YURTTA OLUP BİTENLER, Ata tankerinde yapılan törende Baran ve Vali Akı Akıl için yol birdir "Modem Gemicilik" adlı iki kitabı ile muhtelif dergi ve gazetelerde yayın- lanmış bir çok makalesi vardır.Baran özel hayatında son derece sakin, evi- ne ve ailesine bağlı bir insandır . Petrol nakliyatı Höri Baranın petrol nakliyatına gir- mesi, dünya denizciliğindeki geliş- meleri takip etmesinin neticesi ol- muştur. Ama bu aynı zamanda, Tür- kiyede de yeni bir iş sahasını türk mü teşebbislere açmıştır. Türkiyede petrol nakliyatı 1950 yı- Ima kadar yabancıların inhisarında (kalmıştır. Türkiye hem dışardan ge- tirttiği petrole ve hem de rayiç nav- lunlardan yüksek olan nakliyatına dö- viz ödemekte idi. Türk Ticaret Filo- suna ilk tankeri Denizyolları almıştır. Müteakiben Hayri Baran Barbaros, Haşim Mardin Raman, Nâzım Kalika van Rıza Kaptan tankerlerini almış- lardır. Bu dört gemi ile Türkiyeye it- hal edilen petrollerin yabancı tanker- ler tarafindan nakledilmesi inhisarı- nason verilmiştir. Ancak Türkiyeye nakledilen petrolde rayiç fiatlardan çok yukarda bir fiat tutturarak ayrı- na karlı bir iş temin eden yabancı petrol şirketleri önce, Türk Ticaret Fi- losuna katılan bu tankerlerin işini sa- bote etmek yoluna gitmişlerdir. Şimdi 10 de olduğu gibi o zaman da, büyük pet- rol şirketleri, sahip oldukları tanker filoları dolayısıyle okendilerine (o bağlı bulunan brokerlerin dahil olduğu "Pa- ne" adlı teşkilât (o vasvtasiyie navlun fiatlarını ayarlamakta idiler. Türk Ti- caret* Filosuna katılan gemileri sabote etmek için Pane teşkilâtı Türkiyeye yapılan petrol nakliyatı onavlunlarını 96 50 nisbetinde indirdi. Ancak zama- nın hükümeti türk tankerleri içta .- at tesbit ederek yabancı şirketlerin sa- botaj hareketinin önüne geçti. Petrol nakliyatında bu devre pet- rol rafinerilerinin okuruluşuna kadar devam etmiştir. Petrol rafinerileri ku- rulduğu zaman ham petrolün nakli i- çin ancak 40 bin tondan yukarı tanker ler kârlı olduğundan ticaret filosuna süper tankerlerin katılması icab edi- yordu. Eldeki tankerler ise ancak ka- botaj hatlarında, Mersinde rafine edi- len petrolü memleketin muhtelif böl- gelerine dağıtmakta faydalı olabile- cekti. Bu yüzden Denizcilik Limited Şirketi, bir süper tanker mübayaasına bizzat girişirken Ulaştırma Bakanlığı nezdinde, Japonyaya tanker yaptıran Denizcilik Bankasını da uyarmış ve gemilerini 40 bin tondan büyük yap- tırması tavsiyesinde bulunmuştur. An- cak Denizcilik Bankası geç kaldığın- dan Japonyaya sipariş edilen Asım Al- yanak ve Batman tankerleri 20 biner tonluk olarak inşa edilmişlerdir. Halet bu tankerler, ham petrol nakliyatındı elverişli olmadıkları için buğday nak- liyatında kullanılmaktadırlar! Türki- yeye gelen ham petrolün ancak sekizde birini Ata tankeri taşımaktadır. Yani daha Ata gibi yedi tanker olursa Tür- kiyeye gelen petrol yalnız türk gemi- leri tarafından © taşınabilecektir. Ata dışındaki nakliyatı halen ecnebi bay- raklı gemiler yapmaktadır. Zor sahada batan gi Baranın havattaki başarısı zor ve çetin bir sahada olmuştur. Türkiye Deniz Ticaret Filosu ba- lonundan dünyanın en geri kalan mem leketlerinden biridir. Halen memleke- timiz dünyada 294 gemi ile 27. sırayı işgal etmektedir- Gemicilikte Türki- yenin bu kadar geri kalmasının başlı- ca sebepleri kanuni mevzuatın son de- rce iptidai olması ile gelip geçen hü- kümetlerin bu konuya gerektiği kadar egilmemesidir. Bunlar arasında kredi maritimin tesis edilememesi, gemi i- poteğine önem verilmemesi ile ithalat ve ihracatta türk gemilerine öncelik tanınmaması yer almaktadır. Ayrıca özel sektör içinde deniz sahasında ça- lışan iş adamlarının, bir ikisi müstes- na, bir gelişme kaydetmemeleri, buna mukabil tamamen İlkel metodlarla ça- lışarak himayeye lâyık olmayan bir iş tarzı tutturmaları da gemiciliğimi- zin geri kalmasına sebep olan başlıca unsurlardandır. Armatörler gelişen de- niz ticaretine ayak ouyduramamışlar, bu yüzden eski tip gemileri işsiz kal- mış, sonra da hurdaya ayrılmıştır. Son beş yıl içinde 24 gemi sahibi, gemisini kaybettiği için deniz sahasını terket- mek mecburiyetinde kalmıştır. Deniz ticaretinin inkişaf etmemesinin bir di- ger sebebi de bizde gemi inşa sana- yünin kurulmamış olmasıdır. Şimdi Hayri Baran bunun peşin- dedir. Başarılı armatörün kanaati, Türkiyede gemi yapmanın kabil oldu- gu merkezindedir. Ancak bu yolun tu- tulman için bunun bir devlet politi- kası olması, yani gerekli kolaylıkların mevzuatla sağlanması lüzumu vardır. Düşünmek lâzımdır ki tersane bölge- sinin neresi olması gerektiği dahi he- nüz kararlaştırılmamıştır. Ama Hayri Baran bu zorlukların da üstesinden geleceğini bilmektedir. Açıkta, berrak- ta, ışıkta çalışan özel teşebbüsün ve sermayenin elinden bir şeyin kurtul- mayacağı, özel teşebbüsün ve sermaye- nin hangi devir Türkiyesinde yaşan dığını iyi bilen bu temsilcisinin ifade ettiği bir husustur. AKİS, 29 MAYIS 1965