29 Mayıs 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 24

29 Mayıs 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 24
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SOSYAL HAYAT Moda Yaz çiçekleri ga yılın aksine bu yıl küçük çi- çekli yazlık kumaşlar, ipekli emp- ilmelerde olsun, kotonda olsun çok modadır. Bu yıl bol etekler yeniden sahneye çıkmakla beraber, tutunan moda, etek uçlarına doğru zengin pli kaşelerle açılan oprenses biçimi, vücuda yakın elbiselerdir. Bu şekilde çok açık yakalı, tam kolsuz, 'küçük çiçekli sade görünüşlü elbiseler ya- tan en çok giyilen elbiseler olacak- tır. Bu açık ve sade elbiselerin etek- ler daha çok gençkiz modelleridir. Çıplak yaz elbiseleri yanında, kü- çük çiçekli şömizye elbiseler ve çiçek - li erkek biçimi gömlekler de çok mo- dadır. Bunlar bazen dar pantalonlar- la, bazen de etek içine giyilmektedir. Zaten birçok pantalon - bluz kıyafe- tinde de bluz pantalonun içindedir ve kıyafet bir kemerle tamamlanmıştır. Küçük çiçekli kumaşlar şık pike- ler şeklinde de çok kullanılmakta ve bunlardan düz etekler üzerine giyilen ceketler veya pardesüler yapılmakta- dır. Bu arada küçük çiçekli yaz çan- taları, küçük çiçekli oOyaz şapkaları, başı bağlamak için eşarplar, çiçekli k ,merler, çiçekli. ayakkabılar, çiçekli lon teşhir etmiştir- Manken bu pan- tolonla eş kumaştan bir kravat tak- mış ve bluzunu pantalonun içine gi- yinmiştir. Mevsimin başka bir büyük yıldızı da "beyazadır.. Düz beyaz elbiseler, beyaz pardesüler, beyaz tayyörler ay- nı şekilde modadır. Mevsimin düz be- yaz elbisesi biraz romantik bir elbi- sedir. Genel olarak, volanlarla veya fisto ile yahut nervürle o süslenmiştir ama, bu va çok ölçülü şekilde kul- lanılmış ve beyaz elbisesi şık bir küçük elbise olarak ortaya atılmış- Yazın beyaz tayyörü de oldukça Spor bir tayyördür. Çok tutunan böy- le bir modelde cep kenarları renkli makine dikişiyle süslenmiş, aynı di- kişle yalancı cep şekilleri çizilmiştir. Beyaz tayyörler daha çok çiğ beyaz- ketenden yapıl- yazlık beyaz döpiyesler ise, genel olarak, tam kol- suzdur. Seçimler Oyumu sana verdim Uzun boylu siyah saçlı, ince yapılı kadın, apartmanın alt katının ka - Yeni modaya bir örnek Nasıl çicek gibi değil mi? pısını çaldı ve bir süre bekledi. Elinde tomar tomar kâğıtlar, bir de tükenmez kalem vardı. Nihayet kapı açılınca, nezaketle, gülümsedi ve kendisine me- rakla bakan kadına: "— Seçim kütüklerinin indirilmesine iki gün kaldı. yazıldınız mı?" dedi Kapıyı açan kadın bir süre düşün askıdan Acaba dıkları için hangi bulunduklarını bilmiyordu re kontro- lü yapmamıştı. Uzun boylu, ince yapılı kadın te- lâşlandı. Kütüklerin askıdan indiril- mesine iki gün kalmıştı. Eğer acele etmezse, muhtemelen oyunu kullana- mıyacaktı. Çünkü yeni taşındıklarına göre. yeni muhtarlıkta kaydı yoktu- Tomarla kâğıdı koltuğunun altın . Elindeki sokak haritasına! marasına göre, han- gi muhtarlığa bağlı bulunduğunu tes- pit ettikten sonra, muhtarlığın veri- ni tarif etti ev sahibesine, hemen bu akşam muhtarlığa uğramasını sa- lık vererek oradan uzaklaştı. Daha do- laşacak en aşağı on apartman vardı. Bir soluk durdu. saatine baktı. Nasıl olsa yemek saati geçmişti. On apartmanı da tarayıp -iş bitirmeye karar verdi. Ondan sonra elindeki to- -arı ilgilileri teslim edecekti yan- daki apartmana girdi. Partili gönüllüler lay, haftanın başındaki Pazar gü- 0 nü Yüksel caddesinde geçti Kapı- yı çalan kadının adı Naciye İzgi idi. Seçmen kütüklerinin askıya aşıldığı itibaren Başkent sokaklarını taramaya koyulan, o vatandaşları oOoy kullanmağa çağıran CHP'li kadınlar- dan biriydi.. CHP'li kadınlar CHP'li gençlerle beraber, merkez üçe Çankaya. Yenimahalle ve Altındağdâ ilçe teşki- lâtlarına yardımcı olarak derhal ha- rekete geçmişler ve sokakları bir bir taramağa koyulmuşlardı. Uğradıkları mak üzere bağlı bulundukları ilçe par- ti teşkilâtına ve muhtarlığa bildiri - yârlardı. CHP sözü üzerim CHP'li kadınlar ve gençler Genel Başkanının bir harekete geçmişlerdi. Genel Başkan, seçim faaliyetlerinin görüşüldüğü bir toplantıda seçim seferberliği ilân et- miş ve ilk hareket noktasının seçmen kütüklerinin kontrolü olacağını belirt- mişti. İnönü, o meşhur meydan mu- harebelerini Oo verirken de zaten hep ayni şekilde hareket etmiş, muharebe plânının başarıya ulaşmasının aske- rin zamanında hareket etmesine bağlı bulunduğunu söyliyerek. askerin ha- AKİS, 29 MAYIS 1965

Bu sayıdan diğer sayfalar: