30 Eylül 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 22

30 Eylül 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 22
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SPOR kendisini İnönü ile karşılaştıran A- pak, ertesi gün, "AP'nin, milletve- killiği teklifini ON kabul. ene dim? Çünkü, ü kiye Büyük Millet | Meclisinde m 450 tane milletvekili var, ama Tür- kiyede ikinci bir Orhan Şeref Apak yok k" diye övünüyor, bir Mağ gün ise, "Tarih beni iç turizmin yara- tıcısı olarak kaydedecektir!" SÖZ- leriyle, kendi kendini tarihe male- decek kadar işi şirazesinden çıkarı- yordu. Orhan Şeref Apak bu havalar- dayken, Federasyondan birkaç üye- nin çıkıp, "Türk futbolu yanlış yola sürükleniyor" şeklinde konuşması sanki ne önem taşırdı! Bu yüzden, geçen sezonun sonunda, Federas- yondan istifalar başladı. İlk istifa e- 22 den, Mazhar Zorlu oldu. Türkiyede sporla ilgilenenlerin çoğu, Orhan Şeref Apakın, Mazhar Zorluyu, sus- turabilmek amacıyla Federasyona aldığını biliyordu. Türkiyenin, her alanda kendini kabul ettirmiş bir- kaç yöneticisinden biri olan Maz- har Zorlu, Orhan Şeref Apakın key- fi hareketlerine dayanamamış, İ- kinci Lige açık artırmayla, deve kesmekle takım alınmaya başlayın- ca istifa etmişti. Mazhar Zorlu, istifasının gerek- çesinde, Apakın keyfi tutumundan yakmıyor ve "Orhan Şeref Apak tek başına hareket ediyor, siyasi yatı- rım peşinde koşuyor. Federasyonun hiçe sayılması yanında Türk futbo- lu yanlış yola sürükleniyor. Birgün gelecek, Orhan Şeref Apak da işin AKİS içinden çıkamıyacak" diyordu. Ay- rıca, derme - çatma düzen içinde olayların önlenemiyeceğini, Türk futbolunun bu şartlar içinde büyük zarar göreceğini söylemekten çe- kinmiyor ve sözlerini, "Orhan Şe- ref Apak Türk futbolunu birkaç de- ve ve danaya kurban etti” şeklinde bağlıyordu. Apak ve çevresindekiler, Zorlu- nun bu sözlerine güldüler, Zorluyu, kendilerini sabote etmekle suçladı- lar. Mazhar Zorlunun ardından, A- pakin keyfi hareketlerine, keyfi ka- rarlarına dayanamayan bazı Fede- rasyon ve Merkez Hakem Kurulu üyeleri de görevlerinden ayrıldılar. Acı, ama gerçek!' Kayseri olayları, Mazhar Zorluyu haklı çıkardı. Zorlunun dışında, Türkiyede böyle düşünenler çoktu. Federasyon Başkam Apakın göste- rişli gezilerine ve gerçekdışı sözle- rine kanan bir azınlığın dışında, spor toplumunun çoğunluğu, İkinci Türkiye Liginin geleceğinden endi- şeliydi, Bu endişelerinde de haklı çıktılar, Şimdi herkes, "Ne olacak?" diye soruyor. Ankaradaki toplantı- ya çağırılan klüp temsilcileri ve böl- ge müdürleri, olayları önlemenin zorluğunu ve hattâ imkânsızlığını belirttiler. Toplantıyı düzenleyen Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü, olayların önlenmesi için klüp yöne- ticilerini yardıma çağırdı, Yönetici- ler ise, Memi kuvvetlerinin önle- yeme ediğ olayları biz nasıl önleye- biliriz?” diyorlardı. Bundan birkaç hafta önce, ikin- ci Türkiye Ligi başlarken, bugünün şartları içinde olayların önleneme- yeceği, herşeyden önce spor toplu- mumuzda köklü bir spor anlayışı- nın bulunmadığı, bu sütunlarda be- lirtilmişti. Şartlar değişmediği, spor toplumu ve sporcuları eğitecek yö- neticiler yetiştirilmediği takdirde, daha, yıllar boyu, bu anlayışın yer- leşmiyeceği oObir gerçektir. Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü ve Mü- dürlüğe bağlı bulunan federasyon- lar, gerçek görevlerini unutup, sa- ece yarışma düzenleyicisi olarak çalıştıkları sürece spor toplumu- muzdaki, sporumuzdaki eksiklikler gün geçtikçe artacaktır. Bugünün gerçek spor adamları, bu konuda mücadele zamanı geldiğine inan- maktadırlar. 30 Eylül 1967

Bu sayıdan diğer sayfalar: