? Ötekiler, maşallah pişkin, biç aldırmadıklarına göre ister misiniz adalete ilk müracaatı o yapsın?. Zira, fikir tartışması, memleket meseleleri diye insanların işine ke- sat düşürmek de olur mu ya? nununun yabancı petrolcülere tanıdığı imtiyazları getirmesi bakımından ten- kit edilmiş, bugün Petrol Kanununun dahi milli menfaatler açısından şüphe ile karşılandığı belirtilmiştir. Raporda, bugün yabancı sermaye komitesinden izin almak zorunluğu sebebiyle (o milli menfaatlere hürmeti ölçülebilecek olan çeşitli niyetlerdeki firmaların. o Petrol Kanunundaki hükümler yürürlüğe gi- rerse ellerini kollarım sallıya sallıya gelebilecekleri ifade edilmiş ve bunun zararına dikkat çekilmiştir. Bu arada Ely tasarısının Petrol Kanununa atıf yaparak, Etibankı bugün Türkiye Pet- rollerinin sıkıştığı kapana sokmak is- tikametinde olduğu da tesbit edilmiştir? Ely tasarısına göre, firmalar -resmi veya özel- belli sayıdan fazla ruhsat sahası kapatamıyacaklardır. Bunun so- nucu Etibankın faaliyetlerinin bugünkü durumda dondurulması ve hatta elin- deki ruhsatlardan bazılarının alınma- sıdır. - Komisyon raporunda, Ely tasa- rısının bu hükümler dışında bazı fay- dalı ve formaliteleri oazaltıcı özellik- ler taşıdığı da belirtaimiştir- Komisyon raporunun sonradan ö- zetlenerek dağıtılan obenzerinde oEly tasarısının o faydalı o tarafları (o "ilâç, milli menfaatlere kesin olarak aykırı hükümleri ise "bu ilâca bilerek veya bilmeyerek katılmış zehir" olarak ni- telendirilmiştir. Şimdi Mehmet Turgutun ne yapa- cağı bilinmemektedir. Kendi kurduğu komisyon,, kendisinin şiddetle taraftar olduğu bu tasarıyı "milli menfatlere aykırı ve tehlikeli hükümler taşımak- tadır" diye tescil etmiştir. Buna rağ- men Bakan Turgut, Bütçe görüşmele- rinde ve çeşitli demeçlerinde "yabancı sermayenin maden alanında da fay- dalı olacağını" tekrarlamakta, yakın- da Meclise bir tasarı sevkedeceğini söy temektedir. "Turgut Zihniyeti" her halde şa- marı Suratına o zaman yiyecektir. AKİS, 22 MAYIs 19653

Bu sayıdan diğer sayfalar: