30 Eylül 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 10

30 Eylül 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER için gerekli 200 milyon dolarlık bir ithalât yapacak ve bu parayı Sov- yetlere, 15 yıla yayılacak eşit tak- sitlerle ve yüzde 23 faizle, mal ola- rak ödeyecektir. Talihin garip cil- vesine bakınız ki, bu anlaşma için gerekli zemini hazırlayan İnönü, o- nu imzalayıp kamuoyuna büyük bir başarı gibi -gerçekten, Türkiye için çok elverişli bir anlaşmadır- göste- ren, bir zamanlar İnönüyü Sovyet- lere yaklaştığı için suçlayan Demi- reldir! Türkiyenin iç ve dış politika- sındaki zigzagların bu "türlü (o çe- şitlilikten geldiğini söylemek şaka sayılmamalıdır. Bir babacan adam Birliğinden o Türkiyeye gelen ilk rus devlet adamı ise, o zamanlar henüz yalnızca bir Şü- ra üyesi olan Nikolay Podgornidir. Bir Sovyet oparlâmento heyetinin başında, 1965 Ocağında Türkiyeye gelen babacan Podgomi, geçen hafta Demireli, Sovyetler Birliği Devlet Başkam sıfatıyla kabul et- miş ve kendisiyle uzun uzun görü- şerek, Türkiyeye yaptığı bu ziyareti bir türlü unutamadığını söylemiştir. Podgorninin bu ziyaretini, 1965 Ma- yısında, Sovyet Dışişleri (o Bakanı Andrey Gromikonun Türkiye gezisi izlemiştir. Babacan Podgorninin ak- sine, ciddi yüzü ve ölçülü davra- nışlarıyla Gromiko, türklere biraz soğuk görünmüştür ama, kendisiyi? biraz yakından tanışan herkes, Sovyet Dışişleri Bakanındaki dev- let adamı niteliğini hemen kabul etmek zorunda kalmıştır. 1963 Haziranında Senato Başka- nı olarak oMoskovaya giden Suat Hayri Ürgüplü, 1965 Ağustosunda da Başbakan olarak bir kere daha Sovyetler Birliğini ziyaret etmiştir. Sovyetler Birliği, Türkiye Başbaka- nım, daha İnönü iktidarda iken Moskovaya çağırmıştı. Fakat bu a- rada hükümet değişmiş ve Başba- kanlık koltuğuna İnönünün yerine Ürgüplü oturunca, Moskovaya git- mek de ona kısmet olmuştur. Ür- güplünün bu ziyareti, 1966 Aralığın- da, Sovyet Başbakanı Aleksi Kossi- gin tarafından iade edilmiştir.. Ge- çen hafta önce Moskovaya, oradan da Leningrad, Kiyev ve Taşkent? uçan Demirel ise, İkinci Dünya Sa- vaşından sonra Sovyetler Birliği- ne giden ikinci Türk Başbakanıdır, Kaçınılmaz yaklaşma Güleyman Demirdin Sovyetler Birliğine yaptığı yolculuğun ke- tin sonuçları, şu satırların yazıldığı 10 şurada henüz aluımış değildir. Fa- kat Kuzeyden gelen haberlere ba- kılırsa, AA'nın şakşakçı Umum Mür- dürünün şişirmeleri bir yana bıra- kılsa bile, Demirelin ziyareti bü- yük bir dostluk havası, içinde geç- mekte, Sovyetler Birliği, Türkiye ile daha yakın bir işbirliği aradık- larını her vesile ile tekrarlamakta- dır. Birbirlerinin içişlerine karış- mama ve toprak bütünlüğüne saygı ilkelerine uyulduğu sürece de, başta, “komünizm tehlikesi"ni seçimi ka- zanmak için bir silâh gibi kullanan AP İktidarı bile bulunsa, böyle bir işbirliğinin oOTürkiyenin ulusal karlarına çok yararlı olacağından şüphe edilmemelidir. Demirdin bu gerçeği nihayet anlamış olması, İ- nönü hükümetleri tarafından te- melleri atılan dış politikanın bir milli politika olduğunu açıkça orta- ya koymamakta mıdır?. C.H.P. Kartal toplantısı Orta yaşlı bir kadın, başını kal- dırdı, CHP'nin altıoklu bayrağı- nı taşıyan binayı yanındaki çoluk çocuklu kalabalık oOgrupa göstere- rek, "— İşte, buraya gelecek. Kala- balık toplanmadan, şöyle, kenarda bir yerde oturalım" diye konuştu. Güneşli, parlak, güzel bir son- bahar günü başlamak üzereydi. Kartalın deniz kıyısında uzanan di- AKİS zi dizi gazinolarda garsonlar henüz temizlik yapıyorlar ve çay ocakla- rım ateşliyorlardı. e Kafile başkam kadın, kahveleri ve gazozları ısmar- ladı, altıoklu bayrağın sallandığı bi- nanın tâ dibindeki, daha çok erkek- lerin oturduğu, kahveye yerleşti, sabahın erken saatine rağmen bi- nanın önünde öbek öbek toplanan insanları zevkle seyretmeğe koyul- du: "— Bizimkiler... Onlar da Paşayı görmeğe gelmişler." Olay, geçtiğimiz hafta Çarşamba sabahı, Kartal CHP İlçe binasının önünde geçti. Gerçekten de, CHP Parti Meclisinin Kartalda toplana- cağım duyan Kartallılar, sabahın erken saatlerinden itibaren rıhtımı doldurmağa başlamışlardı. Bu sıra- da, kalabalıktan memnun olmadığı anlaşılan kaytan bıyıklı, efe tavırlı bir adamın, "Paşa kaçta gelecek a- caba?" diyerek etrafta dolaşan yaşlı bir kadına, alçak sesle, "— Paşa Il'den evvel gelmez. Sen işine git'teyze" dediği duyuldu. Adamın bu hareketi, orada bu- lunanların büyük tepkisiyle karşı- laştı. Parti oOMeclisi üyesi olduğu sonradan anlaşılan esmer bir genç, konuşanlara katıldı ve gülerek, "— Parti Meclisi, saat 10 dedi mi başlar. Paşa da bir tek gün ol- sun saatini kaçırmamıştır" diye ko- nuştu. İlçe binasının denize ve sokağa bakan kısımları, civar kahveler ve binanın pencereleri birden insanlar- CHP Parti Meclisinin Kartal toplantısı Depar emri 30 Eylül 1967

Bu sayıdan diğer sayfalar: