22 Temmuz 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 10

22 Temmuz 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER Doğan Erden Tvde bir öncü den daima aynı yerde asılı imiş gi- bi duran üç elektronik uyduyu ve- rici şebekesi olarak dünyanın etrafı- na ve 40 kilometre yükseldiğe yer- leştirmenin | hazırlığı | ilerlemiştir. Bu sistem gerçekleştirilir ve yerdeki vericilere ihtiyaç kalmadan uydular- dan doğrudandoğruya odalardaki a- lıcılara yayın yapılırsa -ki yapıla- caktır-, dünya yepyeni, biz türkler için ise çin yazısı kadar acayip prob- lemlerle (o karşıkarşıya okalacaktır. Örneğin Sovyetler veya erikalı- lar, böyle bir sistemle, karşı blok ülkelerindeki bütün evlere ulaşabi - lecek propoganda yayını yapabile- ceklerdir. Amerikadakiler veya rus- lar, bu propaganda yayınlarına iti- bar etmeyebilirler. Onların izleyebi- > çok sayıda milli istasyon var- r. Ama televizyon şebekesini kur- ii veya genişletmemiş olan az gelişmiş ülkeler, böyle bir propagan- da savaşında tam anlamıyla silâhsız kalacaklardır. Televizyon alıcısına sahip bulunan, fakat milli televiz- yon yayınından yararlanamayan 'az gelişmiş bir ülkenin halkı, pro- paganda dahi olsa, odasındaki ek- randa belirecek görüntülerin cazibe- aruz; ama bunu, yalnız parası olanışşinden kurtulamıyacaktır. Nitekim alacağı bir şey haline getirmek is- temiyoruz" dedi. Televizyon Program ve Yayın Dairesi Başkanı Semih Tuğrul ise, sorumluluğuna katıldığı bu büyü teşebbüs hakkın pahalı bir o- yuncak" deyimini İollandı. dikkatli olunmazsa amacın sağlanamıyacağı- nı ifade etti. Treni de kaçırmamalı İhtiyat, iyi bir şeydir. Yalnız, tatla Heri götürülürse muhafazakârlık haline gelir ve zararlı olur. Yirmi yıldır televizyon seyreden dünya, rerikli televizyona a bilgin- ler ve teknisye XXI. yüzyılda üç buutlu GİYİN Bekle rileceğini haber vermektedirler. Ka- ranlıkta gören televizyon kamerala- rı geliştirilmiştir. Glasgow Üniversi- tesinde öğrenciler, odalarındaki ail- emin ekranından dersini dinledik- leri hocalarına, aynı televizyon ciha- zı aracılığıyla soru sorabilmektedir- ler. (Buluşlar birbirini izlemekte, Türkiye için büyük yenilik sayıla- bilecek sistemler Batıda demode ol- maktadır. Suni uydular verici ola- rak kullanılarak, bütün dünyayı kapsıyacak televizyon yayını için çalışılmaktadır. Bu alanda hayret verici gelişmeler sağlanmıştır. Dün- ya ile aynı süratte dönen ve bu yüz- 10 u durum Türkiyede, daha doğru- dan doğruya alıcıya yönelen uzay yayınları obaşlamadan ortaya çık- mıştır. AKİS Dünya, televizyon çağma çoktan girmiştir. Bu vakıayı kabul, etme- mek, çağın gereklerine uymamak, daha da geri kalmaya peşinen razı olmak demekt Tartışmalar İleri ülkelerde dahi televizyonu ten- kit edenler vardır. Televizyonun oturan, kolaylığa alışmış, tembel topluluklar yarattığı ifade edilmek- tedir. Buna karşılık, o televizyonu savunanlar, vaktiyle, yazının ica- dında da, "Bu yeni imkân, bunu öğ- renecek ve tatbik edecek olanları ruhen tembel yapacaktır" diye iti- razlar yükseldiğini o hatırlatmakta- dırlar. ikâye bir yana, televizyonun o- lumlu etkileri inkâr edilemez. Tele- vizyon özellikle az gelişmiş ülkeler- de eğitimde başarıyla kullanılabil- mektedir. İtalyan Televizyonunda, özellikle az gelişmiş Güney İtalyaya yöneltilen, yetişkinlerin eğitimi ile bir zaman geç değildir"- adlı prog- ram sayesinde başarılı sonuçlar a- lınmıştır. İtalyada 1951'de 5,5 mil- yon olan okuma-yazma bilmeyen sayısının 1960'da 2 milyona düşürü- lebilmesinde televizyonun rolü bü- yük olmuştur. Yeni bağımsızlığına kavuşmuş bir Afrika ülkesinin yöne- ticisi, televizyonun eğitimsel değe- ri hakkında şöyle konuşmuştur: Televizyon başında bekleyen Ankaralı bir aile Elleraya giderken... 22 Temmuz 1967

Bu sayıdan diğer sayfalar: