3 Eylül 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 22

3 Eylül 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 22
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SOSYAL HAYAT va AKİS sıkıntıları vim a bu yaşlarda ortaya yi de, aileyi de bazan ai sarsmaktadır. Etrafa gülücükler yağdıran, hallerinden memnun görünen pek çok orta yaş- hı sikme imi iç âlemleri, bazan, sanıldığından da çok karışıktır. Ka- dınlarda daha çok kapalı şekilde beliren, ruhi sarsıntılara, nedeni bilinmiyen ai yol açan . hal, erkeklerde, ço zaman, “sekreter hikâyesi” ile baş- malta. Kırkını geçmiş bir er- kek, “oedipus kompleksi”nin tam - tersi bir başka komplekse düşmek- tedir. Kıskandı ai annesi ve babasının ei değil, yirmi ya- şındaki oğlunun < gençliği, kuvveti ve kendine güvenidir. Bu duruma sp erkekler, çoğunlukla, yap- tıkları her harekette kendilerini haklı bulurlar. Başlıca şikâyetleri, . eşlerindendir. Hiçbir zaman ra © medikleri, hiçbir zaman başarı doğru itilmedikleri, kösteklendikle Ti inancındadırlar, Halbuki kendile- Tini henüz çok genç hissetmektedir- öğ a e aşka, cinsel tatmi- v ve hayranlık uyandırmaya se bir ihtiyaçları vardır, âdeta sxomışlık içindedirler. Bu ruhi buhran, çoğunlukla, bir maceraya yol açar. va imkânları varsa bu arada sekreterinden, kendisine “muhtaç smeg genç bir kadından ko- laylıkla ilgi görür. İmkânları dar- sa, bazan ev $ bir kız, dün- yaya hıncı ün bayar, erkeksiz bir kadın, ruhi bunalımları olan bir re için kendisine verir. Orta yaşlı kimse, erkeğin aradıklarını bir sü- erkek bu sırada tam bir mutluluk ve sarhoşluk içindedir. o Karşısına çıkan kadın biraz kurnazsa, bu ma- cera evlenmeyle de sonuçlanabilir. Erkeğin hem cinsel hayatında, hem de diğer davranışlarında artık, âde- ta bir ikinci ir başlamıştır. S.E., bu konuda aşağıdaki hikâ- iyeyi anlattı: “.. Zengin değilim, genç de deği- lim. Ama çoluk - çocuk artık ken- disini İn sayılır. Her üçü de tahsillerini bitirdiler. En küçüğü olan kız da evlendi. Karima gelin- ce 0, a zamanki gibi Geli ee. dırdırcı bir kadın... Evde hem ç lışır, her eledi. İşte bu e alt katta oturan kiracımızın dul kı- zı a acıdı, şefkat gösterdi. Be- nim gibi bir adamdan beklediği el bette ki para, pul olamazdı. Birbiri- mize, şefkatten başka verecek bir- şeyimiz yoktu. Bu ise ancak bize ait birşeydi. Bunün için topluma karşı geldik ve beraber yaşamağa lee Karım İse, ir bütün yet kendisi değilmiş gibi, hâkimin önü» ne çıktı, Kocamı seviyorum. On. Plâjda buluşan çiftler Dırdır ve vırvırdan bıkanlar dan memnunum. Bir üçüncü şahıs araya girdi” dedi.” Tehlikeli dönem Kırkaltı yaşındaki 1S. ise durumu bambaşka bir gözle görmekte- dir. Ona göre, karısı iyidir, hoştur e. insan aş e iki defa gelmez rmeden sonbahardan faydalanmak lâzımdır. Böylece, kı- şın gelişi geciktirilebilinir, riz bazan ailede iki eşte birden başlamakta, genel olarak cinsel ve Se ihtiyaçlarını kocasıyla tatmi- ne alışmış olan kadın, eşinden bir- denbire çok büyük ne sevgi, şef- kat beklemekte, bunu bulamayınca da ya çok cansıkıcı olmakta, ya da çok anormal davranışlarla, birden- bire, iradesi dışında hareketlere ko- yulmaktadır. Kadın ve doğum hastalıkları uz- manı Muzaffer Argun, bu konuda şu ilginç olayı anlatti: Çok eski bir müşterisi olan G.0,, birgün, büyük bir sinir krizi ge rerek kendisine başvurmuştur. al tediği şey, ölmektir. O güne kadar çok dürüst, normal bir evlilik. ha- yatı gn. halde, kocasının bü- tün € kitaplarıyla meşgul lin, kendisine birdenbi- re dokunmuş ve genç bir çocukla ilişki kurmuştur. Bu genç çocuğu ise şimdi değişik sınıflardan > şik adamlar izlemektedir. 6.0. a 3 Eylül 1966 3

Bu sayıdan diğer sayfalar: