April 8, 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 23

April 8, 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 23
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KİTA ŞU BİZİM RUMELİ Yılmaz Çetinerin yurtdışı röportaj- ları. Ankara, 1966, Başnur Matbaa- sı, 276 sayfa 10 lira. Tuna, Orta Avrupadan kopup ge- len ve Karadenize dökülen bir nehirdir. Türkiye gerçeklerini bil- meyen bir insan için, Tuna nehri- nin ve onun çevresini teşkil eden Balkanların, daha doğrusu, tam bir türk deyimiyle Rum elinin, Türkiye türkleri için, Ren nehrinden yahut da Mısırdaki Nil nehri ve çevresin- den hiç bir farkı yoktur. Gelin gö- rün ki, Tuna nehri Türkiye türkleri için, -bu türkler ister Orta Anadolu- nun Yozgat yaylasında, ister Konya- nın Karapınar çölünde, ister Kar- sın, ister Antebin, ister Muğlanın, ister Mersinin herhangi bir köyün- de yaşasınlar-, Renden de, Nilden de, Amazondan da çok farklı bir anlam taşır. Tuna boyları türklerden kopalı yıllar ve yıllar olmuştur. Ama Tu- nayı, Tuna boylarını türklerin kal- binden koparıp atmak mümkün olmamıştır. Bunun içindir ki Tuna biraz sırp, biraz romen, biraz bul- gar, biraz avusturya nehri olduğu kadar biraz da türk nehridir. Tuna boylarında bugün bile türkler ya- şamaktadır, Tunanın kolları üzerin- de hâlâ Mimar Sinanlarin, öteki türk mimarlarının köprüleri insan- lara geçit vermektedir. e Yakılmış - yıkılmış da olsa, Rumelide hâlâ han- lardan, hamamlardan, kervansaray- lardan kalıntılar vardır. En önemli- si de, Tuna boylan tam altı yüzyıl türk kanı ile sulanmıştır. Meslek- taşım Yılmaz Çetiner, Cumhuriyet gazetesi adına, geçen yıl, dört ay süreyle (Bulgaristan, (Yugoslavya, Avusturya, Macaristan, Çekoslovak- ya, Yunanistan ve Romanyada yap- tığı bir gezinin notlarını, oralarda- ki türklerle yaptığı konuşmaları ve gördüklerini geniş bir röportaj ha- line getirmişti. o Önce Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan ve büyük ilgi gören bu gerçekten ustaca ha- zırlanmış seri röportaj şimdi, 276 sayfalık bir kitap haline getirilmiş ve arkasına Rumelinin çeşitli yer- lerinden çekilmiş resimler de ekle- nerek yayımlanmıştır. Cumhuriyetin kuruluş yıllarının büyük romancısı Yakup Kadri Ka- raosmanoğlunun bu kitaba yazdığı bir önsözdeki şu cümlelerden daha iyi bir tanıtma yazısı yazmak ger- çekten Zor olacaktır. Yakup Kadri, Balkan Savaşı günlerim yaşamış, 8 Nisan 1967 PL AR Balkanları m. tanımış içli bir yazar olarak, az Çetinerin "Şu Bizim Rumeli" si için şöyle diyor: "Bu röportaj serisini o Cumhuriyet rn yayınlanırken pek bü- yük evk, hattâ diyebilirim ki, pek dörün bir hislilik ve içlilikle o- Kumuştum. Yılmaz Çetiner, herhal- de bu röportaj m bir çok okurları üzerinde ayni tesiri uyandırdığını görmüş olacaktır ki, bugün, onu, bir kitap halinde neşretmek lüzu- munu duymuş bulunmaktadır. Genç gazete yazarımızın bu hususta hiç yanılmadığını ve ortaya yalnız ga- zetecilik bakımından değil, gerçek- lerimiz açısından da değerli bir. e- ser koyduğunu söylemek isterim." 1964 yılında yayımlanan "İnanç sömürücüleri nurcular arasında" seri röportajı ile o yılın e vi başarı armağanını alan Çetiner, "A- merikan yardımı ve öetcekler” ko- nulu üç yazı ile Türkiyede "Millet Yapar" kampanyasının açılmasını sağlamış ve 1965, daha sonra da "Bilinmeyen Arnavutluk" seri TÖ- portajı ile 1966 yıllarının gazetecilik başarı armağanlarını almıştır. Yir- mi yıllık bir gazeteci olan ve özel- likle seri röportaj ile dikkati çe- ken Çetinerin "Şu Bizim Rumeli" adlı kitabında, Rumeliden eksik ka- lan tek nokta, o gezisi sırasında gi- remediği Arnavutluk olmuştur. Da- ha sonra Amavutluğa da giden ve gerçekten oradan da başarılı bir röportajla dönmüş olan Çetiner, Arnavutluk röportajlarını da uma- rız ki ilerde bir kitap halinde ya- yımlayacak ve Anadoluda Rumeli özlemini yüreklerinde (taşıyanlara tatlı birkaç saat daha geçirme im- kânını sağlayacaktır. Rumeli türkleri ne yapmaktadır- lar? Osmanlı İmparatorluğundan kopmuş Rumeli üzerinde yaşayan ulusların bugünkü durumları nedir? Birbirleriyle ilgileri, Türkiyeyi gö- rüşleri, ülkelerinde yaşayan türkle- re karşı davranışları nasıldır? Bu sorulara cevap getiren "Şu Bizim Rumeli", yedisinden yetmişine her- kesin ilgi duyarak, rahatlıkla oku- yabileceği bir eserdir. İKTİSADİ DEVLET Hazırlayanlar: Mecdettin Akın, Ka- ya Erdem, Güven Dinçer. Mars Matbaası 1966, Ankara, 461 sayfa 50 lira. İsteme adresi: Güven Din- Yılmaz Çetiner Urumelinden haber çer - Danıştay 1. Daire Yardımcısı, Ankara Bi. Etibankta Müşavir, biri Hazi- enel Müdür Yardımcısı, biri de Damıslay Yardımcısı üç arkada: aş elele vermişler açıklamaları ve ge- rekçelerini de ekleyerek, "İktisadi Devlet Teşekkülleri Mevzuatı"nı bir kitapçıkta otoplamışlar. ( İktisadi Devlet Teşekkülleriyle Müesseseleri ve İştirakleri hakkındaki 440 sayılı - kanun, Devlet Yatırım Bankası hak- kındaki' 441 sayılı kanun, Kamu İk- tisadi Teşebbüslerinin TBMM'nce denetlenmesinin düzenlenmesi hak- kındaki 468 sayılı kanun, İktisadi Devlet Teşekkülleriyle Müesseseleri ve İştirakleri hakkındaki tüzük, ği sayılı kanunlara ait gerekçelerle Meclisin çeşitli komis- yonlarının bu konulardaki raporla- rını içine alan kitap, İktisadi Devlet Teşekkülleri ile ilişiği olan herke- sin elinin altında bulunması gere- ken bir ana kaynak niteliğindediri "İktisadi oODevlet Teşekkülleri Mevzuatı" adlı cildin dikkat çekici yanlarından biri de, Türkiyede ne kadar kamu iktisadi teşebbüsü ve iktisadi devlet teşekkülü varsa bun- ların, tasnifli olarak, tam listelerini vermesidir. İçinde ayrıca, bu te- şekküllerin ve bu teşekküllerin işti- raklerinin sermaye kompozisyonla- rı ile faaliyet sahalarını belirten listeler de bulunan kitap, bu ku- ruluşlar hakkında Danıştay ve A- nayasa Mahkemesinin verdiği bel- libaşlı bütün kararları da içine al- maktadır İktisadi Devlet Teşekkülleri mi ilgili yayınların bir listesinin de lunduğu kitap, bu kuruluşlarla ilgi lilere salık verilecek nitelikte ve ciddiyette bir eserdir. 23

Bu sayıdan diğer sayfalar: