23 Eylül 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 10

23 Eylül 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER Paris Kuvaför Salonu Devlet, vatan, millethizmetinde... sayesinde, kısa zamanda mesleğin- de ire ve 1961 yılında, Sümer okak 2/5 numaradaki Paris Kuva- förde, yine kalfa yardımcısı olarak, iş bulmuştur. Bundan dört yıl önce, dükkâna, Nezihe adında bir bayan gelip git- meye başlamıştır. Nuhu keşfeden, işte bu bayandır. Ne var ki bu ba- yan, bu keşfiyle de kalmamış, günün birinde, Özdemir caddesindeki bir kasapta alışveriş yaparken, bir ba- yanla tanışmıştır. Bu bayan, o gün- lerde Koalisyon Hükümetinde Baş- bakan Yardımcısı olarak bulunan Süleyman Demirelin eşi Nazmiye Demircidir. Demirelin bugünkü Ö- zel Kalem Müdürü Muammer Eko- nomini karısı Nezihe Ekonomdan başkası olmıyan bayan Nezihe, he- men oracıkta, Nazmiye Demirelle ahbap olmuş ve kocasının, bir za- manlar Ispartanın Atabey bucağın- da görev yaptığım, bu vesile ile De- mirci ailesini çok iyi tanıdığını söy- lemiştir. Bu tarihi tanışma, daha sonra çeşitli vesilelerle yapılan ziyaretler- le devam etmiş ve o günlerde başka yerde görevli bulunan Nezihe hanı- mın kocası Muammer Ekonom, bir- gün, pat diye, Başbakanlık Özel Ka- lem Müdürlüğü koltuğuna ooturu- 10 vermiştir. O günlerde Süleyman a mirel de iktidar mührünü ele çirmiş ve rakipsiz "Beyfendi" hali" ne gelmiş bulunuyordu Henüz "Nazmiye Hanımefendi" olmamış bulunan Nazmiye De- mirci ise, diplomatik sosyeteye karışmaktan nedense çekiniyor ve saçlarını Küçükesattaki "Leydi Ku- vaför"de yaptırıyordu. Buradaki bir ustanın anlattığına göre, Nazmiye Demirci birgün, sıra beklerken, ber- berden gazete istemiş ve kendisine Akşam gazetesi uzatılınca, elinin tersiyle gazeteyi itmiş ve bir daha da Leydi Kuvaföre uğramamıştı. Nezihe Ekonomla ahbaplıkları ilerledikten stara, Nazmiye De- mirelin çevresi de -yani sosyete- si de- değişmeye başlamıştır. De- ğişen çevre, berberin de değiştiril- mesini gerektirmiş, birbuçuk yıl kadar önce Nazmiye Demirci, bera- berinde "Estetik Müşaviri" Nezihe Ekonom olduğu halde, Paris Kuva- före gelmiştir. Geliş o geliştir!.. O günden sonra Bayan Demirci, zaman zaman, ya bizzat Paris Ku- vaföre kadar gelerek, ya da birileri- ni, özellikle de N inü evine çağırtarak saçlarım yaptırtıyordu. Kadınların orijinal sanıp pek imren- dikleri topuzlar, o günlerin eseridir. AKİS Devletkuşu konan ba Ne var ki, Demirci ailesine yakın çevrelerden sızan haberlere göre, Nazmiyânımda bu birdenbire baş- puzlar takma" hevesi, aile çevresin- de hiç de hoş karşılanmıyordu. "Sa- bah kahvaltısında okuran okunan bir ailede bu kadarı da fazla" bulu- nuyordu. Bay ve Bayan Demirelin yalanları, bir başka şeye daha bo- zuluyorlardı: N'azmiyânımın Nezi- he Ekonoma fazla yüz vermesi ve onunla çok sık görüşmesi. Hatta, söylentiye göre, "aile çevresi" de, yüzden. Başbakanın evinden ayağını çekmişti. Yine aynı kay- naktan çıkan ' söylentilere göre, bu durumdan Süleyman Demirci de memnun değildi ama, ne yapsındı ki Nazmiyânımı kıramıyordu. Nazmiye Demirelin Estetik Müşa- viri Nezihe Ekonom aracılığıyla baş- layan "Nazmiyânım - Paris Kuva- för" münasebetleri, hiç aksamadan, son Romanya gezisi arefesine ka- dar- devam etti. Aynı günlerde, da- ha önce bayanlar arasında gerekli karar alınmış olacak ki, Romanya'- ya gidecek heyete berber Nuh Ak- günün de alınması kararlaştırılmış- tı ve biraz abes kaçacağı, halkoyu - nun hoş karşılamıyacağı düşüncesiy- le bu durum, gizli tutuluyordu. Bu arada bütün işlemler tamamlanmış ve Nuha, günlük 192 lira olmak ü- zere, alacağı döviz karşılığı olarak.. Dışişleri Muhasebesinden 3250 lira ödenmişti. Aslında, Berberin gün- lük yolluğu 2896 lira tutuyordu. Karısı şu günlerde ilk çocuğunu doğuracak olan yirmialtı yaşındaki Mucurlu, saf ve yakışıklı Berber Nu- ha gelince, o, yaptığı işin bir "va- tan görevi" olduğuna kesinlikle ina- nıyor Ve bunu açıkça da söylüyor- du. Haklıydı da... Askere celp çıkar gibi birgün karşısına bir görev tek- lifi çıkmış, kendisi de, para bakı- mından zarar edeceğini bile bile, bunu kabul etmişti. Bu başa böyle tarak! Olay ve peşinden bazı ni " zırva tevil götürmez" sözün bini şekilde, yapılan açık" lamalar, kamuoyunda büyük tepki yarattı. Büyük şehir sosyetesi, bi- raz da kıskançlığın karıştığı bir ruh hali içinde, yapılan işi kıyasıya e- leştirir ve ilgililere veryansın eder- ken, siyasi partiler ve gençlik ku- ruluşları da bu konudaki görüşle- rini açıkladılar. Anadoluda köylü 23 Eylül 1967

Bu sayıdan diğer sayfalar: