3 Eylül 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 6

3 Eylül 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER “ve kendi partisinin koro halinde “Ya, ya, ya.. Şa, şa, şa. Demirel Ka Ama, asıl, herkes böyle, bağırdı. #ında bir Başbakan kabinesini de giştirirse onun aklından şüphe edi- lir. Hükümette değişiklik, şikâyet ve kabineden memnunsuzl yyu- ka çıktığında yapılır. yemeli - maya ise “zorlamayla iş yap pmak” gil, “akıllıca iş a derler. Politikacılar Kabinede yaprak dökümü (Kapaktaki Bakan) KİS'çi sordu: *— Bilgehana kızgın misiniz?” Macit Zeren cevap verdi: 0600, ona me kızayım? Bii- ölün. elendi bir o arkadaşımızdır. Ama © İzmir Belediye Reisi gayri- ciddi adam, sulu adam. Ciddiyeti tutkalla yapıştırsan, üzerinde dur- lık sadece isminde. Bu erişemiyeceği bir Şeyi özlediği için almış olacak...” Gn ei “beni daha fazla ko- * anlarını taşıyan bir el Hareketiyle kesildi. Görevinden istifa ederek ayrıl mış olan eski Ticaret Bakanı ile A- KİS muhabiri arasındaki bu diya- log, “geçtiğimiz haftanın sonunda Karyer ye cereyan eden üç tlik k manın ilginç parçala- ii biridir. Ancak, bu görüşme» vi sağlamak hiç de kolay olmadı. Tam iki gün, bütün vor . şa çıktı. Telefonlara, “Bir dakika..”, seytan liye seri diye cevap verildi. Gazetecinin, Gül- den sokak 2/3'teki apartmanın kar- şısındaki salaş meyhanede sokak kapısı gözleyerek geçirdiği saatler boşa gitti. Nihayet, belki de bir te- sadüif © eseri olarak, Cuma gecesi te- AKİS rüşme isteğine, “İstifadan Dibine şartiyle..” kaydını ko- yarak olumlu cevap verdi ve ertesi sn a 9,30'da evde olacağını söyledi Ünsi süren kovalamacanın ni- hayet sona erdiğine sevinerek Cu- sema İm Zerenin zilini çalan yi yeni bir sürpriz bekli- De Kapıyı küçük bir kız çocuğu açtı ve “Evde kimse yok” dedi. Fa- kat gazetecinin tepkisine fırsat ver- meden, bir pusula uzattı. Pusulada sadece şu adres yazılıydı: “Meclisin karşısında, Bulvar tarafında, Oya sokak, Oya apartmanı, zemin kat “Şükrü Karatepe” yazıhanesi.” Üzerinde “Şükrü Karatepe” yazı- : dairenin kapısını genç bir kız aç- Dışarıdan ev sanılabilecek olan bu daire, mükemmel bir büro ola- i Camekânlı evrak peer Macit Zeren çıktı ve gazete- in gö oplantı masası, kö- şeye yerleştirilmiş koltuklar ve ya- zıhane, açık yeşil telefonlar... Müte- na bir mevkide çe ni ar ve daracık bir sokak üzerindeki bu mükellef yazıhaneden daha, İrioğida bir “gizli görüşme” yeri olamazdı. Macit Zeren, gazeteciyi, pantalo- nunun üzerine çıkardığı kısa kollu, rahat bir keten gömlek ve mokasen ayakkabılarla karşıladı. Uzun top- lantı masasının ucuna buyur ettiği erinin etrafı incelediğini gö e de, “— Samimi bir arkadaşımın ya- a Kendisi seyahate gitti, bü- royu bana bıraktı” dedi. Macun mu, balta mı? Göze, Demirel Kabinesinin müstü- fi Ticaret Bakanı girdi: “— İki gündür sizden kaçıyor. dum!” “Niçin?” sorusuna ise, masanın kenarına parmağıyla hayali bir çiz- gi çektikten sonra şöyle cevaplan- dırdı; “— Bu, bir çatlak... Ben bu çat- lağı macunla sıvadıktan sonra bo- yayarak kaybetmek isterim. Siz ga- zeteciler ise bu çatlağa bir balta so- kup iyice genişletirsiniz! İşte, onun için kaçıyordum!.. Ben harp değil, barış taraftarı Fakat Zeren, bu sözlerine rağ men, saklamağa çalıştığı bir kızgın- lığın tesiri altındaydı. Rahat görün- meğe çalışıyor, espriler yapıyor, fa- kat bu hissini saklamayı iyice başa- 3 Eylül 1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: