2 Mart 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

2 Mart 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

yz Mart 1932 AKŞAMDAN AKŞAMA Kur'anın biri manzum biri mensur iki tercümesi Bu hafta içinde, Kur'anı kerim tercümesi olarak iki eser intişar etti. Biri, Muharrem Zeki beyin Türkçe manzum Kur'an — Yâsin Suresi. Öbürü, Kastamonu meb'usu Hasan Fehmi beyin Amme Türk- çesi ismini verdiği, üzeri cami ve alaimisema resimli cüz.. Muharrem Zeki bey, besmele mevkiinde (Müşfik ve rahim olan Ulu Tanrı adile sözünü kullan- dıktan sonra, şöyle başlıyor: Hikmet sahibi kur'an hakkı için Resüll Sensin benim en aziz yarattığım büyük kul. Dünyaya gönderdiğim nebilerden birisin, Cümlesinin efdali, Cümlesinin pirisin. Hakka giden doğru yol üzeresin, iyi bil; Resullü gün ebedi, galip geçici değil. Kur'an gerçek Allahın indirdiği kitâptır; Onunla kim etmezse amel hali haraptır. İlb, ilb... Buminval üzere on beş sahifade (Yâsin suresi) hita- ma eriyor. Mademki kur'anın aslı manzum değildir; (o tercümesinin manzum olmasını lüzumsuz buluruz. Hem bu, zaruri haşivlere (o sebebiyet vereceği için, asıldan uzaklaşmağı istilzam eder. Malüw ya, mutaas- sıplar kur'anın bir tek harfine arıza getirmeği küfür addederler. Bense, mutaassıp olmadığım için, ne de olsa, Muharrem Zeki beyin manzum Yasin Suresi yazmasını fena bir hareket addetmedim; zira, samimi olarak yapılmıştır. Vâızla- rın camilerde anlattıkları hikâyeyi bilir misiniz: Çobanın biri, dağın tepesinde, aşkuşevkıle, günde beş vakit: — Al sana bir namaz!- diyerek bir taklak atarmış. Onun usulsüz namazı kabul edilmiş, çoban cennete gitmiş. Halbuki,“ bir münafıkın bütün ilmühal gavamızıne riayet ederek kıldığı namaz kabul edilmemiş. Onun gibi, Şair Muhrrem Zeki beyin manzum türkçe Yasin'i samimi olduğu için, hakiki din erbabınca, haşivlerine ve zaruri aksaklıklarına rağmen hoş görü- mür, afarozlanmaz sanırım. Kastamonu (Omebusu Hasan Fehmi beyin (Amme Türkçesi) isimli cüz'ü şöyle bir besmeleyle başlıyor: ( Boyuna Tanrı adile. | Demek, “rahman, kelimesini aynı hafta içinde, Muharrem Zeki bey “muşfik,, diye tercüme et- miş; Hısan Fehmi bey ise, *bo- yuna bağışlıyan , diye tercüme etmiş. Halbuki, ben, “rahman iy1 “alemşumul bir merhamete delâlet eder ,, ; “rahim,, ise, “yalnız müs- lümanlara karşı bir merhamete delâlet eder.,, diye işitmiştim. Görüyorsunuz ki, besmelede bile rivayet muhtelif... Hasan Fehmi bey, bana gön- derdiği cüz'ün arkasına on beş seneden beri kur'an tercümesile meşgul bulunduğunu yazıyor. Tam türkçe bir tercüme yapmağa uğ- bağışlıyan, acıyan NANA AAA Florya plâjı Hühümet acele verilen bu kararı kabul etmemelidir Azadan Tevfik Salim Paşa ile Mehmet Ali ve Nazmi Nuri bey- lerin itirazlarına rağmen şehir meclisi Filorya plajının istimlâkine karar verdi. Bu karar üzerine belediye Obu kumluğu yüz bin liraya satın alacak ve şehir içinde henüz içilebilecek temiz su, mun- tazam cadde, kâfi miktarda has- tahane yokken bir çok masraflar ederek burasını asri bir plaj haline koyacak... Belediyenin istimlâk ettiği yer yalnız plajın bulunduğu kumluk sahadır. Halbuki bu saha ile bera- ber yakındaki çiftlik te seneler- den beri satılığa çıkarıldığı halde şimdiye kadar müşteri çıkmamıştı, Belediye burasını varıdat temini için istimlâk ediyormuş. Çok zaman geçmeden bunun varıdat değil, belediye bütçesine ağır bir yük olacağını görecektir. Belediye varıdat temin etmek istiyorsa yapılacak işmi bula- mazdı? Senelerden beri bahse- dilen sebze ve meyve hâli her halde plâj yapmaktan çok kârlı ve çok faydalı bir işti. Ümit ederiz ki hükümet bu kararı kabul etmez ve mutlaka sarfedilmesi lâzımsa bu parayı daha hayırlı bir işe tahsis ettirir. Mensucat sanayii Ticaret odası kongrası yarın toplanacaktır. Kongrede mensucat sanayii hakkında Hereke fabri- kası müdürü Reşat B. tarafından hazırlanan rapur müzakere edile- cektir, AN raşmış. Bazı ayetler, kulağa, zo- raki türkçeleştirilmiş kelimeleri havi gibi görünüyor. Meselâ, aşağı dercedeceğim “Fatiha, suresindeki “kılavuzla- dığın,, kelimesi, Kelâmı kadime değil, kelâmı cedide aitmiş hissini vermiyor mu? Bunu, Nâzım Hikmet bulmuşa benziyor! Yedi ayetli “Fatiha, şöyle tercüme edilmiştir. 1 — 8 — Övmek, övülmek; bağışlı yan, acıyan, bütün âlemleri görüp göze- ten, din gününün hükümdarı Tanrıya yakışır. 4 — 5 — Tanrım! Biz yalnız sana tapar ve ancak senden yardım dileriz. 67 — Yüce Tanrım! Bize hışmına uğramış kimselerin gittikleri yolu değil, üzerinej nimetler yağdırdığın kimselere kılavuzladığın yolu göster.» suresi Görülüyor Oki, bu tercüme, eskilerine (o nisbetle, pek daha türkçedir. Ancak, söylediğim gibi, içinde. bazı mufritler var. Mama- fih, pürüssüz türkçe kur'an ter- cümesine doğru büyük bir ileri adımdır. (Va - Nü) TU ŞEHİR HABERLERİ Beldiyecilik Zabıtai belediye ve polis memurları ders görecekler Zabıtai belediye memurlarının belediyeciliğe ait kurslara devam etmeleri evelce muvafık görülmüş ve kurslar açılmıştı. Bir kısım memurlar kurslara devam ettik- leri halde, zabıtai, belediye ile polis | teşkilâtı birleşdirildikten sonra bir kısmı kursları takip edememiştir. Şimdi bunların ve bütün polis memurlarının belediyecilik dersine devamları kararlaştırılmıştır. Bun- lar bir sene içinde kursları takip edecekler ve yakında belediyecilik dersi görmemiş hiç bir zabıta memuru kalmıyacaktır. Diğer ( senelerdenberi zabita mesleğinde bulunup yaşları ilerle- miş olan memurların mektebe gönderilmesi doğru görülmemiştir. Yaşlı ve kendisine mevdu vazife- leri ifa edemiyecek olanlar hazi- randan itibaren tekaüde sevkedile- ceklerdir. Çavdar, mısır Berlin türk ticaret odasının bir raporu Berlin türk ticaret odası Alman pıyasaları hakkında alâkadar dai- relere bir rapor göndermiştir. bu raporda, Almanyada çavdar mıktarının az oldduğundan bah- sedilmektedir. Alman tacirleri, hariçten çavdar satın alacaklardır. Almanyaya en çok Romanya- lılar buğday satmaktadır. Mısıra karşıda tabep çoktur. lIracat ofisi çavdar ve mısır tacirlerini Almanya piysalarile daha ziyade alâkadar olmağa davet ediliyor. Buğday fiati bir mıktar yükseldi Şehrimizde buğday fiatleri hafif bir surette yükselmektedir. Dün borsada yumuşak buğdayın fiati 6 sert buğdayın 7 kuruştur. Fi- atlerin yükselmesine sebep, kar ve kış dolayısile Anadoludan az mal gelmesidir. AKŞAM ABONE ücretleri — Türkiye Semir 1400 kurug SArLIR 750 » 400 S AYLIK > lAyLık 150 » map” Abono ücretleri odoğrudan doğruya AKŞAM idaresi namına gönderilmelidir, Adres tebdili için yirmi beş ku- ruşluk pul göndermek lâzımdır. Şevval 2£ — Kasım:116 S. İmsük Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı E, 10,53 12,34 6,24 9,33 2 131 Va. 4,57. 6,35 12,26 15,35 18,1 19,30 Otomobiller Sura'ti kontrol edecek alet kabul olundu Otomobillerin sur'atını tahtit etmek üzere bir şirket bele- diyeye bir alet teklif etmişti. Ilk yapılan tecrübelerde aletin hileye müsait olduğu anlaşılmış ve teklif edilen şekilde kullanıla- mayacağı bildirilmişti, Fen heyeti aletin kullanilması için esaslı ta- dilât yapılması lâzım geldiğini bildirmişti. Istenilen tadilât yapıl- mıştır. Fen heyeti bu tadilâttan sonra aletin hileye müsait olmadığı kanaatındadır. Verilecek bir karar üzerine muayyen bir müddet zarfında bütün otomobiller bu aleti kullan- mağa mecbur tutulacaktır. Bu maksatla belediye fen heye'eti tarafından bir talimatname hazır- ianacak ve bu, daimi /encümence kabul edilecektir. Alet, otomebillerin suratini arzu edildiği derecede tahdit edecektir. Bu itibar ile otomobillerin kaç kilometre suratle gidecekleri de ayrica tayin edilecektir. Tütün kaçırırken.. Iki kaçakçı ihtisas mahkemesine verildi Rami jandarma karakolu mühim bir tütün kaçakçılığı meydana çıkarmıştır. Bununla alâkadar olmakla maz- nunen Recep isminde birisi tevkif edilmiştir. Ayasofya polis merkezi de bir sigara kâğıdı kaçakçılığı meydana çıkarmış ve Hakkı isminde birini yakalamıştır. Her iki kaçakçı maznun ev- rakile birlikte adliyeye | teslim edilmişler ve evrak 1 irinci ibti- sas mahkemesine verilmiştir. Mahkeme bunların mahkeme- lerini mevkufen yapılmasına karar vererek ikisini de £tevkifhaneye sevketmiştir. Polise silâh atatn iki kaçakçı Birkaç Ogün evvel Haydar isminde birisi (Beşiktaşta bir kaçakçılık meselesinden dolayı takip edilirken kaçmak istemiş ve gümrük memurlarına karşı silâh istimâl etmişti. Beşiktaş polis merkezi Haydarı yakalamıştır. Yapılan tahkikatta Haydarın, Hakkı isminde bir ar- kadaşı daha olduğu anlaşılmış ve o da yakalanmıştır. Polis merkezi her ikisini adliye- ye teslim etmiştir. Amerikalı 200 seyyah geldi Dün akşam Flemenk bandıralı Roterdam vapurile şehrimize iki yüz Amerikalı seyyah gelmiştir. Bu seyyahlar, bugün şehrimizi gezecekler ve akşam limanımız- dan ayrılacaklardır. — Kerime ( cariyeniz oAmca Bey; pek akıllıdır... — — 2 —— Amca Beye göre... Ihtikâr Herhalde bileceksiniz; Herifin birini ziyafete çağırmış- lar... Sofraya bir yemek koymuş- lar... Adamcağız bakmış: patlıcan. Ee fena değil, yenilebilir... Patlıcan kalkmış... Arkasından başka bir yemek.. Patlıcan imam- bayıldısı... Adam bu tuhaf tesa- düfe şaşmakla beraber gene ye- meğe devam etmiş... e Üçüncü yemek.. Hayret!. Patlıcan silkmesi.. Dördüncüsü patlıcan oturtması... Beşincisi patlıcan (o kızartması... Altıncısı patlıcan böreği... Yedin- cisi patlıcan kebabı... Ondan son- rada sıra ile patlıcan beğendisi, patlıcan dolması, patlıcanlı pilâv... Patlıcan, patlıcan, patlıcan, patlıcan. Nihayet adamcağızın canına tak demiş. Hizmetciye seslenmiş: — Aman demiş bir su ver amma içinde patlıcan olmasın...Bu gün piyasadaki vaziyette patlıcan hikâyesinden farksız... Şeker alacaksınız. Fiat yüksek: — Ihtikâr var. Diyorlar. Kahve alacaksınız. Fiat yüksek; ibtikâr varl. diyorlar. Gaz yağı alacak- sınız. fiat yüksek: — Ibtikâr var!. Diyorlar... Benzin alacaksınız.. kezâ: — Ihtikâr var... Hattâ ve hattâ bir tek bacak- sız limon elacaksınız.. ha kezâ: — Ihtikâr... Insanın bu vaziyet karşısında sucudan: — Bir bardak su ver ama ibtikâr olmasın!. diyeceği geliyor. Fakat zannederim ki bunada pek imkân olmasa gerek.. Çünki size bardağı Iyüz paraya “ halis menba suyu, diye uzatılan mayi halis ve muhlis terkos suyunun ta kendisidir. Hikmet Feridun asu annen Halı hırsızları Zabıta üç kişi yakaladı, tahkikat devam ediyor Polis 2 inci şube müdiriyeti halı hırsızlığı yapan mühim bir şebeke hakkında bir müddetten beri tahkikat yapılmakta idi. Şimdiye kadar yapılan tahki- kat neticesinde bir işle alâkadar olmakla maznunen Neşet, Halil ve Cemal isimlerinde füç kişiyi yakalamıştır. Bu üç mazuun, evraklarile birlikte adliyeye ve- rilmiş ve tevkifhaneye sevkedil- mişlerdir. Bunların daha Başka arkadaş- ları da olduğu anlaşmaktadır. Tahkikat devam ediyor. Gizli esrar satan üç kişi yakalandı Beyazıt polis merkezi Yahya, Mehmet ve Zihni isimlerinde üç kişiyi tevkif etmistir. Bunlar ötede beride gizli esrar satmak ve esrar içirmekle maz- nundurlar. Yakalandıkları zaman üçünün de üzerlerinde fazla mık- tarda esrar bulunmuştur. A.B. — Son moda iskarpin, kürk manto filân istiyor demekl.,

Bu sayıdan diğer sayfalar: