31 Aralık 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 29

31 Aralık 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 29
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

EA — >> —— — "ANALAR BABALAR OKULU'NDAN BİR SAHNE "Bir hadise var can ile canan arasında" Kuşaklar arasındaki gülünç çatışma “Analar Babalar Okulu”. Ya- zan: Nâzım Kurşunlu. Sahne- ye Koyan: Ziya Demirel. Ti- yatro: Küçük Komedi. ji kuşak arasındaki ayrılık, tatlı- sert çatışma, sayısız roman, oyun, ama en çok mizah için kullanılmış zengin bir kaynaktır. Böylesine bol kullanıldığı halde, gene de 7 mamış, kurumamış, bir taze yanı var ki, onu birtürlü Kaybetme tir. Kaynağın bayatlamayışı, kuru- mayısı ve taze kalışı, herhalde durmadan değişen hayatın, iki ku- şak arasındaki ayrılığa da yeni ye ni unsurlar katmasından ileri geli- yor olmalı. Devrine göre, bu ayrılığın dra- matik yanlarını görüp yansıtan sa natçılar çıkmış. Ama, çoğu zaman tatlıya bağlanan bu kuşak çatışma larına güldürü açısından bakıp da a olumlu ve yararlı olan sanatçıla nın sayın daha ağır basıyor. Nâzın Kurşunlu, "Analar Babalar Okulu ile bu ikinci tür sanatçıların arasın da yer almış. Yazar, çatışmaya g dürü açısından analar ve babalar için, uygun bul- AKİS muş. Belki biraz da kendiliğinden ciddiyetini yitiren günümüz kuşa ayrılığı, yazarı buna mecbur etmiş. Hattâ oyunun üçüncü bölümünde, kuşakların davranışını tersyüz eden güzel bir buluşla konuyu iyice gü- lünçleştirmiş. eji ve oyuncular A vne ve babanın çocuklarıyla ça- tışmasını yansıtan oyun, kızlar- da mini-etek, delikanlılarda uzun saç ve her ikisinin çok gürültülü, üzik modasını yaşadıkları bir dö- İemde geçiyor. Yâni, şu son yılda ve tabii, birkaç büyük kentimizin merkezinde yaşıyan oldukça dar bir ortamın içinde... Komedi'nin genç kadro- suna rahatlıkla oturmuş olan oyun kişileri, ogüldürünün zorlamadan sürmesine ve seyircinin yadırgama- dan gülmesine yardıma oluyor. O- yuncuların, özellikle kadın oyuncu- ların, rollerine uymak için küçük bir gayret sarf etmeleri, oyun kişi- liklerini o canlandırmak için yetip artıyor. Hattâ, Anne rolündeki Ne- şe Yulaç için bunun tersi bile olu- yor, denilebilir. Oyunun ilk iki bö- lümünde ciddi bir anne kıyafeti ve "davranışı Neşe Yulaç tarafından pi raz gayretle sürdürülürken lar Babalar Okulu'nda “gençleştik. ten" sonra daha tabii, daha rolüne yatkın bir şekil alıyor. Baba'da Ah- met Demirel'in oyarattığı iki ayrı tipin birdenbire çok farklı oluşu, o- yunun güldürü yoğunluğunun bu oyuncu üzerinde toplanmasını sağ- lıyor. Öylesine ki, Ahmet Demirel'e sadece seyirciler değil, oyun arka- daşları da rahatlıkla gülüyorlar. Buna karşılık, ciddi ve müsamaha- sız ikinci anne -Türkân Bora-, o- yunun üçüncü bölümünde bir tür- lü hafifleyip gençleşemiyor. Oyu- un dört genci arasında Yıldıral Akın, en başarılısı. "Analar Babalar belki en büyük kusuru, iki kuşak arasındaki dil farkının, argo yeri- ne, öz-Türkçe şeklinde belirtilme- si. Oysa oyun ortamında dil konu- sunda çatışmanın öz- Türkçeden değil, argodan doğması gerekiyor. Nazım (Kurşunlu, o"Yeşşşece-nin okullarda yasaklanmasından sonra argo konusunda ihtiyatlı davran- mayı uygun bulmuş olmalı. SELMA TÜKEL * 29 Okulu"nun

Bu sayıdan diğer sayfalar: