25 Eylül 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 11

“AKİS vemen oracıkta ifadesini aliverdi. Me- mur, pancarlavı kabul etmemesini şöy- le izah etti: Daha pancarı götürecek vagonlar gelmemişti. Eğer vagonlar gelmeden pancarları kabul ederse, çok fire oluyordu, Üstelik (okendis'ine bu yolda muzgmele yapması için verilmiş emir vardı Köylüleri memnun etmeyi v3 öra- larda Kendisi hakkında anlatılacak o.r “menkıbe” için malzeme vermeyi safasına Keş e nizşeei Demirel: “« — Peki, yazılı mir “ mı?” diye sordu Memur: “-- Var” dedi Bu arada, Sağlık Bakanı Faruk Sü- kan memurun yanıma yaklaşmıştı. Me seleyi bilmeyen Sükan, köylülerin bir memuru şikâyet ettiklerini derhal an- ladı ve O da memuru bir güzel haşiadı. CHP'nin ve memurlann köylüyü ezdi- giai seçim sloganı olarak kullanan AP ilileri, önle'ine çıkan KA n A amişlar > fakat memura EE a e de &endilerini alamamışlardı. Demirel neticede, memuru Sânayi Bakanına hâvale etti. Tekrar yola dü- zülündü. Ancak, etrafındakilere Ve gâzeteci- lere başamlı bir ömek veremediğini farketmiş olan Demirel, Hasankals ya- kınlarında bir vatandaş grupu İle kar- şılaşınca, hemen arabadan ind! ve onlara sordu: “*— Burada en çok nz yetişir?” - Patates!” cevabını verdile", Konuşmanın tam bu hoktasında, Erzurumun İistebaşı Cevat Önder, böl- gesina hizmet fırsatı yakalamış olma- nın sevinci içinde atıldı: “*.— Beyfendi, MATE pa- tates fabrikası istiyorlar! Demirel lâfı anlamadı ve Önderin suratına baktı. Beriki yaptığı gafı anladı Ve düzeltti: “— Şöy.. Nişasta fabrikası,” Bu, çok yakın zamanda içine giri- leceği anlaşılan “fabrika vaadi spe- külasyonu”nun ömleklerinden biridir, Bu ömeklerle birlikte AP'lilerin Plân aleyhindeki sözleri de sertleşmekte, ge- nişlemekte ve artmaktadır, Vaad furyası ApP'liler Karsta tam bir hüsrana uğ- radılar. Günlerdir reklâmı yapılan mitingin müşterisi 1000 rakamını 20” geçiyordu. Üstelik bunların bir kısmı- YURTTA OLUP BİTENLER b ği Ze 4 N . İnönü Malatya yolculuğundan önce Esenhoğada Kampanya başlıyor nın göğsünde altıoklu rozet vardı, Bu yüzden clacak, Demirel, Kars kKcnuş- masını çok kısa kest!, Erzurumdak! lâflarını şöyle bir tekrarladı. Konuş- masının sonunda ise AP'liler'n bu ki panyada yepyeni bir buluşmuş gibi or- taya attıkları, aslımda ise çok eski ve acı sonuçları yaşınmış olan “pırıltılı vaadi, oy 'stöme'? metoduna başvurdu. Ümitsizlik dolu bir gesle: i- kuracağız, yün ve *plik v ayli kuracağız, sanayii kuracağız...” dedi!. Demirelin 19 Eylülde başladığı #e- çim gezisi bu şekilde devam etmekte- dir, Demirel bu gezide de başarısız bir kopya olmaktan ileri geçememiştir, AP liler, bir başka lidetin mazide yaptığı herşeyi Demirelin de aynı ““becerikli- Ik”le yapmasını istemektedirler, An- cak bu, çok yanlış bir hesaptır. Demi- rel “orijinaline hiç benzelmemekte- dir. Birçok bakımla'dan, “orjinali”. n tersidir, Meselâ hitabeti zayıftır, kitleleri sürükleme gücü yoktur. Kendi gahsiyetini bulup, istikametini kendi- ne uygun bir şekilde tayin edemezse, yakm bir zamanda silinecek, başarı- sız bir kopya olmaktan ileri gidemiye- cektir. Üstelik, adı Üzerinde Çok iddia ileri sürüldüğü v, hasletleri şişirildiği için, seçim yüzünden mecburen yakın- dan temas ettiği AP kitlesi Üzerinde, seçimlere dahi tesir edebilecek bir ha- yal kırıklığı yaratacaktır, Mitinglerden ig "dedi, sona Erzurum ve Karsta bunun bes Urtileri görü'meye baş'anımıştır. Ge “Paşamızı görmek istiyoruz!” (ÇHP'lileri Malatyadan oElâzığa gö- tüzmekte olan otomobil, Firat neh- ri üzerindeki Kömürhavza köprüsünü geçtikten sonra birdenbire (Odurmak zorunda kaldı, Musapalas köylüler. ellerinde bskraçlarla yolun o.tasına dizilmişlerdi. Otomobili durur Suşi, sağ ön Kapıya atilün köylü! nefes nefese, heyecan dolu bir Sasler «..- Paşamızı gölmek istiyoruz!” Sonra dikkatli naza'larla otomo- bilin içindekileri taradı, Paşa yoktu. Otömotilde bulunan bir CHP'li bu of- ta boylu. esmer, düzgün konuşan yağız vatandaşa, Paşanin az önce bu yoldan geçip Elâzığa ulaştığını söyledi. Yağız vatandaş: «— Sahiden, Paşamız bu yoldan geçti mi?” diye sordu, İnönünün az önce, hanımıyla bir- İkte bu yoldan geçtiği yeniden kendi- sine anlatıldı, Sevinçten gözleri parıl- vi yağız vatandaş: Paşamiza söyleyin, vakti 'olür- sa ii tekrar uğrasın. Onu hem yakından tanımış olur, hem de kendi- Sine, kendi elimizle hazırladığımız âj- ranımızı ikram ederiz” .dedi, Sonra da ezledi: — Sizden az önce buradan geçen otomoöbildekiler, Paşamızın buraya kâ- a a 25 Eylül 1965 11