22 Temmuz 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 25

22 Temmuz 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 25
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

S İ Filmcilik Sağlama bağlanan haklar yeşilçam EE ki ve o cı sinema-içi ye sinema-dışı düşün. ce ürünlerini e e A dursunlar, Stokholmde bir aydan fazla zamandır çalışan Uluslararası Stokholm Konferansı, sinemacılann ıaklarını daha da sağlama bağlamak yolunda yeni adımlar atmıştır. U- uslararası Stokholm Konferansı- nın toplanışının sebebi, bizim de bağlı bulunduğumuz Bem Telif Haklan Anlaşmasının yeniden göz- den geçirilmesiydi. İik kez 1896'da Pariste imzalanan bu anlaşma, 1908 yılından başlıyarak her" yirmi yılda bir gözde n geçirilmektedir. Her ne kadar üçüncü gözden geçirme 1968 yılına rastlıyorsa da, bu kez bir yıl öncesine alınmıştır. Stokholm Konferansında en ö- nemli ve en hararetli tartışmalar, sinemadaki telif hakları sorunu üze- rinde e Bunun da ll bir yönü yoktu n çok tartışmalı bir inik kons olan te- lif hakları alanında en çapraşık so- runları sinema ve birkaç yıldanberi de televizyon ortaya çıkarmaktadır. Nitekim Stokholm Konferansında da bu İkisi, üyelere hayli ter dök- türtmüştür. Gerçi, televizyon ürün- lerinin sinema niteliği taşıdığı he- men hemen tartışmasız e edi- lerek bu konu bir çırpıda çözülmüş- tür ama, tabiatiyle bu, aile sorunun da çözüldüğü anlamına gelmemek- tedir. Asıl sorun, sinema eserinin ei kim olduğu u ve bu n haklan sorunuydu. Bem Telif Haklan Anlaşması 60 yıldır kesin bir sonuca bağlıyamadığı bu konuyu Stokholmde « de bir b ei vardıra- -amıştır, a buna karşılık, hak- ların dönü! "alannda ileriye doğru birkaç adım atmıştır. İki karşıt görüş Sinema eserinin sahibi konusunda bu sefer de kesin sonuç - maması, bugün dünyada bu alanda birbirine tamamiyle karşıt iki an- layışın aşağı yukarı aynı güçle kök salmış olmasından (o doğmaktadır. Üstelik, sinema eserinin sahibi so runu, birbirine zincirleme bağlı baş- ka sorunları da ortaya çıkardığın- dan, böylelikle, aslında birbirine karşıt iki telif hakkı eni çıkmış Ke Gerçekten anglo- sakson ülkeleri, sinema eserinin sa- hibi Dak yalnız yapımcıyı tanır- 22 Temmuz 1967 NEM A larken. Kıta Avrupasının birçok ül- kesi sinemada birden fazla kimseyi hak sahibi olarak tanımaktadır. Ör- neğin fransız mevzuatına göre, bir sinema eseri, senaryocunun, uyar- famacının, konuşmacının, besteci- nin, yönetmenin ortaklaşa meydana getirdiği bir eserdir. Bir bakıma, pratikte iki sistem arasında büyük bir karşıtlık yok gibidir ve yalnız yapımcıyı filmin tek sahibi sayan anglo-sakson görüşü daha sade ve kestirme bir yol gibi görünmekte- dir.. Pratikte iki sistem arasında bü- yük karşıtlık olmaması şundandır: Sinema eserinin birden çok yara- tıcısı olduğunu kabul eden Kıta Av- rupası anlayışı bile, bu birden fazla yaratıcının eser üzerindeki mali hak- arını çalışmanın başında yapımcı- ya sözleşmeyle devretmiş olduğunu kabul etmektedir. Böylelikle, mali haklar yönünden iki sistem de aynı kapıya çıkmaktadır. Ne var ki, anglo-sakson mevzuatındaki" sadelik ve kestirmelik, sinema eserine ya- pımcıdan çok daha fazla emeği ge- çenlerin hakları aleyhine kazanıl- mistir. Çünkü anglo-sakson mevzu- atı, bu mali hakların Yann, ede- bi olduğu gibi, sinemacı- ya m i haklan tanımamıştır. Oysa, icim endüstrisinin bugünkü şartlan, hele televizyon- ile sinema ilişkilerinin ortaya çıkardığı durum-

Bu sayıdan diğer sayfalar: