25 Eylül 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 28

25 Eylül 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 28
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DIŞ GEZİLER bütün kuvvetler, nihayet yan kuvvet- lerâir. Milletvekilleri seçilinceye ka- ai olduğu gibi seçildikten sonra da hâkimin arzularına göre ra etmek (mecburiyetindedirler. ““Tskat Hakkı” sovyetlerin seçim sis- teminin esaslı bir maddesidir. Broşür : “Bir milletvekili, halkın ken- âisine gösterdiği güveni suistimal eder- se her an ıskat edilebilir.” S8.C.B,nde tesrii organ S&.S,O.B, Yüksek Şürasıdır Bu, Parlamentodür. Parlamento iki meclisten teşekkül e- der: Birlik Şüresi ve Milliyatler Şü- rası, Bu, bir bakıma, Meclis ile Sena- todur, Bunların hakları aynıdır. Ks- nunlar her ikisinden çoğunlukla geç- mek zorundadır SS.C.B, Yüksex Şürası kendi Baş- kanlık Divanını, Prezidyumunu seçer rüya temsil eden bu Divandır, O- nün Başkanı Devlet Başkanı görevi- ni ifa etmektedir Yüksek Şüra, iki meclisinin ortak toplantısında Hükü- meli teşkil eder. Yani, sovyet edebi- yatındaki '#mivie SSCB, Bakanlar Kurulunu, Kanünisi Parm bu sistemin ar&a- sanda yatan kuvvettir. Bugün, nüfusu 230 enilyon, kadar oları Sövyetler Bir- liğinde Komünisı Partinin üye sayısı 10 milyondur, Komünist Partiye üye olinak büyük bir mazhariyettir, kolay değildir ve çeşitli kademelerden geç- mek lâzumdır. Memleket bu partinin içinde alınan kararlarla idare edilir, Bizim anladığımız mânada demokrasi - nin bu parti içinde bulunduğunu söy- lemek fantezi sayılmamalıdır. Komü- nisiler, esâsı tam mânasıyla s3rbest olan 'bir taruşma sistemiyle, iç #eçim- lerini yapmakta, kararlarını almakta- dırlar ve Sovyetler Birliğinde bu ka- rarlar (uygulanmaktadır. (Sovyetler Birliği bir diktatönlüktür, Bu, Lenin Ye Stalin devrinde sahis diktatörlüğü dınuştur. Ama, Lenin ve Stalin parti! *“nda diktatör olduklarından dolayı, Yoksa, sistemi hep aynıdır: Sovyetler Birliği, Komünist Partinin diktası al- tındadır. Buna komünisi edebiyat ““Proleteryanın Diktâtörlüğü” demek- tedir. Bu edabiyata göre Komünist Parti de ptolâteryanın öncüsüdür. Ne denilirse denilsin, gerçek, 10 milyon- luk Komünist Partinin 290 milyonluk Sovyetler Birliğini mutlakiyeti, idare ettiğiğir, Ama, Somünisi Partinin her ka- demesindeki kapal toplantılarda her #eyin büyük bir in görüşüldüğü, kararların uzun ve serbest tartışma- — lardan sonra &lındığı, herkesin fikri- ni söylediği, parti hattı içinde bütün venkitlerin yapıldığı ve beğenilmeyen ıdarecilerin oyla değiştirildiği doğru- dur, Bu, partinin gerçek kuvvetini teş- kil etmektedir. Kademelerin birbir leri üzerindeki hâkimiyetleri tamdır, Bu disiplinin esasını teşkil (oetmektedir. Komünist Part! çok sıkı, çok katı bir disipline sahiptir. Ama her kademe, kendi seviyesinde karar yetkisine s8- hiptir. Disiplin, şahısların keyfi değil, kurulların kudretleri demektir. Bugün kü S,S.C.B. Komünist Partisini Stali- nin Komünist Partisinden, H'tlerin Nazi Partisinden, Mussolininin Faşist! Partisinden ayıran fark budur. Hrut- çofun darbeyle değil, o kademede Oy- la değiştirildiği hatırlardan çıkarılma- ınalıdır, Bugün Sovyetler Birliğinde, bir gece Moskovanın sokaklarından tanklar yürümeye başlarsa kimsenin kılı kıpırdamaz Ve kimse bir ihtilâle ihtimal vermez, Olsa olsa ““Bir tören var, yarın sabah” diye düşünülür. Ben ,bundan ünce Moskovsya geldi- #imde böyle bir gece gördüm ve Gor- AKİS kt caüdesinden aşağı tanklar DÜYÜk gürültüyi, inerken benim de bulun- duğum müzikli Minsk lokantasında kimsenin, merak edip de camdan dahi dışarıya bakmadığına (şahit “oldum Ama bu Moskova bir gün, gâzetelerin- de, Hrutçofun değiştirildiğini ,Brejne- vin Birinci Sekreter, Kossiginin Baş- bakan olduğunu âdi bir haber şeklin- de okumuştur. Her hâlde Sovyetler Birliğinde bir ihtilâl beklemek, olma- vacak duaya âmin demektir, Akşam Leonid randevularımı habet verdi Yann sabah Gromikoyla ko- nuşacağım. Sonra, Pravdanın Başya- zarı Rumeniçiefle başladığımız, fakat tsrelimansızlıktan bitiremediğimiz ilgi çekici konuşmamıza devam edeceğiz Rumentçief bana, simdi Sovyetler Bir- liğinde bir tecrübe olarak tatbik edi len ve dünyada o kadar akis yaratmış olan “sosyalist bir ekonomide kâr sis- tami"”ni anlatacak ve bu sistemin tat- bik edildiği bir hazır elbise fabrikasını gezdirecek, Bir ertesi gün, Başbakan Kossie'n tarafından kabul edileceğim. PiLO Kl Yy (7) TE HARİKA SAÇ YL Si a ADİ | Gil İSLAK Eİ 1- Saç dökülmesini önler. 2-Kepek ve kaşıntıyı yek eder. 3 - Saçları kuvvetlendirir ve besler. 4-Genç hücrelerin fa- aliyetini artırarak dö- külen rn ye- rine yenisinin gelme- sini Sağlar. 5 -Saçlara canlılık, ha- yatiyet ve güzellik verir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: