8 Nisan 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 24

8 Nisan 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 24
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KİTAPLAR HİROŞİMA SEVGİLİM Marguecrite Durras'tan çeviren: Ce- vat Çapan. Uğrak Kitabevi yayınla- rı, Sinema dizisi |, İstanbul Başa- ran ve Savaş Matbaaları, 80 sayfa lira Marguerite Durras'ın, Ceyat Çapan tarafından dilimize "Hiroşima Sevgilim" diye çevrilen "Hiroshima mon amour" adlı eseri, Türkiyede daha çok, bu adıyla tanınır. Bir Fransız - japon filmi olarak sinema- larımızda oynanan, sinemaya giden- lerin "Hiroşima monamuru gördü- nüz mü?" diye başlayan övgülerini duymayan hemen hemen kalmamış- tır. İkinci Dünya Savaşında, Japon- yayı dize getiren atom bombaların- dan birinin patladığı (OHiroşimada geçen bir gecelik bir aşk macerası- nı dile getiren bu film, anlaşılmak- tadır ki, asıl gücünü, bu eseri sah- neye koyanlar kadar, filmin senar- yosunu yazan Marguerite Durras'ın gerçekten de çok güçlü kaleminden almaktadır. Senaryo okumaya alışkın olma- yanların azıcık oyadırgayacakları, kendine özgü. bir biçimle kaleme a- lınmış olan "Hiroşima o Sevgilim", Hiroşimaya atom bombası atılma- sını canlandıran bir film çevirmek üzere Hiroşimaya gelmiş bir fran- sız artisti ile Hiroşimalı bir japon erkeği arasında geçen bir gecelik bir aşk macerasını anlatmaktadır. Ama bu macera, klâsik, ahlı vahlı, sıradan bir aşk oyunu olmaktan çok, insanoğlunun içine çevrik pro- jektörlerin aydınlığa çıkardığı bir olaydır. Çevremizde hergün belki de yüzlercesi geçtiği halde bir teki- ni bile görmeye gücümüzün yetme- diği, köklü, tutarlı, taraflardan hiç birini hem yadırgıyamadığımız, hem de ayıplıyamadığımız bir yasak aş- kın, bir yarım, ama büyük aşkın hi- yes "Hiroshima mon amour" filmini görmüş olanlara bu kitabı ayrıca salık vermeğe lüzum görmüyorum. O filmi gördükten sonra, onun se- naryosunu gerçekten ustaca bir türkçe ile dilimize kazandıran Ce- vat Çapanın çevirisini okumamak bir büyük eksiklik olacaktır. Ama filmi görmemişler için rahatça id- dia edebilirim ki, sadece senaryoyu okumak, filmi görmekten de ileri bir iştir. Yazı sanatı, belki de ilk defa bu kitapta, perdedeki, beyaz- perdedeki görüntü sanatının sırtını yere getirmektedir. 24 TAŞRA KIZININ DELİCELERİ Türkân İldenizin şiirleri. İstanbul Ekin Basımevi 1966, 74 sayfa 4 lira. Şon yıllarda ciddi bir bunalım ge- çirmekte olan türk şiirinde za- man zaman kıpırdanışlar gözük- mektedir .Fazıl Hüsnü Dağlarcanın hemen hemen tek başına kaldığı bü- yük şairlik yarışında ancak zirvenin eteklerine çıkabilen şairlerin sayısı bile öylesine azdır ki, insan ister is- temez eski günleri, daha doğrusu eski yılları, Cahit Sıtkıların, Orhan Velilerin, Attilâ İlhanların, hattâ ve hattâ Necip Fazılların, Ahmet Kud- silerin, Ahmet Muhiplerin günleri- ni özlemle anmaktadır Bir zamanların NEcâfi Cumalıla- rı, Cahit Külebileri, Melih Cevdetle- ri, Oktay Rıfatları, Kadirleri, Bedri Rahmi Eyüboğluları ve hattâ hattâ aşk şairleri sayılan İlhan Geçerleri, Ümit Yaşarları, Abdullah Rıza Polatları artık çok gerilerde, sadece birer anı olarak kalmışlar- dır. İşte bu çoraklık içinde, yıllar- danberi şiirin çilesini çeken Türkân İldenizin "Taşra Kızının Deliceleri" adlı son kitabını bulmak benim için bir umut ışığı oldu. Bundan yıllarca önce, gene Türkân İldenizin bir başka kitabı için vazdığım bir yazı- yı hayal meyal hatırlıyorum. İtiraf edeyim ki, o zamanlar, sonunda İl- denizin, böylesine yakın bulacağım şiirler o yazabileceğini oummamış - AKİS tım. İldenizin derlitoplu bir kitap içinde sıralanan 25 şiirinden örnek- ler vererek, şairin size kendisini kendisinin tanıtmasına yardımcı ol- mak, galiba en iyi takdim yolu ola- caktır. İşte İldenizden rastgele mıs- ralar: "Gözlerim seni görünce güzel - Saçlarım senin için uzun - Tenim se- ninle sıcak böyle. - Sakınmaklar ge- reksiz bunu yeni anladım - kırıp dikenli telleri geldim yanma. .— Sen uykusun Mere mi sun - Seni kendim kadar seviyo- rum. - Günlerden bir gün duysam da acısını - Beni ilk öpenin sen ol- masını m - Beni ilk öpenin sen olmasın um Seviyorum diye o başlıyacaktı savunmam - Söz hakkı vermedi- ler...." "...Seninle aydınlattım karanlı- ımı... "Zarlar atılsa da olur atılmasa da-Zaten yenilmişim - Gün batı- mında - Biri beklemiş ben gitmemi- im. "....Zar tutmayı kendim öğren- medim - Zorla kattınız beni bu oyu- na........ Ararken kaybettim herşeyi Siz bulunca kaybedeceksiniz - Çıp- lak korkular tüneyecek omzunuza - zamanın başlangıcında zamansız öleceksiniz." "Devleri yakından gördüm, hepsi cüce ' İlhami SOYSAL (AKİS: 128) 8 Nisan 1967

Bu sayıdan diğer sayfalar: