22 Şubat 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

22 Şubat 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ie Sahife $ Halepteki hadise Son hadiseler neden çıktı? Mutedillerle vataniler arasındaki mücadele Halep 19 — Fırka ihtilafları dolayısile Halepte çıkmış olan son hadisenin sebep ve tafsilâı şudur: Beyazit âilesine mensup Suphi namında bir jandarma Kuseybe mahallesinden geçerken vatani fırkaya mensup bazı kimseler kendisine sövüp saymışlar ve jan- darma silâhına sarılarak kurşun atmaya başlamıştır. Bundan sonra hadise büyümüş, mutediller taraftarı beyuzıt aile- sile vataniler arasında dövüşme başlamış ve bir saat kadar devam etmiştir. Atılan kurşunlardan bir. kişi ölmüş ve beş (kişi yaralan- mıştır. Iki tarafı aralamak maksadile araya girmeş olan Mahmut Sait isminde bir polis te yaralanmıştır. Ölen, Ahmet bin Hamdülvâizdir. Ölenle yaralanmış olanlar vatani- lere mensupturlar. Mutedillerden yalnız bir kişi hafifce yaralanmış- tır. Hükümet tedbirler almıştır. Biraya boykot Almam birahanecilereri yumuşamağa başlamışlar Berlin, 21 (A.A. ) — Berlin otelcilerile hükümet arasında bira vergisi odolayisile zuhur oeden ve otomobilcilerin umumi satış mahallerinde (o biraya (o boykotaj yapılması kararını ittihaz etmele- rine saik olan ihtilaf daha müsait bir safhaya girecek gibi görün- mektedir. Alman hükümeti, bir beyanna- me neşretmiştir. Bu beyanname hükümetin nibayet 'i nisan 1932 tarihinde birahanelerin ve otelci- liğin mali vaziyetlerinin ve ayni zamanda. müstehliklerin iştira kuvvetlerinin tenakusunu hesaba katmak suretile bira vergisinin tenziline tevessül etmeğe amade olduğu beya edilmektedir. Bu resmi beyanat, Berlin otel- cilerinin müfrit milliyetperver ve komünist anasırın teşviki ile ka- rarlaştırmış oldukları boykotaja nihayet verecek bir mahiyettedir. Hükümetsiz şehir Şikago belediye reisi şehri hükümetsiz bıraktı Vashington, 21 (A.A.) — Şika- go'nun mali müzayekası münase- betile Illinois hükümeti mezkür şehir belediyesine yardım edemi- yeceğini bildirmiştir. Bunun üze- rine belediye reisi şehri hükümet- siz bırakmağa karar vermiştir. Bir çok idari servisler, bilhassa lis servisi mepsubinine, memur- ara tedavülde kalmış olan ücret- lerini vermek müwkün olmadı- ğından yol verilmiştir. Hava facıaları Yeni Delhey 21 (A. A.) — Valii umumi kupası maçına iştirak eden bir tayyare Lucknow'sa yere inmeğe teşebbüs ederden parca lanmıştır. Pilot ile yolcular yara- lanmıştır. Yarış M. Sproul tara- fından kazanılmıştır. Fındık nizamnamesi Ihracat ofisi fındık nizamname- sinde tadilât yapmağa karar ver- miştir. oOOfis bu münasebetle Trabzon, Gireson, Ordu ticaret odalarının fikrini sormuştur. — — m — Sahte isterlinler Kalp isterlinler nasıl tefrik edilecek ? Borsa ve Osmanlı bankası komiserliğinden : Ingilterede bir kalpazan kum- panyası (tarafından birer ve yarımşar isterlinlik sahte banknot- lar imal edilerek külliyetli mik- tarda bilhassa (Reading) şebrile civarında piyasaya çıkarıldığı ve bunların hakiki (Obanknotlardan tefriki pek müşkil olup sabtelik- lerinden şüphe ettirecek yegâne nokta filigramlarının hakikilerine nazaran hafifçe daha koyu olma- sindan ibaret bulunduğu ve yapr lan Okalpazanlığın ancak bu banknotların İngiltere bankasına vürudunda meydana çıkmış bu- lunduğu İngiliz gazetelerinden birinin bu husustaki (neşriyatı üzerine Londra Büyük Elçiliğimi- zin iş'arına atfen hariciye vekâ- letinden maliye vekâletine vuku- bulan ve komiserliğe tebliğ olunan iş'ardan anlaşılmıştır. Grip salgını Akhisarda grip hastaları pek fazla Akhisar 18 — Evelcede bildir- diğim veçhile, Akhisarda grip hastalığı salgın bir haldedir. Has- talığın önüne geçmek için gerek serbest doktorlar ve gerek hükü- met doktoru çok çalışmaktadır- lar. Hükümet doktoru Ferhat B. Marmara nahiyesine giderek fakir halkı parasız muayene ve tedavi etmiştir. Bilhassa mekteplerde hastalık fazladır. Gazi mektebinde (135), Misakı milli mektebinde (70) ta- lebe hastadır. Feci bir cinayet Antakya Ingiliz mektebi müdürü nasıl öldürüldü? Antakya 18 — Lâzkiye İngiliz mektebi müdürü mis Edgar es- rarengiz bir surette ortadan kayb- olmuştu. Lâzkiye polisi gaip kadını haf- talarca aradığı ve bulanlara bin dolar mükâfat vadedildiği halde bir türlü bulunamıyor ve âkibeti hakkında malümat alınamıyordu. Nihayet Fransız müstemlike as- kerlerinden Merakeşli bir nefer, kadının ölü olarak bulunmasına yardım etmiştir. Bu asker, bir gün deniz kenarından Oo geçerken (| sahil - de bir otomobilin durduğunu ve Mis Edganın elinde arapça bir kitabı yüksek bir sesle okumıya çalışarak (otomobilin etrafında gezindiğini, soförün ise otomobil içinde oturduğunu görmüştü. Misin kaybolduğu tarih tam o güne tesadüf ediyordu. Marakeşli asker hafızasını yok- lamış ve nihayet numarayı da bulmuş ve otomobili arayıp şoförü teşhis etmiş ve yakalamıştır. Katil şoför yapmış olduğu cinayeti evvelâ inkâr etmiş isede sonradan itiraf etmek mecburiyetinde kalmış ve Misi parası var zannederek öldürdükten sonra Çuvala koyup denize attığını söylemistir. Hadise mahallinde yapılan ta- harriyat neticesinde zavallı kadının cesedi bir çuval içinde ve başı gövdesinden ayrılmış bir halde bulunmuştur. Yunan bankasının iskonto fiati Atina 21 (A.A) — Yunan ban- kası, iskonto fiatini */, 12 den 11 e indirmiştir. GÜNÜN HABERLERİ | Paris şehri Dilenciler merkezi olmağa başladı Paris gazeteleri acı acı şikâyete başladılar Paris 21 (A.A.) — Parisliler, iktisadi buhranın dilenciliğin art- masına sebep olup olmıyaçağını bihakkın soruyorlar, Filvaki, sokaklarda, gece olduğu vakit bir takım kimseler serseri- yane dolaşmakta, ötekine berikine yaklaşarak: “İşsizlik, ekmek yok, merhamet edinizl, diye mırıldan- maktadırlar. Paris, bir takım hakiki veya sahte dilencilerin alay, alay do- laşmalarına şahit oluyor. Japon intihabatı Tokyo 21 (A. A.) — Rengo ajansından: Bütün Japonya'da umumi intihabat icra edilmiştir. Netiçelerin tam olarak öğrenil- mesi için pazartesi gecesine kadar intizar etmek icap eder. Rakipsiz olarak intihap edilen ve adetleri 36 dan ibaret bulunan namzetler, bir çok namzetliklerin geri alın- masi yüzünden şimdi 39a çık- mıştır. Hali hazırda 427 özalık için 672 namzet vardır. İdam mahkümu Güzel Yusuf damı delerek kaçmış Bundan on beş gün evvel Ak- sarayın Kırgıl köyünden Güzel Yusuf isminde bir idam mahkümu hapishanenin damını delerek kaç- mıştı. Bir kadın meselesinden Seyit Ahmet çavuş isminde biri- sini öldüren katil geçenlerde idama mahküm olmuş ve idam kararı Büyük Millet Meclisince de tastik edilmişti. Hapishanenin damı delerek kaçan idam firarisi jandarmaların takip ; ve tahrrilerine (o rağmen henüz yakalanamamıştır. Fakat jandarmalar firarinin izi üzerinde bulunuyorlar. o Müddei umumilik tahkikata ehemmiyetle devam etmektedir. Portakal haşeresile mücadele başladı Mersin ziraat müdürlüğü por- takal bahçelerine arız olan frizon- falüs © haşerelerile (O mücadeleye başlamıştı. Yarın davası Arif Oruç beyin mahkümiyeti yine nakzedildi Yarın gazetesi sahibi Arif Oruç bey aleyhine Izmit valisitEşref bey tarafından açılan dava son defa temyiz mahkemesine gönderil- mişti. Aldığımız malümata naza- ran temyiz mahkemesi ikinci defa olarak bu kararı nakzetmiştir. Nakız kararı Arif Oruç beyin lehindedir. Bu ayın 25 inde dava- nın yeniden nakzen rüyetine baş- lanacaktır. Prusya eyalet meclisinin kararı Koenigsberg 21 (A.A.) — Me- mel hadiseleri ve ahiren Leh talebesi tarafından tertip edilen bir şenlik esasında Danzigte tahaddüs eden vakalar dolayısile şarki Prusya eyalet meclisi, bir karar sureti kabul etmiştir. Bunda Almanya hükümeti tehdide maruz bulunan şark eyaletlerini himaye için zaruri olan tedbirleri ittihaza davet edilmektedir. AKŞAM'ın tefrikası: No: 31 22 Şubat 1932 ZINDAN HATIRALARI Abdülhamit devrine ait hakiki maceralar Muharriri : * Sabahleyin doktor gelince ilk sözüm şu oldu: — Doktor bey, mahpusum gö- zümde tütüyor, egzemayı unuttum, daüssıla olacağım, bana müsaade ediniz. Doktor hayretle yüzüme baktı. Nisbeten iyi pek rahat, bahçe... Bütün bunları tekmeleyen ve muhabbet arayan bu zavallı ada- ma baktı, Müsaade aldıkdan sonra eşya- ları topladık ve mahbese müte- veccihen yola çıktık. Yanımda muhafız olan bir za- bitle bir nefer var. Biraz sokaklarda yürümek, mu- hafaza altında dahi olsa halk arasında kendimi aldatan hislerle dolaşmak kollarımı sallaya sallaya kalabalığa karışmak gözüme bir saadet gibi görünüyordu. Muhafızlarım bazen bir dükkân camakânının önünde, bazen köşe başında oynaşan küçükleri sevip okşamak için, bir parça durmama ses çıkarmıyorlar. Muhafızım genç zabit gözlerile anlatıyor ki bana karşı kalbinde muhabbete yakın bir merhamet var. Bana ve bize karşı. Hiç konuşmıyoruz, yalnız göz- lerimiz birbirlerile karşılaşıp biraz durdukları zaman ağzın, dilin cok uzun anlatsa bile ifade edemiye- ceği sıcak, samimi manalar ifade ediyorlar. Bugün mahpusa avdet edeceği- mi arkadaşlar bilmiyorlardı. Beni görür görmez etrafımı bir muhab- bet çenberile sardılar. Sarılışıyor, öpüşüyor, öpüşüyoruz. Sanki uzun bir zaman, seneler ve senelerle birbirinden Ouzak ve habersiz yaşamış bir baba oğul kavuşması. Artık gazetelerimize de kavuş- muştum, yukarı :'mahpeste çıkan resimli bir mezah gazetesi daha var: Rical. (Teccal), (Merhale) Avrupadan, Mısırdan gelen ( Osmanlı), ( Ka- nunuesasi ) elimde bir köşeye çekilip bir parça okumak arzusu var. Fakat arkadaşlar lar ki... İstanbuldan gelen gazetelerin ilk arayıp okuduğumuz kısimları (reddiaracif ) sütunlarıdır, Çünki bu kısımların serapa hakikat ol- dugu artık şüphe götüren bir hal almışdı. Bir gün (Ikdam) ın bu sütünunu okurkan başımın ucuna muhafı- zımız Miralay Mustafa bey dikil- miş, ben farkında bile değilim, omuzuma dokunarak, yüzüme ma- nalı nıanalı baktı ve: — Yahu, hafızlar, siz ne vakit islahınefs edeceksiniz dedi, oo — Neden efendim, gazete oku- mak günahmı? — Hayır amma, gazetede bu kadar havadis varken gene ( ara- cif) tarafına dalıyorsunuzda.. — Yani neresini okuyalım? — Mesela bak vukuatı zabıta var, İhsanı şahaneler var. ilmi makaleler var.. — Hepsi yalan.. Zavallı adam, başını iki tarafa sallayarak mırıldandı. — Nafile, nafile, sizi islâh etmek bize nasip olamıyacak gibi.. Sordum: — Sizce, (islâhı nefs) nasıl şey- dir, nasıl olur, bir insana islâhı nefs etmiş demek için o insan nasıl olsun istersiniz. bırakmıyor- Biraz düşündü ve tereddütle söyledi: — Ne bileyim ben, sizinle başa çıkamam, meselâ, seni bir gin bile başını secdede görmedim İse — İlâhi nefs etmiş olmak için başımızı secdeye mi koymaliyiz? — Öyle ya, başka nasıl olur? Ben size yüzlerle adam gösterebilirim ki başları secdeden kalkmaz, (yaptıkları omelanetin haddi, hududu yoktur. — Onlar hakikatta secde etmi- yorlar demektir, onlar münafıktır.. — Peki o halde biz de size kendimizi her gün secdede gös- terip te fasik ve münafık olursak? Şimdi şaşaladı, bir cevap bula- madı, ve bulamamanın verdiği infial ile; — Olmıyacak, olmıyacak, allah taksiratınızı (o afetsin, başka ne diyeyim! Mapusa alıştık, ısındık... Bu sebeple ( af ) lâkırdıları çıktıkca memnun olmakla beraber bir az tahafımıza gidiyor. Bir yandan da (af) a inanamıyoruz. Şimdiyeka- dar bu boş sözleri kaç defa, ama kaç defa dinledik durduk. Muhtelif menbalardan, muhtelif yollardan kulağımıza isal edilen bu (af) lakırdılarından artık ka- nıksadık. İşte şimdi, bugür yeni havadis : — Affolunuyorsunuz. Iyi amma, nasıl, ne suretle bile- miyoruz. Affolupta Istanbula ser- bestçe gidebilecek miyiz. Yoksa Fizana götürüp orada mi serbest bırakacaklar, Trablusta mı' kala- cağız, ne olacak. Ve nihayet hakikaten affolunacak mıyız ? biz . Bugün haber aldık ki, öteki mahpustaki arkadaşlar affolun- mak © üzeredirler. | Muhafızımiz miralay Musta bey oraya gitmiş: — Haydi hazırlanın, sizi valiye götüreceğim demiş, valiye gidil- miş affolunduklarını, rütbe ve mevkilerinin iade edildiğini tebliğ etmiş ve vukubulan davet üzerine üç defa (padişahım çok yaşa) bağırmışlar. Bu haber, o arkadaşların olsun kurtulmuş olmaları hasebile hepi- mizi sevindirdi. Şimdi dışarıda serbest bulunan arkadaşları Istanbula göndermek için (Hasan paşa) vapurunun yola çıktığı rivayet meni Miralay Mustafa bey çıka get . Bizden bir af istirhamnamesi isti- yor ve yavaş yavaş açılıyor: — Bu, böyle olmıyacaktı. Ben isterdim ki hepiniz birden halâs olasınız. Gene kusur bende oldu. Sizi halinize (tabiatınıza göre hekimâne idare etmeliydim, ol- madı, cahilim, ne yapayım ve cahil bir adam sizin gibi okumuş, tahsil etmiş - burada istihzalı bir hareket gösterdi - efendileri idare edemedi. ( Arkası var) van nars numaran an ihtisas mahkemeleri kâtiplikleri için imtihan Adli ihtisas o mahkemelerinin başkâtipliklerile kâtipliklerine ve hukuk ve meslek mektebi mezum- | larile Adliye memuriyetinde bulu- nanlardan talip olanlar arasında 25 Şubat 932 Perşembe günü imtihan icra edilecetir. Taliplerin yevmü mezkürda saat on da müddeiumumiliğe ( müracaatları lâzımdır. a a GÖR m e yy ği gm gal

Bu sayıdan diğer sayfalar: