22 Mayıs 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 22

22 Mayıs 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 22
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Tüli'den haberler Nabza göre şerbet mi? Muammer Karacayı seyredenler, o- nun, DP Yeşilköy İlçe Başkanlı- ğından sonra kaç derecelik dönüş yap- tığını düşünüyorlar. Karaca, "Uyandır- ma Bakanlıgı"nda bu dönüşün esprile- riyle herkesi güldürüyor ,aynı zamanda nabza göre şerbet sunan bir aktör ör- neği de veriyor. Karaca, Emniyet, partiler, liderler, amerikalı- lar... herkese lâf atıyor- Nâzım Hik- metin "Ben bir ceviz ağacıyım Gül- hane Parkında" mısraı ile başlıyan şiirinden mısralar oOokuyor, o polisin Gülhane Parkındaki ceviz ağaçlarını nasıl katlettiğini anlatıyor, o ispanya- dan yalnız "halıcı" çıkacağını söylü- yor, velhasıl söylenmedik lâf bırak- mıyor. Karacayı, geçen haftanın bir gece merkeze dönen elçilerden Kemal Nejat Kavur ve eşi, senatör Celâl Ertuğ ve eşi, Cahit Akyar, tabii senatör Selâhattin Özgür, Prof. A- fetinan. Ulaştırma Bakanı Mithat başta Milli. içinde. San ve ailesi seyrettiler Karaca, sah- neden herkese lâf yetiştirdi. e Enver Milletseveri görünce, bir çok kimse "Alpaslan Türkeş" odiye fısıldadı- Sonra efendim, Mithat San, Ka- racaya bir kutu antep fıstığı hediye etti. "Çiçek gönderirsem solar" diye düşünmüş olacak. Faizenin defilesi Faize oOModa salonu, bahar defilesin- de, Ankaralıların karşısına yeni bir manken çıkardı: Gönül Yazar. Ufak tefek, kalçaları hafif dolgun, yürüyü- şü dalgalı şarkıcının mankenlikle hiç ilgisi yok. Fakat Modaevinin yağlı bir müşterisi, leri Faizede diktiriyor, diktirdiği el- biseleri de kendi o göstermek istiyor- muş. Defilenin öteki mankenleri de Talin Okan. Deniz Adanalı ve İstan- buldan Güler Kıvrak.. Ayten Kaçmaz artık, mankenliğe veda etmiş. O da seyirciler arasınday - Manken Gönül Yazar Kar helvası 28 filmlerinde giyeceği elbise-. dı. Meclis Başkanının eşi Ayten Sir- men, Faizeden bej bir takımla göze çarpıyordu. Bu defile, moda ve kadın ilişkisi- ni çok güzel gösteriyordu. Manken- lerden biri gidiyor, biri geliyordu, Fa- ize hiç durmadan konuşuyor, kadın- lar da yorulmadan o seyrediyorlardı. Yer bulamayıp saatlerce ayakta ka- -anlarda vardı- Bir kadını üç saat ayakta tutmayı ancak modacılar ba- şarıyor şimdilerde! Defileler tayyör ve mantoyla baş lar, elbiseler, tuvaletlerle devam eder, gelinliklerle sona erer. Yine öyle ol- du. Gelinlikleri de çiçeği oOburnunda gelinler gösterdi Nikâh defterini im- zalayıp defileye (o koşmuşlar. (o Onları seyrederken kız annelerinin gözü ya- şardı, gençkızlar da beyaz bir hayal- daldılar. Başkent o sosyetesinin güzel kızlarından (o Ayşegül Terem ile Ca- nan Çelikbaş da seyirciler arasınday- dılar. Ama onlar şimdilik, beyaz ha- yallerden uzak görünüyorlar. Şimdi- lerde Ankarada beyaz hayâlini ger- çekleştirmeğe hazırlanan gençkız Lâ- le Arel. Haziranda evleniyor. Kimbi- lir ne güzel bir gelin olacak. Cento'lu bayanlar Erkekler NATO ve CENTO üzerine tartışmalar yapadursunlar, CEN- TO'lu kadınlar sık sık çaylar düzen- liyor, dostluğu geliştirmeye çalışıyor- lar. Çay partilerinin ilkini türkler ver- di, ikincisini ingilizler, (oÜüçüncüsünü iranlılar, dördüncüsünü de Pakistan- lılar... Pakistanlıların çayından misa- firler, kollarında, üzeri taşlarla işlen- miş renkli bileziklerle ayrıldılar. A- merikalılar da küpe takacaklarmış ga liba.!.. Lüzum var mı? Sam Amcanın bazı e) kulağımızı çoktan üpe -olmadı mı? Taş biriktiriyor... e. milletvekili oOOrhan Anar- n, son günleri oböbrek sancıla- e geçirdi. Geçen yıl ameliyat ol- muş, büyük bir tehlike atlatmıştı ama, böbrekleri maşallah çok çalışkan, yi- ne taş yapmışlar. AKİS, 22 MAYIS 1965

Bu sayıdan diğer sayfalar: