22 Mayıs 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 21

22 Mayıs 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 21
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

memleketin siyasi eğitiminin olumlu bir yöne götürülmesi bakımından da önemlidir. Balıkesir İl Kadın kongresine köy- Sıdıka Fırıncıoğlu, et atmosferini taşıyan şirin dükkanında o gün .erken saatlerden itibaren de- legelerin saçlarını (o yaptı ve kongre başlar başlamaz dükkânını kapatarak Rüya sinemasına koştu. Halbuki sa- natkâr, hasta olsa bile dükkânını ka- patamazdı. Ama politika diğer hasta- lıklardan, muhtemelen, çok daha şid- detli bir hastalıktır ve 1965 Türkiye- sinde kadınlar bu hastalığa karşı ar- tık aşılı değillerdir. Dekorasyon Çocukların odası Çocukların odası, evlerde, o gittikçe önemli bir konu olarak ele alın- maktadır. Çünkü çocuğun iyi bir şe- kilde yetişmesi, iyi alışkanlıklar edi- nebilmesi evde yaratılan atmosferle yakından ilgili olduğu gibi, çocuğun, içinde yaşadığı oda ile de yakından ilgilidir. İyi düşünülmüş basit eşyalar, odada yer kazanmayı sağlayacak eşya laren küçük odalara bile gereken kon- foru sağlayabilir. Bir gömme dolabı bulunan 9 met- rekarelik bir odaya iki karyola, iki rahat yazı masası, bir uzun etajer, o- yuncakları koymak için büyük bir ka- paklı sepet sığdırılmış, ortada çocuk- ların rahatça oynıyabilecekleri kadar yer kalmıştır. Bu bir mucize değildir. Karyolalar tabii üstüste oturtulmuştur, fakat bunlar her türlü konfora sahip, rahat, şık örtülü, merdivenli karyo- lalardır. Alt karyolanın altında her- çocuğa ait iki göz vardır. Yazı ma- saları iki ayak üstüne bindirilmiş tek pet tekerleklidir, boyu masanın altı- na girecek şekilde hesaplanmıştır ve masanın altına, tam ortaya çekildiği zaman hem masayı ikiye ayırmakta, em de yer işgal etmiyecek ortadan kalkmaktadır. Uzun etajerin rafları istenilen ölçüde o ayarlanabil- mekte, çocukların en çok kullandıkla- rı oyuncaklarını, kitaplarını, müzik âlet lerini en iyi bir şekilde kaldırmaları- nı sağlamaktadır- Odada herşey hesaplanmış, fakat süs ihmal edilmemiş, boş kalan du- varlar dekoratif resimler, dekoratif bir cocuk panosu ile süslenmiş, çocukla- rın sandalyeleri, seçtikleri renklerde, değişik olarak boyanmış, masa, huni, şeklinde, modern kâğıt abajurlarla, çocuklara çalışma zevki verecek şe- kilde aydınlatılmıştır. AKİS, 22 MAYIS 1965 Memur Eşleri Anayasanuzın 119, maddesi memurların, kamu iktisadi teşebbüslerinin yö- netim ve denetim işlerinde çalışanların, gelir ve imkânlar bakımından kamu himayesinde olan derneklerin merkez kurullarında görev alanların si- yasi partilerde üye olmasını yasaklamıştır. İnsan hakları, ileri bir demok- ratik düzen ve sosyal adalet ilkelerine dayanan bu Anayasanın memur eş- lerini ayni yasağa tâbi tutabileceğini düşünmek bile elbette ki gülünç olur. Ancak son günlerde katıldığım bir siyasi gezi sırasında, Ege bölgesinde, en çok bu şikâyetlerle karşılaştığımız bir gerçektir: C.H.P. Kadın Kollarında çalışan birçok memur eşleri, çok çeşitli şekillerle, bugünkü İktidarın baskısı altında parti faaliyetlerinden uzaklaştırılmak istenmiştir. Bazı illerimizde "memur eşi siyasetle meşgul olamaz" inancı, insan haklarına ve demokrasi prensiplerine ve nihayet Anayasamıza karşı olarak, yayılmak istidadindadır. Hemen şunu söylemek isterim ki, samimi inancım, bunun en başta te- şebbüs sahiplerine zarar verdiği yönündedir. Çünkü baskı karşısında derhal gizli mukavemet cepheleri kurulmakta, baskı altında tutulmak istenen si- yasi inançlar tasavvur edilemiyecek şekilde güç kazanmakta, fısıltı gazetesi, mübalâğalı hikâyelerle kulaktan kulağa, en iyi düzenlenmiş bir siyasi top lantadan, bir meydan nutkundan daha etkili şekilde yayılmaktadır. Ancak, meselenin üzücü tarafı şudur ki 1965 Türkiyesinde özlenen poli- tik hava bu hava değildir. Açık rejimde gizli mukavemet ocakları yersiz ol- duğu kadar, gülünçtür ve gülünç olduğu kadar da tehlikelidir. Teşebbüs sa- hipleri, bu gibi heveslerin, bugünkü teminatlı rejimin sert mukavemeti kar şısında çoğu zaman neticesiz kaldığını birkaç kere, bizzat tecrübe etmiş, fa- kat kanun kuwetine dayanarak yapamadıkları şeyleri baskı ve tehdit yolu ile yapmaya çalışmış ve memuru nakletme tehdidini Damoklesin kılıcı gibi, gine memurların üzerinde, etlerini de içine âlân bir büyük saha içinde asılı tutmayı, akıllıca bir iş saymaya yönelmişlerdir. Bu, akıllıca bir iş değildir. Büyük sosyal ve ekonomik meselelerin içinde bulunan Türkiyede artık kitleler uyanmıştır ve, kim ne derse desin, siyasi partilere yönelme, bu defa bir futbol takımını tutma özelliklerinden biraz de- ğişik bir mâna taşıyacak, üç yıldır büyük çabalarla halledilmiş olan rejim meselerini, memlekette hissedilen rahat nefes alma havasım, suni şekilde bozmaya yeltenenler bunun kolay birşey olmadığını göreceklerdir. Demok- rasiye bağlılığını sık sık tekrar eden, her çeşit partizanlıkla mücadele etmek amaciyle iktidara geldiğini söyliyen bugünkü koalisyon kanatlarının muh- telif seviyelerinde, açık bir partizanlık politikasının ele alındığı, artık, vesi- kalarla tespit edilmiş durumdadır. Ancak, 1985 Türkiyesinin 27 Mayıs öncesi Türkiyesinden çok değişik olduğunu unutmamak gerekir. Vatandaşlar yeni düzenin kendilerine getirdiği bütün imkânları şuurlu şekilde kullanırlar ve kanun çerçevesi hudutlarından başka ölçülere iltifat etmezlerse, gizli mu- kavemet gösterir, haklarını bu şekilde ararlarsa, baskı hevesli bir sabun kö- püğü gibi, kendi kendisine sönüp gidecek, bunca fedakârlık sonucu elde etti- gimiz temiz hürriyet havası bütün ileri toplumlarda olduğu gibi, bizde de, en tabii bir şekilde yerleşecektir. Kanunlar vatandaşlara birçok haklar verir- lerama, unutmamak gerekir ki, bunları kullanma da vatandaşlara düşen bir görevdir. Jale CANDAN 2

Bu sayıdan diğer sayfalar: