29 Mayıs 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 15

inhisarında kalması, yine de bir iler- lemedir. Bu konuda belki daha çok spekü- lasyon yapılacaktır Ancak, bu son zi- yaret de göstermiştir ki, iki komşu ül- ke, gerçekten iyi münasebetler kurmak istemekte ve bu eğilime sadece Kıbrıs meselesi değil mantıki omülahazalar etken olmaktadır. Bundan sonra, Ür- güplünün Rusya gezisi ile devam' ede- ceği anlaşılan münasebetlerin, bu ger çekçilik içinde devamı ve torpillenme- mesi aklı başında kimselerin isteğidir. C.K.M.P. Ouo vadis? GA; haftanın sonunda Cumartesi günü, ÇKMP Genel İdare Kurulu ile Grup İdare Kurulunun ortak top- lantısı devam ederken saatlerin tam 181 gösterdiği sırada kürsüye gelen Ge- nel Başkan Ahmet Oğuz, titrek bir ses le şunları söyledi: "— Yeni İstanbul gazetesinde Ay- dın Doğan imzasiyle verilen haber doğ- rudur! Partinin yetkili organlarıyla te mas etmeden tek başıma yapmış oldu- gum hareketin vebali de benimdir. Bu vebali partime karşı ödeyebilmek için kürsüye çıktığım şu anda, istifa etmiş, müstafi bir omilletvekiliyim... o İstifa mektubumu saat 17.30'da Millet Mec- va mi göndermiş durumda- NN Oğuza karşı beliren öfke bu açıkla- ma ile de yatışmadı. Ahmet Tahtakı- lıç ile Saadet Evren, yerlerinden: "— Partiye ihanet ettin. Genel Baş kanlıktan da istifa et!" diye bağırdılar Saadet e kendisinin, bir parti kurucusu olarak, Oğuzun Genel Baş- kanlık yaptığı bir partide göreve de- vam edemiyeceğini açık açık söylü- yordu. Bu toplantıdan sonra Ahmet Oğu- zun, gerçekten, istifa mektubunu Mil- let Meclisi Başkanlığına gönderdiği anlaşıldı. "Taraftarlarından Adalet Bakanı İrfan Baran ile Seyfi Öztürk teşebbüse geçtiler ve Sirmene ulaşmış olan mektubu, büyük ısrarlarla geri aldırdılar. Fakat bu partide, istifanın geri alınması ile işler durulmuş değil- dir. Son gürültüler, zahiren Ahmet O- Suzun Celâl Bayar ve Saadettin Bil- giçle AP - CKMP birleşmesi yönünde yaptığı görüşmeler ve -kendi kendine- vardıği mutabakatla ilgili olarak çık- mışa benzemektedir. geçen hafta ki, İstifayla sonuçlanan toplantılarda, daha önce yaptığı bu görüşmeleri açıklamış, böylece, Bayarla Bilgiçin, eğer CKMP AP'ye İltihak ederse, bü- tün milletvekillerinin AP merkez 'kon- AKİS, 29 MAYIS 1965 Ahmet Oğuz Yorgan giderken tenjanından Meclise sokulacağı husu- sunda söz verdikleri ortaya çıkmıştır. Oğuzun bu teşebbüsü ve Tahtakılıç ile Evrenin tepkileri, ilk nazarda CKMP deki firtınaların tek sebebi olarak gö- rünmektedir. Oysa karışıklık ve gürül- tülerin sebepleri daha derinlerde ve perdenin arkasındadır. Perdenin arka- sındaki adam ise, Alpaslan Türkeştir! Altaydan attığımız ok ürkeş ve arkadaşları, CKMP'ye, 13 T Kasım 1960'da MBK'dan elendikleri için gerçekleştirmek fırsatını bulamadık ları o karanlık “ülkü birliği" emelleri İstikametinde yeni teşebbüsler yapa- bilmek için girmişlerdir. Daima başa oynıyan Türkeş, CKMP'ye girdiği an- dan itibaren, CKMP'nin normal olarak seçimden sonra toplanacak olan Genel Kongresini daha öne aldırmak için ça- lışmaya başlamıştır. Öne alınacak olan Genel Kongre Türkeş ve arkadaşları için iki işe yarayacaktır: Genel Baş- kanlığı ve Parti yönetim kadrosunu ele geçirmek, Parti programım ülküle- rine göre değiştirmek!. İşin başında, Türkeşin canlılık getireceğini" sanan Oğuz ve arkadaşları, bu "canlılık'in içinde kendilerinin olmıyacağını o hissedince derhal tedbir aramaya (okoyulmuşlar, Genel Kongreyi de geri bıraktırmak için vr yollarına başvurmuşlar- dır. cak, Oğuz ve arkadaşları ayıl- ilmin “daha önce Anadoluyu do- laşarak teşkilâtta geniş değişiklikler yapmış, Türkiyedeki bütün ırkçı, tu- rana ve kafatasçılarla temas kurarak "Partiye YURTTA OLUP BİTENLER CKMP etrafında aşırılardan müteşek- kil halkalar yaratmış olan Türkeş. börkünü giymiş, yayını ve sadağını kuşanmış, atma binmiş ve köprüyü geçmiş bulunuyordu. oOOğuzu Bayar ve Saadettin Bilgice götüren sebep, bu ümitsizlik olmuştur. İşin ilgi çe- kici tarafı, Oğuza en büyük tepkiyi gösteren Ahmet Tahtakılıçın, Türkeş hesabına değil, kendi başına hareket etmesidir. -Fakat bu, neticede Türke- şin işine yaramıştır, o da başka!-. Şimdi CKMP içinde üç fikir vardır: Oğuz ve arkadaşları Genel Kongreyi geri bırakmak, Parti programında de- gişiklik yaptırmamak ve Türkeşi tas- fiye etmek istemektedirler. "Gayrita- bii şeylerin hiçbirine taraftar değilim. Perde arkasında neler yapıldı, bilmi- yorum!" diyerek, Türkeşe de taraftar olmadığını ifade eden Tahtakılıç ve Saadet Evren, Oğuzu devirebilmek için Genel Kongrenin öne alınmasını iste- mekte,fakat Parti programında her- hangi bir değişikliğe karşı bulunmak- tadırlar. Türkeş ise hem Genel Kong- renin öne alınmasını, hem de progra- mın büyük ölçüde değiştirilmesini is- temektedir. Haftanın başında Pazartesi akşamı yapılan Genel İdare Kurulu toplantı- sında Tahtakılıç ve arkadaşlarının bi- linçsiz desteğini kazanan Türkeş ta- raftarları ağır bastılar ve Genel Kong- renin Ağustostan önce yapılması yo- lunda bir karar aldırdılar. CKMP için- deki ve dışındaki bütün nasyonal sos- yalistler, bu büyük kongreyi kazana- rak, bir partiyi -tabii, daha sonra da Türkiyeyi!- ele geçirmenin kavgasına girmiş bulunmaktadırlar. Gökhan Ev- liyaoğlu, İsmail Hakkı Yılanlıoğlu, a- çıktaki 14'ler ve daha tanınmıyan bir- çok "aşırı", bu kongrede galebe çalı- nırsa CKMP'ye gireceklerdir. Bu ara- da ,nasyonal sosyalistler güçlerini bir- leştirmek için Türkiyedeki bütün "mil- liyetçı" kisveli dernekleri bir federas- yon haline getirmeye uğraşmaktadırlar. CKMP ele geçirilirse, bu federasyon, Partinin yarınki teşkilâtının nüvesi o- lacaktır. o Türkeşin zaferi halinde CKMP Genel Sekreteri olacağı ifade edilen Muzaffer Özdağ, bir AKİS'çi- ye, Parti programım değiştirmek üze- re Genel Kongreye sunulacak program değişiklik taslağının "hazır" olduğunu söyledi. Halen Genel Başkanlık makamında oturmakta olan Ahmet Oğuz ise büyük pişmanlık ve telâş içindedir. Oğuz, Sah sabahı kendisiyle konuşan AKİS mu- habirin Yakında, bu memleketin ilerisi ve devlet nizamı bakımından ciddi a- çıklamalar yapacağım!" dedi. 13